Köşe Yazıları

30 Ağustos Ve Bu Günkü Ortam

Meclisi, 23 Nisan 1920 tarihinde açmıştık ama Yunan askeri hala Anadolu’daydı. İşte bu meclisin kararı ile Ocak/1921 tarihinde birinci, Mart/1921 tarihinde ise, ikinci İnönü savaşlarını, yaptık.

Eylül/1921 tarihinde, Sakarya savaşını kazandık. Ağustos/1922 finalinde ise, Yunan askerlerini Anadolu’dan kovaladık.

Bu arada, Maraş, Urfa ve Antep’de, Doğu ve Güneydoğu Anadolu’yu işgal eden Fransız askerini, doğduğuna pişman etmişti.

O tarihlerde, İstanbul’da yuvalanan İngiliz Birlikleri, sinsice, Anadolu’da yaşanan savaşın sonucunu, beklemişti.

Atatürk Liderliğindeki, Türk halkının kazandığı zaferi görünce, tası tarağı toparlayıp, İstanbul’a terk etmişlerdi.

İşte. 30 Ağustos zaferi böyle bir destandı. Sinop’tan Hatay’a ve Edirne’den Ardahan’a kadar uzanan bir halk savaşıydı.

Bu günlerde de, benzer bir kader yaşıyoruz. Bizi, Nato’ya ortak yapan ve Kore’de, binlerce şehit vermemize sebep olan Amerika, Kuzey Suriye’de bir terör devleti kurmak için, tüm hazırlıklarını tamamlamış, durumdadır.

Bu tehlikeyi görmezden gelen ve Amerika, Almanya’ya tepki vermek yerine, halkı Erdoğan ve Bahçeli nefreti ile doldurmaya çalışan siyasi, toplumsal ve ekonomik tüm kesimleri, uyandırmalıyız.

Hem uyandırmalıyız, hem de uyarmalıyız.

Çünkü, Amerika’nın ve Almanya’nın, bir ortak değil, bir düşman olduğunu, artık görmüş olmalıyız. Bu iki ülkenin, (FETÖ) ve (P.K.K) terör örgütleri marifetiyle, ülkemizi bölmek istediğini, artık anlamalıyız.

Eğer bunu anlayabiliyorsak, 30 Ağustos Zafer Bayramını daha içten kutlayabiliriz.

 

GÜNÜN SÖZÜ

Yirmi yaşında istek

Otuz yaşında zeka

Kırk yaşında, akıl önemlidir.

‘’Franklin’’

 

 

Bursaspor – Beşiktaş maçı

Süper ligin, en ses getiren maçları hangidisir dersek, aklımıza üç büyüklerin maçları gelir. Ama. Bir Beşiktaş Bursa maçı vardır ki, bu maçın atmosferi de üç büyüklerin maçlarından, aşağıda kalmaz Geçen hafta, İstanbul’da oynanan Beşiktaş Bursa maçı da, haftanın en ilgi çeken maçı oldu. İki yan toptan, maçı kaybeden Bursaspor, aslında kendini ezdirmedi.

Beşiktaş orta sahasını ve defansını, silindir gibi geçen Bursaspor, belki gelmiş geçmiş takımlar içinde, en iyisi değil Ama iyi mücadele ettiklerini görüyoruz. Ve kontraataklarla, rakibin arkasına hızlı sarktıklarını görüyoruz.

Galatasaray yorgun ve yaşlı ortasahasını değiştirdi. Kondisyona ve çabukluğa dayalı futbolu benimseyen Tudor, Galatasaray’a hayat verdi. Bu sene, Avrupa maçı oynamayacak Galatasaray varını yoğunu süper lig maçlarında gösterecektir.Fenerbahçe’de artık, Avrupa maçı oynamayacak ama, Galatasaray kadar hızlı olabilir mi?

Van Persie ile ilgili ir istatistik, her şeyi gösteriyor. Dünya yıldızı Van Persie’nin Trabzonspor maçında ayağına 5 kez top değdiğini, okuyoruz. Ayağa değen 5 toptan 2 tanesinin santra vuruşu sırasında olduğunu, öğreniyoruz. Fenerbahçe’nin hızı konusundaki yorumu, size bırakıyoruz.

 

 

Mücadele eden, yenilgiye uğrayabilir.

Mücadele etmeyen zaten yenilmiştir

“Brecht”

İlginç Bir Belediye Anketi

Deniz Üzülmez Araştırma firmasının, 16 Nisan sonrası, Belediyelerle ilgili yapmış olduğu araştırmada ilginç sonuçlara rastladık.

Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe için katılımcılar.

– % 87,8 başarısız

-%7,2 kısmen başarılı

-%5 başarılı demişler

Osmangazi Belediye Başkanı, Mustafa Dündar için ise,

– % 80,7 başarısız

-%13,1 kısmen başarılı

-%6,2  başarılı demişler

Yıldırım Belediye Başkanı İsmail Hakkı Edebali için de,

– % 80,2 başarılı

-%13,1 kısmen başarılı

-%15, 5 başarısız  demişler

Orhangazi Belediye Başkanı, Neşet Çağlayan  için şu tercileri kullanmışlar.

– % 70 başarılı

-%9,7 kısmen başarılı

-%20,3  başarısız  demişler

Nilüfer Belediye Başkanı  Mustafa Bozbey için ise,

– % 80,4 başarılı

-%1,8 kısmen başarılı

-%17, 2 başarısız,

Notu vermişler

Melih Gökçek için ise,

– % 40,7 başarılı

-%33,1 kısmen başarılı

-%26,2 başarısız  demişler

Melih Gökçek’in karne notunda geçtiğini, ama başkanlık koltuğunun tehlikede olduğunu, görüyoruz

Cumhurbaşkanı Erdoğan ‘ın İl Başkanı ile, Büyükşehir Belediye Başkanlığını, “İkiz kardeş gibi” gördüğünü hissediyoruz.

Ak Parti Bursa İl Başkanını İnegöl’den seçti. Büyükşehir Belediye Başkan adayını da, İnegöl’den düşündüğünü, tahmin ediyoruz.

Referandum sonrası sandıktan çıkan oyları hatırlamalıyız.

 

GÜNÜN SÖZÜ

İyi ve muhteşem arasındaki fark, sadece biraz daha gayrettir.

“Clerence”

 

 

 

 

 

“Bir Tır – “Bin Tır”

Amerika’nın PKK kökenli PYD’ye, “Bin Tır” silah ve mühimmat gönderdiğini basından takip ediyoruz.

Bu Amerika ve işbirlikçileri, Bizim Suriye’deki Türkmenler için, “Bir Tır” yardım ve destek malzemesi göndermemiz sebebiyle, ortalığı ayağa kaldırmıştı. Bizim “Bir Tır” yardım malzemesinin içinde Türkmenlere destek için bir miktar askeri mühimmat olduğunu “Fetö Kumpası” sonucu öğrenmiş olduk.

Bir tır malzeme için koparılan fırtınanın amacı, Türkiye’yi ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı uluslar arası mahkemede yargılamak içindi. Aslında, Suriye savaşında, “Nato” ortaklarının birbirlerinin kuyusunu kazdığını gördük. Artık, “Nato”nun ortaklarını savunmak için değil, itaat etmeyen ortaklarını “yok etmek” için görev yaptığını çok iyi anladık.

Mit tırlarını devletimize ve devleti yçnetenlere bulaştırmaya çalışanl’arın, Amerika’nın “Bir Tırı” için hiç tepki vermediğini görüyoruz. Aslında uluslar arası mahkemelerde yargılanması gerekenler, savaş alanındaki teröristlere, “Bin Tır” silah ve mühimmat, getirenlerdir.

Kuşkusuz bu dünyada, hiç kimsenin yaptığı zulüm karşılıksız kalmaz. Artık Amerika’nın yayılmacı ve kan döken dış politikaları kendi halkı tarafından da eleştirilmektedir. Çin’in de destek vereceği, Rusya, Türkiye ve İran bu hesabı mutlaka soracaktır. Kendi vatandaşına bile, ırkçı muamele yapan bir devlet, uzun dönem lider kalamaz

GÜNÜN SÖZÜ

Mücadele eden, yenilgiye uğrayabilir.

Mücadele etmeyen, zaten yenilmiştir

“Brechi”

 

Sömürgecilerle Nasıl Mücadele Ederiz

Çok eski yıllarda, sömürgeci ülkelere doğal kaynakların bulunduğu ülkelere, gemileriyle çıkartmalar yapmışlardı. Daha sonra, oralarda buldukları işbirlikçileriyle karşılıklı ticaret başlatırlardı. Ama, en önemli kozları, kendi lisanlarını ele geçirdikleri ülkelere taşımaktı.Nitekim İngilizlerin sömürdüğü Hindistan’da İngilizce lisanı, ana dil kadar yaygındır. Yıllarca Fransız sömürüsü altında yaşayan Cezayir ve Tunus’ta da, Fransızca resmi dil gibidir.

Yeni dünya düzeninde ise, büyük sömürgeciler doğal kaynakları bol olan bölgeler, profesyonel terör orduları ile, gidiyorlar.

IŞID’çıların, DAEŞ’çıların ve YPG’lilerin pek çoğu, Amerikan askerleriyle harmanlanmış profesyonel teröristilerdir. Bu büyük sömürgecilerin bir hedefide, sömürecekleri bölgenin önemli siyasetçilerini ve bürokratlarını ele geçirmektir. Mesela Irak başbakanı ile bazı bakanların İngiliz vatandaşı olduğunu öğrenmiştik. Bizde ise FETÖ örgütüne bağlı devlet görevlilerinin, Amerikan ve Alman istibaratı için çalıştıklarını hep birlikte gördük. Peki onbilerce kilometre öteden gelip, burada yuvalanan bu sömürgecilerden, nasıl kurtaracağız?

Önce komşu ülkeler olarak, birbirlerimizle didişmeyi bırakmalıyız. Sonra da, Türkiye İran ve Rusya olarak kararlı bir duruş göstermeliyiz.

 

GÜNÜN SÖZÜ

Dilin kemiği yoktur. Ama bir vuruşta,

Adamın sırtını yere getirebilir

“B. Fraklin”

 

 

Akşener’in Partisi Ne Durumda

Omurgası, küskün ve kızgın (MHP) lilerden oluşacağı tahmin edilen, Meral Akşener partisinin, Ekim ayı ortalarında ilan edileceğini, duyuyoruz.

Akşener hareketinin, iki yıl öncesine göre, büyük irtifa kaybettiğini, görüyoruz. 15 Temmuz öncesinde, FETÖ’nün medya başta olmak üzere her alanda etkili olduğu dönemde, hedef (MHP) yi tüm kadroları ile ele geçirmekti.

Ama. Son iki yıl içerisinde, yaşadığımız her siyasi ve toplumsal olay, Akşener’in aleyhine oldu. Başlangıçta, Ak Partiye payanda olduğu iddiasıyla, nefret edilen Devlet Bahçeli ise, Fetö ve P.K.K terörü konusunda, devlete verdiği sınırsız destek dolayısıyla, sorumlu devlet adamı konumuna yükseldi.

Devlet Bahçeli, koalisyonlar dönemini yakından yaşadığı ve bu sistemin yönetimi çıkmaza soktuğunu bildiği için, iki partili Cumhurbaşkanlığı sistemini, erken anladı.

Ve kendisine en yakın bulduğu, Ak partinin yanında yerini aldı. Siyasetin ve bürokrasinin, bazı eski ve renkli isimlerini yanına almaya çalışan Akşener partisinin, ‘’bir yıldızlar topluluğu’’ konumunda olacağını, tahmin ediyoruz.

CHP ve HDP nin, birbirlerine aşırı yakınlaşması da, (MHP) deki çözülmeyi önleyecektir. Ve. Milliyetçi ve muhafazakar kesimi, Ak parti ile (MHP) birlikteliği içine, katacaktır.

Kısacası yeni sistem de, Akşener’in partisi çok cılız kalacaktır.

 

 

GÜNÜN SÖZÜ

İyi ve muhteşem arasındaki fark,

Sadece biraz daha gayrettir.

‘’Clerence’’

 

Bursaspor Kayıp Vermedi

Bursaspor, süper ligin ikinci haftasında, galibiyetle tanıştı.

Çok gollü bir mücadelen sonra maçı kazanan Bursaspor gelecek için umut verdi.

Bu sezon, rakip defansın arkalarına sarkan, çok çabuk futbolcularımız var.

Bu konuda, Badu ve Delarge, tüm taraftarın dikkatini çektiler.

Maç başlarken ‘’terörist değiliz, taraftarız biz’’ diyerek, tezahürat yapan Bursasporlu taraftar, ‘’yakılan meşaleleri ve sahaya giren seyirciyi de’’ hatırlamalıdır.

Hele, Avrupa Kupası maçlarında, ortaya böyle bir görüntü çıkarsa ev sahibi takım için bir felaket olacaktır.

Bu sezon, çok transfer yapan Galatasaray’ın şimdilik vitrine çıktığını görüyoruz.

Beşiktaş’ın ve özellikle Fenerbahçe’nin, kaleci kurbanı olacaklarına tanık olacağız.

Volkan Demirel ve Fabri’den, maçı kaybedecek ölçüde büyük hatalara tanık oluyoruz.

Bu sezon, takviye edilmiş olmasına rağmen, Başakşehir’in geçen seneki çizgisine ulaşacağını sanmıyoruz.

Sağlam bir Burak Yılmaz’ın güçlü bir fiziği ile hem Trabzonspor’a hem de Milli Takımımıza güç vereceğini göreceğiz.

Tüm futbolseverlere olaysız ve sakatsız bir sezon diliyoruz.

 

Günün Sözü

İşin başında,

Düşünmek için harcanan zaman

Gecikme sayılmaz.

‘’Eclesiastico’’

 

 

Amerika ve Almanya ile Neden Krizdeyiz

Başta Amerika ve Almanya, nasıl bir Türkiye istiyor. Devletin tüm kurumlarını, destek verdikleri örgütlerin marifetiyle kontrol etmek istiyorlar.

İlk düşündükleri proje ülkeyi, mezhep ve ırk çatışmaları ile birbirine düşürerek, parçalanmasını sağlamaktır. Tıpkı Yugoslavya’da olduğu gibi, önce aynı ülkede yaşayanları birbirine kırdırmak, ortam hazırladıkları haritalara uygun hale gelince de ateşkes kararı almaktır.

Her geçen yıl güçlenen Türkiye’den rahatsız olan Almanya ise, Malta gibi Hırvatistan gibi, Lüksemburg gibi  ve Bosna Hersek gibi , Bir Türkiye görmek istiyor. Almanya bu küçük ülkelere, kendi emrinde çalışan kurumlar gibi bakıyor. İşte ekonomik ve sosyal anlamda küçük ülkelerle dolu hale gelen Avrupa Birliği çaptan düşmüştür.

Eğer Avrupa Birliği geleceği iyi okuyabilseydi, Ortadoğunun hakimi olan Türkiye’yi bu kadar kapıda bekletmezdi.

Neden bekletti. Çünkü tek parça bir büyük Türkiye’yi itaat ettirmenin imkansız olduğunu anladı. PKK ve FETÖ örgütleri desteğiyle Türkiye’nin bölünmesini beklediler.

Ama bunun gerçekleşmeyeceğini anlayınca, sertleştri. Bu dönemde tüm ülkelere, açık kartlarıyla oynuyorlar. Yardımlarını da, hainliklerini gizlemiyorlar. Algı operasyonlarıyla nefret edilecek eylemlerini gizlemeye, çalışıyorlar.

Ve nefret dalgasını Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yönlendiriyorlar. Tabi, yersek bunları..

 

Günün Sözü

Dünya benim ülkem

İnsanlar benim kardeşlerim

İyilik yapmak da, benim dinimdir

“T. Paine”

 

17 Ağustos Depreminin Ardından

Marmara depreminden sonra, 17 yıl geçti. Bu dönemde, istatistikler konusunda çok başarılı ama tedbirler konusunda çok zayıf kaldığımızı, gördük.

1903 yılından bu yana, 7 ve üzerinde 15 deprem yaşadık. 27 Aralık 1939 yılında Erzincan’da yaşanan, (7.9) büyüklüğündeki depremin, en şiddetli deprem olduğunu öğrendik.

Bu arada, insanları depremin değil, kötü kalitedeki inşaatların öldürdüğünü anladık.

Deprem uzmanları, İstanbul depreminin (2045) den önce olmayacağını, Bursa depreminin ise eli kulağında olduğunu, söylüyorlar.

Yıkıcılığı ile ünlü, 1855 yılı depreminin tekrarlanmasından korkuyorlar. Kısa süre önce yaşadığımız, 6.5 şiddetindeki Muğla depremini, çok ucuz atlattığımız için, şükretmeliyiz.

Deprem istatistiklerinden, 2000 ile 2017 arasında 164 bin deprem yaşadığımızı, öğreniyoruz.

Bu istatistik, tüm yurdumuzun aşağı yukarı her gün, bir beşik gibi sallandığını, göstermektedir.

Her ne kadar, beton ve inşaat kalitesini bir ölçüde yükseltmiş olsak da, kat yüksekliği ve zemin etüdü konusunda, benzer hassasiyeti gösterdiğimizi, söyleyemeyiz.

 

 

Başarının sırrı nedir, doğru kararlar.

Doğru kararlar nasıl alınır, tecrübe ile

Tecrübe nasıl elde edilir, yanlış kararlar ile

‘’Anonim’’

 

Pentagon Amerika’yı Belaya Sokacaktır

Amerika’daki ‘’çekirdek devlet’’ olan Pentagon, tüm dünyada dehşet saçmaya devam ediyor. Zaman zaman, para babaları ile çatışma yaşasa da, yine dediğim dedik diyor.

Türkiye’yi, devletin içinden kuşatan da Pentagon projesidir. Güneydoğu’da, 40 yıldan beri akan kanın sorumlusu da, Pentagondur.

FETÖ’yü kuranda, cesaretlendirende ve koruyanda, Pentagondur. Saddam’a Kuveyt’i işgal ettiren de, Saddam’ı idamlık hale getiren de, Pentagondur.

Suudi Arabistan’ı kişiliksiz bir devlet haline sokan da Pentagon dur. Venezuela’da kriz yaratanda, Brezilya’daki başkanı mahkemeye düşürende, Pentagondur.

İran ve Rusya’ya, yaptırım ve ambargo kararı alanda, işine geldiği zaman affedende, Pentagondur.

Afganistan ve Suriye’yi devlet olmaktan çıkartan ve burada yaşayan halkları doğduklarına pişman eden de, Pentagondur.

Kuzey Kore’yi kışkırtarak, krizi Çin’e yakın bölgeye taşımayı amaçlayanda, Pentagondur. Paris’teki ve özellikle İngiltere’deki patlamaların sorumlusu da Pentagon dur.

Pentagon, Amerika Devletinin içine yerleşmiş, Amerika’nın bile zaptedemediği, bir ‘’çelik çekirdektir.’’

Amerika’yı, dünya da nefret edilen ülke haline getiren Pentagon, bir gün Amerika’yı, uluslar arası mahkemelerde yargılanacak hale, düşürecektir.

 

GÜNÜN SÖZÜ

Cevizin kabuğunu kırıp,

Özüne inmeyen, cevizin hepsini kabuk zanneder.

‘’Gazali’’