Gemlik Haber

Gemlik’te üvey oğlunu işkence ile öldüren Suriyeli anne 375 gündür aranıyor

Gemlik’te üvey oğlunu işkence ile öldüren Suriyeli anne 375 gündür aranıyor

Gemlik’te ilçesinde 2 yıl önce ölü bulunan Suriyeli Muhammet Hüseyin’in (9) yakılıp, işkence ile öldürüldüğünün belirlenmesinin ardından daha önce tahliye edilen üvey anne Emine Hayyum (44) hakkında 2 Eylül 2021’de yakalama kararı çıkartıldı.
Bursa 7’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde ağırlaştırılmış müebbet hapis ile yargılanan Hayyum, 375 gündür aranıyor.
Olay, 11 Şubat 2020’de Eşref Dinçer Mahallesi’nde meydana geldi. Polis, komşuların bir evden bağrışma sesleri geldiğine dair ihbar aldı. İhbarla eve giden ekipler, ailesiyle birlikte yaşayan Suriyeli Muhammet Hüseyin’i ölü buldu. İlk incelemede çocuğun vücudunda kesik, darp ve yanık izlerine rastlandı. Babası, üvey annesi ve 3 kardeşiyle birlikte oturan ve işkence yapılarak öldürüldüğü değerlendirilen Muhammet Hüseyin’in cansız bedeni, kesin ölüm nedeninin belirlenmesi için Bursa Adli Tıp Morgu’na kaldırıldı. Gemlik Cumhuriyet Başsavcılığı’nca başlatılan soruşturmada küçük çocuğun cansız bedeninden alınan parçalar, İstanbul Adli Tıp İhtisas Dairesi’ne gönderildi. Muhammet’in ablası H.H.’nin de sırtında yanık olduğu tespit edildi. H.H. de Bursa Şehir Hastanesi’nde tedavi altına alındı.
GEREKÇE UZUN TUTUKLULUK SÜRESİ
İşkence gördüğü belirlenen H.H.’nin polise verdiği ifadesinde, 9 yaşındaki kardeşinin ölümüne üvey anne Emine Hayyum’un neden olduğunu söyledi. İfadeler sonrası adliyeye sevk edilen Hayyum, çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Daha sonra Gemlik Cumhuriyet Başsavcılığı’nca Yenişehir Kadın Cezaevi’nde tutuklu bulunan Emine Hayyum, uzun tutukluluk süresi ve adli tıp kurumundan istenen dosyanın gelmemesi gerekçe gösterilerek, 13 Ocak 2021’de tahliye edildi. Emine Hayyum hakkında ‘canavarca hisle ve işkence yaparak öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemi ile oluşturulan dosya ise Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderildi.
HAKKINDA YAKALAMA ÇIKARILDI
Bursa 7’nci Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki yargılama sırasında İstanbul Adli Tıp İhtisas Dairesi’nden beklenen rapor geldi. Raporda, Muhammet Hüseyin’in ‘yakılarak ve işkence yapılarak, öldürüldüğü anlaşılmıştır’ denildi. Rapor sonrası mahkeme, 2 Eylül 2021’de Emine Hayyum hakkında tutuklama kararı çıkardı. Emine Hayyum’un Türkiye’de olduğu ve 375 gündür polis ekiplerince arandığı öğrenildi.

Gemlik Zeytini Festivali 2. Gününde coşkuyla devam etti

Gemlik Zeytini Festivali 2. Gününde coşkuyla devam etti – Şef Danillo lezzet tarifleriyle Volkan Konak ise sesiyle büyüledi

Dünyada marka haline gelen Gemlik Zeytini’nin lezzetine bir kez daha dikkat çekmek amacıyla düzenlenen Gemlik Zeytini Festivali 9 Eylül’de büyük bir kortej ve barış meşalesi yakılarak start vermişti. Festival ikinci gününde de coşkuyla devam ediyor.
Festivale katılan binlerce kişi önce şef Danillo Zanna ile buluştu geceyi ise Volkan Konak’ın eserleri ile noktaladı.
“Şef Danillo Zanna Gemlik Zeytini Festivali’nde”
Sadece oyunlar ve söyleşiler değil yarışmalar da festivalde büyük ilgi gördü. Sahneyi Usta Şef Danillo Zanna aldı. Zanna, zeytinyağlı yemeklerle ilgili lezzetli bir atölye gerçekleştirdi. Şef Danillo’nun atölyesinin ardından Gemlikliler arasında Ödüllü Zeytinli Tatlar yarışması başladı. Jüride Zanna’ya Gamze Sertaslan, Ali Muslu, Emre İdrisoğlu, Göksal Noca eşlik etti. 20’den fazla kişinin katıldığı yarışmayı Filiz Genel kazanırken, ikinciliği Fatma Kurşun, üçüncülüğü ise Dilara Oğuz aldı.
Festivalde dostluk maçları da yapıldı. Kıyasıya yarışan takımlar arasında kupayı Gemlik Galatasaray Tarafları Derneği kaldırdı. İkincilik ise Güzel Nakliyat Futbol Takımı’na gitti. Dostluk maçının simgesi olan Dostluk Kupası ise Çoruh Kırtasiye Takımı’na verildi.
“Gemlik sahilinde Karadeniz rüzgarı esti”
Yarışmalarla başlayan coşku Volkan Konak’ın sahneye çıkması ile zirveye ulaştı. Binlerce kişi Konak’ı dinlemek için saatler öncesinden İskele Meydanı’na akın etti. 7’den 70’e her yaştan yurttaş nefesini tutarak Konak’ın sahneye çıkmasını bekledi. Uzun bir zamanın ardından Gemlik’te sahne alan Kuzey’in Oğlu Volkan Konak, sanatın bütünleştirici gücüne dikkat çekti, barışın simgesi zeytin dalının Gemlik’ten uzandığını söyledi. Konak seslendirdiği parçalarla Gemlik’te adeta Karadeniz havası estirdi.
Festivalde çocuklar da unutulmadı. Etkinliklerin 2. günü Zeytin Dalı Meydanı’nda çocuk tiyatrosu ile kapılarını açtı. Çocuklara zeytinin anavatanı Gemlik’te zeytinin hikâyesi anlatıldı. Çocukların yoğun ilgi gösterdiği oyunda zeytinin önemine bir de çocukların bakış açısıyla dikkat çekildi.
Zeytin hikâyesi sadece çocuklara değil büyüklere de anlatıldı. Çocuk tiyatrosu ardından birçok alanda kullanılan zeytinyağının sabuna dönüş hikâyesi sahnede yer aldı. Sahnede zeytinyağının nasıl sabuna dönüştüğü ve tarihçesi uygulamalı olarak tüm aşamaları ile katılımcılara gösterildi.
Festival, son günü olan 11 Eylül’de saat 14’de Didem Zeybek ile Zumba etkinliği ile kapılarını açacak. Zumbanın ardından Zeytin Yeme Yarışması, Zeytinli Saç Tasarımı Defilesi, Pelin Batu ve Nezih Başgelen’in “Efsaneler Dünyasından Günümüze Gemlik ve Zeytin” başlıklı söyleşisi, çocuk tiyatrosu, yarışmalar ve son olarak usta sanatçı Hakan Altun konseri ile devam edecek.

Gazeteciler Yavuz Oğhan ve Akif Beki Gemlik Zeytini Festivali’nde okurlarıyla buluştu

Gazeteciler Yavuz Oğhan ve Akif Beki Gemlik Zeytini Festivali’nde okurlarıyla buluştu

Gemlik Belediyesinin düzenlediği 29. Gemlik Zeytini festivali devam ediyor.
Gazeteci Akif Beki ve Yavuz Oğhan Gemlik’te okuyucularıyla buluştu.
Beki ve Oğhan, “Kişi Başına Düşen Zeytin” başlığında yaptıkları söyleşide memleket meselelerine değindi.
Oğhan, konuşmasına önümüzdeki dönemde gerçekleşecek seçimi hatırlatarak başladı. Cumhuriyet tarihinin en kritik seçimlerinden biri olacağını vurgulayan Oğhan, “Buraya giderken ne oluyor? Kim ne söylüyor? Nerede ne konuşuluyor? Biraz onlardan bahsetme imkanı bulacağız” dedi.
Söyleşinin başlığını Beki’nin attığını söyleyen Oğhan, sözü Beki’ye verdi.
Gemliğin sofralık zeytinin anavatanı olduğunu belirten Beki, “Türkiye zeytin üreticisi ülkeler arasında zeytin tüketiminde hak ettiği yerde değil. Yumuşatarak söyleyeyim. Zeytin konseyinin ve Euronews haberlerine, istatistiklerine, verilerine baktım buraya gelirken. Kişi başına yıllık ve günlük kaç zeytin düşüyor ve kaç liralık zeytin düşüyor?” dedi.
“Bizim enflasyon onlarınkinin yanında gökdelen gibi duruyor”
Dünyada zeytin üreticileri arasında ilk beşte yer aldığımızı dikkat çeken Beki, “Zeytinyağı ve sofralık zeytin ayrımı yaptığınızda üçüncü, dördüncü sıralarda yer alıyoruz. İşte İspanya var, Yunanistan var, İtalya var. başka Akdeniz ülkeleri, Cezayir var. Tunus var. Lübnan var. Zeytinyağı tüketiminde bu ülkelerin enflasyonuna kıyasla enflasyonumuz neredeyse oradayız. İstanbul Maslak’ta gökdelenler var.. Bir de o gökdelenler arasında kalmış gecekondular var. Avrupa’yı yakıp yıktığını söylediğimiz, Amerika’yı bitirdiğini
Batı’yı kıtlık kuyruklarına, yokluk kuyruklarına soktuğunu iktidar medyasının bize söylediği enflasyon oranı biliyorsunuz yüzde sekizler civarında.
Bizimki kaç? Resmi enflasyon yüzde seksenler civarında. On katı enflasyon var bizde. Dünyayla mukayeseli tablolara baktığınızda bizim enflasyon onlarınkinin yanında gökdelen gibi duruyor” dedi.
“Türkiye’de kişi başı 4 kilo zeytin düşüyor”
Zeytin üreten ülkeler arasında yıllık kişi başına ortalama 11 kilo zeytin düştüğünü belirten Beki, “Türkiye’de kişi başına 4 kilonun biraz üstü düşüyor. Mısır’da tüketilen sofralık zeytin ile aynı oranda. Cezayir’in de Gemlik gibi kaliteli zeytini var. Cezayir’de yedi kilonun üstünde yiyorlar” diyerek aradaki farka dikkat çekti.
Türkiye’de kişi başına düşen zeytini de hesaplayan Beki konuşmasına şöyle devam etti:
“Bir kilo orta boyda zeytin sayısı 190 diye okudum. 200’e yuvarlayalım. Dört kilo diyelim, kişi başına yenilen zeytin 800 adet yapıyor. Bunu 365’e böldüğümüzde günlük iki zeytin. Türkiye’de kişi başına aşağı yukarı günlük iki zeytin yeniyor. Oysa bunun ucuzu da var. Tanesini 10 kuruşa da bulabiliyorsunuz. Onun hesabını da yaptım. Yani ucuz zeytini 20’ye yuvarlayalım hatta. Oradan hesap ettiğimizde tanesi 10 kuruşa geliyor. Günlük 22 zeytin”
Beki, zeytin tüketimin az olmasının iki sebebi olabileceğini belirtti. Tüketimin az olmasının birinci nedeni olarak vatandaşın alım gücünü gösteren Beki, ikinci neden olarak ise yapılan ihracatı gösterdi.
“Bu kadar Zeytinyağı üretilen bir ülke olmamıza rağmen niye hala ayçiçek yağı tüketmek zorunda kalıyoruz?”
Oğhan da konuşmasına iktidarın söylemlerini eleştirerek başladı. Geçtiğimiz eylül ayında döviz kriziyle birlikte Türkiye’de insanların alım güçlerinde geriye doğru bir gidiş olduğunu belirten Oğhan, “İktidar sürekli olarak Batı’nın ne kadar zor durumda, Türkiye’nin aslında ne kadar iyi durumda olduğunu söylüyor ama bunun hemen peşine ‘Sabredin daha iyi olacağız’ biçiminde cümleleri var. 20 yılda milli gelir şuradan şuraya geldi derken sanki bütün dünya durmuş gibi, hiç ilerlememiş gibi. Şimdi Türkiye’de gerçekten son özellikle üç beş yılda iktidar medyasının da büyük katkısıyla birlikte bir gerçeklikten kopuş hali var. Siyaseti siyaset zemininde değerlendiremiyorsunuz. Ekonomiyi ekonomik zeminde değerlendiremiyorsunuz. Buna ilişkin itirazlarınızı dile getirdiğinizde farklı birtakım etiketlerle karşılaşmak zorunda kalıyorsunuz. Hatta bir bölümü bunların cezaevi bile olabiliyor. Ama bu iş gerçek zemininde tartışılabilse 2002 yılında Türkiye’yle eş değer olan Bulgaristan’ın bugün nerede olduğunu ve Bulgarların niye Türkiye’ye gelip alışveriş yaptıklarını değerlendirmemiz gerekir. Niye biz günde iki tane zeytin yiyoruz, bu kadar zeytin diyarı olmamıza rağmen bu kadar zeytin üretilen bir ülke olmamıza rağmen zeytinyağı üretilen bir ülke olmamıza rağmen niye hala ayçiçek yağı tüketmek zorunda kalıyoruz sorusunun yanıtını siyasetten talep etmemiz gerekiyor” dedi
“Niye onların iyi arabaya binip de Türkiye’de ikinci el pazarlarının bu kadar yükseldiğini konuşmamız çok fazla istenmiyor”
Oğhan iktidarın alım gücünün gerilemesi yerine kimliklerin konuşulmasını dayattığına dikkat çekti.
Dün İzmir’de yapılan Tarkan konserine de değinen Oğhan, “Çok görkemli bir tören hazırlanmış. Tunç Soyer’in de çok büyük başarısı olduğunu düşünüyorum. Tunç Soyer bir açılış konuşması yaptı. O konuşmada İzmir’in kurtuluşundan ve Kurtuluş Savaşı’ndan bahsederken Osmanlı İmparatorluğu’nun yaşadığı acziyeti dile getirdi. Türkiye işgal edildiğinde bir devlet vardı. İmparatorluk vardı. Onu yönetenler vardı. Bunları görmezden gelip ‘ecdadımıza hakaret etti’ diye büyük bir kampanyanın başladığını görüyoruz bugün.
Çünkü niye kalitelisini Batı’daki insanın tükettiğini sorgulamamız çok fazla istenmiyor. Niye onların iyi arabaya binip de Türkiye’de ikinci el pazarlarının bu kadar yükseldiğini konuşmamız çok fazla istenmiyor. Niye en iyi ürünün onlar tarafından tüketildiğini, kolayca gelip pazarlarda euroları bozdurup alışveriş yaptıklarını, bizim niye o imkanlara
sahip olmadığımızı tartışmamız çok fazla istenmiyor” diye konuştu.
“Avrupa’da enflasyon yüzde 8 bizde yüzde 80 bu benim kanıma dokunuyor”
Günlük iki zeytin yemenin yaşamak olmadığını vurgulayan Beki, “Hem de en ucuzundan on kuruşluk. İşte on kuruşluk zeytinden on tane yemeniz için bir lira harcayabilmeniz lazım. Günde sadece zeytine bir liralık bütçe ayırabilmeniz lazım.Zeytinin anavatanı sizin memleketinizken niye?” sorusunu yönlendirdi.
Beki yurt dışında çalışanların asgari ücret ile Türkiye’deki beş yıldızlı otellerde tatil yaptığını ama Türkiye’de asgari ücretle çalışanların beş yıldızlı otelin önünden geçemediğini söyledi.
Avrupa ülkeleri ile Türkiye’deki enflasyonu karşılaştıran Beki, “Avrupa’yı süründüren, bitiren, yokluk kuyruklarına sokan, boğaz derdine, can derdine düşüren enflasyonu yüzde sekiziken, bizde yüzde seksen’lik enflasyonun etkilerini konuşmayacak mıyız? Deniyor ki ‘onlar alışık’.
Yüzde sekiz, bizim yüzde seksenimizden daha ağır geliyor onlara. Niye? Çünkü alışık değiller. Bu benim kanıma dokunuyor. Size dokunuyor mu bilmiyorum.
Biz niye alışmak zorundayız? Yani biz aynı yaşam kalitesini, aynı yaşam standardını hak etmiyor muyuz? Kendi insanımıza layık görmüyor muyuz?” dedi
Söyleşi vatandaşların dahil olduğu soru-cevap kısmıyla sona erdi.

Gemlik’te 96 yaşındaki zeytinciye onur plaketi

Gemlik’te 96 yaşındaki zeytinciye onur plaketi

29. Uluslararası Gemlik Zeytini Festivali’nde yorgun eller de unutulmadı. 96 yaşındaki Hasan Rıza Bostanlı’ya en kıdemli zeytinci plaketi verildi.
Umurbey’de yaşayan Bostanlı’yı köyünde ziyaret eden Gemlik Belediye Başkan Yardımcısı Serhat Tezsever plaketi takdim etti. Başkan Yardımcısı Tezsever’e Gemlik Belediyesi Kültür İşleri Müdürü Bukle Erman ve Belediye Meclis Üyesi Mehtap Ünlü eşlik etti.
“Zeytin bizim velinimetimiz”
Zeytin dışında başka mahsüllerinin olmadığını söyleyen Bostanlı, “Zeytin bizim velinimetimiz. Beş yüz tane ağaç büyüttüm. Traktör yoktu. Kazma ile yapıyorduk” dedi.
Zeytinliğe gidemediğini belirten Bostanlı, “Gözlerim dumanlı görüyor. Göremiyorum zeytinleri. Özlüyorum. Ama hâlâ dikiyorum. Evimin bahçesine elime geçeni dikiyorum” diye ifade etti.
“Emekleri için minnettarız”
96 yaşındaki Hasan Rıza Bostanlı ile tanışma fırsatı bulduğu için mutlu olduğunu belirten Serhat Tezsever şunları söyledi:
“Gemlikimizde en eski, en emeği geçen çiftçimiz olan Hasan amcamızı burada ziyarete geldik. Kendisine saygılarımızı sunarak bugüne kadar verdiği emekleri için minnetlerimizi sunduk.”

Ateş Büfeden Kurtuluş Gününe Özel Hediye….

Ateş Büfeden Kurtuluş Gününe Özel Hediye….

11 Eylül Gemlik’in Düşman İşgalinden Kurtuluşunun Yıl Dönümünde Ateş Büfeden Özel Çocuklarımıza ” Kurtuluş Günü Hediyesi. “
Ateş Büfe Sahibi Murat Ateş;
” Kurtuluş günümüzde özel çocuklarımıza özel bir hediye takdim etmek istedim. Bizler için önemli bir günde özel çocuklarımıza azda olsa küçük bir gülümseme bırakmak istedim.Kurtuluş günümüz hepimize kutlu olsun.” ifadelerine yer verdi.
Bir 3 kişi ve ayakta duran insanlar görseli olabilir

Gemlik’te Zeytin Festivali Coşkusu başladı

Gemlik’te Zeytin Festivali Coşkusu başladı

Uluslararası Gemlik Zeytini Festivali 29. Kez büyük bir coşku ve binlerce yurttaşın katılımı ile başladı.
Festivalin açılış korteji, Engelsiz Kafe önünden İskele Meydanı’na gerçekleşti. Yürüyüş öncesi konuşan Gemlik Belediye Başkanı Mehmet Uğur Sertaslan, dünyada marka haline gelen Gemlik Zeytini’nin önemine dikkat çekerek “Gemlik zeytini dünyanın bilinen en kaliteli sofralık zeytini. Bunu bir kere herkes böyle bilsin. Fakat hızla da sayısı azalan da bir durumda. 2 milyon 369 bin zeytin ağacımız olduğunu biliyoruz” diyerek ağaçların korunması gerektiğini belirtti.
“Zeytin barışın simgesidir”
Belediye olarak zeytin ağaçlarını korunması için çalışmalara başladığına vurgu yapan Başkan Sertaslan, yapılan çalışmaların ilerleyen günlerde kamuoyu ile paylaşacaklarını duyurdu. Öte yandan zeytin ağacının dünyada barışı da simgelediğini hatırlatan Sertaslan “Festivalimizde herkesi kardeşlik türküleri söylemeye bekliyorum. Barış türküleri söylemeye bekliyorum. Barışın simgesi zeytin, gelsinler bizimle beraber olsunlar” sözleri ile yurttaşlara çağrıda bulundu.
İskelede Meydanı’nda yakılan meşale ile barışa ve aydınlığa bir kez daha mesaj verildi. Başkan Sertaslan, yaktığı meşalenin ardından meydanda stant açan üreticiler ile bir araya geldi, çiftçinin dertlerini dinledi, çözüm sözü verdi.
“Festival coşkusu halk oyunları ile birleşti”
Meşaleli açılışın ardından festival coşkusu Türkiye’nin yeşil incisi Yeşil Bursa’nın çeşitli ilçelerinden gelen halk oyunları ekiplerinin gösterileri ile devam etti. Artvin’den Edirne’ye, Bursa yöresinden Van oyunlarına, Kafkas danslarından Roman havasına marifetlerini sergileyen ekipler festivale katılanları adeta büyüledi.
Festival coşkusu halk oyunları ile bitmedi. Muhteşem dans gösterilerinin ardından sahneyi festivale renk katan sanatçı Özgür Can Çoban devraldı. Sanatçı Çoban iki saat kaldığı sahnede katılımcılara unutulmaz anlar yaşattı.
Üç gün boyunca devam edecek olan festival 9 Eylül’de çocuk tiyatrosu, Şef Danilo Zanna’nın jüri üyesi olduğu yemek yarışması, gazeteciler Akif Beki ve Yavuz Oğan’ın “Kişi Başına Düşen Zeytin” söyleşisi ve sanatçı Volkan Konak’ın sahnesi ile devam edecek.

29. Uluslararası Gemlik Zeytini Festivali bütün coşkusu ile başladı

29. Uluslararası Gemlik Zeytini Festivali bütün coşkusu ile başladı

Gemlik Belediyesi tarafından organize edilen Gemlik Zeytini Festivali, 29. kez kapılarını açtı. Festivalin ilk programı, Bursa Bölge devlet Senfoni Orkestrası tarafından düzenlenen “Zeytin Çiçeğine Ezgiler” konseri oldu. Orkestra, festivale özel sergilediği eserlerle izleyicileri büyüledi. Programlar Kurşunlu, Umurbey ve Kumla’da gerçekleştirilen Zeytin Rotası yürüyüşü ile devam etti. Keşif yürüyüşünde İl Tarım Müdürlüğü’nde görevli ziraat mühendisleri tarafından zeytin ağaçlarının hikâyeleri de anlatıldı.
“Gemlik zeytini bir dünya markası”
Festivale ilişkin değerlendirmelerde bulunan Gemlik Belediye Başkanı Mehmet Uğur Sertaslan, Gemlik zeytininin uluslararası bir marka olduğuna dikkat çekerek “Zeytinimiz, dünyanın en kaliteli sofralık zeytini olduğunu kanıtlamış ve bu tüm otoritelerce kabul edilmiştir” dedi.
Festivale çeşitli ülkelerden katılımcılar olduğunu hatırlatan Başkan Sertaslan, “Marka olan zeytinimizi bir kez daha misafirlerimize sunma imkânımız olacak. 50 yıldır devam eden festivale ev sahipliği yapma onurunu yaşıyoruz” ifadelerine yer verdi.

Perşembe gecesi başlayan festival, Gemlik’in düşman işgalinden kurtuluş günü olan 11 Eylül pazar gecesine kadar söyleşiler, yarışmalar, konserlerle coşkulu bir şekilde sürecek.

BURSASPOR’UN ENERJİSİNE ULUDAĞ ELEKTRİK’TEN DESTEK

BURSASPOR’UN ENERJİSİNE ULUDAĞ ELEKTRİK’TEN DESTEK

Faaliyet gösterdiği bölgede sosyal projeleriyle değer yaratan Uludağ Elektrik, şehrin sembollerini de desteklemeye devam ediyor. Bursaspor ile sponsorluk anlaşması imzalayan şirket, Bursa’ya ve spora verdiği önemi bir kez daha ortaya koydu. Uludağ Elektrik yöneticileri ve Bursaspor yöneticileri bir araya gelerek, sezon boyunca birtakım iş birliklerini öngören sponsorluk sözleşmesine resmiyet kazandırdılar. Hem Uludağ Elektrik’in sponsorluk desteğiyle hem de takımı daha iyi yerlere getirmek için maddi ve manevi tüm güçlükleri göğüsleyen kulübün yeni yönetimiyle beraber Bursaspor’un elektrik borcu da bitmiş oldu.
Uludağ Elektrik Genel Müdürü Ali Erman Aytac, şirket yöneticileri ve Bursaspor Kulübü Başkanı Ömer Furkan Banaz Bursa Büyükşehir Belediye Stadyumu’nda bir araya geldi. Yapılan görüşmede Uludağ Elektrik Genel Müdürü Ali Erman Aytac, “Bursa’ya hizmet veren bir marka olarak, Bursaspor’un, şehrin en önemli değerlerinden biri olduğunu biliyoruz. Yapmış olduğumuz sponsorluk çalışması kapsamında da hizmet bölgemizde yer alan Bursa’mızın bir değerini desteklemiş olduk. Şehrimizin takımının tüm enerjimizle her zaman yanında olmaya devam edeceğiz. Bursaspor’un zorlu süreçlerinde her zaman destek veren, çözümcül yaklaşım sergileyen Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş’a ve bu süreçte sürekli iletişim halinde olduğumuz Bursaspor Kulübü Başkanı Ömer Furkan Banaz’a da teşekkür ediyorum. Sponsorluk çalışmasının tüm camiaya hayırlı olmasını diliyorum.” dedi.
Bursaspor Kulübü Başkanı Ömer Furkan Banaz ise, “Birlik ve beraberliğe her zamankinden çok ihtiyacımız olan bir zamandayız. Mali açıdan elimiz kolumuz bağlanıyor. Bu sıkıntıdan çıkmanın tek yolu birlik ve beraberlik. Biz borç sorununu kökünden çözmek istiyoruz. Yönetime geldiğimizden bugüne yaklaşık 6 milyonluk elektrik borcumuzu ödedik. Birçok dalda farklı farklı borç kalemleri ile uğraşırken borçlarımızın bir kısmının bitmesinde bu destek çok önemli bir katkı sağlamış oldu. Zorlu süreçlerimizde her zaman destek veren ve tüm iletişim kanallarını açık tutarak yapıcı yaklaşan Uludağ Elektrik’e teşekkür ederim.” şeklinde konuştu.
Uludağ Elektrik, faaliyet alanında yer alan Bursa’da 1,5 milyonu aşkın kişiye hizmet veriyor. Şirket hizmet bölgesindeki dört şehirde de sosyal çalışmalar ve şehir sembollerine yaptığı yatırımla şehir ekonomisini destekliyor.

CHP 99.Yaşını Kutluyor

CHP 99.Yaşını Kutluyor

Atatürk anıtında yapılan çelenk sunma programı sonrası yapılan yazılı açıklamada şu ifadelere yer verildi.
“Kaderi, ülkemizin kaderiyle birlikte yazılmış, ulu çınarımız, Cumhuriyet Halk Partimizin 99. Kuruluş yıldönümü kutlu olsun!
Dünyanın en köklü siyasi partilerinden biri olan partimiz, nasıl ki yaklaşık bir asır önce iç ve dış bütün düşmanlara karşı bir olan Anadolu halkının nasırlı ellerinde yükselerek kurulmuş, bağımsızlığını savunan milletimizin yuvası olmuşsa bu gün de aynı şekilde bir odak noktası, çekim merkezi olmaya devam etmektedir.
Cumhuriyet Halk Partimiz, geride bıraktığımız 99 yılda pek çok zorlukla karşı karşıya kalmıştır. Genel başkanlarımızın canına kast edilmiş, üyelerimiz şehit edilmiş, gençlerimiz işsizlikle cezalandırılmak istenmiş, 12 Eylül cuntası partimizi kapatmış, bu da yetmezmiş gibi birçok yalan, yanlış, akıl dışı söylemlerle yıllardır partimize saldırılar devam etmiştir.
Fakat tüm bu saldırılar partimizi yıpratmamış, bizleri umutsuzluğa sevk etmemiştir. Aksine partimiz, her türlü baskı, yasak ve saldırıdan güçlenerek çıkmıştır. Bu gün, ülkemizin umudu bir kez daha Cumhuriyet Halk Partisi, umudun adı ise genel başkanımız Sn. Kemal Kılıçdaroğlu olmuştur.
Değerli dostlar,
Ülkemizi neredeyse 20 yıldır tek başına yöneten siyasi iktidarın artık Türkiye Cumhuriyeti’ne verebileceği zarar bile kalmamıştır. Bu gün geldiğimiz noktada enflasyon yüzde yüzleri geçmiştir. Dolar ve Euro 20 liraya dayanmışken bizden geri olduğu söylenen Afrika ülkelerinin paraları bile Türk Liramız karşısında değer kazanmaktadır. Ev ve araba sahibi olmak hayaldir. Büyük Türkiye Cumhuriyeti’nin onurlu yurttaşları bu yorgun iktidarın yanlış ekonomi politikaları nedeniyle sadece temel ihtiyaçlarını karşılamak zorunda kalmış insanlar haline gelmektedirler.
İşte bu gün, tüm bu ahval ve şerait içinde, farklı görüşlerdeki siyasi partiler vatan ve millet sevgisi, güçlü devlet, güçlü ekonomi, özgürlük, eşitlik ve kardeşlik ilkeleri etrafında bir araya gelmişlerdir. Ne mutludur ki bu birlikteliğin itici gücü partimiz, Cumhuriyet Halk Partisi olmuştur. Partimiz, ülkemizi yoran sorunların çözüm noktası olduğunu göstermektedir.
Türkiye’nin aydınlık yarınlarında Cumhuriyet Halk Partisi vardır…
Demokrasinin kağıt üzerinde kaldığı, ekonomisinin bağımsızlığının tehlike altında olduğu, dış politikada egemen güçlerin taleplerine boyun eğen, yanlış eğitim politikalarıyla bilgi çağından kopartılmış, kuvvetler ayrılığı ve yargı bağımsızlığı yaralanmış ülkemizi bu buhrandan kurtaracak parti CHP’dir.
Türkiye’yi “Yoksulluktan ve İşsizlikten” kurtaracak parti Cumhuriyet Halk Partisi’dir.
Yapılacak ilk seçimde “İktidar Olacak Parti “Cumhuriyet Halk Partisi”dir.
Değerli Cumhuriyet Halk Partililer’
Gelecek yıl 9 Eylül’de bu kutlamayı iktidar partisi olarak gerçekleştirecek olmanın heyecanını yaşıyor, “Benim iki büyük eserim var. Biri Türkiye Cumhuriyeti, diğeri Cumhuriyet Halk Partisidir” diyen Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ve yol arkadaşlarının kurduğu “Kurtuluşun ve Kuruluşun Partisi Cumhuriyet Halk Partisi’nin 99. Yaşını kutluyorum!” denildi.
Bir 5 kişi, ayakta duran insanlar ve açık hava görseli olabilir

Gemlik’te denize nazır senfoni

Gemlik’te denize nazır senfoni

Gemlik Belediyesi 29. Uluslararası Gemlik Zeytini Festivali, Bursa Bölge Devlet Senfoni Orkestrası tarafından Zeytin Dalı Meydanı’nda düzenlenen ‘Zeytin çiçeğine ezgiler’ konseriyle başladı.
Şef Eray İnal’ın yönettiği konserde solistler Burcu Özkan, Gökçe Özler yer alırken konzertweısterlığı ise Zeynep Soyberk yaptı.
Yaklaşık bir buçuk saat sahne alan Bursa Bölge Devlet Senfoni Orkestrası, George Fredırc Handel’in sarabande, Antonio Vivaldi’den iki keman ve orkestra için konçerto, Johannes Sebastian Bach’dan İki Keman Konçertosu, Johannes Brahams’dan Macar Dansı, Ulvi Caner Erkin’den Köçekçe, Eray İnal’dan Vals, J. Offenbach’dan Can Can ve J.Strauss’dan Trıstsch Tratsch Polka eserlerini Gemliklilere sunarken, izleyenler tarafından ayakta alkışlandı.
Konser bitiminde şef Eray İnal’a çiçek takdim eden Gemlik Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı İsmail Beki orkestrayı tebrik etti.