Bizdeki ve Batıdaki Koalisyonlar
Çok ortaklı koalisyonlar, ilk bakışta çok demokrat ve çok katılımcı bir konum sergilerler. Masada altı ortaklı ve masa dışında da bir ortaklı Millet İttifakı şimdilik bu tarife uyuyor. Ama Millet İttifakı’nın konumu hakkında yorum yapmadan önce çok ortaklı Avrupa koalisyonlarına bir göz atalım.
Kısa bir süre önce, üç partiden destek gelmediği için İtalya Başbakanı istifa etmişti ve bu gelişme sonucunda meclis fes edildi.
İtalya’da yeniden seçime gidilecek. Hollanda’da da seçimlerden 299 gün sonra hükümet kurulabilmişti. İspanya’da ise hükümet kurulabilmesi için 246 gün harcanmıştı. İsrail 2019 yılından beri beşinci kez seçime gitmek zorunda kaldı. Bütün bu siyasi çalkantılar her partinin farklı bir ajandası olduğu için yaşanıyor.
Ortaklar çabuk uzlaşamıyordu. Hükümetler karar almakta zorlanıyordu. Uygulamalar gecikiyor kamu hizmetleri aksıyordu. Ortaklar arasında krizler yaşanıyordu. Hükümetler istifa etmek zorunda kalıyordu. İtalya, hep çok ortaklı hükümetlerle yaşadı. Parlementer sistemin zaaflarını gidermek için çok uğraştı ama başaramadı. Fransa, artık başbakanlık makamının gereksiz olduğuna alıştı.
Peki, geçmiş yıllarda bizim kurduğumuz koalisyonlarda neler yaşandı? İlk hatırladığım koalisyon, (MSP-CHP) koalisyonuydu.
Rahmetli Ecevit, Adalet ve Milli Eğitim Bakanlıklarında çok hassastı. Rahmetli Erbakan ise Maliye Bakanlığı ve Yatırımcı Bakanlıkların peşindeydi. Savunma Bakanının ismi Genel Kurmaydan geliyordu. Rahmetli Türkeş’in öncelikleri ise (MİT) ve İstatistik Başkanlıklarıydı.
Mesut Yılmaz başkanlığındaki üçlü koalisyon toplanmakta zorluk çekiyordu. Erbakan ve Çiller arasındaki koalisyona zamanın Cumhurbaşkanı Demirel müdahale etmişti. Bir dönem Milliyetçi Cephe Koalisyonlarında Bakanlıkları , devlet kurumlarının ve devlet bankalarının paylaşımı çok gergin ve çok çetin geçmişti. Haziran 2023 seçimlerinden sonra benzer olaylar yaşanacak mı yaşanmayacak mı şimdilik bilmiyoruz.
Günün Sözü
“Düşüncelerde hastalıklar gibi bulaşıcıdırlar.”
-A.Maurius