Amerikan Dostluğuna Güven Olmaz
Amerika’nın hangi ülke ile dost, hangi ülke ile düşman olduğunu anlamak için, büyük fotoğrafta bakmak lazım. Mesela, Rusya ile Ukrayna’yı birbirlerine kışkırttı. Başlangıçta küçük ama sonuçları büyük olacak, bir savaş başlattı. Enerji fiyatlarının artması sonucu Rusya’yı zengin etti. Ama Rusya’ya işgalci damgasını vurmaktan da kaçınamadı.
Çin’in kömüre dayalı kalkınmasını ve dünya ticaretine hâkim olmasını, kıskandı. Karbon enerjisi dünyayı kirletiyor diyerek, Çin’in bu başarısını, kötülemeye çalıştı. Yeşil enerjisi sloganıyla, hem Çin’i hem de Rusya’yı tedirgin etti.
Amerika, Çin’i ticaret alanında büyüttüğü ve Avrupa ordusu kurma arzusunda olduğu için Almanya’ya kızgındı. Ukrayna ile Rusya savaşını fırsat bildi. Doğalgaz konusunda, Rusya’ya bağımlı olan Almanya ekonomisinin çökmesini sağladı.
Kısacası, Amerika ile ilişkilerde, sizin dost veya ortak olmanız, size bir ayrıcalık sağlamaz. Bu ilişkinin devam etmesi için, hep itaat etmeniz lazımdır. Hep, Amerikan çıkarlarını korumanız lazımdır. Bu iki şarta uymazsanız, hep düşmanca davranışlarla, karşı karşıya kalırsınız.
Bizim Amerika ile F-16, F-35 ve S-400 krizlerini, hatırlayalım. Ortak olmamıza ve bedelini ödememize rağmen, F-35 uçaklarını, bize teslim etmedi. Rusya’dan aldığımız korunma amaçlı S-400 konusunda, kriz çıkardı.
P.K.K ve YP6 oluşumlarına on binlerce TIR yüklü silahları, bedava verdi. Çünkü kurmak istediği Kürt unsuruna, karşı çıktık. Amerika ile yaklaşık 70 yıldan beri, NATO müttefikiyiz. Ama bu güne kadar, hep ortak muamelesi yerine, hasım muamelesi gördük. Sabotajlar ve patlamalar, savaşı yeni bir boyuta getirdi.
Savaşın bu çirkin boyutunda, savaşı uzatmak ve yaymak isteyenlerin, ayak izlerine rastlıyoruz. Türkiye, uluslararası Doğalgaz merkezi olarak müjdesi ile Amasra maden kazası, aynı güne denk geldi.
Bu stratejik coğrafyada, her ihtimali düşünmeliyiz.
—-Günün Sözü—-
İnsan insanın kurdudur.
“Platus”