HUZUR SAATİM...
HUZUR SAATİM...

ÜSTÜNÜZE SAĞLIK!

ÜSTÜNÜZE SAĞLIK!

 

Klavyenin başına oturduğumda şeffaf, adil ve tarafsız olarak bu konuyu ele alacağıma dair söz verdim kendime.

 

Zira pandeminin halen hüküm sürdüğü şu günlerde özellikle sağlık çalışanlarına haksızlık etmeyi hiç istemem.

 

Ancak…

 

Halk olarak sanki bir parça mağdur oluyor ve şikayetlerimizi dile getirecek mercii bulamıyoruz!

 

Şikayet ve mercii demişken, kimi kime şikayet edeceğimiz de ayrı konu!

 

Konunun özüne yek vücut dalış yapmam gerekirse;

Pandeminin başlangıcından itibaren sağlık sektöründeki işleyiş  temelli arap saçına döndü!

 

Pandemi öncesi var olan randevu sistemi sanki yeterince sorun yaşatmıyormuş gibi, pandemi dönemiyle birlikte bu sorun ayyuka çıktı! Ne mümkün randevu alabilmek! Ne mümkün randevu hattını düşürebilmek!

 

İster gece 00.00′ dan sonra arayın, ister sabahın 05.00′ inde arayın sonuç hiç değişmiyor. Randevusuz gittiğinizde de hastanelerde bir Allah’ın kulu yüzünüze bakmıyor! Verdikleri cevap ise hep aynı oluyor; “Randevu al da gel”. Buna karşılık siz her ne kadar randevu hattını düşürmediğinizi deseniz de, kimse oralı olmuyor. Bu durumda şayet paranız varsa çaresizce özel hastanelerin yolunu tutuyorsunuz. Peki ya paranız yoksa!…

 

Yaşanan bu sinir bozucu duruma karşılık düne kadar, sağlık ocakları nispeten kurtarıcı oluyordu! Ki aile hekimleri ve sağlık ocağında görev yapan sağlık çalışanları halkı eli boş göndermeme ve mağduriyet yaşatmama gayretindeydiler. Düne kadar diyorum zira, dün dünde kaldı cancağızım!

 

Aynı sinir bozucu sistemin sağlık ocaklarına da getirilmesi halk için artık sağlık ocaklarını da ulaşılmaz kıldı!

 

Sağlık ocağı çalışanları bomboş otursalar dahi -ki buna şahit olmuşluğum vardır- hastanın randevusu yoksa kıllarını bile kıpırdatmıyorlar.

Halkı gitmeye mecbur bırakılan adres ise yine aynı ; özel hastaneler!

 

Ey sağlık çalışanları!

Pandemi döneminde yorulduğunuzu biliyoruz. Vaat edildiği gibi haklarınızı alamadığınızı da biliyoruz. Ama bunun suçlusu veya sorumlusu bizler değiliz. Bu kaosu yaratan halk değil!

 

Sizler alamadığınız veya kısıtlanan her hakkınız için bileti bizlere kesiyorsunuz! Haklarınız konusunda muhatabınız halk değil, bizzat hükümettir.

 

Sorunlarınızı sizleri mutsuz eden yasaları çıkaranlarla çözün, halkı cezalandırırcasına “Bugün git yarın gel, randevunu al öyle gel” diyerek değil.

 

Sağlık ocaklarına, “Randevusuz hasta bakmak veya ilaç yazmak zorunda değilsiniz” keyfiyetini veren sayın yetkililer! Siz değil miydiniz pandemi başlangıcı itibarıyla 65 yaş üstü raporlu hastalara “Hastanelere gitmeyin, rapor süreniz dolduğunda bağlı olduğunuz aile hekimlerine veya sağlık ocaklarına giderek reçetenizi yazdırın” diyen!

 

Sorarım size, yürürlükte olmayan bir uygulama için bunu söylemiş olmanın ne anlamı var?

Hayat zaten yeterince zorken, hele ki İstanbul gibi bir metropolde sağlık ile ilgili işleri zorlaştırmanın ne anlamı var?

 

Elbette bütün bunları işkembe-i kübradan atmıyorum. 65 yaş üstü ve raporlu hasta olan anne ve babamın çilesini görüyor ve her seferinde, yaşamda kalmaları için kullanmak zorunda oldukları ilaçları ücret karşılığında satın aldıkları için biliyorum.

 

Çünkü randevu alabilmek imkansız!

Çünkü bu konumdaki hastaların özel hastanelere gitseler dahi kendi doktorları dışında bu ilaçları yazdırabilmeleri imkansız!

 

Sağlık sektöründeki işleyişi hastalar, yani halk için zorlu bir parkura dönüştürenler için söyleyecek çok sözüm olsa da susmayı tercih ediyorum. Zira bu sektör içindekiler nedeniyle hayatının en zorlu mücadelesini vermiş ve bunu fiziki acılar çekerek ödemiş biriyim ben.

 

Bu arada yazımın detaylarını bütün sağlık ocakları üzerine alınıp hemen şaha kalkmasın! Zira duyduğum ve öğrendiğim kadarıyla her sağlık ocağı randevu zorunluluğu istemiyor. Böyle bir zorunluluğu şart koşmayan sağlık ocaklarını ve çalışanlarını yürekten kutluyorum.

 

Hâsılı; bu keşmekeşi yaşamamak için siz siz olun hastalanmamak adına elinizden ne geliyorsa onu yapın.

 

Üstünüze sağlık olsun!

 

Esen kalın.

(Son Güncelleme: )

Hakkında Hurşit TOPAL

Ayrıca Kontrol Edin

23 Nisan Etkinliklerine Coşkulu Başlangıç

23 Nisan Etkinliklerine Coşkulu Başlangıç

23 Nisan Etkinliklerine Coşkulu Başlangıç 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı etkinlikleri kapsamında Gemlik …

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir