Köşe Yazıları

Bursa Çağdaş Gazeteciler (30 )Yaşında

Bursa Çağdaş Gazeteciler (30 )Yaşında

Çağdaş Gazeteciler Derneği, (41). Yaşına girdi Bursa şubemiz ise, (30) uncu yaşına girdi.

Çağdaş gazeteciler derneği Bursa Şubenin, Kurucu Başkanı rahmetli Yımaz Akkılıç ile, Gemlik Körfez gazetesinde, (1990) lı yıllarda birlikte yazıyorduk.

Bende, (2020) yılı başlarında, Bursa şubemize, üye olmuştum.

Bu günkü genç Başkanımız Rabia Deniz’i, geçmişteki yönetim kurullarından da, tanıyorduk.

Rabia Deniz Başkanlığındaki mevcut yönetimin, ilgi ve etki alanlarını, genişlettiğini görüyoruz.

Derneğimizin “yaş günü “ toplantısında, memnuniyet verici örnekler gördük.

Toplantımıza, Genel Merkez Yönetim Kurulundan katılan Altan Ucarsu, Bursa Şubemiz için, “en eski ve övünç verici “ diyerek, Bursa yönetimini onurlandırdı.

Ayrıca, bu yaş günü toplantımıza katılan Milletvekilleri, Sivil Toplum Örgütleri, Belediye Başkanları ve Zonguldak şubesi yetkilileride, genç yönetimin çalışmaların onay vermiş oldu.

Verilen ödüllerdeki isimlendirmelerde, seçilen kişilerde çok uygundu.

Kapanan (Olay TV) çalışanlarına verilen, “Meslek Dayanışma Ödülü” tam yerine oturmuştu.

Çok eski dostum Erdal Özdür’e verilen “Meslek Onur Ödülü” ise, Erdal Özdür kadar, benide sevindirdi.

Çağdaş Gazeteciler Derneği Bursa Şubesinin, organize ettiği bu toplantıda, Rabia Deniz Başkanlığındaki bu yönetimin, uzlaşmacı verimli, girişken ve başarılı bir çizgi yakaladığını, gördük.

Kurumlarla, derneklerle ve odalarla yaptıkları işbirliği ve ortaklıklarla gelecek yönetimlere yararlı örnekler, bırakmaktadırlar.

Bursa’daki toplantı, şubelerin sadece Genel Merkezle değil, birbirleri ile destek ve bilgi akımı içinde olacaklarını, göstermiştir.

Bu vesile ile, Genel Merkezin (41). Yaşını, Bursa Şubemizin ise, (30) uncu yaşını, kutluyoruz.

Günün Sözü: O yüce not verici, sıra sana geldiğinde kazanıp, kazanmadığına değil , nasıl oynadığına not verecektir.”Granland Rice”

 

 

Enflasyon (10.56)ya Yükseldi

Enflasyon (10.56)ya Yükseldi

Ekim ayında enflasyon, (8, 55) ‘di bunun sebeblerinden birisi, durgunlaşan gıda fiyatlarıydı.
İkincisi ise doğalgaz ve elektirik fiyatlarının, o ayın enflasyon hesabına, dahil edilmesi idi.
İşte bu yüzden (8, 55)lik Ekim enflasyonu, (10,56) lık Kasım enflasyonuna yükseldi.
Gıda fiyatları ve giyim fiyatları da artınca, enflasyon tekrar iki haneli oranlara çıktı.
Kasım ayında yaşadığımız, bu sert artış bu seneyi, tek haneli enflasyonla kapatma umudumuzu, yok etti.
Kış aylarında, ekonomideki olumsuz gelişmeleri tahmin eden yetkililer, 2019 yılı enflasyon hedeflerini değiştirdiler.
Tek haneli enflasyon hedeflemişlerdi ama yıl sonu enflasyonu, yaklaşık (12) olarak revize ettiler.
Nitekim, (12) seviyelerine düşürülen faiz kararlarına, özel bankaların henüz uymadıklarını, unutmayalım.
Aşırı baskı ile düşürülen faizler, dövizin kontrolsüz artışına, sebeb olacaktır.
Bu kış döneminde, ekonomik dengelerle fazla oynamaya gelmez.
Döviz faizlerindeki patlamaların, dış politikadaki gelişmelerle bağlantılı olduğunu da, çok iyi biliyoruz.
Bir ekonomik ve toplumsal kriz yaşamadığımız taktirde, 2020 yılında, tek haneli enflasyonu yakalasak da, (%5) ler seviyesine inebileceğimizi, sanmıyoruz.
Tek haneli enflasyonların düşmesi, çift haneli enflasyonlardaki düşme kadar, hızlı olamaz.
2022 ve hatta, 2023 yılında yakalanacak (5) lik enflasyonu bile, başarılı görmekteyiz.

Günün Sözü: Tatlı dil, her kapıyı açan sihirli bir anahtardır.”Montaigne”

3 Aralık Engelliler Günü

3 Aralık Engelliler Günü

Hepimizin, bir engelli adayı olduğunu düşünürsek, yakınımızdaki engelliyi bir handi kap olarak, görmeliyiz.

Engelliler ailelerine, takım oyunu oynamayı öğretirler.

Kendimizden başka kişilerinde, öncelikleri olduğunu hatırlatırlar.

Aşınan hoşgörü ve sabır özelliklerimizin, yeniden yeşermesini vesile olurlar.

Engelli ile yaşamak, emek ve sabır ister ilk şart, ailenin engeli ve engeliyi, kabul etmesidir.

Daha sonra, çevremizde engelli ile yakınlaşırız.

Bu dönemde, belki biraz yoruluruz.

Ama ruhen sıkılmayız ve vicdanen rahat oluruz.

Sorumluluk almanın verdiği fiziki yorgunluk, sorumluluktan kaçmanın ruhsal yorgunluğunun yanında, çok hafif kalır.

Ve zaman içinde engelimizi bir sorun olarak değil, bir renk gibi, görmeye başlarız.

Engelli ile yaşarken, “Bu gün Allah için ne yaptın” sözünü, “Bu gün bir kul için ne yapıyorsun”, olarak anlarız.

Çünkü engelli ile yaşamak, tüm yaşamımızı ona endekslemeniz, demektir.

Artık kendi önceliğimizin yerini, engelinin önceliği, almıştır.

Bir ölçüde, iki kişilik farklı bir hayat biçimidir.

Bu ağır görevi, canı gönülden yapanlar, bize göre cennetin en öndeki adaylarıdır.

Zaten huzurlu bir yapısı ile, bu dünyada cenneti yaşamaya başlarız.

Bizimde bir engelli bir kardeşimiz var iki kız kardeşim ile bir eniştemizin, hakkını ödeyemeyiz.

Onların bu fedakarlıkları, Allah katında en yüksek derecede, değerlendirilmektedir,

Tüm engelli aileleri , çok iyi anlıyoruz.

Hepsine sabır diliyoruz, devletimizin bu konudaki hassasiyetine, teşekkür ediyoruz.

 

Günün Sözü:

Zırh kuşanıp, kılıç takmak adamı şövalye yapmaz “Chaucer”

 

Adanaspor’u Son Saniye Yendik

Adanaspor’u Son Saniye Yendik

Bu hafta, 55 kez karşı karşıya oynadığımız Adana spor’a konuk olduk.

Biz beş maçtır kaybetmedik.

Adanaspor ise, on maçtan beri galibiyet yüzü, görmemişti puan cetvelini incelediğimizde, Adanaspor’un en çok gol yiyen, üç takım içinde olduğunu gördük.

Geçen hafta Keçiörengüçü’nü yenince, dokuzuncu sıradan beşinci sıraya, yükselmiştik.

Puan cetvelinin ilk beş sırası, milimetrik ölçüler gibi, birbirine çok yakın iki hafta içinde, alınacak sonuçlar, ilk beş sıranın altına üstüne girebilir.

İşte böyle bir ortamda, Adanaspor’u deplasmanda mutlaka yenmeliydik.

Zorlansak da, Adanaspor’u son saniye golüyle, yenmeyi başardık.

Attığımız son saniye golünden sonra, santra yapmaya vakit kalmamıştı maç öncesi, Eskişehir yakınlarında trafik kazası geçiren taraftarlarımız için üzüldük.

Takımını yalnız bırakmak istemeyen, gerçek taraftarlarımıza, geçmiş olsun diyoruz.

Adanaspor  maçında, çok iyi bir oyun ortaya koyamadık.

Ama iyi oynadık veya kötü oynadık demeden, her maçta üç puanı cebimize koymak zorundayız.

Transfer ayında, transfer haftasını neden açmadı diye, mevcut yöne çok sitem etmiştik.

Ama zamanla Bursaspor’un borca batmış olduğunu, gördük.

Ve bu sebeble, üç puanımızda silindi.

Bu borç sarmalından, henüz kurtulmuş değiliz.

İrili ufaklı alaçaklıların, markajı altındayız.

Taraftarlarımızdan, 40 bin kişilik stadı doldurmasını, bekliyoruz.

Son Keçiörengücü maçında, 11 bin kişiyi aşamadık.

Mevcut yönetimin, Bursaspor’a en yakışan yönetim olmadığını , görüyoruz.

Ama şimdi eleştirmek yerine, destek olmalıyız.

 

Günün Sözü:

Zamanın kime dost, kime düşman olacağı bilinmez.”Shakespea”

 

Keçiörenspor’u Zor Geçtik

Keçiörenspor’u Zor Geçtik

Başlangıçta Keçiören spor takımının  bir kasaba takımı gibi algılamıştık.

Ama, puan cetveline baktığımızda, süper lig dahil, ilk sekiz takım içinde, en az gol yiyen takım olduğunu, gördük.

Bursaspor’un 12 haftada 14 gol yediğini, Keçiörenspor’un ise, 7 gol yediğini görünce, Keçiörenspor’un zayıf bir takım olmadığını, anladık.

Zaten, Keçiören güçü ile yaptığımız maçta, kendi sahamızdan çıkmak da zorlandık.

Keçiörenspor’un yaptığı hüçüm, pres bizi yan pas ve geri pas yapmaya, zorladı.

Sabırsız taraftarımızda, Bursaspor’u ıslıkladı.

Maçı galip bitiren ve beşinci sıraya yükselen bir takım, seyirci tarafından, yuhalanmaz.

Bursaspor, her biri final niteliğinde maçlarını oynarken, 40 bin kişilik stadımızda, sadece 11 bin taraftar, görebiliyoruz.

Önümüzdeki hafta, Adanaspor’a  konuk olacağız.

Ama çok yorgun bir orta sahaya, sahibiz .Selçuk ve Özer yerine, dinamo gibi çalışan genç ve dinamik gençlere, ihtiyacımız olaçaktır.

Bu eksikliğimizi mutlaka ocak transferinde, gidermeliyiz.

Keçiören gücü maçını, maçın başında ve son dakika da iki önemli kurtarış yapan, kalecilerimiz çağlar sayesinde anladık.

Artık, tıkır tıkır işleyen bir orta saha, istiyoruz.

Ekonomik durumu ise, hala düzeltemedik.

En küçük çapta, bir para girişini duyan eski alacaklılar, hemen vaziyet alıyorlar.

En azından, Bursa kökenli alacaklılardan, biraz sabır bekliyoruz.

Federasyonumuzun, ocak ayında çok canlar yanacak, şeklindeki açıklamalarını, ciddiye almalıyız.

İşin başında, üç puanımız silindi.

Bu genç kadro, yeni puanların silinmesini, hazmedemez.

Puan cetvelinde, Eskişehirspor’u inceledik 12 maç oynayan koskoca efsane Eskişehirspor’un sadece “bir puanı olduğunu gördük ders çıkarmalıyız.

Günün Sözü: Herşeyin yok olduğu anda bir ümit vardır.” Thales”

 

Öğretmenler Gününün Ardından

Öğretmenler Gününün Ardından

Her yıl 24 Kasım da, öğretmenler gününü kutluyoruz.
Şöyle, 50 yılı bir dönemi göz önüne getirdiğimizde, öğretmenlerimize yapmadığımız zulmün kalmadığını, hatırlıyoruz.
Hiçbir dönem, öğretmenlerimizi tümüyle kucaklayamadık onların, tek ve etkili bir güç olmalarını, hep engelledik.
Öğretmenlerimizi, farklı derneklere birkaç parçaya böldük.
Farklı sendikalara yönlendirerek, güçlerini parçaladık Bütün bunlar yetmiyormuş gibi, birbirlerine düşmelerini bile, becerdik.
Derneklerini de, sendikalarınıda, siyasallaştırdık.
Kariyerlerine göre değil, ideolojilerine göre, değerlendirdik.
Yerlerinden ve şehirlerinden ettik sık sık değişen yönetmeliklerle, heveslerini kırdık.
Verimliliklerini düşürdük velhasıl, bizi hayata hazırlayan öğretmenlerimizi, her türlü mutlu edemedik.
3600 ek gösterge vaadimizi bile, hala yerine getiremedik.
Öğretmenlerimizin, batılı meslektaşlarına göre,
Ekonomik haklarda çok gerilerde kaldığını, biliyoruz.
Öğretmenlerimizi, kamuda görev yapan diğer memurlardan, farklı görmeliyiz.
Çükü onların, geleceğin yöneticilerini yetiştirdiğini, anlamalıyız.
Milli Eğitim Bakanlığının, ezber bozan açıklamalarını dikkatle izliyoruz.
Öğretmenlerimizin ekonomik açıdan da, sistem açısından da, batılı meslektaşları ile aynı düzeye getirilmesini, bekliyoruz.
Hızlı trenler, alış veriş merkezlerine ve otoyollara verdiğimiz önemi, öğretmenlerimize ve eğitim sistemine de, vermeliyiz.
Eğitim sisteminde, dar gelirli ailelerin çocuklarını da düşünmeliyiz.
Kaliteli öğretmenlerimizin kamuda kalmasını, özendirmeliyiz.
Bakınız düşünür A. Maslow ne demiş “Tüm yaşam bir eğitimdir.Herkes öğretmendir ve herkes sürekli olarak öğrencidir”.
Bu sözü okuduktan sonra, başka yazacak bir şey kalmıyor.
Günün Sözü:Yurdu savunmanın en ucuz yolu eğitimdir.”Buckel”

Depremler Ve Yeniden Dönüşüm

Depremler Ve Yeniden Dönüşüm

Geçen yıl Yalova’da Çınarcık’ta ve Osmangazi İlçesinde orta büyüklükte birkaç deprem yaşamiştık.
Kısa bir süre önce, Bursa’da ard arda üç deprem daha yaşadık.
Merkez İlçe, Osmangazi’de meydana gelen, üç büyüklüğündeki depremler, hepimizi korkuttu.
Deprem küçüktü ama, sarstığı yer şehir merkeziydi.
Dolap kapaklarını bile sarsan bu deprem yeryüzüne yakın bir yerdeydi Bursa halkı olarak, 1888 yılında çok yıkıcı bir deprem, yaşamıştık.
Bu depremin bir gün bizi bulacağını biliyoruz.
Bursa’daki yaşadığımız üç büyüklüğündeki son depremden şunuda öğrenmiş olduk.
Eğer deprem merkezine yakın isek ve deprem yeryüzüne yakın bir yerde olmuş ise, üç büyüklüğünde bile olsa, sarsıntıyı şiddetli olarak hissediyoruz.
Uzmanlar son depremlerin uyarıcı olduğunu söylediler.
Depremin merkezinin, Gençosman pastanesine yakın olan Alemdar ve Küplüpınar Merkezi olduğunu öğrendik.
Deprem merkezinden birkaç durak sonra tam Özdilek tesislerinin karşısına 36 katlı incecik bir bina yapıldığını görüyoruz.
Bu binayı gördükce, deprem profesörü Ahmet Ercan hocanın uyarılarını hatırlıyoruz.
Gemlik için, deprem konusunda özel bir kanun çıktığını biliyoruz.
Yanlış araziler ve çürük binalar hepimiz için öldürüçü sonuçlara sebeb olacaktır.
Depreme karşı alınacak önlemler, siyasete bulaşamaz.
İhmale de hiç gelemez bu dönemdeki belediyemizdeki en önemli hizmeti, kensel dönüşüm olmalıdır.
Bu konuda, sadece başkanın uğraşması yetmez, dönüşüm ile ve imar ile uğraşaçak kadroların, yetenekli, sosyal ve cesur kadrolar, olması gerekir.
Bir bölgeyi, yerinde dönüşüme hazır hale getirmek kolay iş değildir.
Günün Sözü: Hayatın güzel olması için, eksiksiz olması şart değildir.”Funicell”

Avrupa’daki Finallere Gidiyoruz

Avrupa’daki Finallere Gidiyoruz

A milli takımımız Avrupa Finallerine kalırken, belki de en gergin maçlarını İzlanda ile oynadı.

İzlanda’da, maç öncesi yapılan saygısızlıklar, tüm Türkiye’yi öfkelendirmişti.

Türkiye’deki maçta, aklımızı kullandık maç öncesi, hiçbir gerginliğe neden olacak davranışlara, girmedik.

Aslında gergin ortam, İzlanda takımın işine yarayacaktı.

İzlanda takımı, fizik olarak güçlü ve kuvvetliydi.

Ama, otuz üç yaş ortalamalı olan İzlanda takımı, kondisyon olarak yetersizdir.

Tek şansları, hava topları ve yan toplardı.

Uzun taç atışları, çok tehlikeli oldu maçın büyük bölümünde, topa hakim olsak da, bir yan top golü, işimizi zora sokabilecekti.

Nitekim 82 dakika da Merih’in kale çizgisinden çıkardığı top, alın terimizin takdir edilmesiydi.

İki maçta Fransa’dan, dört puan aldık iki maçta, İzlanda’ya dört puan verdik.

Bu tabloda, İzlanda’nın bize ne kadar ters geldiğini, göstermektedir.

Aslında bizde Fransa’ya ters geldik.

İşte futbolun güzelliği buradadır.

Andorra ile deplasmandaki maçımıza giderken, çok rahattık genç takımımızı, daha da güçlendirdik.

Ümit milli takımdan bile, oyuncu götürdük  Avrupa’daki  finalleri, bir maç önceden garantilemiştik.

Bu rahatlıkla çıkan takımımız, Bursaspor kökenli Enes’in golleriyle son maçımızı da kazandı.

Milli Takımımızın futbolcu havuzunda, çok yetenekli gençlere sahibiz.

Şimdi geçirdiğimiz tecrübelere dayanarak, en ideal onbirimizi, çıkarmak durumundayız.

Finallere kadar yapacağımız hazırlık maçları ile, en iyi ekibimizi kurabiliriz.

Kilit oyuncularımız, bir sakatlık yaşamaz ise bu defa finallerde iddialıyız.

Günün Sözü: Delilik, aynı şeyi tekrar tekrar yapıp farklı sonuçlar beklemek “Albert Einstein”

 

Amerika’da, Rusya’da, Türkiye’den Vazgeçemez

Amerika’da, Rusya’da, Türkiye’den Vazgeçemez

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, 13 Kasım’da  Amerika’da Başkan Tramp’la yaptığı görüşmeler, amacına ulaşmıştır.

Bu tür görüşmelerde, iki taraf her konuda kazançlı olamaz.

Ermeni soykırımı iddiasında, Türkiye alınganlık yerine, yol gösterici bir tavır sergilemiştir.

Konuyu tarihçilere bırakmıştır.

Artık sözde soykırım günlerinde, Amerika’nın kullanacağı kelimeler konusunda, bir gündemimiz ve merakımız kalmamıştır.

Amerika’nın, Rusya’dan aldığınız (S- 400) füzelerini, imha edin önerisine, Amerika’dan da “patriot alırız” hamlesi ile karşılık verilmiştir.

Fetö’yu sığındığı Amerika’da terörist ilan etmek, bir nevi Amerika’ya da azmettirici olarak, takdim etmektir.

Amerika’da yapılan bu konuşma, FETÖ ile yapılan mücadelenin, en önemli adımlarından biri olmuştur.

Amerika’ya sadece (YPG) üzerinden değil, FETÖ’nün azmettiricisi olarak da yüklenmek en akılcı bir yöntemdir.

Bu görüşmelerde, Türkiye için Rusya’nın, en az Amerika kadar önemli olduğunu da, anlaşılmıştır.

Aslında Türkiye, hem Amerika için hem de Rusya için, vazgeçilmeyecek bir ülke, konumundadır.

Peki Amerika’nın sıkıntısı nedir?

Sıkıntı Amerika’nın koşulsuz olarak, itaat beklentisinden kaynaklanmaktadır.

Mısır gibi, Suudi Arabistan gibi, ve (YPG) gibi, itaat eden bir Türkiye isteyen Amerika, birinci Irak savaşından biri Türkiye’nin peşindedir.

Meclisten geçmeyen 1 Mart teskeresi, Amerika’nın duymasına sebep olmuştur.

Türkiye’nin, Rusya ve İran ile olan komşuluk ilişkileri, Amerika’nın orta doğu ve Akdeniz’de zorlanmasına, neden olmuştur.

Türkiye, hem Amerika hem de Rusya ile kendini ezdirmeden ve ipleri de koparmadan, yaşamak zorundadır.

Cumhurbaşkan Erdoğan, bu politikayı başarı ile uygulamaktadır.

Günün Sözü: Kitaplarda dostlar gibi, aza fakat iyi seçilmiş olmalıdır.”Joineriana”

 

İkinci Sırayı Kaçırdık

İkinci Sırayı Kaçırdık

Bursaspor’un, Türkiye kupasında, deplasmanda  kazandığı Muğla ve Bayburt  maçları, takımı beşinci tura yükseltti.

Eğer birde şanslı kura çekebilirsek, çeyrek finallere kadar gitmemiz, sürpriz sayılmaz.

Lig maçlarında da, iyi gidiyoruz.

Eski üç puan şokunu, çabuk atlattık .

Masa başında silinen üç puanımızın verdiği zararı, kazandığımız son iki maçla, telafi etmiş olduk.

Sahada şimdilik işler iyi gidiyor ama, finansman konusunda üzücü haberler, duyuyoruz.

Bursaspor Kulübünün, idari personeline dört aydan beri, maaş ödeyemediğini duyduk.

Ayrıca basket maçında, çirkin ve kötü tezahurat  yapan Bursaspor taraftarları, kulübün yaklaşık 19 bin lira cezaya çaptırılmasına, sebep oldular.

Kulüp personeline, parasızlıktan dört ay ödeyecek para bulamaz iken, kötü tezahuratın  sebep olduğu bu ceza, hiç şık olmamıştır.

Bursaspor taraftarlarından, sabırlı ve sağduyu bir davranış bekliyoruz.

Yeni  federasyonun ve Merkez Hakem Kurulunun, çok acımasız kararlar verdiğini, görüyoruz.

Büyük takımların başkanlarına ve teknik direktörlerine, verilen ağır cezaları, dikkatle izliyoruz.

Eskişehirspor gibi, efsane bir takıma ve takımın efsane seyircilerine verilen ağır cezaları, üzülerek takip ediyoruz.

Bu yüzden sahada futbolcularımızın ve tribünlerde taraftarlarımızın, çok dikkatli olmasını tavsiye ediyoruz.

Çünkü genç Bursaspor, bu sezon mükemmel bir başlangıç yapmıştır.

Evindeki 4 maçı kazanan Bursaspor’dan, Balıkesir maçında da galibiyet bekliyorduk. Bu maçı Kazanan takım, ikici olacaktı.

Beraberlik, iki takımada yaramadı.

Balıkesir spor maçında, hele ilk yarıda, saldıran bir Bursaspor, bulamadık b, Maç Öyle bir duruma geldi ki, bir doksan dakika daha oynansa, gol göremeyecektik.

Tecrübeli futbolcu özer Hurmacı, yine sarı kart gördü ve oyunun hızını düşürdü.

Günün Sözü: “Yapacağım “ deme “yaptım “ de “Platus”