Gemlik Haber

Eğitimciler de dayanışmaya katıldı

Eğitimciler de dayanışmaya katıldı

Eğitim İş Gemlik Şubesi ve Gemlik Türk Halk Müziği Korosu üyesi öğretmenler, Vefa Sosyal Destek Grubu’na erzak desteğinde bulundu.

Koronavirüsün neden olduğu Covid-19 hastalığının yaygınlaşmasıyla 20 yaş altı ve 65 yaş üzeri kişiler ile kronik rahatsızlığı olanların sokağa çıkmasına sınırlama getirilmişti. Özellikle yaşlı ve ihtiyaçlarını karşılamakta zorlanan vatandaşlara destek olmak amacıyla Kaymakamlık bünyesinde kurulan ve Gemlik Belediyesi’nin de altyapı desteği sağladığı Vefa Sosyal Destek Grubu’na öğretmenlerden de önemli destek geldi. Gemlik Belediye Başkanı Mehmet Uğur Sertaslan’ın dayanışma çağrısına kulak veren Eğitim İş Sendikası’na bağlı öğretmenler ile Gemlik Türk Halk Müziği Korosu üyeleri, kendi imkanları ile topladıkları erzak paketlerini Gemlik Belediyesi’ne teslim etti.

“Öğretmenler mücadeleye hazırdır”

Konu ile alakalı değerlendirme yapan Eğitim İş Gemlik Şubesi Başkanı ve Gemlik Türk Halk Müziği Koro Şefi Erol Akbaş, “İçinde bulunduğumuz zor durumda korona belasından ötürü evlerinde oturmak zorunda kalan hem 65 yaş üzeri, hem de işlerinde sıkıntı yaşayanlara destek olmak amacıyla erzak paketleri temin ettik” dedi. Akbaş “Bu kampanyaya katılan ve desteklerini esirgemeyen değerli öğretmen ve koro üyelerimize teşekkür ederim. Eğitim İş öğretmenleri gerek okullarda gerekse sosyal hayatta her daim mücadeleye hazırız. Lütfen sizler de gerekmedikçe sokağa çıkmamaya, kişisel temizliğinize özen gösterin” şeklinde konuştu.

Koronavirüs ve Bir Anı

Koronavirüs ve Bir Anı

Korona virüs ile mücadelede en iyi yöntemin evde

Kalmak olduğu iyice öğrendik

Bu acımasız düşmanın vücudumuzda neler yaptığını da

Mehmet Ceyhan hocamızdan öğrendik

Aynı zamanda bilim kurulu üyesi de olan

Mehmet Ceyhan Hoca;

Virüs eğer ciğerlere ulaşmaz ise

1 hafta sonunda iyileşme başlıyor diyor.

Virüs eğer akciğere inerse Göğüs ağrısı

İshal ve nefes darlığı başlıyor diyor.

Eğer kişide akciğer hastalığı varsa ve

hastaneye yatmış ise bu süre bir kaç haftayı bulabilir diyor.

Eğer bir akciğer rahatsızlığımız yoksa ve

Bağışıklığımız güçlü ise virüs bizi yatıramıyor

Bir tıp elemanı olamsak da güçlü beslenmenin

Ve güçlü bağışıklığın koronavirüs için

En etkili silah olduğunun artık farkındayız.

Genç ve kuşağın ve orta kuşağın büyük bölümünün

Kendilerinde bu virüs olup olmadığını

Anlamadan bu süreçleri atlatacağını da biliyoruz.

65 yaş üstü kuşağın ise akciğerlerinde bir problem varsa

Ve nefes darlığı yaşıyorsa büyük bir

Sıkıntı yaşayacağını duyuyoruz.

Rahmetli dedem Osman Gürçay sıtmadan vefat etmişti.

Yunanistandan mübadele ile gelirken

Yolculuk şartları bir çok Türk’ü hasta etmişti.

Biz de ailceke ilk sıtma kurbanımızı bundan yaklaşık 100 yıl önce vermiştik.

Çocukluğumdan, Sıtma ile mücadele derneği tabelaları hatırlıyorum.

Öyle veya böyle bu korkunç salgını atlatacağız.

Ama bu salgının geçmişteli salgınlardan çok farkları olacaktır.

Çünkü bu salgın insanların sadece sağlıkları ile değil

Toplumsal ve sayısal yapıları ile de oynayacaktır

Tabi en önemli kaybı ekonomik alanda verecektir.

Bu salgın halkımızın devletin önemini farketmesini sağlamıştır.

Bundan böyle liberal ve kapitalist sistemin geçmişteki

Gibi itibar ve ayrıcalık görmeyeceğini  düşünüyoruz

Bu salgın sadece insanları değil sistemleri de vuracaktır

 

Günün Sözü

Yiğitlik intikam almak deği

Tahammül etmektir.

Shakespeare

HAYAL DÜNYASI!

HAYAL DÜNYASI!

 

Hayatın tüm yükünden, bütün gerçeklerinden sıyrılmak istediğim bir güne uyandım bugün.

Zihnim, böyle zorlu dönemlerde sarılmayı sevdiği hayal dünyama, beni gülümseten tatlı anılarıma yöneldi hemen, hem de gözlerimi açar açmaz.  Bu yöntem başvurmaktan hoşlandığım, haz aldığım bir yöntem.

Belki de bunun için insanların pek çoğu bu illet başlayalı henüz 3,5 hafta olmuşken, daha şimdiden psikolojileri diplerde seyretmeye yüz tutmasına rağmen, ben hâlâ ilk günkü zihin tazeliğimi koruyorum!

Bundan 4 yıl önce yaşamaya başladığım hastalıklar zinciri bana şunu öğretti; “hayatın içinde olan biten hiç bir şeye fazla anlam yüklememeyi!”

Bir şeyin beni fikren karanlığa, üzüntüye götürdüğünü hissetmeye başladığım an, o konudan o kişiden kopmayı öğrenmiş yapım sayesindedir belki de olumsuz olaylara karşı gösterebildiğim metanetli duruş!

Koronadan bahsediyorum elbette.

Şu an dünya üzerinde bundan daha vahim ve endişe verici ne olabilir ki?

Hani bir söz var ya “taş olsa çatlar” diye…İşte; kendinizi ve ruhunuzu bu sözü söyleyecek, sizi bu cümleyi kuracağınız noktaya getirecek kadar sınırlarınızı zorlamayın. Zira, dünya denen bu devrialemde hiçbir şey kalıcı değil.

Ve hatta üzüntülerimiz bile ölçülü ve yerinde olmalı!

Hepimizin hayatında türlü zorluklar var. Dünyada hiç kimse pamuklara sarılmış bir yaşam sürmüyordu zaten; ne koronadan önce ne de şimdi şu anda, korona salgının hüküm sürdüğü zamanda. Ve inanın koronadan sonra da bu böyle olacak.

Yani hiçbirimiz masallarda olduğu gibi ” …ve sonra mutlu bir şekilde yaşamlarına devam etmişler!” gibi pembe bir cümleyle sürdürmeyeceğiz hayatlarımızı!

Var olduğumuz sürece yaşamın içindeki mücadele hep devam edecek. Bunun adı bazen korona olacak, bazen başka bir şey! ..Bazıları korona kadar haşmetli ve ürkütücü olurken bazıları ise daha küçük ve belki de bireysele sığdırılan sorunlar olacak.

Önemli olan şu ki; sizler böyle dönemlerde tıpkı benim zaman zaman yaptığım gibi kendi hayal dünyanıza dalarak ruhunuzu bir nebze de olsa şımartabilecek misiniz?

“Her şeye rağmen” bunu yapabilecek güce sahip olabilecek misiniz? Veya bu huzur veren oyunu ne kadar sürdürebileceksiniz?

Kendinizi şımartın güzel insanlar !…Evet, hem de tam da şu dönemde yapın bunu.

Eve hapsolmuşluğunuzu unutarak,

Geçim dertlerinizi yok sayarak,

Varsa borçlarınızı düşünmeyerek,

Ölenlerin sayısını korkuyla izlemeyerek,

İşsiz kalır mıyım düşüncesiyle harap olmayarak,

Çocuğum okula gidemeyecek mi bu yıl sorusuna aldanmayarak,

…..

Bu ve buna benzer düşünceleri beyninizde sürekli tekrar etmeyerek kendinize yardımcı olun. Yoksa hepimizi korona değil, korku ile yaşamak öldürecek!

Endişe içinde, sürekli derin ve olumsuz düşüncelerle sürdürülen bir hayat, hayat değildir!

Şımartın kendinizi, hayatın siyahına inat renklere bürüyün ruhlarınızı.

Korku yerine huzura yer açın kalbinizde…

Umutla doldurun damarlarınızı ki umut kanı pompalansın vücudunuzda.

Her şart ve durum altında bizlere minik de olsa sunulan mutluluklar mutlaka vardır!. Sizin hayatlarınızda bu her ne ise onu bulup çıkarın.

Diyeceğim o ki; koronaya ve hayatın şu dönemki olumsuz şartlarına rağmen yaşıyor olduğunuza şükrederek, sahip olduklarınızın kıymetini bilin.

Umutla, sağlıkla ve renkler içinde kalın.

 

İlim Yayma Yurdu, Sağlık Çalışanlarına Tahsis Ediliyor

İlim Yayma Yurdu, Sağlık Çalışanlarına Tahsis Ediliyor

Gemlik’te çok sayıda öğrenciye yurt imkanı sağlayan İlim Yayma Cemiyeti, Gemlik Eşref Dinçer Mahallesinde bulunan yurt binasını, sağlık çalışanlarına tahsis ediyor.

İlim Yayma Cemiyeti Gemlik Şube Başkanı Necdet Yılmaz, Coronavirüs (Covid -19) salgını sürecinde, sağlık çalışanlarını fedakarlıklarına değinerek yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi; ”İlim Yayma Cemiyeti olarak tüm Türkiye’de Edirne’den Kars’a Giresun’dan Hatay’a dört bir yanında yurtlarımızla devletimizin ve milletimizin yanındayız. Öğrenci yurtlarımızı sağlık çalışanlarımıza tahsis ediyoruz.

İlim yayma cemiyeti Gemlik şubesi olarak da ilçemizde 2 yıldır yükseköğrenimde okuyan öğrencilerimize hizmet eden Yükseköğrenim kız  yurdumuzu ihtiyaç olması halinde sağlık çalışanlarımıza tahsis ediyoruz. 80 kişilik yudumuz devletimizin ve milletimizin emrindedir.

Her zaman olduğu gibi bu dönemde de fedakarca görevlerini sürdüren sağlık çalışanları için ne yapsak az. Allah, onlardan ve cemiyetimize  maddi-manevi katkıda bulunan herkesten razı olsun. İnşallah milletçe sergilediğimiz bu dayanışma ile zor günleri hep birlikte geride bırakacağız.”

Marmarabirlik’ten 100 milyon TL ödeme

Marmarabirlik’ten 100 milyon TL ödeme

2020 Yılının ilk üç ayında tarihinin  en yüksek ihracat rakamına ulaşan Marmarabirlik, 30 Nisan’da yapacağı ödemeleri erkene aldı. Yönetim Kurulu Başkanı Hidamet Asa, “Marmarabirlik bugüne kadar olduğu gibi bu zor dönemde de üreticilerimizin yanında olmuştur” dedi.

2019/2020 ürün alım kampanyasında 43 bin 500 ton ürün alımı gerçekleştiren Marmarabirlik’te  üreticiler, Nisan sonunda yapılacak olan ürün bedeli alacaklarını  10 Nisan Cuma günü akşamı saat 18.00’den itibaren banka  hesaplarından çekebileceklerdir. Ortaklara ödeme planı dahilinde; kalan ürün bedeli alacaklarının tamamı, ayrıca ürün alım planı dışında kota fazlası olarak alınan ürün bedellerinin yarısı olmak üzere toplamda 100 milyon TL’lik ödeme yapılacak. Kota fazlası ürün bedellerinin kalanı ve kg başına verilecek olan destekler ise ileri bir tarihte ödenecektir.

Nisan sonunda yapılması  planlanan ödemelerin öne alınmasında  en büyük etkenin ihracatta yaşanan artış olduğuna dikkat çeken Marmarabirlik Yönetim Kurulu Başkanı Hidamet Asa, “5-6 Mart 2020  tarihinde gerçekleştirilen yurtdışı bayiler toplantısından sonra lojistik olarak sıkıntılar yaşanabileceği ve sınırların kapanabileceği ihtimali öngörülerek, iyi bir  organizasyonla başarılı bir çalışma gerçekleştirilmiştir. Ocak, Şubat, Mart aylarında yapılan ihracata ilave olarak, 1250 ton sipariş alınmış ve  Marmarabirlik tarihinde ilk üç ayda en yüksek ihracat rakamına ulaşılmıştır” diye ifade etti.

2020 yılında 8,500 ton ihracat hedeflerinin olduğunu belirten Asa “ Bu yılın Ocak, Şubat ve Mart aylarında sipariş alınan, sevkiyat yapılan ve yapılacak olanlarla birlikte 3000 ton ihracat ile 2020 yılı hedefinin % 35’i gerçekleşmiş olacaktır. İhracat rakamlarımız bu miktarlarda  olmasaydı ödemelerin erkene alınması mümkün değildi. Yönetim Kurulum ve 30 bin aktif ortağımız adına , yurtdışı bayilerimize verdikleri desteklerden dolayı  teşekkür ediyorum ” dedi.

Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde görülen corona virüs salgını nedeniyle Marmarabirlik’in yurtiçi satışlarında durgunluk yaşandığını,  bu durunun geçici olduğunu belirten Asa, “Yaşanan virüs salgını nedeniyle tüketicimizin önceliği, temizlik ve hijyen ürünleri başta olmak üzere; un, şeker, yağ bakliyat ve temel gıdalar olmuştu. Bayilerimiz ile yaptığımız görüşmelerde yurt içinde de satış artışının yaşanacağını ve bundan sonra tüketicilerimizin yapacağı alışverişlerde zeytin ve benzeri ürünlere  daha fazla talep olacağını öngörmekteyiz” ifadelerini kullandı.

“Marmarabirlik ürünleri böyle bir dönemde tercih sebebi olmalıdır” diyen Hidamet Asa,“Bütün ürünlerimiz pastörize edilmekte ve hijyen kurallarına uygun bir şekilde üretilmektedir. Biz tüketicimizin sağlığını düşünüyoruz. Onlar da böyle bir dönemde  ambalajlı ürünleri tercih etsinler.

Daha önce kamuoyuna yaptığımız açıklama ile bu zor dönemde Marmarabirlik ürünlerine zam yapmama kararı almıştık. Ayrıca tüketicilerimize e-marmarabirlik.com’dan ‘siz isteyin biz gönderelim’ kampanyası başlattık. Yapacakları alış verişlerde  % 10’luk indirim imkanı sağlanmış olup, en az 50 TL ve üzeri  alış verişlerde  kargo bedeli  alınmayacaktır.”

“En üst seviyede tedbirlerle, kontrollü bir şekilde, minimum çalışanla üretmeye devam etmekteyiz” diyen Hidamet Asa üretici ortaklara da şu mesajı verdi: “Marmarabirlik büyük bir kurumdur. Yapılan tüm iş ve işlemler plan dahilinde yapılmaktadır. Ürün bedeli ödemelerinde kurduğumuz sistem; önce ürünü alıp  olgunlaştırıyoruz, satıyoruz ve satışlardan elde edilen gelirle de ürün bedellerini kredi kullanmadan ödüyoruz. Satışlardan dönüş ne kadar erken olursa ona göre ürün bedelleri erken ödeniyor. Bunun dışında başka bir sistem yoktur. Sistem dışına çıkılması durumunda kurum kurum olmaktan çıkar” ifadelerini kullandı.

Korona virüs nedeniyle ürün bedeli alacak ortaklara uyarılarda bulanan Hidamet Asa, “ Marmarabirlik ailesi olarak dünyada ve ülkemizde yayılan korona virüs salgınına karşı alınan tedbirlere harfiyen uymalıyız” dedi.  Asa sözlerini şöyle tamamladı: “10 Nisan saat 18.00’den itibaren  Ziraat Bankası kanalı ile yapacağımız ürün bedelleri ödemelerinde ortaklarımızın çok dikkatli ve tedbirli davranmaları gerekir. Paralarını almak için  banka şubesine gitmek yerine ATM’leri kullanmalıdır. Sokağa çıkma yasağı bulunan 65 yaş üzeri ve 20 yaş altı ortaklarımız ise yakın çevrelerinden, kolluk güçlerinden, sosyal destek gruplarından ve belediyelerin ilgili birimlerinden yardım talep edebilirler. Banka şubelerinden  ürün  bedellerini alacak ortaklarımız ise sosyal mesafe kuralına  dikkat etsinler ve maskelerini taksınlar. Önce sağlık. Üreticilerimiz lütfen bu konulara hassasiyet göstersinler.”

Gemlik’e tatil için gelenler, ikini bir emre kadar ilçede kalacak

Gemlik’e tatil için gelenler, ikini bir emre kadar ilçede kalacak

Bursa Valiliği tarafından kurulan Umumi Hıfsısıha Kurulu tarafından alınan kadarlarda Gemlik’e de yer verildi. Alınan 04.04.2020 tarihli, 24 numaralı karara göre, Gemlik ilçesine tatil için gelenler de, şehir dışına çıkamayacak.

Alınan kararda; ”Gemlik İlçesindeki tatil beldelerinde bulunup, ikameti il dışında olan vatandaşların, ikinci bir emre kadar mevcut yerlerinden ayrılmalarının ve ilçe dışın çıkmalarının engellenmesine” ifadelerine yer verildi.

Merhamet Duygumuzu Hatırladık

Merhamet Duygumuzu Hatırladık

Coronavirüs tüm dünyayı kırıp geçiriyor.

Şimdiden Onbinlerce insanın canını aldı

Tüm dünya ülkelerinin ekonomilerini kilitledi

Hemen hemen hepimize ; ” sağlık söz konusu olunca

Mal ve mülk teferruattır” dedirtti.

Şİmdiye kadar en büyük felaket olarak bildiğimiz

Depremlerden de daha büyük afet olduğunu gösterdi

Birey olarak kendimiz ile de yüzleşmemizi sağladı

Kendimizin ve komşumuzun farkına vardık.

En büyük sermyemizin sağlığımız olduğunu fark ettik.

En zenginimiz ile en fakirimiz bir anda eşitlendi

Halktan kopmuş zengin tabakanın merhamet damarlarını kabarttı.

Bazıları otellerini sağlıkçılara açtı

Bazılarısahra hastanelerine klimalar bağışladı

Arçelik; solunum cihazı üretimine başladı

Bazıları fakir fukaraya gıda yardımına başladı

Yıldırım hızıyla yayılan bu virüsün bir

Anda ortadan kaybolacağına düşünmüyoruz

Mart ayının ortalarında Goldman Sachs adındaki analizci

Amerikalıların yarısının, Almanyalıların ise

Üçte ikisinin bu hastalıkla tanışacağını yazdı

Allah böyle bir istatistikten ülkemizi korusun.

Henüz tırmanma durumunda olan bu virüsten

Korunmanın tek yolu evde kalmaktır.

Ölüm oranları yüzde 2-3 lerde kalsada

Bulaşma hızı çok yüsek ve hızlı rakamlıdır

Genç nesil bir ölüm yaşamasa da akciğerlerde

kalıcı bir hasar bıraktığından bahsedilmektedir.

60 yaş ve üstü ise bu virüsün asıl zarar verdiği yaş grubudur.

İlacı yoksa ve aşısı henüz bulunmamışsa elimizdeki

En büyük kozumuz korunmaktır.

Evde kalalım ve temiz kalalım.

Şimdilik yapacak başka şey yok

Günün Sözü

Öldükten sonra da yaşamak isterseniz

Ölmez bir eser bırakınız.

H z Ali

 

 

“GELEN KORONA VİRÜSÜYLE YİYECEK, İÇECEK, GIDA GÜVENLİĞİ ÖNEMİ VE ŞİİR’İM”

“GELEN KORONA VİRÜSÜYLE YİYECEK, İÇECEK, GIDA GÜVENLİĞİ ÖNEMİ VE ŞİİR’İM”

Korona virüs dünyayı esir aldı ve bir yandan virüsle ölümlere çare aranırken bir yandan da insanların yaşamını sürdürmesi için gerekli gıdaların temini bir yandan birçok ülkeler tarımda gıda üretiminin devamı için daha sağlıklı hijyenik üretimden tüketime kontrolü önlemler almak için gelişimleri olacak ve ülkelerde alınacak önlemlerin insan sağlığına zarar vermeyen tarım ve gıda üretimini, tüketimini pazarlarda nasıl etkileyeceği olacak. Dünya Sağlık Örgütü kaynaklarının tamamı, gıda tüketimi ile korona virüsün bulaştığına dair bir kanıt olmadığı söylüyorlar. Fakat bu salgınla tarım ve gıdanın önemi ve daha da önemlisi kendi kendine yeterliliğin önemi bir kez daha kanıtlanmış şekliyle belki’ de tüm gıda üretim politikası değişimiyle yerli ve daha sağlıklı, organik, bölgelere göre ürün üretim çeşitliliği hijyenik ve standart üretim ve pazarlama şekliyle prosedürlerinin gelişimi olacaktır. Özetle, dünya büyük bir felaketle karşı karşıya. Bu felaketi atlatmak için birçok ihtiyaçtan vazgeçebilir, ancak gıdadan vazgeçilemez. Bu bilinçle tarım ve gıdanın önemini daha iyi anlamamız ve umarım bu konuda ülkemi yönetenler uygun üretim ve tüketimi yönlendirmeleri düşünceler tedbirleri almaya başlamıştılar.

 

Yiyecek, İçecek ve gastronomi konusunda turizm sektöründe ilgili alanım olması ve önemli bir konu ön planda hijyen; hijyene dikkat edilmesinin halkın sağlığı için gerekli olduğunu ve bulaşıcı hastalıkların önlenmesinde; son günlerde tüm dünyada yaşanan Covid-19 virüsünün etkileri kapsamında genelde ve bireyler bazında hijyenik koruyucu tedbirler ve hizmet sürekliliği başlıkları altında çeşitli önlemler almakta mecburuz.  Bununla birlikte, yiyecekleri tutarken veya hazırlarken hijyen kurallarına dikkat etmek gerekir. Ellerinizi ve yüzeyleri sık sık yıkamak, çiğ etleri diğer gıdalardan ayırmak, doğru sıcaklıkta pişirmek ve gıdaları hemen soğutmak her zaman önemlidir. Bu kritik süreçte sahada ve ofis çalışmalarında, evlerde, kişisel ve çalışma alanı hijyenlerini sağlaması amacı ile gerekli ekipman ve dezenfektanlar bulundurulması, iş yerlerinin gerekli eğitimleri tüm personellere verilmesi. Bu kapsamda gerekli bütün tedbirleri etkin bir şekilde alındığı taktirde ve kesin kurallara ve hizmet kalitesini sürdürüldüğünde ve çalışanların sağlık ve güvenliğini sağlamak, hizmet sürekliliğini güvence altına almak olursa gelecekte bu gibi virüsünün yaratabileceği olumsuz etkileri minimum düzeyde tutmaktır.Bugünden itibaren şu durum var ’ki toplum çoğunluğu dışarıda yemek yeme konusunda tedirgin olacak ve bu sektör de kısa zamanda kayıpları olacak; Eğer hizmet sektöründe küçük ve orta boy işletmeler alınan tedbirlere uyum içinde olunursa müşteri güvenini sağlarsa kısa dönemde toparlanma olur. Fakat her sektörde olacak maliyet artışları bu sektörlerde olması ihtimaldir. Bu nedenle Türkiye gibi bir ülke temel ihtiyaç üretimlerini devletin tekelinde olması üretim maliyetleri daha sağlıklı ve maliyette düşüklüğünü’ de sağlar.

 

Korona virüsün şu anda en etkili olduğu İtalya ve İspanya birçok üründe Türkiye’nin en ciddi rakipleri; İtalya ve İspanya’dan ürün tedariki yapamayan ülkeler Türkiye’ye yönelebilir. Fakat Türkiye’nin buna hazırlıklı olduğunu söylemek mümkün değil. Korona virüsün gıda yoluyla bulaşması yok fakat engellemenin yolu’ da acilen yiyecek ve içecek üretimden tüketime uygulamalarını hayata geçirecek AR-GE-Hijyen- Kalite kontrol standartlaşma ve organik sağlıklı ürün yerli tohum ve üretim faaliyetlerinde devletin bu alanda ilgili fakülteleri ziraat ve veteriner, gıda fakülteler, kooperatifler, çiftçi üretim birlikleri ve ilgili kurumlar ortaklaşa koordineli üretim yapan bölgelere göre entegre fabrikalarını kurarak hem işsizlik sorununu çözer ve Türkiye bu pazarda saygın yerini alır ve gelecekte çıkacak yeni tehlikelere hazır ve önem verdiğini gösterir. Küresel salgın ve kıtlıklara sağlıklı güvenilir hazırlıklı olduğunun tüm dünya pazarında ve iç pazarda güvenli gıda üretim ülkesi olur. Güveli sağlık için kendini koru ’ki! Çevreni korumuş olursun. # Evinde Kal ve işinde kontrolü ol mesafeli dur, umutlarını söndürme sağlıklı olasın…

 

DEFTERİN SIRALANIR OKUNUR GİDER

Aldanma dünyanın zevkli görüntüsüne,

Mezar taşın zamanla yazılır gider.

Sual melekleri alırlar sayıma,

Yürekler titrer ezilir gider.

*

Dünyada varlığın bir anın

Ecel şerbetin gelince içersin

Emelin olmazsa halin perişan

Tenin toprağa karışır gider.

*

Kendini beğenip gezinip durma

Elinle kendine kötülük yapma

Gün gelir kazınan mezarına

Taşları çukurda bozulur gider.

*

Kabahat sen kendinde aran

Kimseye kızıp söyleme falan

Alemi cihanda dursun olan

Senden resmin çekilir gider.

*

Sorulur sualler acilden acil

Cevap veremezsen olursun cahil

Atarlar kemendi etmezler tahlil

Kendi zincirin çekilir gider.

*

Levanı asarlar kendi boynuna

Etiketleyip sarıp koyarlar koynuna

Kimse yaklaşamaz kendi affına

İki yoldan biri açılır gide.

*

Sırat köprüsünü açıp geçersen

Kanatlanır uçarak menzile gidersen

O yolları sırasıyla geçersen

Sırtında tacı olur gidersin,

*

Der Mehmet dünyaya aldanma

Yap emelini sonradan yanma

Huzur mahşerde kendin utanma

Defterin sıralanır okunur gider.

Y.T:15.12.2019

 

Merhum Başbuğu Anıyoruz

Merhum Başbuğu Anıyoruz

MHP Gemlik İlçe Başkanı Mehmet Emin Özcanbaz “Merhum Başbuğ Alparslan Türkeş’i aramızdan ayrılışının yıldönümünde rahmet, minnet ve şükranla anıyorum” dedi.

Özcanbaz açıklamasında, “Türk Dünyasının Başbuğu, Ülkücü Türk Milliyetçilerinin fikri ve siyasi kutup yıldızı Alparslan Türkeş’in aramızdan ayrılışının 23. yılını idrak ediyor olmamıza rağmen ona olan sevgimiz hiçbir zaman azalmamış, aradan geçen yıllara rağmen ne hasretimiz dinmiş ve ne de yüreğimizde bıraktığı acı eksilmiştir.

Milletimizce bizatihi müşahede edildiği üzere, Türkeş Bey’in ömrünün büyük bir bölümü, Milletimizin varoluş ve yükseliş davasının adı olan Türk Milliyetçiliğiyle özdeşleşmiştir.

80 Yıllık ömrü boyunca, hem biz Türk milliyetçilerine, ülkücülere, hem de bütün insanlığa örnek olacak kadar büyük bir devlet ve dava adamlığı  sergilemiş, mücadele dolu hayatında sık sık engeller karşısında çilenin, sabrın, azim ve kararlılığın abidesi olmuştur. Daima Türk milletinin birliği, dirliği ve yücelmesi için çalışmıştır.

Yaşama zevkini bırakıp yaşatma aşkına gönül veren, sabırlı, liyakatli, azimli ve tevazu sahibi bir lider olmuştur.

Milli şuurun tezahürü olan Milliyetçi Hareket Partisini kurmuştur. Milliyetçi Hareket Partisi ve onun kurmay okulu Ülkü Ocakları, merhum Başbuğumuzun en büyük eseridir.

Genel Başkanımız Dr. Devlet Bahçeli’nin ifade ettiği üzere “Başbuğumuz, Milliyetçi Hareket Partisi’ni ve Türk milliyetçilerini, Türk devlet ve milletinin birlik ve dirliğinin sigortası olarak düşünmüş, yola çıktığı zaman da genciyle- yaşlısıyla milyonlarca ülkücüyü tek yürek olarak yanına çekmiştir”.

Bizler, vatanı için fedakârlığa, milleti için göreve hazır manevi evlatları olarak, ne kadar gurur duysak azdır. Bizler rahmetli Liderimizden aldığımız milliyetçilik bayrağını, göklerde tertemiz ve başımız dik bir şekilde, şerefle dalgalandırmaya devam edeceğiz. Milli davamızın takipçisi ve savunucusu olacağız.

Unutulmamalıdır ki, Milliyetçi-Ülkücü Hareket var oldukça ve bir oldukça, Türk Devleti ve Milleti hep güçlü olacak, sıkıntıya düşse bile üzüntüye ve kedere kapılmasına gerek olmayacaktır.

Bu vesileyle, başta merhum Başbuğumuz Alparslan Türkeş Bey’i ve tüm şehitlerimizi dua, rahmet, minnet ve şükranla anıyorum”.

 

 

KARANTİNA BÖLGELERİ DIŞINDA ELEKTRİK İŞLEMLERİNE YÖNELİK RUTİN İŞLEYİŞ DEVAM EDECEK

KARANTİNA BÖLGELERİ DIŞINDA ELEKTRİK İŞLEMLERİNE YÖNELİK RUTİN İŞLEYİŞ DEVAM EDECEK

Bursa, Balıkesir, Çanakkale ve Yalova’da 5 milyon kişiye hizmet veren sektörünün öncü şirketlerinden Limak Enerji, koronavirüs salgınına karşı sayaç okuma süreçlerinde EPDK tarafından yapılan düzenlemeler hakkında müşterilerini bilgilendirdi.

Tüm dünyayı ve Türkiye’yi etkisi altına alan koronavirüse (Kovid-19) karşı alınan önlemler çerçevesinde Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) elektrik faturaları için yeni bir kararı uygulamaya aldı.

Karara ilişkin açıklamalarda bulunan Limak Enerji Uludağ Elektrik Genel Müdürü Ali Erman Aytac, karantina bölgeleri dışında sayaç okuma ve faturalandırma faaliyetlerinde rutin işleyişin devam edeceğinin altını çizdi. Aytac, düzenleme hakkında şunları kaydetti: “Şirket olarak müşterilerimize rutin sürecimizde hizmet vermeye devam ediyoruz. Bugün itibarı ile düzenleyici kurumumuz olan EPDK’nın açıklamış olduğu düzenlemeler, idari kararla sayaç okumalarının durdurulduğu yerleri kapsıyor. Bunun dışındaki yerleşim bölgelerimizde sayaç okuma işlemlerimiz devam edecek ve müşterilerimizin faturaları sayaçlarında görülen tüketimlerine uygun olarak oluşturulacak. EPDK’nın almış olduğu karara istinaden sadece sayaç okuma imkanının olmadığı karantina bölgelerinde hem sayaç okuma personellerinin hem de o bölgede yaşayan insanların sağlıklarında tehdit oluşturabileceği gerekçesiyle 3 ay süresince sayaç okuma işlemi gerçekleştirilmeyecek. Bu dönemdeki faturalar “Kıyasen Fatura Düzenlemesi” kapsamında müşterilerimizin geçmiş tüketim alışkanlıklarına göre oluşturulacak. Burada müşteriler açısından mağduriyet oluşturacak hiçbir uygulamanın yapılmayacağını belirtmek isteriz. Malum kış döneminden çıktık, sayaçları okunamayan müşterilerimizin fatura tutarı oluşturulurken geçtiğimiz 3 aydaki kış dönemi değil, önceki 2 yılın aynı ayına yönelik tüketimlerin ortalaması dikkate alınacak.”

Aytac, “Sayaçları okunamayan müşterilerimize faturalarını, SMS, e-fatura ve e-posta hesapları üzerinden ileteceğiz. Bu müşterilerimizin sayaçlarını okumaya başladığımız andan itibaren de düzeltme/mahsuplaşma işlemlerini yapacağız. Fakat burada kastedilen yerlerin sadece karantinaya alınan ve idari kararlarla sayaç okumalarının durdurulduğu yerleşim yerleri ile sayaç okuma yapan çalışanların sosyal mesafelerini koruyamayacağı bölgeler olduğu unutulmamalı. Karantina altında olmayan bölgelerde sayaç okuma işlemi devam edecek ve müşterilerimizin faturaları tüketimlerine uygun olarak oluşturulacak.” diye konuştu.

“İşlemlerini online kanallardan yapabilirler”

Limak Enerji olarak koranavirüs ile mücadele kapsamında müşteri ve çalışanlarının sağlığını korumak amacıyla aldıkları önlemleri vurgulayan Aytac, “Sosyal mesafeyi korumamız çok önemli. Bu noktada tüm müşterilerimize evlerinden çıkmadan işlemlerini online kanallardan yapabileceklerini bir kez daha hatırlatmak isteriz. Müşterilerimiz, 7 gün 24 saat online kanallar üzerinden tüm işlemlerini gerçekleştirebilirler. Müşterilerimizin ve çalışanlarımızın sağlığını korumaya yönelik devreye aldığımız; işlem merkezlerimizde saat 12.00-17.00 arasında hizmet sunma, işlem yapmak için gelen müşterilerimizin ateşlerini ölçme, 10 metrekareye bir müşteri denk gelecek şekilde ve sırayla içeri alma, düzenli olarak dezenfektasyon gibi önlemlerimizi sürdürüyoruz.” ifadelerini kullandı.