GEMLİK ÜLKÜ OCAKLARINDAN İHTİYAÇ SAHİBİ 100 ÖĞRENCİYE YARDIM
GEMLİK ÜLKÜ OCAKLARINDAN İHTİYAÇ SAHİBİ 100 ÖĞRENCİYE YARDIM
Şangay Beşlisini Tanıyalım
Şangay Beşlisini Tanıyalım
Şangay iş birliği örgütü, Çin Halk Cumhuriyeti, Rusya, Kazakistan, Kırgızistan ve Tacikistan tarafından 1906 yılında kuruldu.
Şangay Beşlisi denilen bu örgüte daha sonra Özbekistan, Hindistan ve Pakistan’da katıldı.
En son İran’ında katılması ile örgüt Şangay Dokuzlusu konumuna geldi.
Türkiye, “Diyalog ortaklığı” statüsü ile bu örgüte 2012 yılında ilk adımını attı.
Türkiye sonraki yıllarda “Misafir” “Katılımcı” ve “Gözlemci” kademelerini geçer ise örgüt üyeliğine kabul edilecektir.
Bu ortaklar hangi konularda iş birliği yapıyorlar, bir bakalım.
Ortaklar, terör ile mücadele, ekonomi ve kültürel alanlarda iş birliği yapıyorlar.
Bu ortaklar, başka ülkelerle ve Avrupa Birliği ile de iş birliği yapıyorlar.
Mesela, Çin Halk Cumhuriyeti ile Almanya arasındaki ticaret hacmi, Amerika’yı kıskandıracak düzeye gelmişti.
Türkiye de Şangay Dokuzlusuna dahil olsa, Avrupa birliği ülkeleri ile ticari ve kültürel ilişkilerini sürdürebilir.
Türkiye, İngiltere ile Yaptığı 25 yıllık ticaret anlaşmasına devam eder.
Tabi savaş halinde ve yaygın ambargo dönemlerinde, ilişkiler günün şartlarına göre yeniden düzenlenir.
Şangay Dokuzlusuna katılmak için farklı din, ırk ve kültürden ülkenin sırada olduğunu duyuyoruz.
Bu örgütün ayrıca Avrupa birliği gibi “Hristiyan Kulübü” çizgisinin de olmadığını görüyoruz.
Şangay Dokuzlusuna Katılmak isteyenler arasında Mısır, Suudi Arabistan, Katar, Kamboçya, Nepal, Azerbaycan ve Ermenistan’ın olduğunu biliyoruz.
Rusya ile Ukrayna arasındaki savaştan sonra savunma teşkilatı olmayan enerji kaynakları bulunmayan (AB) ülkelerinin çaresiz duruma düştüklerini hep birlikte gördük.
Amerika’nın ve İngiltere’nin paylaşmayı sevmeyen ve dayatmacı politikalarından tüm dünya kamuoyunun bıktığını anladık.
Şangay Dokuzlusunun ise ayrımcılık yapmayan adil bir çizgide yürüdüğünü hissettik.
Günün Sözü
Tilki kümesi iyi tanıyor diye,
Bekçi yapılır mı? –Buhari
Gençlik Meclisi’nden Kurtul Göleti’nde büyük temizlik
Gençlik Meclisi’nden Kurtul Göleti’nde büyük temizlik
Birkan ve Aydın’dan Cessur ve Yönetimine Ziyaret
Birkan ve Aydın’dan Cessur ve Yönetimine Ziyaret
Borusan, Gemlik’te kıyı ve dip temizliği etkinliği gerçekleştirdi
Borusan, Gemlik’te kıyı ve dip temizliği etkinliği gerçekleştirdi
Gemlik’te Festival tadında nostalji yolculuğu
Gemlik’te Festival tadında nostalji yolculuğu
Bursa’nın sosyal ve kültürel hayatına renk katan etkinliklere imza atan Büyükşehir Belediyesi, geçtiğimiz ay Mudanya ilçesinde düzenlediği ‘Nostalji Festivali’ni bu kez de Gemlik ilçesinde Bursalılarla buluşturdu. Gemlik 15 Temmuz Demokrasi Meydanı’ndaki festivalde, vatandaşlara 80’ler ve 90’lar dönemlerinin tüm güzellikleri yaşatıldı. O dönemin unutulmaz giysileri, yiyecekleri, içecekleri sergilenirken, 80’lere ait müziklerle de katılımcılar zamanda yolculuğa çıkartıldı. ‘Nerede o eski günler’ diyen 7’den 70’e her yaştan insanın katıldığı festivalde, alanı gezen Bursalılar çocukluk yıllarının unutulmaz tatlarını bir kez daha tadıp geçmişe duydukları özlemi bir nebze de olsa giderdiler. Yeşilçam dönemine ait müziklerin de yankılandığı Gemlik’te, 80 ve 90’ların gençleri o dönemi tebessümle anarken günümüz gençleri de nostalji yolculuğuna çıktı. Etkinliği başarılı bulduklarını söyleyen Gemlikliler, organizasyon için Bursa Büyükşehir Belediyesi’ne teşekkür etti.
Festival çerçevesinde ‘Retrobüs’ grubu sahne alırken, alanı dolduran vatandaşlar Yeşilçam kokulu müziklerin keyfini çıkardı. 80’ler ve 90’lar dönemlerine ait giysilerle müthiş bir sahne performansı sergileyen ‘Retrobüs’ grubu, Gemliklilere unutulmaz bir akşam yaşattı. Alanı dolduranlar Yeşilçam müziklerine hep bir ağızdan eşlik ederek keyifli bir gün geçirirken, konserde coşku da doruğa çıktı. Konserin sonunda grubun performansı, alanı dolduranlar tarafından alkışlandı. Yoğun katılım dolayısıyla Bursalılara bir kez daha teşekkür eden ‘Retrobüs’ ekibi, organizasyondan dolayı Büyükşehir Belediyesi’ne teşekkür etti.
2 HABER 2 TESPİT
2 HABER 2 TESPİT
Geçen hafta başımı ne yöne çevirsem aynı iki haberle karşılaştım. Gözlerimi hangi tarafa devirsem yine aynı iki haberin satırlarına takıldım.
Biri ülkemizden biri dünyadan.
Biri bize “Helal sana!” dedirten diğeri ise neredeyse magazine dönüşen!
Lafı daha fazla uzatmadan öz konuya geçeyim;
Malumunuz 9 Eylül tarihi bizler için önemli bir tarih. Zira Ege’ nin incisi olan İzmir’ imizin işgalden kurtulduğu tarihi gün. Bu anlamda değerini zaten oldum olası koruyan 9 Eylül bu yıl Tarkan rüzgarıyla daha bir kıymetlendi.
Şüphesiz ki bu kıymetlenme durumu sırf ülkemizin önde gelen sanatçılarından birinin konser veriyor olması değildi!
Hatta salt “konser” demek o topluluğu hafife almak demektir! Zira hiçbir siyasi lidere, hiçbir Türk sanatçıya kısmet olmamış bir yürek birliği vardı orada. 2 milyonu aşkın insan…Üstelik öyle parayla pulla, makarnayla unla toplanmış insanlar değildi onlar! Tek yürek, tek bilek, tek amacın insanıydı herbiri…Maksat sadece Tarkan’ ı dinlemek, izlemek ve görmek olsaydı evlerinde oturdukları yerden de oldukça rahat bir şekilde yapabilirlerdi bunu.
Ama öyle yapmadılar!
Sadece İzmir halkı değildi o meydana gidenler, çevre illerden de “Hepimiz biriz!” mesajını vermek için 9 Eylül günü İzmir’e akın eden yüzbinlerce insan…
Sokaklar taştı, caddeler coştu…
Ben bu izdihamdan iki sonuç çıkardım; biri “İzmir’ in dağlarında çiçekler açar. Yaşa Mustafa Kemal Paşa yaşa…” bir diğeri ise; karakteri, duruşu ve bu ülkenin sanatına kattığı farklı perspektifiyle alanında rakipsiz olduğunu bir kez daha gözler önüne seren Tarkan’ın büyüklüğü.
Nitekim 2 milyonu aşkın seyirciyi toplamak her babayiğidin harcı olmadığı gibi, “dünyanın en kalabalık ilk 5 açıkhava konserinden biri” olarak Tarkan’ın tarihe geçmesi de cabası.
Tarkan mı?
İhtişamlı konserinden sonra bile yine aynı mütevazi tavırlar, yine aynı asil duruş.
Boşuna “Tarkan” olunmuyor demek ki derken, bir dip notu yazmadan edemeyeceğim; unsuz – yağsız!, çaysız – çorbasız! toplanan milyonları bir de ATA’ mın cenaze töreninde görmüştü bu ülke!
…
Nokta.
&
Yazımın başında 2 Haber 2 Tespit demiş ve ilk haberi gururla, ballandıra ballandıra yazmıştım yukarıdaki satırlarda. Şimdi ise manşetlerden düşmeyen diğer haberin “Bence” olan kısmını kısaca yazıp yazımı nihayete erdirmek niyetindeyim.
Bildiğiniz gibi İngiltere’ nin 96 yaşındaki kraliçesi bu dünyadan göçüp gitti. Göçüp gittiğinden beri de “Diana’ cılarla” “Kraliçe’ ciler” arasında müthiş bir magazinsel savaş başladı!
Bu savaşın sözsel düellosu yabancı basında kalmayarak bizim sosyal hesaplarımıza ve magazin dünyamıza da sıçradı. Takip ettiğim yabancı basının magazin haberlerinde de bizim magazin basınında da son derece gereksiz bulduğum konulardan biri olarak haftayı kapladı maalesef.
Ey millet! Boşverin geçmişte kimin kime ne yaptığına ve ne yaşattığına.Sonuçta ölen öldüğü ile kalıyor ve hayat devam ediyor.
Siz kendi ruhunuzda yaşattıklarınıza bakın!
Esen kalın.