Gemlik’te atık ilaç seferberliği
Gemlik’te atık ilaç seferberliği
Savaştan Kimler Nasıl Etkilendi
Savaştan Kimler Nasıl Etkilendi
Rusya Ukrayna savaşı hem dünyadaki, hem de bölgemizdeki güç dengelerini çok değiştirdi.
Bu savaş uzadıkça, Ukrayna nın çok zararlı çıkacağını göreceğiz.
Genç Ukrayna lideri savaşın ilk günlerinde geleceği görül cesur bir karar alabilseydi, Putin Donbass tan öteye geçemeyecekti.
Ama kensine umut veren ama destek vermeyen Avrupa Birliği Nato ve Amerika’nın tahriklerinin kurbanı oldu.
Ve Avrupa birliği ve Nato nun oyalayıcı politikaları savaşın tüm Ukrayna’ya yayılmasına neden oldu.
Savaştan en zararlı çıkan ikinci kesim ise Avrupa birliği oldu.
Enerjiden ve savunma gücünden yoksun Avrupa Birliğinin bürokrasiye boğulmuş, kof bir ortaklık olduğunu hep birlikte gördük.
Geçmişte terörle mücadelemize destek olsun diye Gündyedoğuya kurdukları petriot savunma sisteminin en gerekli olduğu durumda söküp götürmüşlerdi.
Savaşı şimdilik çok uzaklardan takip eden Çin ise sessizliğini koruyor.
Amerika ise Çin ile Avrupa birliğinin büyük ticari anlaşmalarından rahatsızdır.
Rusya-Ukrayna savaşında Avrupa birliğinin prestij kaybetmesi Amerikanın işine yaradı.
Ayrıca savaş süresince Rusya’nın uluslar alanda yıpranması da Amerikanın işine geldi.
Bize göre bu savaş Türkiye’ye Uluslararası bir diplomasi zaferi getirdi.
Avrupa birliğine üyelik sürecinde bizi hep dışlayan Almanya, savaşla birlikte bizi hatırladı.
Almanya şanşölyesi hiç ummadığımız bir anda misafirimiz oldu.
Ülkesini Amerikan üssü haline getiren Yunanistan Başbakanı da erken gelenlerinden biriydi.
İsrail Cumhurbaşkanının ülkemizi ziyaretide ilginç deneme rastladı.
En büyük sürpriz ise Ermenistan başbakanın ziyaretindeydi.
Çünkü Anadolu toprakları doğalgaz boru hatlarının merkezi olmuştur.
Karadenizdeki sondajlarımızda umut vermiştir.
Günün Sözü
Hiç bir miras doğruluk kadar zengin değildir.
“Sheskpir”
MUTLULUK – MUTSUZLUK ve ŞİİRİM
MUTLULUK – MUTSUZLUK ve ŞİİRİM
Mutluk konusu insanın ortak değerleridir. Hangi kültürden milletten olursa olsun, her insanın arzusu mutlu olma ve kabul görme çabası içinde olması ve mutluluğun en önemli kaynağı kabul görmesidir.
*
Bazı insanlar kabul ihtiyaçlarını para, başarı, mevki, ün yapma gibi görürler, sürekli kazanmak isterler, düşünmezler aşırı isteklerin kaybetme riski olduğunu ve böyle bir düşünce nasıl mutsuz olacakları ve hırsları geleceğine nelere mal olacağı ve ne yıkımlar yapmaya iteceğini anlamaya çalışmazlar.
*
İnsan ilişkileri önemli insan, insanlar ilişkiler içinde var olması konusunda, örneğin bir kişi tek başına oturup etkinlik yapsın veya grup halinde sohbet ve etkinlik yapılsın, hangisi daha mutlu olur. Tabi ki grup halinde sohbet edenler. Çünkü paylaşımcı ve daha faydalı olduğundan , zamanın nasıl geçtiğini anlamazlar.
*
Dünya Mutluluk Endeks araştırma raporu onuncu yılında, bu yılda üst sıraları, İskandinav ülkeleri yine ilk sıralarda, Türkiye ise 112 ci oldu. Bir önceki raporda 104’üncü sırada yer alan Türkiye sekiz basamak gerileyerek 112’nci oldu. Liste değerlendirilirken ülkelerin kişi başına düşen gelir, özgürlük, sağlık ve sosyal yardım imkanları, yolsuzluk karnesi, eğitim ve alım gücü gibi kriterleri baz alınarak değerlendirme yapıyorlar.
*
Örnek ülkemizdeki % 60 dar gelirli var, emekliler içinde % 40 emekli açlık sınırının çok altında aylık alanlar ve durum ne halde görünüyor, emekli olma sadece yaptığı iş yerinden ayrılmadır. İnsanın vücut sağlığı el verdiğince üretmeli, bu tecrübeli düşüncelerden faydalanmalı, emekli gerektiğinde gezmeli ve gerektiğinde dinlenmelidir. Bu insanları hayata bağlama yerine, hayallerini yıkmak mutsuzluğu çoğaltır. Fakat gelin görün ki yıllarca devletine veya özel sektörde çalışıp üretmiş, vergisini her ay ödemiş, bedenleri yıpranmış tam rahat etme, mutlu olması varken, yaşlılığında başta ekonomik şartlardan dolayı bırakın dolanmayı temel gıda ve ısınmada dahi yeterli yeyip ısınamıyor, bu yaşlı insanlar nasıl mutlu olabilir. Bu insanları hayata bağlama yerine, hayallerini yıkmak olur. Önemli söz olan ,”İnsanı yaşat ki devlet yaşasın”
*
Kötülüklerin büyüğü devletleri iyi yönetemeyen insanlardan gelir derler. Çok doğru söylenmiş sözdür. İnsan kendini beğenmesi, doğru yaptıklarıyla beğenmesi olmalıdır. Kişiliğinde bir değer olarak görmek, kendi aklını beğenmek insanın özünde vardır. Fakat nefsine yenilmeden kulluğunu unutmamak gerektirir. Esenlikler, Sağlıklı, mutlu yarınlar dilerim.
ANSINLAR DİYE
İnsan denilen üç cinsiyetli
Birincisi şeytanla kurar ittifakı,
Atmış havayı, edebi haysiyeti,
Kendinden başkası olmasın diye.
*
İkincisi süslü ballı sözleri,
Allah dese de başkadır içi,
Menfaat uğruna atar taklayı,
Kendinden başkasının olmasın diye.
*
Üçüncüsü dünyada sayısı azaldı,
Allah rızasına tümden bağlandı,
İki cihan terazisinde dengeli,
Dünya mükafatı kapayım diye.
*
Bazıları ahlaktan çıkmış zararlı
Evlilik yuvasını yıkmış zavallı,
Haram kazançla atar havayı,
Çapkın cinsler desinler diye.
*
Bazıları ortamın akan suyunda,
Gösteriş hastası olmuş mayada.
Dolaşırlar ararlar orada burada,
Aydın insanım bilsinler diye.
*
Bazıları elli yaşını geçmiş,
Hal dinlemez yolu şaşmış,
Kendi benliğinin esiri olmuş,
Kendini modern bilsinler diye.
*
Bazıları yaşlanınca isyan ederler,
Bakarsın çareyi neşterde bulurlar.
Kırışan cildini gerdirir durur,
Görüntüde güzel desinler diye.
*
Bol paralılar özel gezerler,
Süper yıldızlı saraylar tutar,
Yanında arkadaşım diye gerilirler,
Ne nazik insanlar desinler diye.
*
Bazıları gönüllü sözde bilime,
Aklı menfaat dümen içinde,
Düzende ezberci yabancı kelime,
Kültürlü insan desinler diye.
*
Bazıları şöhreti basamak eder,
Hak adaleti hepten unutur,
Cümle aleme tepeden bakar,
Meşhur oyuncu bilsinler diye.
*
Bazıları ahlak, edepten yoksun,
Politika uğruna yaptıkça vurgun,
İhaneti salmış salyası keskin,
Siyasette varlığı bilsinler diye.
*
Bazıları kıyamet mahşerini anlamaz,
Mezarlardan taşları söker dinlemez,
Mermerden yaptırır gösterir yobaz
Büyük insanmış desinler diye.
*
Mehmet bunlar saymakla bitmez,
Çoğunluğu doğru sözden anlamaz,
Gaflet alemine dalmışlar bilinmez,
Sözde kendilerini ansınlar diye.
Y.T: 23.02.2001.
BORSACIYIM DİYE BEŞ KİŞİYİ, YÜZBİNLERCE LİRA DOLANDIRDI İDDİASI
BORSACIYIM DİYE BEŞ KİŞİYİ, YÜZBİNLERCE LİRA DOLANDIRDI İDDİASI
DAHA ONLARCA MAĞDUR OLDUĞU TAHMİN EDİLİYOR
Gemlik ve Orhangazi’de yaşanan olaylarda, kendisini borsacı ve Hayırsever İş Adamı olarak tanıtan Osman Ç. Gemlik’te 3 kişiyi, Orhangazi’de de iki kişiyi dolandırdığı şüphesi ile Ufuk Ç. İsimli suç ortağı ile beraber tutuklandı. Zanlıların, daha fazla mağduru olduğu düşünülüyor.
Gemlik Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturmada, gelen şikâyet sonrasında yapılan araştırma, zanlının benzer suçları farklı bölgelerde işlediğini de ortaya çıkardı. Gemlik İlçe Emniyet Müdürlüğü tarafından yapılan takip sonrasında da, diğer mağdurlara ulaşıldı.
ERZAK YARDIMI YAPARAK DİKKAT ÇEKTİ
Zanlı ilk olarak Bursa’nın Orhangazi ilçesinde bulunan bir zincir markette, kendisini hayırsever bir iş adamı olarak tanıtıyor. Buradan 2 bin 500 TL civarında, erzak paketi alarak ihtiyaç sahiplerine dağıtan zanlı, markette dikkat çekiyor. Market çalışanı bir isimle samimi olan zanlı, mağdurun çocuğuna da burs adı altında para veriyor. Ardından mağdur, oturduğu evi almak istediğini Osman Ç.ye iletince, Osman Ç. ‘’Sen bankadan kredi çek, ben paranı borsada katlarım’’ diye cevap veriyor. Kredi çekip Osman Ç.’ye verince, Osman Ç. ‘’şu kadar kazandın’’ diyerek, bir miktar mağdura iade ediyor. Sonrasında ‘’Paran daha çok birikti de, çekmemiz için 20 bin TL daha yatırmamız gerek’’ iddiasında bulunan Osman Ç. Zanlıdan toplamda 85 bin’e yakın para alarak şahsı dolandırıyor. Markette bir çalışanı daha aynı usulle dolandıran Osman Ç.’den haber alamıyorlar.
PARA KAZANDIN, ÇEKMEMİZ İÇİN YATIRMAMIZ LAZIM
Gemlik’te de benzer şeyler yapan Osman Ç. Tanıştığı E.Ö. isimli şahıstan, ilk olarak 100 Bin TL civarında para alıp, 10 bin civarında kazandığını iddia ediyor. Sonrasında yine aynı taktikle, paranın katlandığını, çok kazandıklarını ama çekmesi için bir miktar daha yatırmak gerektiğini iddia ederek farklı seferlerde toplamda 167 Bin TL civarında para alıyor. Sonrasında ise herhangi bir dönüş yapmayıp, sadece borsacısı olduğunu iddia ettiği biriyle görüştürüyor. S.Y. isimli kadın şahıstan 200 Bin TL, aynı yöntemlerle alan zanlı, B.E. isimli bir kadından da, yine para kazandıracağını iddia ederek 37 Bin TL alarak dolandırdığı iddia ediliyor.
GÖRÜŞTÜRDÜĞÜ BORSACI SUÇ ORTAĞI, PARALAR COİN HESAPLARINDA
Mağdurlar para alamadığında, güven kazanmak için borsacısı olduğunu iddia ettiği bir telefon numarasını veren zanlı, burada da suç ortağı olan Ufuk Ç. İle ağına düşürdükleri zanlıları görüştürdüğü öğrenildi. Ufuk Ç.nin de, borsa ile alakalı yalanlar söyleyerek mağdurları oyaladığı, daha fazla kazanç ve zaman kazandığı da, iddialar arasında yer aldı. Ayrıca, şüpheliler ifadelerinde, paraların Coin hesaplarında olduğu dile getirildi.
ÇALIŞTIĞI İŞYERİNDEN, KREDİ ÇEKMEK İÇİN KİMLİK BİLGİLERİNİ GETİRMİŞ
İfadelerde, zanlı Osman Ç. İle işbirliğini ilerleten Ufuk Ç’nin, çalıştığı fabrikada sorumlu listesinden de, 20 civarında kişinin kimlik bilgilerini Osman Ç.’ye vererek adlarına kredi kullanıp kullanamayacaklarını sorduğu beyan edildi. Herhangi bir kredi kullanılıp kullanılmadığı da araştırılıyor.
İKİ ZANLI DA CEZAEVİNDE, ARAŞTIRMALAR DEVAM EDİYOR
Zanlılar ile alakalı ‘’Bilişim sistemleri banka ve Kredi kurumlarını araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık’’ ve Kişinin kendisini kamu görevlisi veya banka, sigorta, kredi kurumları çalışanı olarak tanıtması veya bu kurumlarla ilişki olduğunu söylemesi suretiyle dolandırıcılık’’ ile ‘’Bilişim sistemleri banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık’’ suçlarından tutuklanan iki zanlı, Bursa Kapalı Cezaevine sevk edildi. ,
İNCELEMELERDE MAĞDURLAR OLMASI İHTİMALİ DOĞDU
Zanlı Osman Ç.’nin, daha önce de hırsızlık, uyuşturucu ve dolandırıcılık suçlarından kaydı olduğu öğrenilirken, Zanlıların bilgisayar ve cep telefonlarında yapılan incelemelerde, daha fazla isim listesine ulaşıldı. Bu nedenle de, ülke geneli, Gemlik ve Orhangazi çevresinden başka mağdurların da olabileceği düşünülüyor.
GEMLİKSPOR 1 – KESTEL BELEDİYESPOR 1
HAKEM MAÇIN ÖNÜNE GEÇTİ
(GEMLİKSPOR 1 – KESTEL BELEDİYESPOR 1)
ÜLKÜ OCAKLARINDAN HUKUK FAKÜLTESİ ÖĞRENCİLERİNE KAHVALTI
ÜLKÜ OCAKLARINDAN HUKUK FAKÜLTESİ ÖĞRENCİLERİNE KAHVALTI
TAŞ DEĞMESİN AYAĞINA!
TAŞ DEĞMESİN AYAĞINA!
Bir süredir gömdüm kafamı kuma, görmezden, bilmezden, duymazdan geliyorum her şeyi. Her şeyi dediysem, ülkede olan biten her şeyi…
Nesini görüp bilip duyayım ki? Hangi birini?
Trajikomik bir hal alan hangi hallerimizi şöyle derinlemesine, içimi döke döke anlatayım? Hepsi, her şey akıl dışı bir hal alıp sıradışı olmuşken neyi söyleyip neyi yazayım?
Hangi anormali düz akılla masaya yatırıp anlatayım? Günlük değişen erzak fiyatları mı? 100 m2’lik, hepi topu 2-3 kişinin yaşadığı eve gelen bin liralık doğalgaz faturalarını mı? Yoksa dudak uçuklatan ve hangi insafa sığdığını bilmediğim elektrik faturalarının okkalı tarafını mı?
Ya da belki altın fiyatıyla yarışmaya aday olan benzin ve mazot fiyatlarını mı yazmalıyım? İsyanları oynayan ve böyle giderse kapatacaklarını söyleyen benzin istasyonu sahiplerini mi?
Ne bileyim, belki de burnundan soluyan ve her geçen gün ekonomik darboğazın altında ezildikçe ezilen yurdum insanını yazmalıyım.
Kepenklerine kilit üstüne kilit vuran esnafı mı, sağlık sektörünü mü, yoksa -sözüm ona- izi bile kalmayan pandemiyi mi?
Ve hatta belki de ülkeyi bırakıp hemen yanıbaşımızda her attığı adımın bizi de ilgilendirdiği Rusya’yı ve Ukrayna meselesini mi yazmalıyım?
Hangisinin ucundan tutup yazayım? Hangi konu şu satırları okuyan kaç okurun iştahını açar, yüzünü gülümsetir?
Hiçbiri…
Zira her biri kafamı kuma gömmeme sebep olan iç karartıcı ve buhranlı gerçekler.
Bütün bunların arasında kendimi annemin sözlerinin kucağına atmakta hiç de haksız sayılmam!
“Ayağına taş değmesin”
Muhteşem bir anne duası. Sanki etrafıma koruma kalkanı ören bir dua…Beni, olumsuz dünya ve hayat gerçeklerine karşı adeta zırhlarla kuşatan bir dilek. Üstelik anne yüreğinden gelen bir dilek. Anne dilinden dökülen tesirli bir dua.
Söylenen bu üç sihirli kelimeyle sırtımın yere gelmediği düşüncesinde olduğum günlerdeyim.Ve bu cümlenin verdiği huzurla hayat yolunda yürümenin verdiği hislerle, etrafımdaki keşmekeşe karşı umursamaz hallerdeyim.
Keşke…Ah keşke ülkemin de bir anası olsa da tıpkı annemin bana dediği gibi; “Ayağına taş değmesin!” dese, diyebilse…
Taş değmesin ayağınıza!
Esen kalın.