Babalar Gününün Ardından
Anne ve babalarımızın hakkı ödenmez.
Sağ oldukları günlerde onlara karşı olan görevimizi güler yüzle yapmalıyız.
Çünkü kaybettiğimizde kıymetlerini anlıyoruz.
Anne, aile ocağının kaynağı baba ise ailenin direğidir.
Erken evlilik yapmış, çok çocuklu bireylerde, büyük erkek evlat babasının yarısıdır.
Büyük kız evlat ise annenin yarısıdır.
Bende, 7 çocuklu bir ailenin en büyük erkek evladıyım.
Bu kalabalık aile ortamında babamla hem baba evlat ilişkisi içinde olmuştuk.
Hemde aile sorumluluklarında ortak bir yaşam sürdürmüştük.
Babamızı kaybettiğimiz gün, 7 kardeş olarak hepimiz bir boşluk hissetmiştik.
Engeli kardeşimiz ise, çok şaşkın ve gergin bir görüntüdeydi.
Çünkü en büyük koruyucusunu kaybetmişti.
Şimdi o kardeşimiz bizim korumamız altındadır.
Ama, hiç birimiz babamızın yarattığı boşluğu dolduramayız.
Anneler ve babalar günlerini, mutlaka kutlamalıyız.
Bu geleneğin nerelerden geldiğine bakmadan, bir insan ve bir evlat olarak, kutlamalara devam etmeliyiz.
Ülkelerin dağıldığı ve ailelerin çözüldüğü dönemlerde böyle kutlamalara, ihtiyaç vardır.
Şimdi kutlama yapsak bile mezar ziyaretleri yapmalıyız.
Dualarımız göndermeliyiz.
Bugün biz, anne babamız için ne yapıyorsak, yarın benzerini göreceğiz.
Ne ekersek, onu biçeceğiz.
Günün sözü:
Ekmeğinizi bölüşün,
Ama, aynı lokmayı, dişlemeye kalkmayın…
“Halil CİBRAN”