Gemlik Haber

Ülkü Ocaklarından Yılbaşı Kutlamalarına Karşı Broşürlü Protesto

Ülkü Ocaklarından Yılbaşı Kutlamalarına Karşı Broşürlü Protesto

Gemlik Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı İlçe Başkanlığı Gençleri , broşür dağıtarak yılbaşı kutlamalarını protesto etti.
Ülkü Ocakları Gemlik İlçe Başkanlığı Gençleri, broşür dağıtarak yılbaşı kutlamalarını protesto etti.
İlçenin caddelerini Gezen Gençler “Noel Baba’nın çocukları değil, Dede Korkut’un torunlarıyız”, “Müslüman Noel kutlamaz” yazılı broşürler dağıttı.
Ülkü Ocakları Sosyal Faliyet Birimi Ve Mahalli teşkilatların yaptığı ortak açıklamada, yılbaşı kutlamanın İslam’da yeri olmadığını söylendi.
Vatandaşları bilinçlendirmek için broşür dağıttıklarını ifade ederek ,”Bizler Türkİslam ülkücüleri olarak gerekli hassasiyetin gösterilmesi için elimizden gelen çabayı sarf ediyoruz. Umuyoruz ki halkımız da bu konuda gerekeni yapacak ve bir Hristiyan bayramı olan Noel’i diğer günlerden bir farkı olmayacak şekilde geçireceklerdir. Geçen yıl olduğu gibi bu yılda afiş dağıtarak ve basın aracılığıyla özellikle gençlerimizi bu kötü alışkanlıktan uzak tutmaya çaba gösteriyoruz” dendi.

ASIM KOCABIYIK BİLİM, KÜLTÜR VE SANAT HAFTASI

ASIM KOCABIYIK BİLİM, KÜLTÜR VE SANAT HAFTASI

Uludağ Üniversitesi Gemlik Asım Kocabıyık Meslek Yüksekokulu Deniz ve Liman İşletmeciliği Programı öğrencileri Gemlik Denizcilik Topluluğu organizasyonunda Borusan Holding kurucusu merhum Asım Kocabıyık’ı anmak üzere online olarak Asım Kocabıyık Bilim, Kültür ve Sanat Haftası düzenliyorlar.

Bilim, Kültür ve Sanat alanında gençlerin merakla beklediği ‘’Geleceğe Yelken Aç’’ sloganıyla yol çıkan etkinlik 24 Aralık 2020 Cumartesi online ortamda başlıyor. 14.00 de başlayacak olan programın ilk açılış konuşmasını Uludağ Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz, daha sonrasında Asım Kocabıyık Meslek yüksekokulu müdürü Prof. Dr. Yahya Işık devam edecek. Ardından Açılış konuşmalarına Borusan Kocabıyık Vakfı Eğitim Danışmanı, Gemlik Asım Kocabıyık MYO Kurucu Müdürü sayın Prof. Dr. Abdurrahim Korukcu devam edecek. Son olarak da Deniz ve Liman İşletmeciliği Programı Öğrenci Temsilcisi Ahmet Faruk Yıldırım konuşmalarını yaptıktan sonra programa tam anlamıyla start verilecek.15.00 de aynı platform üzerinden devam edecek olan etkinlik de Borusan Gemlik Kampüsü koordinatörü Serdar Özkaleli ‘’Hasretle Asım Kocabıyık’’ konulu program ile Merhum Asım Kocabıyık’ı ölüm yıl dönümünü anacak. Programlar hız kesmeden devam edecek. Saatler 17.00 yi gösterdiğinde ise ‘’Hedef 2023 Türk Denizciliğinin Gelecek Vizyonu’’ yayını ile devam edecek. Bu yayın da Ulaştırma ve altyapı Bakanlığı Denizcilik Genel Müdürü Sayın Ünal Baylan konukları olacak. Saatler 19.30’u gösterdiğin de ise Kaptan Ayşe Aslı Başak ile ‘’Denizde kadın’’ teması konuşulacak. Pandemi dönemini fırsata çeviren Gemlik Denizcilik Topluluğu programlarına 30 Aralık’ a kadar hız kesmeden devam edecek.

Etkinlik 26 – 30 Aralık tarihleri arasında beş gün sürecek. Öğrencilerin eğitim aldıkları yıllarda sektörü tanımalarını sağlayacak etkinlikte ilk günden itibaren dolu dolu bilim, kültür ve sanat temalarıyla birbirinden değerli konukları ağırlayacaklar. Türkiye’nin birçok yerinden dinleyicilerin katılımıyla gerçekleşen etkinlik gençlerin biim, kültür ve sanat yönünden geleceği için büyük bir önem taşıyor.

Program detayları için denizvelimanisletme_gemlik instagram adresinden ya da www.uludag.edu.tr/gemlik web sayfasından ulaşabilirsiniz.

 

Gemlik’te Dil ve Konuşma Merkezi Açıldı

Gemlik’te Dil ve Konuşma Merkezi Açıldı

Gemlikli Uzman Dil ve Konuşma Terapisti Ebru Barışan, Gemlik Konuşma Bozuklukları Merkezini Cumhuriyet Mahallesi Doktorlar sitesi altında açtı.
Barışan, “Gemlik ve Orhangazi, İznik gibi yakın ilçelerimizde dil ve konuşma konusunda sıkıntı çeken sorunlar yaşayan bir çok vatandaşımız Bursa ve yakın illere gitmek zorunda kalıyordu. Dil ve Konuşma Terapistliği ile ilgili eğitimimi tamamlamamın ardından doğup büyüdüğüm ilçeme ve halkımıza hizmet etmenin daha doğru olduğunu düşünerek merkezimizi Gemlik’te açtık” dedi.

Barışan, mesleği ile alakalı olarak aşağıdaki çeşitli bilgileri paylaştı.
Dil ve Konuşma Terapisti Kimdir?
Dil ve Konuşma Terapisti; iletişim, dil, konuşma, ses ve yutma süreçlerinin gelişimi ve bozukluklarının önlenmesini, tanılanmasını, değerlendirilmesini, rehabilitasyonunu ve dil ve konuşma terapisi alanının bilimsel araştırmaları ile ilgilenen; sağlıklı, hasta veya engelli bireylerin yaşam kalitelerinin artırılmasını hedefleyen sağlık meslek elemanıdır. Dil ve konuşma terapisi tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de kendi otonomisi olan yasal ve özgün bir meslektir. Ülkemizde Dil ve Konuşma Terapisi mesleği 6 Nisan 2011 tarih ve 6225 sayılı Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 9 maddesi ile 11/4/1928 tarihli ve 1219 sayılı Tababet ve Şuabatı San’atlarının Tarzı İcrasına Dair Kanuna eklenen Ek Madde 13 (d) bendi ile yasal zeminde sağlık meslek mensubu olarak tanımlanmıştır.
Çalışılan Hastalık Grupları
Dil ve konuşma bozuklukları uzmanlarının çalıştığı hastalık grupları sözel ve sözel olmayan iletişim sorunlarından, yutma ve yeme bozuklukları olan bireylerin sağaltımına kadar geniş bir aralığı kapsar. Gelişimsel dil bozuklukları, ses bozuklukları, artikülasyon/fonolojik bozukluklar, kekemelik, hızlı bozuk konuşma, dudak-damak yarıklıklarına bağlı konuşma bozuklukları, işitme kaybına bağlı konuşma bozuklukları, dil edinimi gerçekleştikten sonra bir kaza ya da beyin kanaması sonrası gelişen konuşmanın bozulması ya da kaybolması(afazi), edinilmiş yutma bozuklukları dil ve konuşma bozuklukları uzmanlarının çalışma alanlarının bir kısmıdır.

Dil ve Konuşma Bozuklukları Uzmanları iletişim bozukluklarının önlenmesi, tanılanması ve sağaltımı konularında görev yapar. Bu bağlamda klinik ve eğitsel programlar hazırlar, geliştirir, terapi programlarını uygular. Elde edilen sonuçları değerlendirir, ailelere ve ilgili meslek gruplarına danışmanlık yapar.

İletişim, Dil ve Konuşma Bozuklukları
İletişim, özellikle sözel iletişim, insanlara özgü bir beceridir. İletişimin aksaması insan yaşamını zihinsel, sosyal ve kişisel açılardan etkileyebilir, yaşam kalitesinde olumsuzluklar yaratabilir. Sözel iletişimin aksamasına neden olan bozukluklara çözüm getirmeye çalışan bir bilim dalı olan dil ve konuşma bozukluklarının alanı, kekemelik, ses bozuklukları, yutma bozuklukları, sesletim (artikülasyon) bozuklukları gibi konuşma bozukluklarını ve dilin seslerini, anlamını, gramerini, kullanımını içeren dil bozukluklarını kapsar.

Bazı dil ve konuşma bozuklukları gelişimsel olarak belirli bir nedene bağlı olmadan ortaya çıkabileceği gibi, işitme engeli, zihinsel engel, otizm, serebral palsy, inme (stroke) ve diğer nörojenik bozukluklar ve kazalar, hastalıklar gibi dış etkenlere bağlı olarak da görülebilir. Dil ve konuşma bozuklukları çocukları olduğu kadar yetişkinleri de etkileyebilir.

Dil ve Konuşma Bozukluklarında Erken Müdahale neden önemlidir?
Dil ve konuşma sorunlarında erken tanı ve tedavi zihinsel gelişimde çok önemli rol oynar. Soruna müdahale edilmesi zihinsel ve dilsel gelişimin dışında, çocuğun ileride sorun yaşaması olası diğer alanlar olan davranış, duygusal gelişim, öğrenme, okuma ve sosyal alanlardaki gelişimini de olumlu olarak etkilemektedir.

Konuşma terapisine başlamak için en uygun yaş nedir?

! Terapilere düzenli gelmek , ailelere ve kişiye özel verilen danışmanlıklara uymak konuşma problemlerinde çözüme ulaşma konusunda son derece önem arz eder.

“Dil ve konuşma bozuklukları çocuğunuzun kendine güvenini olumsuz yönde etkileyebilir. Küçük bir çocuğun ‘arı’ yerine ‘ayı’ demesi ya da duraksayarak konuşması sevimli gelebilir; ancak zaman geçtikçe bu durum, söylediklerinin çevredekiler tarafından anlaşılamamasına ve çocuğun iletişim kurmaktan kaçınmasına neden olabilir. Ayrıca, konuşma güçlükleri çocuğun okul başarısını etkileyebilir. Çocuk, öğretmeninin onu anlamak için mücadele ettiğini fark ettiğinde; öğrendiklerini ifade etmekte, istenileni yapmakta ve derse katılmakta isteksizlik duyabilir. Tüm bunlar, çocuğun gelişimi için gerekli olan aktivitelere katılmasına engel olabilmektedir.

Örnek verecek olursak; 3 yaşına gelmiş olan bir çocuğun konuşmasının ailenin dışındaki kişiler tarafından da anlaşılır olması gerekir. Kısacası kendini ifade etme, sesleri doğru çıkarma, kelimeleri doğru kullanma yeteneğine sahip olması gerekir.
Dil gelişimi beklentilerimizi özetleyecek olursak;
24 aylık bir çocukta aile dışındaki bireyler tarafından konuşmanın anlaşılabilirliğinin %50-75 arası olması beklenir. 36. Ayda ise anlaşılırlık %80-90 a çıkmalıdır.
Çocuğunuz anlatılan şekilde iletişimini sağlayamıyorsa, Uzman Dil ve Konuşma Terapistinden yardım almalısınız.

İlk Görüşme Öncesinde Ne Yapmalıyım?
Çocuğun dil ve/veya konuşma problemini tüm boyutlarıyla anlayabilmek için Dil ve Konuşma Terapisti ilk değerlendirmede çocuğun medikal, sosyal ve gelişimsel öyküsüne de ihtiyaç duyacaktır. Bu nedenle yapılacak bir değerlendirme öncesi daha önce yapılan muayene ve değerlendirmelere dair kulak burun boğaz hastalıkları uzmanları, çocuk nörolojisi uzmanları ve çocuk psikiyatrisi uzmanlarından alınan raporların yanınızda bulundurulması önemlidir.
Konuşma bozukluklarında artık online konuşma terapisi başladı.

Ülkemizde sınırlı sayıda Uzman Konuşma Terapisti bulunuyor ve terapistlerin birçoğu da büyük şehirlerde çalışıyor. Yaşadıkları şehirlerde bu hizmeti alamayan kişiler ise kendilerine en yakın şehirlerdeki konuşma terapistlerine ulaşmak durumunda kalıyor. Bu durum, terapi için sık sık şehirlerarası yolculuk yapmaya neden olduğundan özellikle çocuklar için yorucu olabiliyor. Online konuşma terapisi, zaman tasarrufu, erişim ve ulaşım kolaylığı sunar. Dil ve konuşma terapisinin sunduğu imkanlardan faydalanmak isteyen kişiler, birlikte çalışmak istedikleri konuşma terapistlerine herhangi bir ulaşım sıkıntısı çekmeden internet üzerinden kolayca ulaşabilirler. Konuşma terapistleri, internet üzerinden kişilerle yüz yüze, canlı bir şekilde tedavi hizmeti sunarlar. (ASHA) Amerikan Dil ve Konuşma-İşitme Derneği gibi uluslararası kurumlar tarafından yapılan araştırmaların online dil ve konuşma terapisinin başarısını kanıtladığını belirtiyor.
Online konuşma terapisi nasıl uygulanır?

Online konuşma terapisinde telekomünikasyon teknolojisinden faydalanılır. Web kameraları, kulaklık ve mikrofon aracılığıyla gerçek zamanlı olarak online terapi ortamı sunulur. Bu terapiden yalnızca çocuklar değil, yetişkin danışanlarımız da kolaylıkla faydalanabiliyor. Özellikle afazili danışanlarımızın bir kısmı sağlık sorunları nedeniyle aynı şehirde dahi olsa kliniğe ulaşımda güçlük çekebiliyorlar. Online terapi, bu danışanlarımızın evlerinden rahatlıkla tedavi desteği alarak konuşmalarını geliştirebilmelerini sağlıyor. Kısacası, artık internet bağlantısı olan herkes, dünyanın her yerinden istediği dil ve konuşma terapisti ile bağlantı kurarak rahatlıkla terapi görebilir.
DİL VE KONUŞMA TERAPİSTLERİ HANGİ ALANLARDA YETKİNDİR?
• Akıcılık Bozuklukları (Kekemelik, Hızlı Bozuk Konuşma)
• Artikülasyon Bozukluğu
• Fonolojik Bozukluk
• Gecikmiş Dil ve Konuşma
• Down Sendromu
• Serebral Palsi
• Afazi
• Apraksi
• Dizartri
• Yutma Bozuklukları
• Disleksi
• Parkinson
• Epilepsi
• Ses Terapisi (Mutasyonel Falsetto, Konversiyonel afoni,spazmodik disfon, nodül, polip,kist reinke ödemi, ses teli felci, granülom)
• Çocuk ve yetişkinlerde ses hastalıkları
• Kansere bağlı baş-boyun tümör ameliyatlarını takiben ses ve yutmanın geri kazanılması
• Alternatif Destekleyici İletişim Sistemleri (ADİS)
• Hidrosefaliye Bağlı Konuşma Bozuklukları
• Beyin Hasarı, Felç, inme, havale vb Durumlar Sonrasında Dil ve Konuşma Bozukluklarına Müdahale
• Dudak Damak Yarığı Olanlarda Dil ve Konuşma Terapisi
• İşitme Engelli Bireyler İçin Dil ve Konuşma Terapisi
• Genetik Sendromlara Bağlı Dil ve Konuşma Bozuklukları

COVID-19 (Koronavirüs) Salgını nedeniyle korunma amaçlı katı önlemler alarak danışanlarımız ile çalışmaya devam etmekteyiz.
1. Randevu aşamasında öncelikle ateş, öksürük, boğaz ağrısı gibi solunum yolu enfeksiyonu şikayetleri açısından sorgulanmakta, şikayeti olan kişiler salgın döneminde kliniğimize kabul edilmemektedir.
2. Aynı anda birden fazla danışanın karşılaşmasını önlemek için randevu saatleri arası 45 dakika olarak ayarlanmıştır.
3. Danışanlarımızın yanında refakatçi olarak en fazla 1 kişi kabul edilmektedir.
4. Bütün danışan ve yakınlarının maske takması gerekmektedir.
5. Bekleme alanlarında sosyal mesafeye dikkat edilerek oturulması sağlanmaktadır.
6. Klinikte üst düzey hijyen tedbirleri alınmıştır. Her gün günlük olarak yüzeyler ve bütün kapı kolları antiseptik temizleyiciler ile temizlenmektedir.
7. Banko ve ortak kullanım alanında danışanlarımız için dezenfektan ve galoş bulunmaktadır.
8. Bu dönemde evden çıkamayan veya şehir dışında yaşayan tüm danışanlarımıza online terapi yoluyla hizmet vermekteyiz.
9. Aldığımız önlemler sizlerin sağlığı içindir. Salgının kontrol altına alınması ve daha fazla yayılmaması için herkes tarafından bu dönemde kurallara uyulması son derece önemlidir.
Sağlığınız ve sağlığımız için kurallara uyalım.
Sağlık dolu günlerde buluşmak üzere…
BİZE ULAŞABİLİRSİNİZ.
uzm.dktebrubarisan
Uzm.dkt.Ebru Barışan Gemlik Konuşma Bozuklukları Merkezi
0531 918-7438
uzm.dkt.ebrubarisan@gmail.com

MOR İNSANLAR

MOR İNSANLAR

Amerikalı sanatçı Kristen, yapılan başkanlık seçimindeki kutuplaşmadan çok rahatsız olmuş.

Kırmızı şapkalı cumhuriyetçilerle, mavi şapkalı demokratların arasındaki bölünmeyi görünce bir kitap yazmaya karar vermiş.

Kitabına da “Dünyanın daha çok mor insana ihtiyacı var” ismini vermiş.

Mor insanı en nazik ve en mantıklı bir insan olarak tarif etmiş.

Bu bilgilerden sonra birde bizim ülkemizi düşünelim.

Her alanda bir kutuplaşma yaratmakta, üstümüze yoktur.

Nezaketi ise tamemen unuttuk.

Hakaret etmek ve itibarsızlaştırmak en önemli özelliğimiz olmuştur.

Ötekileştirme konusunda ise şampiyonuz.

Yazar ve sanatçı Kristen, Mor insan yaratmak için beş tane ilke bulmuştuk.

-sorular sormak

-çok gülmek

-sesimizi kullanmak

-çok çalışmak

-tüm farklılıkları kabul etmek

Daha çok çocuklara hitap eden bu kitabıyla çocukları bölünmüşlükten kurtarmayı hedeflemiş.

Aslında kutuplaşmayı önlemek için ise çocuklardan başlamasını çok önemli buluyoruz.

Aslında bu Mor İnsanlığı geçmişteki Çiçek Çocuklar dönemine benzetiyoruz.

Mor insanlığı uzlaştırıcı bir model olarak görüyoruz.

Çünkü böyle bir anlayışa sadece Türkiye’nin değil tüm Dünyanın ihtiyacı var.

Kutuplaşma cinneti din ve ırk tanımıyor.

Aynı dine inanan ayrı ırktan gelen ve aynı evi paylaşan insanlar, birbirlerini öldürmekten çekinmiyorlar.

Bu vahşete çare bulması gereken siyaset cephesi ise kutuplaştırıcı uslubu ile gerginliği tırmandırıyor.

 

Günün sözü,

İyi dostluklar hesapsız kurulur.

“Balzoc”

 

“DÜNYADA, ÜLKEMİZDE, 2020 DE YAŞANAN SORUNLARIN 2021 YILINA TAŞINMASI VE ŞİİR’İM”

“DÜNYADA, ÜLKEMİZDE, 2020 DE YAŞANAN SORUNLARIN 2021 YILINA TAŞINMASI VE ŞİİR’İM”

 

2020 yılı dünyada ve ülkemizde zor dönem olması son ayını geride bırakarak 2021 yılına hayırla hoş gelmesi dileyerek,2020 yılı dünyada ve Türkiye’de neler yaşandı kısaca özetiyle bakalım. Dünya insanlığını acımasızca zorda bırakan, üzen gelişmeler. Corona virüs salgınıyla geçen 2020 yılı birçok unutulmayacak olayları yaşattı ve corona virüs hastalığın yayılması şaibelerle gelmesinde, 2020 de yerini aldı…

 

2020 Ülkemizde başta korona virüs ile gelen vakaların ilgili yetkililer tarafından, Türkiye’de ilk kez korona virüs vakasına rastlanıldığını açıklandı ve korona virüs salgını Çin’in dışına yayılarak birçok ülkede can kaybına neden olmasıyla küresel pandemiye dönüşen hastalık, ülkeleri karantina uygulamasına zorladı ve milyonlarca insan acıyla can kaybına uğradı.

 

Dünyada alınan önlemler kapsamında maskelerin erkek kesime yaşmak taktırması, karantina günlük yaşamla seyahat kısıtlaması gibi uygulamalara geçildi. Dünya Sağlık Örgütü, korona virüsü küresel salgın olarak ilan etmesi ve dünya genelinde korona virüsten ölenlerin sayısı 1 milyon yedi yüz bin geçti söylentileri.

 

Amerikan ilaç şirketi Pfizer ile Türk bilim insanı Prof. Dr. Uğur Şahin’in kurucu ortağı olduğu Alman biyoteknoloji firması BioNTech’in geliştirdiği korona virüs aşısının yaygın kullanımına onay verdi. Pfizer/BioNTech aşısı da “dünyada tescillenen ilk korona virüs aşısı” olması diğer ülkelerden aşı üretimleri geliştirerek uygulama testlerine geçilmesi ve bazı şaibeler söylemleri dünya ülkelerinde önemli zengin kesimlere bu aşıların yapıldığı.

 

Ülkemiz dar gelirli halk kesimi aş, iş ve ekonomik sorunlar yaşaması 2021 de aynı sorunları yaşayacak gibi görüntüsü.

Depremler, çığ ,faciaları ve ölümler. Uçak kazası birçok insanımızı ölümü ve yaralanması.

27 Eylül’de kara bağda operasyon başlatan Azerbaycan ordusu, 44 günde Azerbaycan’ın topraklarını işgal eden Ermenistan, Azerbaycan topraklarını işgalden kurtardı gelişen bu durumla Türk dünyası ülkelerinin her konuda birlik içinde hareket etmeleri önemini getirdi. 2020 yılı ülkemizde yerleşmeye, kalıcı olmaya uğraşılan 4.5 milyon Suriyelinin ülkenin geleceğine potansiyel tehlike fırtınası esiyor olması.

 

Türkiye, Kuzey Irak’ta ve Suriye’de terörle haklı mücadele operasyonunda şehit askerimiz ve başarılı askeri hareketi. Ayasofya’nın ibadete cami olarak açılması haçlı aleminin yersiz tepkileri. Karadeniz’de 85 milyar metreküp doğal gaz bulunduğu açıklandı, idealar 2023 çıkarma olacak denildi. KKTC sınırları içerisinde yer alan ve 46 yıldır kapalı olan Maraş’ın bir bölümü halkın kullanımına açıldı. Türk savunma sanayisinde önemli gelişmeleri olması.

 

2020 yılı içinde toplumda sosyal dengesizlik gelen çarpıklık, çocuk tacizler, kadın cinayetleri, uyuşturucu kullanım artışları, fuhuş, trafik kazaları, soygunlar benzeri olayların artışları, adalet, hukuk uygulamalarında güvensizlik, gıda üzerinde oynanan oyunlar, gıda güvensizlikleri, rant mı tedbirsizlik mi diyelim çıkan orman yangıları can ve mal kayıpları, dünyada önemli konusu akar sular ve küresel silah tüccarlarının çeşitli ateşli ve biyolojik silahları ülkeler ve bölgeler insanları üzerinde çeşitli terör örgütleri oluşumlarıyla para kazanma hırsı 2020 de 2021 devrinin devamı olacak görüntüleri.

 

Türkiye’yi yöneten siyasi iktidarın siyasi üslup halk içinde ayrışma öt-eleştirmeler algılar ve ana muhalefet partisi aynı ağızdan konuşmalar, çekişmeler, 2020 ye damgasını vurarak, Türk siyasi geleneğinde olmayan, bir gecede sosyal medya üzerinden istifasını vererek hazine ve maliye bakanı istifası. Bu siyaset üslubu 2021 yılında süreceği gibi görünüyor.

 

2020 içinde dünyada güçlü ülkelerin insanlığa yaşattığı acılar güç dengeleri uygulamalarıyla, yeni dünya düzeni ile dizaynı ve doğa tahripleri üst seviyelerde olması 2021 yılı 2020 den çok farklı olmayacağının habercisi olduğunu şimdiden gösteriyor.

 

ABD-İRAN : Gerilimi ve İran devrim muhafızları komutanı Kasım Süleyman’ın öldürülmesi ve İran, ABD’nin Irak’taki üslerini vurması, Ukrayna uçağının düşürülmesi ve insanların ölmeleri, ABD + İSRAİL’e ortak olan Suudi Arabistan, Ortadoğu ülkelerinde operasyonlar konsoloslarında muhalif olan gazetecileri kesip yok etmeler. Bu gelişmelerin ardından Ortadoğu’da yeni bir savaş kapıda mı? Sorularını gündemde olacağını görüyoruz?

 

Uluslararası boyutta bakıldığında dünyada Adalet yerlerde olduğu güçlü ülkeler güçsüzleri modern köle gördüğü, zengin fakır arasında giderek uçurumlar olduğu ve İslam coğrafyasında kan gözyaşı olması soykırımlar, Çin: Doğu Türkistan Uygur Türklerine işkence yaparak asimile yapması 2020 den 2021 Dünya’ya bakıldığında güçlü ülkeleri yöneten sözde liderler “maalesef” dünya insanlarına verecek hizmette iyilikleri yok gibi görünse de, temennilerimiz 2021 yılına bu olumsuz tablonun daha fazla yaşanmaması için başta ülkemiz insanı için insanlık alemine huzurun gelmesinde bizleri yaratandan dileklerimiz olsun ve 2021 yılına hoş geldin dünya insanına hayırlı olsun diyelim mi bilmiyorum…

NEYİNE GÜVENİRSİN SEN İNSANOĞLU

Aklın tutulursa nefsine esir,

İdraki boğmuş kibir selindir,

İnanca bilgisi zaten zayıftır,

Neyine güvenirsin sen insanoğlu?

*

Hakikat varlığına dudağın bükme,

Nimetlere bak ’ta bağnazlık etme,

Rab-bine bu kadar isyanın etme,

Neyine güvenirsin sen insanoğlu?

*

Dağların varlığı denizleri şahittir,

Sana kader kısmetini verdiğidir,

Bir anlık gücün’ mü vardır,

Neyine güvenirsin sen insanoğlu?

*

Mum ışığına dayanmaz tenin,

Gülün dikeni incitse canın,

Kara topraktır senin kökenin,

Neyine güvenirsin sen insanoğlu?

*

Garanti var’ mı yarınki lokmana,

Rızkını vereni düşünüp anlayana,

Kendin muhtaç olmayasın yarına,

Neyine güvenirsin sen insanoğlu?

*

Bir hücrenin sırrını bilemezsin,

Kaybı sorsan cevabı veremezsin,

Karanlıkta aciz kalır göremezsin,

Neyine güvenirsin sen insanoğlu?

*

Sual melekler gelirler karşına,

Dünya dolusu fidyeler boşuna,

Rüşvet kopya vermezler sana,

Neyine güvenirsin sen insanoğlu?

Y.T: 26.03.2020

DERS ÇALIŞMA İSTEĞİ KENDİLİĞİNDEN GELİR Mİ?

DERS ÇALIŞMA İSTEĞİ KENDİLİĞİNDEN GELİR Mİ?

Gerçekten de ders çalışma isteği durduk yere kendiliğinden gelir mi?

— Hayır, gelmez. (Üzgünüm ama durum tam ve net olarak böyle)

Eğer günlük ders çalışma alışkanlığınız yoksa ve normalde de ders çalışmayan ya da temeliniz zayıf olduğu için çalışamayan bir öğrenci iseniz, birden bire ders çalışma azmi ile dolarım diye boşuna beklemeyin. 20 yıldır eğitimin içindeyim. Üstelik matematik özel ders veriyorum ve bir okulun, bir sınıfın genellikle en zayıf, temeli hiç olmayan öğrencileriyle tanışıp onları zirveye taşımaya çalışıyorum. Yani neredeyse hayatında hiç ders çalışmamış öğrencilerle çalışıyorum. Ben hiç şahit olmadım ya da bir öğrencimden duymadım ki böyle bir ilham olsun da ders çalışmaya başlasın.

Zaten gelmez de yani gelemez aslında. Ders çalışma isteği kendiliğinden gelmez çünkü bunu engelleyen iki faktör vardır.

Birincisi nefsimizdir. Nefis hiç bir zaman zor, uğraştırıcı ve detaylı şeyleri sevmez. Onu eğitmez isek, zorlamaz isek normalde çok tembeldir. Ona boyun eğsek bizi yataktan çıkarmaz. Yat uyu der, dinlen der, sonra yaparsın daha vakit var der, acele etme zamanın var der, boş ver der. Nefis bu, zora sıkıntıya gelemez. Bu nedenle ders çalışmaya başlamak isteyen bir kişi nefsini yenerek işe başlayabilir ancak.

İkincisi ise şeytandır. Şeytan iyi şeyleri sevmez hep kötülük peşindedir. Bu nedenle ders çalışmayı düşünen kişiye sürekli vesvese verir. Dersi boş ver biraz oyun oyna, pijamalarını giy kahveni hazırla bir film izle, çık dışarı biraz gez, alışveriş yap falan gibi düşüncelerle kişiyi vazgeçirmeye çalışır. Öğrencimiz iradeli ise oturup dersini çalışmaya başlar. Fakat şeytan nefis gibi değildir hiç bir zaman boş durmaz. Ders çalışmayı alışkanlıkta edinseniz, masa başına rahatlıkla oturup çalışmaya başlasanız bile bu defa size başka birilerini musallat eder. Mesela sizi en yakın arkadaşınızın ya da kuzeninizin ya da bir tanıdığınızın aklına düşürür. O kişi arar sizi haydi gezmeye gidelim ya da şu işi yapalım diye. Şeytanla baş etmek çok zordur. Demek ki masa başına ders çalışmaya geçtikten sonra dahi daima uyanık ve tetikte olmalıdır.

Ders çalışmaya başlamanın iki engeli nefsimiz ve şeytandır. Bu nedenle ders çalışma isteği kendiliğinden gelmez, daima başlangıçta zorlama ile olur. İlk başlarda öğrencimiz sıkıla, bunala ders çalışmaya başlar. Fakat üzülmeyin, zamanla bu alışkanlık halini alır ve öğrencimiz zevkle, keyifle ve şevkle ders çalışacaktır.

Peki, tahmini ne kadar zamanı alır bu sıkıntılı alışma süreci? Benim gözlemlerime göre 40-45 günlük çalışma öğrencimizin alışması için yeterlidir. Peki, çocuğumuz ders çalışmıyor ve bu alışkanlığı kazanmak için kendini zorlayacak iradesi yoksa ya da 3-5 gün dayanabilecek kadar sabrı varsa onu nasıl alıştıracağız? 3 günde ders çalışmaya öğrenciyi alıştıran ve onlarca öğrencimde deneyip güzel sonuçlar aldığımız bir yöntemimiz var. Youtube da ‘Ders çalışma isteği kendiliğinden gelir mi? Ömer karaman’ yazarak tekniğimi anlattığım videoya ulaşabilirsiniz. Bu videodaki yöntem yaklaşık 3 günde öğrencimizi ders çalışmaya alıştıran bir yöntemdir. Videoda yöntemi detaylıca anlattım burada yazmak çok uzun sürerdi.

Masa başında kalmaya alışan öğrencimiz süper bir iş başarmıştır. Fakat her masa başında kalan ders çalışan öğrenci başarıya ulaşamaz. Hatta her çalışan öğrenci konunun detaylarını kavrayamaz belli şartlar vardır. Örneğin yüksek başarının ana şartı planlı, programlı ve aksatmadan günlük çalışmaktır. Matematiği öğrenmenin ana şartı genellikle ilkokul 3. veya 4. sınıftan itibaren oluşan temel eksikliğini gidermektir. Yani sadece çalışmak ta yetmez. Verimli çalışmazsak iyi okulları kazanamayız. Bunları da sizin taleplerinize göre başka zamanlardaki yazılarımızda inceleyelim.

Eğitimle ilgili soru veya sorunlarınız için lütfen mail atınız…

Çocuklarınızın daima programlı çalışan ve daima yüksek başarılar elde eden bireyler olması dileklerimle…

Matematik Öğretmeni & Eğitim Danışmanı

Ömer KARAMAN

İletişim= omerkaraman2003@hotmail.com

(Eğitimdeki sorunlara tanım değil, çözüm üretiyoruz. Youtube Ömer Karaman kanalımızı mutlaka takip ediniz)

 

 

 

Önce Cinayet İşledi, Sonra Kendini Öldürdü

Önce Cinayet İşledi, Sonra Kendini Öldürdü

Gemlik Sanayi Bölgesi giriş yolunda meydana gelen olayda, Hakan Doğan isimli şahsın kafasından vurularak öldürüldüğü öğrenilen Aybars Yılmaz Kemalpaşa’da intihar etti.

Alınan bilgilere göre gece saatlerinde meydana gelen olayda, bölgede bulunan bir arazide bekçi olan çalışna Hakan Doğan’ın cinayeti ile alakalı Gemlik İlçe Emniyet Müdürlüğü ekipleri inceleme başlatırken, zanlı veya zanlılar ile alakalı da arama çalışma başlatıldı.

Cinayet soruşturmasını derinleştiren ekipler ,  Aybars Yılmaz’ı cinayet zanlısı olarak araştırmaya başladı. Cinayet sonrası zanlı Mustafa Kemal Paşa ilçesine kaçtı. Gemlik polisi cinayet şüphelinin Mustafa Kemal Paşa ilçesinde olduğunu tespit etti.

Polis ekiplerinin zanlıya teslim olması için gerekli ikazı yapmasına rağmen, şüpheli şahıs cinayette kullandığı silahı ile araç içerisinde intihar ederek hayatına son verdi.

Olayla alakalı soruşturma sürdürülüyor.

TOPLU KONUT PROJESİ, TOKİ’YE DEVREDİLİYOR

TOPLU KONUT PROJESİ, TOKİ’YE DEVREDİLİYOR

Gemlik Belediye Meclisinde, Cihatlı Mahallesinde bulunan sosyal konut projesi ile alakalı protokol yapılması olağanüstü meclis birleşiminde görüşüldü. Öncesinde MHP Grubunun ilk değerlendirmeye itirazı sonrasında, tekrar yapılan değerlendirmede %200 civarında fark çıktı. Son olarak yapılan değerlendirmede ise yeni bir okul binası da kazandırılmış oldu.
Konu ile alakalı söz alan CHP Meclis Üyesi Arzu Karataş;’’ TOKİ’nin 100 bin konut projesi vardı, 500 konutun da Gemlik’te yapılacağı bildirildi. Bizim de Cihatlı Bölgesinde karar kılındı. Planı bizim yapmamız gerekti. Çeşitli görüşmeler yapıldı ve protokol hazırlandı. Yaptığımız incelemede, fiili durum ve toplu konut idaresi ile yapılacak protokol ile alakalı imar planı değişikliği, oy çokluğu ile kabul görmüştür’’ dedi.
FİYATLAR DEĞERLENDİRMEDE %200 FARKLI ÇIKTI
CHP Meclis Üyesi Mert Dimili ise; ‘’2-3 ayrı rapor hukuk komisyonunda görüşüldü. Toki’nin yaptığı değerlendirme söz konusuydu. Belediye de bir değerlendirme yaptı. Yapılacak imalatın, kendi personelimiz tarafından değerlendirme yapıldı. %200 farklı rakamlar olan rapor gelmişti. Üçüncü bir rapor için hizmet alımı yapıldı. Birbirine yakın iki raporun aritmetik ortalaması alındı. Buna uygun da yönetmelik vardı. Belediye lehine kazanımlar da elde edildi. Kaba inşaatı bitmiş küçük okul yerine, 12 derslikli okul inşa edilecek. Toplu konutlarla alakalı bir an önce başlaması gerekiyordu. Protokolün imzalanması ile alakalı Belediye Başkanımıza yetki verilmesine oy çokluğu ile karar verildi’’ dedi.
BARUTÇUOĞLU; BİZİM DÖNEMİMİZ DEVAM ETSE, KONUTLAR YAPILACAKTI
Barutçuoğlu; ‘’Belediyemizin kazanımlar elde ettiğini söylendi. Katkı veren herkesin anılması gerekir. Bunun öncesi de vardır. 250 hektarlık rezerv alanlarının Gemlik’e kazandırılması, Cihatlı bölgesini de Bila bedel belediyemize kazandıran, Refik Yılmaz’ın da anılması gerekir. Belediyeye kazandıran kendisidir. Türkiye’de bunu yapan nadir belediyelerdendir. Niyetler iyiydi, gidişat iyiydi. Taahhütlü borçlar da AVM’ye asılmıştı, onlar da buradan çıktı. Bizim dönemimiz devam etse, konutları devam ettirilecekti’’ dedi.
DURDU; GÜZEL BAŞLADI, SONRASI BECERİKSİZLİKLE GELDİ
Osman Durdu; Konunun evveliyatına gidince, yüksek risk taşıyan Gemlik için rezerv alan olarak kazanmıştı. Ancak sonrası, beceriksizlik ve basiretsizlikle devam etti. İlk düğme yanlış iliklendi Sonrası da, yanlış geldi. Keşke ilk başta Toki girmiş olsaydı. Dönüşüm için rezerv alan olsa daha iyi olacaktı.
MHP’NİN ÖNERGESİ SONRASINDA GEMLİK BİR OKUL DAHA KAZANDI
Şimdiki yönetim de verip kurtulmak istiyor. Milliyetçi Hareket Partisi bunu doğru bulmuyor. Keşke Gemport hiseleri böyle çar çur edilmeseydi. Biz de bunu isterdik. Bizim önerimiz, 30 dönüm imarlı arsa Gemlik Belediyesinde kalsaydı. Gemlik’e zaten 500 dönüm konut yapacaktı. Orada vatandaşımız belediyeye güvendi ve şu an muammada kaldı. Orada çözüm bekleyen vatandaşların hatırına biz bu karara ‘hayır’ demeyecek, çekimser kalacağız. Bu talep vatandaştan gelse, bu şekilde geçer miydi? Vicdanınıza soruyorum. Değer tespiti önergemizi değerlendirdiniz. Arsanın 10 milyon TL’den fazla olduğunu görmüş olduk. Gemlik bir okul daha kazandı’’ şeklinde konuştu.
GÜR, SATILAN YER PEK ÇOK SORUNU ÇÖZEBİLİRDİ
CHP Meclis Üyesi Galip Gür, ‘’taahhüt çok farklı bir olay. Sözleşmenin şartları yerine gelmezse, ödenir. Oradaki tüm ihaleye giren borçlar, ödenecek olan paralardır. Bölgede altı etap vardı. Bin beş yüz konut yapılacaktı. Zaten ilk kendisi vazgeçti altıncı etaptan. Diğer bölgeler de yarım kalan yerlerdi. Çözüm noktası da bu şekilde oluştu. 33 milyon dolardı Gemport hissemiz, bugün inanılmaz bir rakam çıkıyor. Baştan aşağıya yanlış bir proje, bir şekilde aşıldı. Gemlik’in parası, sorun olan pek çok yerde kullanılabilirdi. Bedava satılan yer, Gemlik’te pek çok sorunu çözebilirdi’’ dedi.
ÖKSÜZ, PLAN YÖNETMELİK VE KANUNA AYKIRI
Mehmet Öksüz; Yapılan plan değişikliği, plan yapım yönetmeliğine ve imar kanununa aykırı. Yarın burada yapılaşma başlayınca, donatıyı düşürüyoruz. O süreçte mahkemeye taşınırsa, geri dönüşü olmayan yola girmiş olacağız. İmalat başladıktan sonra mahkemeye taşınırsa, o binalar ruhsatlandırılamaz’’ şeklinde konuştu.
SERTASLAN, EMEĞİ GEÇEN HERKESE TEŞEKKÜRLER
Gemlik Belediye Başkanı Mehmet Uğur Sertaslan; ‘’Teşekkür etmekten imtina etmeyelim. Bu şehir ve bu memlekette yaşayan insanların iyiliği adına tavır ortaya koymasak, eleştiri konuları ortaya çıkarabilirdik. İlçe Başkanlarımıza da teşekkür ediyorum. Bursa milletvekilimiz Zafer Işık bu konu ile yakından ilgilendi, ona da teşekkür ediyoruz. Emeği geçen herkes, aynı doğrultuda niyet ortaya koymasa, bu iş olmazdı. Katılıyorum Osman Durdu’ya. Eğer bu arazi rezerv alan olarak kullanılsaydı, bin kere teşekkür ederdik, o dönemki belediye başkanına. O toplu konut yaptı burada. O dönem, bunun olmayacağını söylemiştim. Bu anlamda kurulmuş TOKİ’nin olduğunu söylemiştik. 500 tane biz yaptık, bütün servetimiz gitti. 500 tane TOKİ yapacak, bize zararı olmayacak. Gemlik’te teknik altyapı anlamında daha uygun bir yer yok. Her şey hazır olacak orada. İlk ve ortaokulu, sağlık alanı, ibadethanesi, meydanı ve çevre düzenlemesi bitmiş olacak’’ dedi. Rapor, MHP’nin çekimser oyuyla, oy çokluğu ile kabul edildi.

EMNİYET KISITLAMALARI FIRSATA ÇEVİRDİ

EMNİYET KISITLAMALARI FIRSATA ÇEVİRDİ

Gemlik İlçe Emniyet Müdürlüğü, yaptığı uygulamalardan sonuç almaya devam ediyor. Kısıtlamalar kapsamında ve diğer zamanlarda yapılan uygulamada, şüphelenilen şahıslar üzerinden çeşitli uyuşturucu maddeler ele geçirirken, aynı zamanda ruhsatsız silahlara da el koydu.
ÖNLEYİCİ KOLLUK KUVVETİ ETKİN ÇALIŞIYOR
Suçun işlenmeden önlenmesi adına denetimlerini artıran Gemlik İlçe Emniyet Müdürlüğü ekipleri, kısıtlama dönemlerini de bu anlamda fırsata çevirerek önleyici müdahalelere öncelik verdi.
Çalışmalarda uyuşturucu imal ve ticaretinde 11 olayda, 6 kişi tutuklandı 5 kişi de adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. 434 gram esrar, 149,7 gram metanfetamin, 1 adet de hassas terazi ele geçirildi. Aynı zamanda 5 adet tabanca 3 adet de pompalı tüfek ele geçirildi.

Belediye kreşi sağlık çalışanlarına ücretsiz!

Belediye kreşi sağlık çalışanlarına ücretsiz!

Gemlik Belediye Meclisi Olağanüstü toplantısını Gemlik Cemil Meriç Kültür Merkezi bahçesinde sosyal mesafe ve maske kurallarına uygun olarak gerçekleştirdi. Toplantıda açılış konuşmasını yapan Belediye Başkanı Mehmet Uğur Sertaslan, belediyenin açtığı “Uğur Böcekleri Kreşi”nin sağlık çalışanlarının çocuklarına ücretsiz olacağını müjdesini verirken Covid-19 ile ilgili ses getirecek bir çağrıda bulundu.

Ülkemizi etkisi altına alan ve vaka sayılarının artmasıyla birlikte kısıtlamalara geri dönülmek zorunda kalan COVID-19 pandemisiyle ilgili bir teklif de Gemlik Belediye Başkanı Mehmet Uğur Sertaslan’dan geldi. Başkan Sertaslan, tam kapanmanın pek çok bilim insanının ortak kanaati olduğunu ifade ederken, “Bu sene hiç kaldırım yapmayayım, hiç yatırım yapmayayım ve hiç para harcamayayım. Bu bütçeyi benden alsınlar kullansınlar. Başka türlü mümkün değil, başka biri bu hastalık yüzünden bizlerden ayrılmasın” dedi.

“Çekiç gibi dediğimiz insanları kaybettik”

Gemlik Belediye Başkanı Mehmet Uğur Sertaslan, geçtiğimiz günlerde hayatını kaybeden Belediye Başkan Yardımcısı Bayram Demir’in yeri doldurulamayacak biri olduğunu ifade ederken, “Bayram ağabeyimiz hayatının belli bir döneminde bu memlekette çocuklar yetiştirmek için gayret etmiş, emek vermiş ve alın teri akıtmış bir insandı. Kurşunlu köyünde görev yaptığı 15 yılın sonunda herkesin huzur odağı dediği, büyük bir keyifle gittiği bir hale getirmişti. Sonra bizlerle beraber yaşadığı kente ben belediye başkanlığı yaptım, belediye meclis üyesi olmam, bu kent için yapacağımız işler var diyerek ayağa kalkmış ve bizlerle beraber yola çıkmış bir ağabeyimizdi. Beş paralık bir hastalık yüzünden kaybettik. Hepimizi çok üzdü. Bir daha üzülmeyelim gibi bir misyonu var benim gözümde artık. Bu hastalığın şakası yok. Çekiç gibi güçlü ve kuvvetli adamları aramızdan aldı” dedi.

“Bu hastalığın şakası yok”

Başkan Sertaslan Covid-19’un ciddiye alınması gereken bir hastalık olduğunu vurgularken, “Sosyal mesafe kurallarına dikkat edelim.  Herhangi birimiz veya bir sevdiğimiz artık bu hastalık yüzünden ölmesin. Bunun için hepimizin yapabileceği şeyler var. Belediye veya hükümet yeteri kadar tedbir almadı demek bu hastalık yüzünden vefat edenleri geri getirmiyor. Genç yaşlı ayırmadan bir sürü sevdiğimizi kaybettik. Anne ve babası tarafından bin bir emekle büyütülmüş, büyük hayallerle evlenmiş veya yıllardır okuyup meslek sahibi olacakken bu hastalığın pençesine düşen bir sürü değerimizi kaybettik” şeklinde konuştu.

“Mecburu işler haricindeki bütçe, kapanma bütçesi olarak kullanılsın”

Tam kapanmanın ülkemizdeki mevcut ekonomik durumlardan ötürü sağlanmadığının belirten Başkan Sertaslan, “Tam kapanma pek çok bilim insanının ortak kanaatidir. Bu işin mali tarafı var. Bu mali tarafına göğüs gerebilme kuvvetimiz yok diye tam kapanma yapılamıyor, yapılsın Genel Başkanım Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’na gerçekleştirdiğimiz çevrimiçi toplantıda ifade ettim. Buradan açık çağrı yapıyorum. Belediyelerin mecburi harcamaların dışında olan bütçeleri tam kapanma bütçesi olarak kullanılsın, ben razıyım. Bu sene hiç kaldırım yapmayayım, hiç yatırım yapmayayım ve hiç para harcamayayım. Bu bütçeyi benden alsınlar kullansınlar. Başta türlü mümkün değil, başka biri bu hastalık yüzünden bizlerden ayrılmasın” diyerek sözlerini tamamladı.