Işıl'dan BİO Enerji Röportajı
Işıl'dan BİO Enerji Röportajı

Işıl’dan BİO Enerji Röportajı

Işıl’dan BİO Enerji Röportajı

14 dile çevrilmiş “Hayata tutunuyorum”, “Hayatın 10 Altın kuralı” ve “Mektup” gibi eserlerinin yanı sıra gazeteci kimliğiyle pek çoğunuzun yakinen tanıdığı Selin Işıl’ı bu kez başka bir özelliğiyle konuk ediyoruz. Bu öyle bir özellik ki; iddia ediyoruz, yazarlığının da önüne geçecek bir unvan…

…Ve sizlere “Kozmik Enerji Uzmanı” Selin Işıl’ı takdim ediyoruz… Son zamanlarda çokça karşılaştığımız ‘bütüncül şifa’ sistemleri ya da ‘tamamlayıcı tedavi’ yöntemleri arasında ön sıralarda yer alan kozmik enerji ile ilgili merak ettiklerinizi, doğru bilinen yanlışları ve daha bir çok ilginç bilgiyi bu röportajımızda Türkiye’nin önde gelen kozmik şifacısı Selin Işıl’a sorduk. Kendisine bizleri kırmayıp tüm sorularımıza verdiği samimi ve açıklayıcı bilgiler için teşekkür ederek söyleşimizi başlatıyoruz:

KUZEYİNSESİ: Selin Hanım, ‘kozmik enerji’ ile ilgili siz bir giriş yapın, biz de ardından merak ettiklerimizi soralım.

SELİN IŞIL: Kozmik enerjinin tarihçesine girmeyeceğim. Biliyorum ki insanlar tarihçeden ziyade ne olduğuna, nasıl olduğuna ve nasıl çözüme kavuşturduğunu merak ediyorlar. Kozmik enerji Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ)  laboratuvar ortamında, bilimsel olarak yapılan deneylerin neticesinde kanıtlanmış, DSÖ’nün kabul ettiği en geçerli bütüncül tedavi yöntemidir.

 

KUZEYİNSESİ: Reiki, Access Bars, Bio enerji gibi enerji sistemleri arasında da DSÖ tarafından kabul edilen tek enerji sistemi sanırım.

SELİN IŞIL: Evet tüm enerji sistemleri içinde Kozmik enerji DSÖ tarafından onaylanan tek bütüncül tedavi yöntemi. Saydığımız bu tedavi sistemlerinin frekansları çok düşük, tedavi edici özellikleri yok. Varsa da tedavi kesildiğinde hastalığın yeniden nüksetmesi söz konusu. Bio enerji ile de tedavi ediliyorsunuz ama hastalığınızda bir geri dönüşüm oluyor. Bu yüzden bana göre bio enerji tam tedavi yöntemi değildir. Kozmik enerjide olay bambaşka. Sizi alıp saçınızın telinden ayak tırnağınızın ucuna kadar iyileştirmeye meyleden bir yöntem. Efendim sadece vücudun biyolojik olarak tedavisi de değil. Size diyor ki; sen fiziksel olarak rahatsızlandı isen ruhsal durumunda da bir problem olabilir. Ruhsal durumunda bir problem var ise alanında bir negatiflik vardır. Alanında bir negatiflik var ise hayatında blokaj vardır. Hayatında blokajlar var ise kökeninde sorunlar vardır. Yani sadece böbreğiniz mi ağrıyor ‘aaa gelin ben tedavi edeyim‘ olayı değil. Kozmik enerji gerçekten muhteşem bir bütüncül tedavi yöntemidir. Üzerine başka şifa yöntemi tanımıyorum.  Ki ben de çok uzun yıllar sağlık problemi yaşayan bir insan olarak, şuan sağlıklı bir insan olarak görünürü ben olduğum için rahatlıkla söyleyebiliyorum, ki zaten bilimsel olarak da somut sonuç verileri olan bir yöntem. Yani sizi bütüncül alıyor. Fiziken, ruhen hayatta olmanız gereken yere sizi sağlık olarak, kafa sağlığı olarak, ruh sağlığı olarak, beden sağlığı olarak da tamamen yeniden baştan yaratılmış (yaratılmış kelimesi yanlış anlaşılmasın mecazi olarak kullanıyorum)  bir insan kalıbı ile sizi tertemiz yapıyor, hayatın belli bir noktasına koyuyor. İşte diyor, senin olman gereken denge noktası bu. Buyur yürü… Muazzam bir sistem…

 

KUZEYİNSESİ: Peki bu kozmik enerji hangi araçları kullanarak iyileştiriyor. Yani bildiğimiz tıp ilaç, ameliyat vb yöntemler kullanıyor. Kozmik enerjide hangi yöntemi kullanıyorsunuz?

SELİN IŞIL: Kozmik enerji tamamen enerji ile tedavi ediyor. Ama enerjiden enerjiye fark var Az önce siz saydınız. İşte Reiki, Access bars, bioenerji vesaire vesaire. Kozmik enerji bunların çok çok üstünde olan bir enerji sistemidir. Bunu insanın yaşaması gerekiyor, deneyimlemesi gerekiyor. Kozmik enerji sisteminin içine dahil olan insanın yaşamındaki değişimleri gördüğünüz zaman, bu inanılmaz diyorsunuz. Kişinin kendisi inanılmaz diyor. İnanılmaz güzellikler yaşıyor.

Öncelikle kişi hasta ise sağlığına kavuşuyor. Bu arada şunu söylemeliyim kozmik enerji bütün hastalıklara şifa olabiliyor. İğnesiz, ilaçsız. Bakın akupunkturda bile iğne var. Kozmik enerjide bu da yok, ilaç da yok. Herhangi bir isteği yok sizden, herhangi bir beklentisi yok sizden. Size günde 3 iğne vurulacaksınız demiyor. Karşılık beklemeyen ve sizi gerçek anlamda 4’ncü evre kanser ve ağır şizofren vakalar hariç, bütüncül olarak tedavi ederek bedeninizi ve ruhunuzu mis gibi size teslim eden bir sistem.

 

KUZEYİNSESİ: Peki herkese uygulanabiliyor mu yoksa belirli kriterleri var mı?  Yani şu yaş, şu cinsiyet, din vb. ayrımı var mı?

SELİN IŞIL: Kozmik enerji tedavi yönteminin en güzel yanı zengin, fakir. din, dil, ırk, coğrafya sınırı tanımaması. Evrendeki tüm canlıların; hayvanların da, bitkilerin de tedavi edilmesinde kullanılır. Her canlının bu şifayı almaya hakkı vardır. Hayvanın da, bitkinin de, doğanın da, insanın da. Ve tekrar altını çiziyorum, kozmik enerjinin dinler ile asla ilgisi yoktur. Amaç tamamen insanları, hayvanları, doğayı yani nefes alıp veren bütün canlıları şifalandırmaktır. Olayımız budur. Bu açıdan güzel bir soru sordunuz. Çünkü bazı kişiler şunu söyleyebiliyor, ’ben Müslümanım, o değil’ hayır böyle bir problemimiz yok. Müslüman da olsan insansın, Yahudi de olsan insansın, Hristiyan da olsan insansın. Sonuçta temel olarak hepimizin tek bir yaratıcısı var. Aslında enerjinin de tek bir yaratıcısı var. Yani kainatta her şeyi o yaratmış. Kaldı ki Allah Müslümanlık, Yahudilik, Hristiyanlık diye bunun sorgulaması yapan insanlara, (affedersiniz ama 8 kere Kuran-ı Kerim’i hatim etmiş bir insan olarak) açınız, okuyunuz o zaman diyorum. Okuduğunuzu da anlayın diyorum ki enerji ve enerji ile tedavi orada da var. Ama anlayarak okurlar ise…

KUZEYİNSESİ: Okuyucularımızın en çok merak edeceği şu olacak: Kozmik enerjide tespit ve tedavi süreci nasıl oluyor. Tabii ki işin detay kısımlarını kendinize saklayacaksınız doğal olarak. Ama yüzeysel olarak bize bu süreci anlatabilir misiniz? Kozmik enerji ile tedavi olmak isteyen bir insanı hangi süreçler bekliyor? Teşhisi nasıl koyuyorsunuz, işlem nasıl devam ediyor?

SELİN IŞIL: Şimdi diğer kozmik yapan arkadaşlar kızmasınlar bana ama kozmik enerji ile şifa yöntemi o kadar kolay bir şey değil. Okuyucularımızdan çok özür dilerim, ‘parayı veren kozmikci oluyor’ ya, öyle bir şey değil. Bu muazzam bir sistem. Dolayısıyla layıkı ile yapmak gerek bunu. Çünkü çok büyük bir sistem ile karşı karşıyasınız ve her şifacının bunun farkında olması gerek. Bunu bilerek danışanlarını kabul ediyor ve bunu bilerek danışanlarının tedavisini kabul ediyor olması lazım. Her kozmik şifacının “ben şu kadar verdim kozmikci oldum, elime iki çubuk aldım…” Bir kere olay bu değil bunu geçelim. Şimdi kendime dönersem ben neyi, nasıl yapıyorum, yapmayı arzu ediyorum, gücümün yettiği kadarıyla, anlatayım.

Öncelikle tabii analiz yapıyoruz. Kişinin beden şifasına bakıyoruz. Bu bir numaralı kuraldır. Beden şifalarımız önemlidir. Çünkü bedendeki hasarlarımız zaten az önce dediğim soruları da peşinde getiriyor. Geçmiş kökeninize kadar bizi götüren vücuttaki hasarlarınızdır, hastalıklarınızdır bize ipuçlarını veren. Efendim ben şahsım adına önce bedenlere bakıyorum. Madem bu bir şifa yöntemi; beden sağlığı olmadan, kafa sağlıklı olsa ne olur diye düşünüyorum. Çünkü ağrı çeken bir vücut ne yaparsanız yapın ruhsal olarak bir kırılma yaşayacaktır. Onun için önce bedene bakıyorum. Arazlarına bakıyorum, neresinde ne var, ne aksaklık var. Daha önce neler yaşamış bedenen ve bugün neler yaşıyor ve biz nasıl katkı sağlayabiliriz, ne kadar düzeltebiliriz, düzeltebilir miyiz? Gücümüz var mı?

Kendimi katmadan anlatıyorum ve mütevazı konuşuyorum kozmik enerji adına. Yoksa evet tedavi edebiliyoruz ama işi doğru yaparsanız. İşin analiz kısmı sonrasında çok detaya girmeden anlatayım.

 

KUZEYİNSESİ:  Ben çok araya girmek istemiyorum, çok güzel anlatıyorsunuz ve bizim soru sormamıza gerek kalmadan merak edilen şeyleri aktarıyorsunuz. Bu yüzden kesintisiz anlatabilirsiniz.

SELİN IŞIL: Şimdi efendim vücudu aldık şifalandırdık. Psikoloji, ruh sağlığı, alan sağlığı ve hayatın içindeki döngülere ket vuran, tutukluk yapan (blokaj diyoruz biz bu durumlara) blokajları oluşturan hastalıklar. Bakın beden hastalığı değil, o blokajları da ben hastalık olarak algılıyorum. Hayatın içindeki döngüleri de düzenliyoruz. Buda mı yetmiyor o kişinin yedi neslinde bir problem var. Bu sefer genetiğe iniyoruz. DNA’ya iniyoruz. Genetiğe kadar inebiliyoruz. Genetik temizliği de yapıyoruz. Yapılması gerekiyorsa. Ve ondan sonra tabii ki genetik temizliği yapılmış, kafa çalışması yapılmış, ruh sağlığı, psikolojik çalışmaları yapılmış, beden çalışmaları yapılmış, alan çalışmaları yapılmış, çakra meridyen çalışmaları yapılmış, enerji bilgi kişilik madrası oturtulmuş bir insan mümkün mü yani pozitifi çekmemesi artık. Bu arada tabii aurasını da oluşturuyoruz. Yani diyorum ya yeniden baştan aşağıya inşa ediyoruz. Bütün bunları bıçağı alıp elimize sizi doğramadan yapıyoruz. Ve yahut bugün git yarın gel demeden yapıyoruz. Ya da size şu kadar mesafe kat edeceksin, yol geleceksin demeden yapıyoruz. İstediğiniz yerde bulunun km.ler ötesinde olsanız, yurtdışında da olsanız ben size ulaşıyorum diyerek bu tedaviyi uzaktan uzağa da yapabiliyoruz, gayet rahat yapabiliyoruz.

 

KUZEYİNSESİ: Tedavi sürecini çok güzel anlattınız. Peki hasta bu süreçte ne yapıyor? Dikkat etmesi gereken kurallar var mı? Yani size başvuran kişi şu sıkıntılarım var dedi, siz de analizlerinizi yaptıktan sonra tespitlerinizi söylediniz. İşte kalp var, böbrek var vb. tespiti yaptınız ve ondan sonra dediniz ki şu kadar seans yapacağız. Neyin yapılması gerektiğini, ne kadar yapılması gerektiğini, nasıl buluyorsunuz? Bir de yapılacak seanslar kısmında başvuruyu yapan kişinin özellik ile yapması gereken bir şey var mı?

SELİN IŞIL: Şimdi kaç seans ile kişiyi hayata empoze kıvamına getiriyoruz, o kişinin sistemindeki hasara göre değişiyor. Kişinin bütüncül sisteminin uğradığı hasara, erozyona göre eğer 10 seans gerekiyorsa 10 seans efendim 70 seans gerektiriyorsa 70 seans yapıyoruz. Dolayısı ile kişiden kişiye, kişinin enerji alanı farklı olduğu için kişinin uğradığı erozyon farklı olduğu için enerji alanına göre seans sayısı belirliyoruz. Bir kişi ile 10 seans yapıyoruz diye diğer kişi ile de 10 seans yapacağımız anlamına gelmiyor. Şöyle ki bazı şifa seanslarımızda 6 seans dediğimizde bazen bir temassız seans daha ekleyebiliyoruz. Çünkü danışanlarımızın ya da şifa arayanların da tavsiyelerimize uyması gerekiyor. Bol su içme gibi, bazı şeyleri yapmaması ya da bazı şeyleri yapması noktasında. Şifa arayan kişilerin tavsiyelerimize uyması işimizi kolaylaştırıyor açıkçası. Dolayısı ile ne oluyor başta 6 seans dediğimiz seans sayısı yeterli geliyor. Ama bu kişi tavsiyelerimiz yapmamakta ısrar ederse seanslarımız uzayabiliyor. Biz nasıl vazifemizi yerine getiriyorsak, şifa arayanlarında bir iki kurala dikkat etmesi gerekiyor ki o kurallar öyle zor kurallar değil. Bir diğer sorunuz da hasta ne yapıyordu. Huzurlu bir ortamda meditasyon müziği eşliğinde, tütsü ve mum yakılan bir ortamda tüm düşüncelerinden arınmasını istiyoruz. Kendini rahat bırakmasını istiyoruz.

Şimdi öyle şifa arayanlarımız var ki; kronik hastalığı olan, yaşı ilerlemiş hastalarımız oluyor.  O hastaların tedavisi yatarak yapılıyor. Ama tabii ki bu bir enerji bloğu işidir. Bunun bir bedenin en iyi özümseme şekli, işte bizim kriterlerimiz vardır. Bir saat, seksen dakika, otuz dakika gibi danışanın alanına göre belirlediğimiz. Tabii b uda Türkiye’de başka bir sorundur. Türkiye’deki şifacılar 20+20+ yani 40 dakika yapacağım diyor. Bunu bir kural gibi görüyor. Oysa böyle bir kural yok. Seans süresini 80 dakikaya da çıkarabilirsiniz. Orada şifacının gücü önemli.  Olaya, kişiye, duruma, enerji alanına ne kadar hakim olduğu önemli. Şifacı öyle bir şifacı olmalı ki o anda 30 dakika da tak çekip almalı şifa arayanını, ya da  uygun mu gördü, bakar durumuna, o anda 80 dakika yazar seansı. Yani 20+20 sistemi hadi şifa bulacaksın… Ya da 3 temaslı, 3 temassız hadi iyileştin sen, yok böyle bir sistem. Benim onayladığım bir yöntem değil bu sistem. Bu sistemin içine dahil olan kişiler bana kızacaklardır muhakkak ama böyle bir şifa olmaz. Bu şifa değildir. Bir kitapta yazılanları alıp kopyalayıp, yapıştırmaktır. Türkiye’de birçok kişinin yaptığı budur. Bu yaptığınız ile karşınızdaki bireyi, şifa arayanı önemsemiyorsunuz. Çünkü Ahmet Bey ayrı hisseder, ayrı bir hayat yaşıyordur, ayrı açıları vardır, Ayşe Hanım’ın ayrı acıları, ayrı enerji sistemi vardır. Ben nasıl bir kitapta bana eğitimde 20+20 dakika 3 temaslı, 3 temassız öğretildi diye herkese aynı tedavi yöntemini uygulayayım?.. Böyle bir şey yok. Şifacı iseniz ve kendinize güveniyorsanız, yüreğiniz de yetiyorsa o zaman tam dalarsınız bu işe. Gerekiyorsa şifa arayanın durumuna göre 80 dakika, gerekiyorsa 20 dakika tutarsınız. Böylece klasik eğitimlerden dışarı çıkarsınız ve insanlara muhteşem bir hayat ikram edersiniz.

KUZEYİNSESİ: Sizin ile işbirliği yapıp şifaya kavuşmuş insanlarda bu güne kadar hangi hastalıkları tedavi ettiniz?

SELİN IŞIL: Söyleyeyim. Diyabet, sarılık, hepatit, astım, kronik astım, alerji, bronşit, migren, akçiğer hastalığı, böbrek hastalığı, prostat, kemik ağrıları, uyku apnesi, horlama, romatizma, varis, mide, ülser, gastrit…

 

KUZEYİNSESİ: Tam teşekküllü devlet hastanesi saydınız Selin Hanım.

SELİN IŞIL: Evet bunlar tedavisini yaptığım, birebir sonuç aldığım hastalıklar. Ama şunu da hemen söylemeliyim. Bakın bu çok önemli. Bazı konularda çok kırılgan bir ülkede yaşıyoruz. Bu yöntem yani DSÖ’nün onayladığı bu yöntemi Rusya 30 senedir kullanıyor. Avrupa 15 senedir kullanıyor. Yunanistan devlet hastanelerinde bu tedavi yöntemini kullanıyor. Şaşırdınız mı?

 

KUZEYİNSESİ: Biz niye kullanmıyoruz bu yöntemi?

SELİN IŞIL: Bizde dengeler çok hassas, çok kırılgan, biraz da kapitalizmi seviyoruz. Açık söylüyorum, bu dev bir sektör. Yani ilaç sanayi, sağlık sektörü. Ayrıca kalabalık bir ülkeyiz. 83 milyon insan yaşıyor bu ülkede. Şimdi ben birazcık bu tedavi yönteminin ülkemize geç girişinin olmasını ya da çok hakkınca olmamasını buna bağlıyorum. Şimdi bir şey söylemek zorundayım. Tepki çekmemek açısından ben demiyorum ki doktorlarımız bir işe yaramıyor. Bakın öyle bir şey çıkmadı ağzımdan şu ana kadar. Buna ne diyorum ‘bütüncül şifa yöntemi’ diyorum. Çünkü sözlerimi ters yerden algılayıp da, farklı yerlere çekmek isteyenler olabilir. Tabii ki hastanelerimizin, doktorlarımızın değerleri tartışılmaz. Yerleri de tartışılmaz. Emekleri de tartışılmaz. Tekrar ediyorum bu bütüncül bir tedavi yöntemidir. Bir operasyon geçirecekseniz tabii ki doktora gideceksiniz. Dişinizi çektireceksiniz tabii ki doktora gideceksiniz. Onun için rica ediyorum sözlerimden hiç kimse bir şey çıkarıp, alınganlık yapmasın. Hiçbir sektör, hiçbir meslek grubu. Dolayısı ile kendimi doğru ifade edebildiğimi düşünüyorum. Hani bu kim ki bunları tedavi ediyor diye özellikle belli bir meslek grubu rica ediyorum alınganlık yapmayınız. Bunu bir daha daha söylüyorum bu bütüncül tedavi yöntemidir. Bu arada bütün bunları neye dayanarak yapıyorum. Bu kuruluşun uluslararası federasyonunun bana verdiği yetkiye dayanarak yapıyorum. Yani dünyanın neresine gitsem, kendi ülkemiz de dahil bu şifa yöntemini ve tekniğini uygulama belgem var federasyon tarafından verilmiş. Bunlara güvenerek yapıyorum. Yeterliliğimin olduğuna kanaat getirmişler ki bu belgeyi, bilgiyi, eğitimi vermişler.

 

KUZEYİNSESİ: Bu anlattıklarınız aklımıza şu soruyu getiriyor: Şifacı olunur mu, şifacı doğulur mu?

SELİN IŞIL: Çok güzel bir soru öncelikle bunu belirteyim. Herkes kozmikçi olabilir. Herkes. Doğan, yaratılmış her birey kozmikçi olabilir. Dolayısı ile her doğanda enerji olduğuna göre herkes olabilir. Yaşlılarda olabilir, gençler de olabilir. Akil baliği yerinde olan çocuklar da olabilir. Ama nasıl olur, ne kadar olur, ne olur?  Az önce aslında biraz o konuya değindim ben. Herkes olur da bunu layık ile yapar mı o var. Orası da işte parantez içinde kim neyi, nasıl dolduruyorsa kendisine göre dolduracak.

 

KUZEYİNSESİ: Selin Hanım kozmik enerji ile ilgili bizim sormadığımız ya da sizin illa bunların söylenmesi gerekiyor dediğiniz noktalar var mı? Varsa onları alalım.

SELİN IŞIL: Aslında çok güzel ana başlıklar ile konuları özetlemiş olduk. Bu beyanda ayrıca ben teşekkür etmek isterim. Çünkü bazı dile getirmek istediğim ve yanlış bilinen doğrular, doğru bilinen yanlışları sizin aracılığınız ile gündeme getirmiş oldum özellikle kozmik enerji konusunda. Bu benim için çok önemlidir. Şunları söylemek isterim; Pandemi ile birlikte bazı alışkanlıklarımız değişti, huylarımız değişti, karakterlerimiz ve gidişatımız daha hırçın insan olma yönünde, daha sevgisiz, daha paylaşımsız, daha bencil, daha egolu insanlar olma yönünde ilerliyoruz gibime geliyor. Ve ben buna çok içerliyorum. Çünkü her zaman dediğim gibi benim hayattaki yapı taşım sevgi ve insandır. Ben hayata her şeye rağmen böyle bakmayı seven birisiyim. Sonuna kadarda böyle olacağım. İnsanlara faydalı olduğum sürece kendimi mutlu hissediyorum. Güzel insanlara da şunu tavsiye ediyorum nacizane lütfen yüreklerinde ki sevgiyi, azmi, inancı hiçbir zaman bırakmasınlar. Ve biraz galiba son yıllarda biz birbirimize olan saygıyımızı yitirdik. Nezaketi, hoşgörüyü, anlayış gibi bazı özelliklerimizi unuttuk gibime geliyor. Bunlar da önemli. Toplumun yol almak için birey olarak bunlara da ihtiyacımız var. Ama önce koşulsuz sevgi. Koşulsuz sevgiyi lütfen herkes hayatlarının baş köşesine koysunlar. Diyeceklerim bu kadar. Çok teşekkür ediyorum. O kadar güzel, keyifli bir sohbet oldu ki benim için.

(Son Güncelleme: )

Hakkında Hurşit TOPAL

Ayrıca Kontrol Edin

Ata Mahallesinde ev yangını

Ata Mahallesinde ev yangını

Ata Mahallesinde ev yangını Gemlik Ata mahallesinde meydana gelen ev yangınında bir binanın çatısı alevlere …

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir