KRONİK YORGUNLUK
KRONİK YORGUNLUK

SAKLI DUYGULARI ORTAYA ÇIKARMA ZAMANI “SANAT VE ÇOCUK”

SAKLI DUYGULARI ORTAYA ÇIKARMA ZAMANI “SANAT VE ÇOCUK”

Pek çok ebeveyn çocuğunun özgüvenli, başarılı, kendi ayakları üstünde durabilen, takdir gören, pratik düşünebilen birer birey olarak yetişmesini istiyor. Fakat bunun sadece akademik becerilerine bağlı olduğunu düşünenler çoğunlukta… Çocukların kendilerini keşfetmelerine ve her açıdan onları geliştirmeye katkı sağlayan sanatsal aktiviteler, anne–babalar tarafından okul başarısını zedeleyen, keyfi ve çoğunlukla geçici bir hevese bağlı aktivite olarak görülüyor. Yapılan araştırmalara göre erken yıllardan başlayarak ritim tutulan müzikler ve söylenen şarkıların beyinde dil, soyut düşünce ve matematikten sorumlu alanlardaki nöronlar arasındaki bağlantıları güçlendirdiği görülüyor. Yani sanatsal aktiviteler aslında akademik gelişimi baltalamıyor aksine destekliyor. Fakat tüm bu gelişmelere rağmen bazı ebeveynler çocuklarını akademik anlamda geliştirmeye çalışırken aslında bir tarafı hep eksik bırakıyor; ” SANAT”

Bir çocuğun, bilişsel, dil, psikomotor, sosyal ve duygusal gelişimi açısından sanatsal çalışmalara ihtiyacı vardır. Ayrıca sanat çocuğun kendini ifade etme şekli, iletişim aracıdır. Bir de çocuk erken yaşta sanatla tanıştıysa işte o zaman çocuk gelişimindeki en güzel adımlardan biri atılmış demektir. Bilimsel olarak, özellikle 0-6 yaş grubu çocuklar, dünyanın en iyi öğrencileridir. Hatta onlar dünya şampiyonu! Çocuklar ne zaman nerede olursa olsun öğrenmeyi bir türlü bırakmıyor! Ve sanat dünyanın en iyi öğrencileri olan çocuklara kendilerini sınırsızca geliştirebilmeleri için en uygun ve yaratıcı ortamı sağlıyor.

Çocukların üretkenliklerinin ve becerilerinin geliştiği okul öncesi döneminde onların ruhsal açıdan doyuma ulaşmaları ve varsa eğer meyilli oldukları sanat dalları ile meşgul olmaları zihinsel açıdan da sağlıklı gelişim geçirmelerine katkı sağlamaktadır. Çocukların yaptığı işlerden zevk almasını, sosyal ve bedensel gelişimlerini rahat ve sorunsuz bir şekilde tamamlamalarını sağlamanın dışında, sanat aktiviteleri çocuğun özgün düşünmesini ve estetik duygusunu geliştirmesini sağlamaktadır. Bu nedenle yapılan sanatsal eylemler çocuğun duygusal rahatlığa erişmesine aynı zamanda ezberci bir zihniyetle değil, zevkle öğrenmesine katkıda bulunmaktadır. Sanatla ilgilenen bir çocuğun her zaman kendi seçimleri, tarzı, kendi fikirleri vardır. Dünyaya bakış açısının renklenmesinin yanında bilişsel açıdan yaşıtlarının üstünde performans sergilediği de görülür.

Çocuk gelişiminde kritik dönem olan ergenlik dönemi sorunları da sanat uğraşlarıyla hafifletilebilir. Günümüzde küreselleşmenin de etkisiyle, kitle iletişim araçları çocuklar ve gençleri baskın kültürün değerleri, ürünleri ve imgelerine maruz bırakırken, özellikle bireysel bir kimlik duygusu geliştirme sürecinde olan gençler için sanat, kendilerini tanıyıp özgün yanlarını keşfedebilmelerine, kendi seslerini duyurmalarına olanak sağlar. Ergenlik ile birlikte iç dünyasına çekilen çocuk şarkılarıyla, notalarıyla, resmiyle duygularını dışa vurur. Çocuğun sanatla uğraşması, çevresinde farklı olan kişileri yadırgamadan ve dışlamadan kabullenmesini de sağlamaktadır.

Her çocuk biriciktir. Belki hepsi çok yetenekli olmayabilir. Fakat kimi zaman sanat; çocuğun içindeki sanatçıyı ortaya çıkarmaktan ziyade onun duygularına, hayata bakışına, sosyal beceriler kazanmasına, özgüvenine, ruhsal olarak rahatlamasına hizmet eder. Evrensel bir iletişim metodu olarak görülen sanat sayesinde çocuklar, stresle başa çıkmayı da öğrenirken, çocukta özgür düşüncenin gelişmesi ve okul başarısının artması gibi durumlar gözlemlenmeye başlanmaktadır.

Araştırmalar sanat yoluyla çocukların önemli kazanımlar edindiğine işaret etse de, sanat atölyelerini özel yetenek gerektiren programlar olarak gören, hatta okul başarısına engel olarak düşünen ailelerin sayısı azımsanmayacak kadar yüksek. Ailelerin bu gibi atölyelere akademik programlar kadar değer vermeleri, çocukların katılım ve devamlılık oranını büyük oranda etkiliyor.

Ailelerin çocuklarında sanata ilişkin heyecan ve ilgi uyandırmak için yaşadıkları çevrede bulunan sanat atölyelerini araştırmalarında fayda var. Doğru bir seçim yapabilmek adına bu sanat atölyedeki eğitimcilerinin alanında uzman kişiler olmaları, tercihen Milli Eğitim Bakanlığına bağlı çalışmaları ve en önemlisi felsefelerinin ticaretten ziyade bir çocuğun ruhuna dokunmak ve duygularını sanatla birleştirmesine katkı sağlamak olmasına dikkat etmenizi öneririm.

“Sanat, her çocuğun eğitiminin kalbini oluşturmaktır” James Wolfensohn

 

 

 

 

 

 

 

(Son Güncelleme: )

Hakkında Hurşit TOPAL

Ayrıca Kontrol Edin

OMURGA FITIKLARINA DİKKAT

OMURGA FITIKLARINA DİKKAT

OMURGA FITIKLARINA DİKKAT Merhaba sevgili okurlar, bu yazıda pek çok kişinin şikayeti olan boyutuna göre …

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir