Lozan’la İlgili Bir Analiz

Lozan Antlaşmasının 94. Yılını kutladık. Ama. Lozan’da zafer mi kazandık, yoksa hezimet mi yaşadık, hala tam mutabık kalmış değiliz.

Önce, kapitülasyonların kaldırılmasını, bir toplumsal ve ticari zafer olarak, görmeliyiz.

1915 yıllarında Osmanlı devletinin ticaretinde, yabancıların hakimiyeti (%85) oranındaydı. Yani inek bizimdi ama bu ineği sağanların çoğunluğu, yabancıydı.

Nitekim kapitülasyonlar kalkınca hem Osmanlı’nın son zamanlarında, hem de yeni Türk Devletinin kurulmasından sonra, Milli sanayimiz ve ticaret hacmimiz artmıştı.

Lozan görüşmeleri sırasında, Adaların ve Musul’un kaybedilmesi ise, çok eleştirilmişti. Boğazlar ve Batı Trakya’da sağlanan kazanımlara, öncelik verilmişti.

Zaten Lozan Antlaşmasının bir zafer olmadığı, meclisteki oylamadan da anlaşılmaktaydı. Oylamada, oy birliği yoktu. Atatürk istediği halde, Şükrü Kaya, Mustafa Necati ve Kılıç Ali ‘’Hayır’’ oyu vermişti.

Oylamadan önce muhalif kesimde yer alan, Kazım Karabekir ve Rauf Orbay ise, Meclisteki oylamada ‘’Evet’’ oyu vermişlerdi.

Lozan Antlaşmasını iç politikaya bulaştırmak, büyük hatadır. Devleti yönetenleri ve devlet bürokrasisini yaralamaktan fayda gelmez.

94 yıl önce yapılan bir antlaşmayı bu günün şartları ile değil, o dönemin şartları ile analiz etmeliyiz.

Hiçbir anlaşmadan, hiçbir taraf, tam kazanımla, çıkamaz. Geçmişimize, saygılı olmalıyız.

 

GÜNÜN SÖZÜ

İyi ve muhteşem arasındaki fark,

Sadece biraz daha gayrettir.

‘’Clerence’’

 

 

 

(Son Güncelleme: 26 Temmuz 2017)

Hakkında Erol Gürçay

Ayrıca Kontrol Edin

Seçimde Öncelik Dönüşümde

Seçim Öncesi Partiler

Seçim Öncesi Partiler Bu seçimlerde,(CHP) ortaklık ilişkilerinde daha şeffaf davranıyor. Özgür Özel’de İmamoğlu’da DEM parti …

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir