Köşe Yazıları

17 Ağustos Depreminin Ardından

Marmara depreminden sonra, 17 yıl geçti. Bu dönemde, istatistikler konusunda çok başarılı ama tedbirler konusunda çok zayıf kaldığımızı, gördük.

1903 yılından bu yana, 7 ve üzerinde 15 deprem yaşadık. 27 Aralık 1939 yılında Erzincan’da yaşanan, (7.9) büyüklüğündeki depremin, en şiddetli deprem olduğunu öğrendik.

Bu arada, insanları depremin değil, kötü kalitedeki inşaatların öldürdüğünü anladık.

Deprem uzmanları, İstanbul depreminin (2045) den önce olmayacağını, Bursa depreminin ise eli kulağında olduğunu, söylüyorlar.

Yıkıcılığı ile ünlü, 1855 yılı depreminin tekrarlanmasından korkuyorlar. Kısa süre önce yaşadığımız, 6.5 şiddetindeki Muğla depremini, çok ucuz atlattığımız için, şükretmeliyiz.

Deprem istatistiklerinden, 2000 ile 2017 arasında 164 bin deprem yaşadığımızı, öğreniyoruz.

Bu istatistik, tüm yurdumuzun aşağı yukarı her gün, bir beşik gibi sallandığını, göstermektedir.

Her ne kadar, beton ve inşaat kalitesini bir ölçüde yükseltmiş olsak da, kat yüksekliği ve zemin etüdü konusunda, benzer hassasiyeti gösterdiğimizi, söyleyemeyiz.

 

 

Başarının sırrı nedir, doğru kararlar.

Doğru kararlar nasıl alınır, tecrübe ile

Tecrübe nasıl elde edilir, yanlış kararlar ile

‘’Anonim’’

 

Pentagon Amerika’yı Belaya Sokacaktır

Amerika’daki ‘’çekirdek devlet’’ olan Pentagon, tüm dünyada dehşet saçmaya devam ediyor. Zaman zaman, para babaları ile çatışma yaşasa da, yine dediğim dedik diyor.

Türkiye’yi, devletin içinden kuşatan da Pentagon projesidir. Güneydoğu’da, 40 yıldan beri akan kanın sorumlusu da, Pentagondur.

FETÖ’yü kuranda, cesaretlendirende ve koruyanda, Pentagondur. Saddam’a Kuveyt’i işgal ettiren de, Saddam’ı idamlık hale getiren de, Pentagondur.

Suudi Arabistan’ı kişiliksiz bir devlet haline sokan da Pentagon dur. Venezuela’da kriz yaratanda, Brezilya’daki başkanı mahkemeye düşürende, Pentagondur.

İran ve Rusya’ya, yaptırım ve ambargo kararı alanda, işine geldiği zaman affedende, Pentagondur.

Afganistan ve Suriye’yi devlet olmaktan çıkartan ve burada yaşayan halkları doğduklarına pişman eden de, Pentagondur.

Kuzey Kore’yi kışkırtarak, krizi Çin’e yakın bölgeye taşımayı amaçlayanda, Pentagondur. Paris’teki ve özellikle İngiltere’deki patlamaların sorumlusu da Pentagon dur.

Pentagon, Amerika Devletinin içine yerleşmiş, Amerika’nın bile zaptedemediği, bir ‘’çelik çekirdektir.’’

Amerika’yı, dünya da nefret edilen ülke haline getiren Pentagon, bir gün Amerika’yı, uluslar arası mahkemelerde yargılanacak hale, düşürecektir.

 

GÜNÜN SÖZÜ

Cevizin kabuğunu kırıp,

Özüne inmeyen, cevizin hepsini kabuk zanneder.

‘’Gazali’’

 

 

 

Ak Parti İl Başkanı Kim Olacak

Ak Parti İl Başkanı Cemalettin Torun, görevinden ayrıldı. Yeni il başkanı ise, hala belli olmadı. Yaklaşık iki hafta önce, eski milletvekili  Önder Matlı’nın ismi gündeme gelmişti. Matlı’nın özellikleri il başkanlığı için çok uygundu ama, bir tarikat bağlantısı  haberi çıkınca beklentiler gerçekleşmedi.

Böyle bir ortamda Sedat Yalçın ile Mustafa Esgin’in şanslarının arttığını düşünüyoruz. Sedat Yalçın, Ak Parti’nin ilk yıllarında, il başkanı olarak olarak ve Milletvekili adayı olarak, iz bırakan hizmetler yapmıştı. Mustafa Esgin’de Nilüfer Belediye Başkan adayı olarak, alınabilecek en yüksek oyu almıştı.

Ak Parti Genel Merkezi Bursa’yı tecrübeli  bir il başkanına  teslim etmeyi düşünüyorsa, Sedat Yalçın’ı seçecektir. Genel Merkez, partiyi genç bir yöneticiye teslim etmeyi planlıyorsa,o zaman Doktor Mustafa Esgin’e görev verecektir.

Bu iki ismin dışında Faruk Çelik’e yakın olan, Mustafa Tunçak, Necati Polat ve İsmet Su isimlerinden de bahsedilmektedir.

Ama. Yeni dönemde Faruk Çelik’in aktif olarak değil, ağır ağabey olarak gündemde kalacağını tahmin ediyoruz. Aslında Bursa’da yapılacak olan İl Başkanı seçimi, Ak Partinin “Değişimden ne anladığını” açığa vuracaktır.

 

Günün sözü

Kötü insan, başkasının üzüntüsüyle, rahatlayandır.

Şadi Şirazi

 

Cem Evi polemiği

Gemlik Belediyesi, Cem Evini ibadethane statüsüne dâhil eden ilk belediyelerden.

Cem Evinin ihtiyaçlarının karşılanması, Gemlik Belediye Meclisinde tüm partilerin desteği ile sorgusuz kabul ediliyor.

Kerbela programlarına eksiksiz katılım sağlanıyor.

12 gün orucun ardından da, yapılan iftar programında hem siyaset, hem protokol, hem de alevi inancındaki vatandaşlarımız bir araya gelebiliyor.

Gemlik, Cem Evini de, Hacı Bektaş’i Veli Derneğini de kendi kültüründen ayrı görmüyor. Görmemesi de gerekiyor zaten. Kültürel yakınlaşma, üst düzeyde sağlanmak üzere Gemlik’te. Bir de araya nifak sokanlar olmasa.

***

Gemlik Üniversitesi girişinde bulunan eski Sunğipek Camiinin yıkılarak yerine yapılacak caminin temel atma töreninde, siyasetin dışında konuşmalar yapıldı. Biraz FETÖ lanetlendi o kadar. Camiden, yeniliklerden, bölgenin doğal güzelliklerinden, hatta bağımsız Üniversiteden bile bahsedildi.

Her şey yolunda giderken Ambiyansı bozan hamle Bursa Büyükşehir Belediye Başkanvekili Abdullah Karadağ’dan geldi. Cem olmaktan bahsetti Karadağ ve çok zamanıymış, hatta üstüne vazifeymiş gibi ‘’Cem evi Sulçuklu’da da, Osmanlı’da da yoktu’’ sözleriyle, töreni bambaşka bir mecraya çekti.

Nasıl yaptıysa, cami ve mescit açılışından Cem Evi konusuna girip polemiğin fitilini ateşleyen Büyükşehir Belediye Başkanvekili, konuşmasının ardından da gayet rahattı.

***

   Bazen fitne uzaktan gelmez…

Gemlik halkının desteklediği, hemen her kesimden destek alan, binanın çürüdüğü yıkımında en net şekilde anlaşılan Sunğipek Camiinin yenilenme çalışmasında, konu ancak bu kadar alakasız şekilde saptırılabilirdi.

Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe, Başkanvekili belirlerken neyi kıstas olarak belirliyor bilemiyorum ama durup dururken toplumu ayrıştırma hamlesi Belediyeden gelince, insan ister istemez kasıt arıyor…

***

Not: Şu ana kadar, Büyükşehir kanadından konu ile alakalı herhangi bir açıklama veya özür mesajı yayınlanmadı.

 

İlk Maçımızda Mücadele Vardı

Bursaspor, Süper Lig maratonunun ilk maçında, Başakşehir’e tek farkla yenildi. Başakşehir’i  Avrupa ön elemelerinde “Brüj” maçında izlemiştik.

Hızlı oynayan ve hızlı kontraataklarla, golü bulan bir takımdır Başakşehir. Bursaspor olarak orta sahayı kalabalık tutunca, Başakşehir’in oyun tarzını bozduk. Savunma ağırlıklı oynayınca, Başakşehir’e fazla pozisyon vermedik.  Hele ikinci yarıda, oyuna ortak olunca, pozisyonlarda buldu.

Çok farklı yenileceğimizi zannettiğimiz maçta çıktığımız kontrataklarla belki gol bile atabilirdik. Bursaspor’u hazır görmedik. Ama. Mücadele ettiğini gördük.

Taraftarda bunu gördü ve mağlup olsak bile, futbolcuların gönlünü aldı. Önümüzdeki hafta, Bursa’da oynayayacağımız Alanyaspor maçında, sabırlı ve yapıcı olmalıyız Geçmiş yıllardan beri, kafaya taktığımız futbolcı ve yöneticilerle, uğraşmayı bırakmalıyız.

Böyle masraflı ve netametli bir görev için, yönetici bulmak, kolay değildir. Bulduğumuz futbolcularda, bütçemizle orantılıdır. Daha maçın başında, yenilen bir golden sonraz “Yönetim istifa” takıntısından, vazgeçmeliyiz. Sabırlı ve yapıcı taraftar olmalıyız.

 

 

GÜNÜN SÖZÜ

Hiç kimse sendne iyi değildir.

Ama. Sen ortaya hiçbir şey koymazsan

Sende hiç kimseden iyi değilsin

“D.Laired”

 

Amaç K.Kore Değil, Çin’dir

 

Amerika’nın yeni rakibinin Çin olduğunu hepimiz biliyoruz.

Amerika, Afganistan’ı işgal ederek futbol tabiriyle Çin’in ‘’orta sahasına’’ yerleşti.

Ama. Çin’in tüm dünyadaki yayılması politikasını kesmek için Çin’in ‘’ceza sahasına’’ girmesi gerektiğini anladı.

Amerika’nın üçüncü bölgesi demek, Çin’in ceza sahası demekti.

İşte. Bu bölge ise tam da Kuzey Kore’ye denk geliyordu.

Kuzey Kore tüm dünyadan kopuk yaşayan ve sadece Çin’e yaslanan yalnız bir devlettir.

Bir milyon askeri ve 25 nükleer füzesi ile Amerika’ya meydan okuyarak dikkatleri çekiyordu.

Belki de, Kuzey Kore’yi yönetenler bu tehlikeli çıkışlarla halkı baskı altına alarak saltanatlarını sürdürüyorlardı.

Ama. Kuzey Kore’nin Amerika’ya karşı son çıkışı sadece kendisini değil, tüm dünya dengelerini de ilgilendiriyor.

Bu çıkışa Amerika’nı sessiz kalması, Amerika’nın karizmasını çizecekti.

Japonya’ya olduğu gibi, buraya da bomba atsa, tüm dünya Amerika’dan nefret edecekti.

Şimdi. Sadece tarafları değil, tüm dünyayı ilgilendiren bir tiyatro izliyoruz.

Ben ise, Kuzey Kore krizini, Amerika’nın hedef saptırması olarak görüyorum.

Tüm dünya Kuzey Kore’ye bakarken, Kuzey Suriye’de çok sıcak çatışmalar olabileceğini düşünüyorum.

 

Günün Sözü

Hayat merdivenlerini çıkarken

İnsanlara iyi davranın

Çünkü inerken,

Yine aynı insanlarla rastlayacağız.

‘’Cenap Şahabettin’’

Sınırdaki Çatışma Her Şeyi Değiştirecek

Amerika’nın Kuzey Suriye’de YPG tercihi, Türkiye’yi yeni ortaklıklara itecektir. Rusya ile her alandaki ilişkilerimiz, artarak devam edecektir. İkinci Fırat Kalkanı operasyonundan sonra, ortam ısınırsa Çin ile Türkiye arasında bir yakınlaşma sürpriz olmayacaktır.

Bunun anlamı ise Çin’in de ortadoğuya komşu olması demektir. Amerika’nın YPG’ye gönderdiği yüzlerce Tır dolusu silah ve mühimmat, Nato ortaklığınında Avrupa Birliğininde yeniden sorgulanmasına sebeb olacaktır. Avrupa Birliğinin de, yeni hedefi ve amacı budur.

Büyük ortaklar, İngiltere örneğinde olduğu gibi, Avrupa Birliğini “Kof” bulmuş ve ayrılmıştır. Almanya gibi büyük ortaklarda, Malta, Bosna – Hersek, Lüksemburg ve Yunanistan gibi küçük ortaklarla fövde gösterisi  yapıyorlar.

Türkiye’nin Almanya’ya karşı gösterdiği tavrın, küçük ülkelere örnek olmasından korkuyorlar. Almanya’nın PKK ve FETÖ konusudaki taraflı tutumu Almanya’ya olan güvenin yok olmasına sebeb olmuştur.

Hele Türkiye’ye  karşı  sergilediği düşmanca tutum Almanya’nın lider devlet konumundan uzak olduğunu göstermiştir.

 

Günün Sözü

Kendi geleceğimizi kendimiz hazırlar.

Sonra’da kader deriz.

Disraeli

 

Bursa Ak Partide Değişim Rüzgarı

Ak Partide, bir değişim rüzgarı eseceğini, bir süredir duyuyoruz. Bu rüzgar da, siyasetin ilk sırayı alacağını, biliyoruz.

Nitekim ilk hamle, Ak Parti Bursa il Başkanının, il Başkanlığını bırakması ile yaşandı. Bu hamlenin, ilçe teşkilatları ile devam edeceğini umuyoruz.

Ak Parti genel merkez yönetiminin, bu gün için en önemli önceliğinin, (2019) Mart ayında yapılacak, yerel seçimler olduğunu hissediyoruz.

Çünkü yerel seçimlerde alınacak sonuçların, Cumhurbaşkanlığı ve genel seçimler için, bir gösterge olacağını biliyoruz.

Bu bakımdan, değişim rüzgarının il başkanlarıyla başlayıp, belediye yönetimleri ile devam edeceğini tahmin ediyoruz.

Uzun süre, Belediye başkanlığı ve meclis üyeliği yapan Ak Partili yöneticilerin, büyük çoğunluğunun değişeceğini, hissediyoruz.

Ben de, Azot sanayi Genel Müdürlüğünde ‘’on yıl kesintisiz’’ Daire Başkanlığı, yapmıştım. İlk üç yıl içinde yaşadığımı, söyleyemem.

2017 yılının son altı ayında, Ak Partili Belediyelerde, derinliğine bir FETÖ araştırması yapılacağı, göreceğiz.

Birçok belediyelerde, vekil başkan örneklerine rastlamamız da, sürpriz sayılmayacaktır. Ak Parti merkez yönetimi, bu cesaretli yapılanmayı hayata geçirirken, dedikodular yerine belgelere önem verirse, amacına ulaşır.

Yoksa Ak Partinin geleceği, ANAP’tan ve Doğru Yol’dan farklı olmaz.

 

 

GÜNÜN SÖZÜ

Kendi geleceğimizi,

Kendimiz hazırlar.

Sonra da kader deriz.

‘’Disraeli’’

 

Gerçek Anneme Göstereceğim

İl Başkanı değişti,

Siyaset yeniden kurulacak,

Gemlik, ihracatta bilmem kaçıncı oldu,

Gemlik’te şu eksik,

Gemlik çağ atlayacakmış,

Ve benzeri pek çok konu gündemi meşgul edebiliyor genellikle.

Hayatın doğal akışında önemsediklerimizi, bazen devlet korumasında bir çocuk tek bir cümle ile çöpe atabiliyor. Madalyasını elinden düşürmeyen çocuğun cümlesinde olduğu gibi ‘’Gerçek anneme göstereceğim.’’

***

Gemlik Sosyal Yaşamı Destekleme Derneği (GESYAD) tarafından düzenlenen etkinlikte, devlet korumasında olan, bir kısmının annesi babası olmayan, bir kısmının da ailesinin bakamadığı veya annesinin tek başına baş edemediği çocukları bir etkinlikte buluşturdu.

Çocukların bazıları çevreye karşı saldırgan korumacılık içindeydi. Bir kısmı da ilgi eksikliği hissediyordu. Başını biraz okşadığınız çocuk, etkinlik boyunca yanınızdan ayrılmayabiliyordu.

Etkinlikte konuştuğum iki çocuk gazeteci olmak istediğini söyledi. Gazeteciliğin ne olduğunu bilmeden, sadece ilgi görebilmek için.

Başka bir çocuk ‘’babam da gazeteye çıkmıştı’’ dedi. Nedenini soramadım.

Bir diğeri, ‘’herkes senin yanına geliyor, ondan gazeteci olacağım’’ dedi.

Birey olmak, bazen öyle zor ki…

***

   En acısıysa, galibiyet madalyasını ellerinin arasında saklayan çocuktu.

Anne diyorlardı başlarındaki öğretmenlerine, bir kısmının dışarıda annesi olmasına rağmen.

Çocuğu madalyayı bu denli sahiplenirken görünce madalyayı ne yapacağını sordum, ‘’Gerçek Anneme göstereceğim’’ dedi. Ne zaman geleceği belli değil annesinin. Belki bir hafta, belki bir ay sonra. ‘’O zamana kadar saklayacak mısın?’’ dedim. Kafa salladı. Madalya ellerinin arasındaydı…

Gerçek annesine, kendini ispatlamış olacaktı. ‘’Madalyayı ben kazandım’’ diyecekti. Annesinin onun önemsemesini sağlayacaktı belki de. Başarılı olduğunu görünce, daha çok sever diye mi düşündü? Yoksa annesinin gurur duymasını mı istedi? Belki de, artık başarılı olduğu için beraber yaşayabilirlerdi, kim bilir?

   ‘’Gerçek Anneme Göstereceğim’’ iç acıtan sözdü. Aynı zamanda küçük bir çocuğun, aslında ne kadar önemsiz meseleleri dert edindiğimizi anlatan hayat dersiydi…

Amerika Örgütlerin İsim Babasıdır

Amerika’nın, terör örgütlerinin kuran ve onları kendi çıkarları için kullanan, bir ülke olduğunu artık hepimiz, biliyoruz.

Bu terör örgütlerinin, isim babası olduğunu da, her fırsatta görüyoruz. 1984 yılında, faaliyete geçen P.K.K terör örgütüne, yıllar önce helikopterle silah yardımı yaptığını, zamanın genelkurmay başkanının, açıklamalarından öğrenmiştik.

Amerika’nın desteklediği (P.K.K) nın Suriye kanadının (PYD) nin ise, bu örgütün silahlı kolu olduğunu, artık bilmeyen kalmadı.

Türkiye her fırsatta, (P.K.K) ile (YPG) arasında bir fark yoktur dedikçe, bu ısrar ve kararlılık, Amerika’yı rahatsız etmiştir.

Ve. Amerika bir anda, (YPG) nin adını ‘’Suriye Demokratik Güçleri’’ olarak, değiştirmiştir. Amerika’nın, 909 tır dolusu silah ve mühimmat ile donattığı (YPG) terör örgütü, şu anda Fırat Kalkanı kuvvetlerimizin, takibi altındadır.

1974 yılında, Amerika’nın karşı olmasına rağmen, ilk Kıbrıs Harekatını yapmıştık. Ama. Kuvvetlerimiz Girne çevresinde, çok dar bir bölgede sıkışmıştı.

Ardından, ikinci hareket yapıldı. Doğu’da Magosa ve Maraş, batıda ise Güzelyurt ve Lefke kontrolümüz altına girmişti.

İnşallah, yapmak zorunda kalacağımız ikinci Fırat operasyonu, Kıbrıs’taki gibi başarılı olur.

 

 

GÜNÜN SÖZÜ

İyi ve muhteşem arasındaki fark,

Sadece biraz daha gayrettir.

‘’Clarence’’