Gemlik Haber

Gemlik Kumsaz’da bir kişi boğuldu

Gemlik Kumsaz’da bir kişi boğuldu

Gemlik’in yaz sezonunda en hareketli alanlarından olan Kumsaz’da bir kişi boğuldu. Denize girişin yasak olduğu bölgede meydana gelen olayda Suriye uyruklu bir kişinin denizde çırpındığını gören vatandaşlar cankurtarana ve polise durumu bildirdiler. Cankurtaranların tüm müdahalesine rağmen ulaşılamayan vatandaşı kurtarmak için sahil güvenlik ve deniz polisi devreye girdi. Vatandaş yaklaşık bir saatlik arama çalışmasının ardından suriyeli gencin cansız bedeni dalgıçlarca denizden çıkartıldı.
Denizden kıyıya çıkartılan vatandaşın cenazesi işlemlerin ardından Gemlik Devlet Hastanesine morguna kaldırıldı.
Boğulma olayı ile alakalı soruşturma sürdürülüyor.

https://www.facebook.com/GemlikTV/posts/1402984823225226

Gemlikspor Sahaya İndi

Gemlikspor Sahaya İndi

2020-2021 sezonunda Bursa Süper Amatör Kümede mücadele edecek olan Gemlik ekibi Gemlikspor, Bursa ve Gemlik’ten oluşturduğu takımıyla antrenmanlarına başladı.
Bursa Antrenör camiasının önde gelen isimlerinden olan Yılmaz Ayten ile anlaşan Gemlikspor, Gemlik’te bulunan oyuncuların yanı sıra, Bursa’da da gelecek vaat eden isimleri renklerine kattı. Sezona Play Off parolasıyla başlayacak olan Gemlik ekibi, Gemlik Suni Çim Sahada top başı yaptı.
Antrenör Yılmaz Ayten takımı değerlendirme aşamasında olduğunu dile getirerek ”Bursa futbolunda önemli yer sahibi olan Gemlikspor gibi bir camiada yer almak, bizler için onurdur. Bu sezon için önemli hedeflerimiz var. Ekip olarak da bu hedeflere yürüyeceğimizden eminiz. Gemlikspor’u hak ettiği liglere taşıyacağız” dedi.

UMURBEY’Lİ KADINLARDAN GÖKALP BEBEĞE YARDIM ELİ

UMURBEY’Lİ KADINLARDAN GÖKALP BEBEĞE YARDIM ELİ

Umurbey Kadın Girişimi Derneği, SMA Hastası Bursalı Gökalp Bebek için seferber oldu!

Gemlik’te faaliyet gösteren ve son dönemde gerçekleştirdikleri yardım kampanyaları ile adından söz ettiren kadın girişimcilerden anlamlı bir çalışma daha geldi. Umurbey Kadın Girişimi Derneği, Bursa’da doğan ve Spinal Müsküler Atrofi (SMA) tip 2 teşhisi konan Gökalp Bebek için harekete geçti. Daha önce öğrenci bursları veren dernek, bu kez hafta sonu gelirlerinin bir kısmı ile dernek önüne konulan yardım kutusuna atılan bağışları Gökalp bebeğin tedavisi için ailesine ulaştıracaklarını duyurdu.

“Kadınlar olarak elimizi taşın altına koyuyoruz”

Yardım kampanyası hakkında konuşan Umurbey Kadın Girişimi Derneği Başkanı Nesrin Ünlü, kadın girişimi derneklerinin sosyal ve toplumsal konulara duyarsız kalmadıklarını, ellerinden geldiğince yardım çalışmalarına devam edeceklerini söyledi.

Ünlü şöyle konuştu: “Gemlik’te bir yıldır adından söz ettiren ve oldukça faydalı çalışmalar gösteren kadın girişimi dernekleri olarak ülkemiz gündemini de takip ediyor ve ihtiyaç duyulan noktalarda elimizi taşın altına koyarak desteğimizi sağlamaya çalışıyoruz. Son olarak Bursa 2 yaşını doldurmak üzere olan ve bir çeşit kas erime hastalığından muzdarip küçük Gökalp için devam eden yardım kampanyasına destek olmak istedik. Gökalp’in tedavisi için gereken miktar henüz tamamlanmadı. Ama bizler bir arada oldukça çözemeyeceğimiz hiçbir sorun yok. Umurbey Kadın Girişimi Derneği olarak hem maddi destek sağlamak hem de farkındalık yaratmak için bu çalışmayı gerçekleştirdik. Gereken miktarın toplanarak Gökalp bebeğin tedavisinin gerçekleşeceğine ve çocuğumuzun en kısa sürede sağlığına kavuşacağına inanıyoruz. Yardım çalışmalarımız devam edecek.”

“KRONİK KOVİD”

“KRONİK KOVİD”

Kronik kovid…Nam-ı diğer; LONG COVID!

Yazı başlığımı görünce, “yine mi pandemi?” demeyin. Ne de olsa dünyada son günlerin en favori olan pandemi haberi, kronik kovid!

Ülke dışı haberlere göz atmayı seven biri olarak, pandemiyle ilgili bu konunun bizde ne zaman, ne şekilde, açık ve seçik değerlendirileceğini merak ediyordum.
Ve nihayet, mikrobiyoloji uzmanı Doktor Tutku Taşkınoğlu son derece net ve detaylarına da değinerek konuyu ele aldı.

Doktor Tutku Taşkınoğu’ na göre; “Kronik Kovid” tıpkı grip, nezle gibi sürekliliği olan bir hastalık haline gelerek, muhtemelen geleceğin tıp kitaplarında da yer alacak bir salgın hastalık.
Bunun anlamı şu; kovid virüsüne bir şekilde ve bir zaman aralığında herkesin yakalanacak olması. Bu, artık gün ışığı gibi açık ve görünürlüğü olan bir gerçek.

İşte bunun için tedbirli yaşam kurallarımızı ihmal etmememiz ve uyarıları hafife almamamız gerekiyor. Nitekim, kovid virüsüne karşı halen önleyici bir aşı veya tedavi edici kesin bir yöntem bulunmuş değil.

Dr. Taşkınoğlu’ nun verdiği değerli bilgilere göre; “Ben nasıl olsa atlattım” düşüncesi de son derece yanlış.
Kaldı ki korona virüse yakalanan insanların 14 gün algısının da hata olduğunu vurgulayarak, yapılan tespitlere göre, bazı hastalarda sürecin 3 hafta hatta 12 haftayı bile geçebildiğini söylüyor doktor hanım.
Bu şekilde sürecin değişkenliğine dikkat çekerek, virüse yakalanan kişilerde komplikasyon oluşması olasılığına karşı, belli periyodlarda tetkiklerinin ihmal edilmeden yapılması gerektiğini vurguluyor.

Üstelik bununla da konuyu bitirmeyip bir de oran veriyor; “10 kişiden biri bu şekilde” diyerek.

Alın size kurallara uymak için bir kriter daha!

Kaldı ki kovid 19’u atlatan hastaların düzenli kontrolünün şart olduğunu da yine doktorun söylemlerinden anlıyoruz.

Kronik kovidin enfeksiyon belirtilerinde de en sık görülen şikayetin yorgunluk ve nefes darlığı olduğunu söyleyerek, hastaların sadece yüzde 60′ ının eski sağlıklı hayatlarına dönebildiklerini, geri kalan yüzde 40′ ının ise bu salgını atlattıktan sonra bile mutlak suretle takip edilmesi gerektiğini söylüyor Dr. Taşkınoğlu.

Hasılı; bu meselenin ciddiyeti daha nasıl ve ne şekilde anlatılır bilemiyorum ama şayet canınızı seviyorsanız yeni yaşam kurallarına uyun.

Saatlik veya günlük yaşayacağınız düğün kutlamalarınızı, asker uğurlamalarınızı, kalabalık eş dost buluşmalarını hatta taziyelerinizi bile rafa kaldırın! Kaldırın ki, bir kaç saat için ne kendi sağlığınızı ne de sevdiklerinizin sağlığını tehlikeye atın!

Bol güneş, kum, deniz üçlüsüne de rağbet etmeyin! Her ne kadar yaz dönemi sona eriyor olsa da dört mevsimi yaşayan ülkemizde eylül ayında da bu üçlüye kanmayın!

“Sağlıklı olmak” en önemli gerçeğiniz olsun.

Esen kalın.

 

“BU İKTİDARININ 18 YILDIR SÖZLÜ MÜJDELİ VAATLERİ ? VE ŞİİR’İM”

“BU İKTİDARININ 18 YILDIR SÖZLÜ MÜJDELİ VAATLERİ ? VE ŞİİR’İM”

 

Yine yeni bir gündemde mevcut iktidar yönetiminin yeni sözleri ve Sayın Cumhur Başkanımızın açıklamalarıyla 83 milyon Türk yurttaşımız umutlanarak heyecanla sevindi. Karadeniz’de doğal-gaz enerji yataklarının bulunması devlet eliyle çıkarılarak sunulmasında, enerjide bir nebze olsun, dışa bağımlılığımız azalmasıyla dar gelirli insanımızın milli gelir dağılımında yansımasıyla geçim sıkıntılarının kolaylaşmasında önemli yeri olur. Önemli olan bu güzel sözlerin Türk halkına söylem kadar icraatı olması ve 83 milyon ülke insanı tek vücut olmasının dik duruşu olur…

*

Fakat bu iktidar yaklaşık 19 yıl oldu iktidarda her seçimde ve geçmiş belli zamanlarda vaatleri söylemlerine bakıldığında neler söylediğine bakalım, Komşu ülkeleriyle 0 sorun: Şuan-ki ilişkiler hep sorun. Türk ekonomisi dünya ekonomi arasında ilk onda olacak, 500 milyar dolar ihracat olacak denildi, şimdi durum söylenen gibi değil, tam aksi, tüketim ekonomisi ve toplumu olduk,  üretim malum, işsizlik, açlık sınırı, geçimsizlik, toplumun dar gelirli-sinin %80 bankalara borçlu, enflasyon, pahalılık yaşam ve hayat çok pahalı toplum endişesi ve % 7 büyüme denildi malum kimler büyüdü küçülen kim olduğu belli ve milli gelir fert başı dağılımında düşecek payı 19.000 dolar denildi, 5.500 dolara geriledi, israf büyüdü, dar gelirli insanımız öt eleştirildi birbirinden kaçar oldu…

*

AB ‘ye tam üyelik vizesiz dolaşım için imzalar atıldı, gündüz Ankara’da havayı fişekler patlatıldı ve gelinen durum malum. Çözüm süreci denildi: Habur sınır kapısından Suriye’ye terörist gruplar geçerek toplantı eğlencelerinde, Şıvanperver denile terörist şovları yapıldı, PKK uzantısı malum parti seçimde 80 terörist sözde vekil TBMM ne girerek ülkenin bütçesinden 96 milyon yardim  alarak ve belediyeler kazanarak o belediye bütçelerinden teröristlere harcamalar yapıldı.

*

Büyük Orta-doğu eş başkanlığı denildi işe neye yaradığı malum.Modern Müslüman gençlik yetişecek denildi, gelişen gençlik durumu malum, yarını endişeli ve sorunlu gelişmelerle uyuşturucu artışları, fuhuş artışı, aile kavgaları, kadın katliamları, boşanmalar ve birçok misallerle verilerek olanlar oldu. Dinler arası diyalog denildi, Fetö terörist sermayesi tavan yaptı ve efendileriyle kanlı oyununu oynadı 250 şehit birçok gazimiz oldu ve Suriye’de oyunlar kurdular tuzaklar oynandı, İslam geçinen Arap Ülkelerin çoğu sırtını döndü, Şam hayalet şehri oldu. İslam ülkeleri orduları kuruluyor denildi, İslam ülkeleri sırtını döndü, Obama’ya kadim dost denildi, yaptığı belli oldu, Trampa, Putin’e dostum denildi dost çıkmadılar, daha neler nelerle karşılaştık…

*

Sonuç olarak hiçbir ülke birinin dostu olamaz ancak çıkar menfaati doğrultusunda ilişkiler olur ve geçmiş tarih bu gibi olayların aynasıdır. Geleceğimiz için tüm siyaset kurumları ve iktidar yetkilileri her noktada insanına verilen söz ve vaatleri algı içinde olmaması, benim olsun, başkalarının olmaması siyaset mantığından, nefret dilden üslubundan, sıyrılarak doğrular içinde milli duygularla milli ekonomi, millî üretim modeliyle milli para kullanımı, Kuvayı milli hareket ruhuyla, içte güçlü birlik, dik duruş ve gelişen yeni küresel dünyada küresel güç olmak, sözle milli olmak değil, icraatta milli olarak, Türk milletiyle ruh birliği içinde yükselmektir… saygı ve esenlikler dilerim…

 

DÜN’DE BİZİM GELECEK’TE BİZİM

Güzeldir ülkemin insanları,

Ağada bizim garibanda bizimdir.

Sevgi hürmet olsun birliği,

Doğuda bizim batıda bizimdir.

*

İstiklal marşımız varlığında ahengi,

Benzeri yoktur ülkemin dengi,

Bayrağında al kandır rengi,

İstiklalde bizim zaferde bizim.

*

Tarih birliği çağlar söyleriz,

Her rengimizle zorlukları aşarız,

Yedi bölgesinde mevsimler yaşarız,

Meyvemside bizim ağaçta bizimdir.

*

Doğusunda yaylarında karı var,

Toroslarda renkli çiçeği var,

Zeybeği dadaşının barı var,

Çengisinde bizim bağlamada bizimdir.

*

Der Mehmet birlikte hayırdır,

Gönülde tek yürek olmaktır,

Sevda vatan gücümüz iridir,

Dünde bizim gelecekte bizimdir.

Y.T:12.12.2018

Bayar Mezarı Başında Anıldı

Bayar Mezarı Başında Anıldı

Türkiye Cumhuriyet 3. Cumhurbaşkanı Mahmut Celal Bayar, Gemlik’in Umurbey Mahallesinde bulunan anıt mezarı başında anıldı. Anma programı, Yeni Tip Koronavirüs Kovid-19 önlemleri ile gerçekleştirildi.

https://www.facebook.com/GemlikTV/posts/1401779933345715

Programa Cumhurbaşkanlığı İdari İşler Başkanı Metin Kıratlı’da iştirak etti. Program, Cumhurbaşkanlığı çelenginin Celal Bayar anıtına sunulması ile başladı. Devamında Bayar ailesine taziyeler sunuldu. Çelenk sunma programının ardından da, Anıtın yan tarafında bulunan Celal Bayar müze ve kütüphanesi ziyaret edildi.

Program, Koronavirüs önlemlerinden dolayı, sınırlamalarla yapılarak sona erdi.

Bayar anma programına Gemlik kaymakamı Hasan Göç, Garnizon Komutanı Aziz Sevimli, Belediye başkanı Uğur Sertaslan, Ak Parti ilçe başkanı Şamil Yiğit, MHP ilçe başkanı Mehmet Emin Özcanbaz ile çok sayıda sivil toplum kuruluşu temsilcisi katıldı.

Bayar Devlet Töreni İle Anılacak

Bayar Devlet Töreni İle Anılacak

Türkiye Cumhuriyetinin 3.Cumhurbaşkanı Celal Bayar vefatının 34. yıl dönümünde Umurbey’deki mezarı başında düzenlenecek olan devlet töreni ile anılacak.

Tören  Cumartesi sabahı saat:10.00’da başlayacak.

Denizde yaşam mücadelesi veren kediyi belediye ekipleri kurtardı

Denizde yaşam mücadelesi veren kediyi belediye ekipleri kurtardı

Gemlik’te belediye iskelesinin altına sıkışan kediyi Gemlik Belediyesi sağlık işleri müdürlüğüne dalgıçlar kurtardı.

https://www.facebook.com/GemlikTV/posts/1401198833403825

Belediye Sağlık işleri müdürü Dr.Hakan Uğur’un bizzat yönettiği çalışma ile kedi dalgıçlar tarafından iskelenin altında sıkıştığı yerden çıkartıldı. Denizden çıkartılan kedi kafese konularak barınağa götürülüp sağlık kontrolünden geçirildi.

MÜMİN: HAKKIN TEMSİLCİSİ, HAKİKATİN DAVETÇİSİ

MÜMİN: HAKKIN TEMSİLCİSİ, HAKİKATİN DAVETÇİSİ

Muhterem Müminler!

Yüce Rabbimiz Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyurur: “Ey örtüsüne bürünen! Kalk ve uyar! Sadece Rabbinin büyüklüğünü dile getir.”[1] Mekke’de İslâm’ın ilk günlerinde inen bu ayetler, Peygamber Efendimizi toparlanıp kalkmaya, sorumluluk almaya ve tevhid dinini insanlara anlatmaya çağırmaktadır. Peygamberimizin şerefle taşıdığı ve ümmetine miras bıraktığı bu mukaddes görevin adı tebliğdir.

Aziz Müslümanlar!

Cenâb-ı Hak, “Sizden, hayra çağıran, iyiliği emreden ve kötülükten alıkoyan bir topluluk bulunsun.”[2] buyurarak, zamanı ve zemini aşan bir bilinçle tebliğ görevini sürdürmemizi ister. O halde, yılmadan, yorulmadan insanları doğruya ve doğruluğa davet etmeliyiz.

Cenâb-ı Hak, “Rabbinin yoluna hikmetle, güzel öğütle davet et ve onlarla en güzel yöntemle mücadele et.”[3] buyurarak, tebliğin sağduyu ve hassasiyet gerektirdiğini bildirir. O halde, hakikate çağırırken güzel bir üslûpta, sabırlı ve nezaketli bir tutumda kararlı olmalıyız.

Kıymetli Müminler!

Her birimiz, tebliğ kadar temsil ile de görevliyiz. Anlattığı yüce değerleri yaşamak, İslâm’ın sınırlarına önce kendi hayatında riayet etmek, sözü ile özü bir olmak her müminin sorumluluğudur. Bu konuda Rabbimizin ikazı gayet açıktır: “Ey iman edenler! Niçin yapmayacağınız şeyleri söylüyorsunuz? Yapmayacağınız şeyleri söylemeniz Allah katında çok çirkin bir davranıştır.”[4]

Aziz Kardeşlerim!

Rabbimiz buyuruyor ki, “Allah’a çağıran, salih amel işleyen ve ‘Kuşkusuz ben Müslümanlardanım’ diyenden daha güzel sözlü kim olabilir?”[5]

Böyle bir övgüye mazhar olmak için, din-i mübin-i İslâm’ın sarsılmaz hakikatlerini anlatmaya ve hakkıyla yaşamaya gayret edelim. “Kolaylaştırınız, zorlaştırmayınız. Müjdeleyiniz, nefret ettirmeyiniz.”[6] buyuran Resûl-i Zîşan Efendimizin tebliğ metodunu örnek alalım. İyi niyetle iyiliği inşa etmeye çalışırken, farkında olmadan yıkıp dökmemek için davet ve irşatta bilinçli davranalım.

Kıymetli Müminler!

Hutbemin sonunda, dün itibariyle girdiğimiz hicri 1442. yılın aziz milletimize ve tüm insanlığa sağlık, huzur ve bereket getirmesini Rabbimden niyaz ediyorum. Ayrıca bilinçli olmamızı gerektiren önemli bir hususa daha işaret etmek istiyorum. Yaşadığımız salgın hastalıktan hem kendimizi hem de çevremizi korumak için mümine yaraşır bir duruş sergileyelim. Tedbirlere uyma konusunda özen ve ciddiyetimizle örnek olalım. İhmalkârlığa şahit olduğumuzda güzellikle uyaralım. Hep birlikte yenebileceğimiz bu hastalık aramızda kol gezerken umursamaz davranmanın, Allah katında vebal, toplum içinde de kul hakkı olduğunu unutmayalım.

[1] Müddessir, 74/1-3.

[2] Âl-i İmrân, 3/104.

[3] Nahl, 16/125.

[4] Saf, 61/2-3.

[5] Fussilet, 44/33.

[6] Buhârî, İlim, 11.

Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü

 

Günün Ayeti

(Ey insanlar!) Sizin yaratılmanız ve öldükten sonra tekrar diriltilmeniz ancak bir tek insanı yaratmak ve diriltmek gibidir. Şüphesiz Allah hakkıyla işitendir, hakkıyla görendir.

 

(Lokman, 31/28)

Günün Hadisi

Kim Ramazan orucunu tutar, sonra buna Şevval ayında altı gün daha eklerse, bütün yıl oruç tutmuş gibi olur.

 

(Muslim, “Sıyâm”, 204)

Günün Duası

Allahım! Gönüllerimizi aç. Kalplerimizi nurlandır. Amellerimizi, iyi ameller olarak sona erdir.

 

Dövme yaptırmak caiz midir?

Vücuda iğneler batırılıp, açılan deliklere boyalı maddeler konularak yapılan dövme, eski çağlardan beri yapılan bir cahiliye âdeti olup, sağlık açısından zararlı olduğu gibi, dinen de yasaklanmıştır. Nitekim dikkat çekmek, daha güzel görünmek amacıyla, yaratılıştan verilmiş olan özellik ve şekillerin değiştirilmesi İslam dininde, fıtratı bozma kabul edilerek yasaklanmıştır (Nisâ, 4/119).
Hz. Peygamber (s.a.s.), vücuda dövme yapmak, dişleri incelterek seyrekleştirmek gibi ameliyeleri, yaratılışı değiştirmek, fıtratı bozmak kapsamında değerlendirmiş ve bunu yapanların ve yaptıranların Allah’ın rahmetinden uzak olacağını bildirmiştir (Buhârî, Libâs, 83-87; Müslim, Libâs, 120). Dolayısıyla dövme yaptırmak caiz değildir (İbn Kudâme, el-Muğnî, I, 129).

 

https://kurul.diyanet.gov.tr/Cevap-Ara/1000/dovme-yaptirmak-caiz-midir-?enc=QisAbR4bAkZg1HImMxXRn5PJ8DgFEAoa2xtNuyterRk%3

d

“KORONA VİRÜS DESTAN BEYİ’Tİ” RABBIM BİZİMLEDİR MERAK ETMEYİN

“KORONA VİRÜS DESTAN BEYİ’Tİ” RABBIM BİZİMLEDİR MERAK ETMEYİN

 

Geldi başımıza nereden nerden,

Allah bizimle merak etmeyin,

Çekip gidecektir afatı tezden,

Mevla bizimle merak etmeyin.

*

Nasıl geldiyse öylede gider,

Üzülüp, üzülüp etmeyin keder,

Taktiri ilahisi böyledir meğer,

Allah bizimledir merak etmeyin.

*

Nice olayları atlattık bizler,

Unutmayın bu afatı sizler,

Allah afatını kulundan gizler,

Mevla yanımızda merak etmeyin.

*

Hatice ananın, Ayşe ananın,

Duaları vardır buna inanın,

Zaafa düşerek kesme güm ‘anın,

Devlet güçlüdür merak etmeyin.

*

Camiler inledi sedası dinmez,

Eller havadadır aşağı inmez,

Düşman karşısında gözü görmez,

Devlet milletiyle merak etmeyin.

*

Sevgili habibin sözleri nerde,

Yoksa çekildi ‘mi bizlere perde,

Boşa üzülmeyin durduğu yerde,

Rabbim bizimledir merak etmeyin.

*

Göğsünde imanı vardır millette,

İnşallah kalmayız gene düzde,

Yazını bitirdik kışına gelince,

Mevlam bizimledir merak etmeyin.

*

Okuyun Kuranı koyun başınıza,

Bereket gelsin ekmek aşınıza,

Yaş eklemeyin sizler yaşınıza,

Allah yanımızdadır merak etmeyin.

*

Nice sahaları aşarak geldik,

İnsiz vadileri yararak çıktık,

İnşallah vebayı yere serersek,

Türk devleti köklüdür bilelim,

*

Devlet alsın tedbiri tezden,

Bu vebayı vursun gezden,

Akılla, bilimle kovsun bizden,

Mevla yanımızda merak etmeyin.

*

Atamız demişti milletine ileri,

Türkün devleti kalmasın geri,

Hedefin doğrula çekilme geri,

Allah bizimledir merak etmeyin.

*

Albayrağ’a göz düşmesin yerden,

Ver rahmetini dolsun derenden,

Milli uyanışın olsun hamleden,

Allah bizimledir merak etmeyin.

*

Afat savuşur-sa az tahribatla,

Eğerek bükerek doğru katla,

Korona gidecek atla uçakla.

Mevla yanımızda merak etmeyin.

*

Her canlıya imanı vermez,

Çeker kılıcını gözünü kırpmaz,

Vurur devirir kimseye sormaz,

Allah bizimledir merak etmeyin.

*

Adaletli olsun devletin başı,

Hakkın üstüne sürmesin lekesi,

Kırılmasın, serpilmesin hilal kaşı,

Mevla sizinledir merak etmeyin.

*

Kendinden olmaz bilesin anla,

Akşam yatsıya sabahına uyana,

Güneşi, ayını geceyi koyana,

Allah kulunladır merak etmeyin.

*

Kulluğunuzu bilin ası olmayın,

Kervan gider geride kalmayın,

Bu zalim dertlere göz yummayın,

Peygamber bizimledir merak etmeyin.

*

Minarelerden coştu dualar oldu,

Bu zalim virüsün renginde soldu,

Geldi başımıza olanlar oldu,

Rabbım sizinledir hiç üzülmeyin.

*

Der kulların kederliyiz fazlaca,

Dostlar kervanı kavuştu hakka,

Mekanları cennetinde olsun ala,

Rabbım bizlerle merak etmeyin.

Y.T: 25.03.2020

Yazarlar: Hacı Yusuf Ünal.

Düzenleyen: Mehmet Kantar.