SEÇİM Mİ VAR!
SEÇİM Mİ VAR!

15 YAŞ!

15 YAŞ!

Artık neredeyse kanıksadık ve kabul ettik! Hatta bu tarz haberleri duyduğumuzda ne içerler ne de şaha kalkar olduk!

Ülkede bazı davranışlar etik olmaktan çok öte, o kadar ayağa düştü ki, sanırım o düşüşlerle beraber insanlığımız ve doğru-yanlış ayrımımız da yerlere yapıştı! Hiç olmadığı kadar hem de…

Ahlâk, edep, bel altı yaşamak, düşünmek ve davranmak doğalımız oldu. Artık bu tür haberleri yadırgamıyor, itiraz etmiyor, sorgulamıyoruz bile.

Sessiz bir kabulleniş hakim üzerimizde. Tıpkı uslu çocuklar gibiyiz her birimiz; gıkımızı çıkartmadan olan biteni seyrediyor ve bize sunulanla yetiniyoruz. Ya da  layık görülen hayatlarımızın içinde sinik ve silik bir şekilde yaşıyoruz.

Bunca şeyi niçin ve neden yazdığıma gelirsem;

Bu ülkede B sınıfı ehliyet sahibi olabilmenin yaşı 18. Kanun böyle… Yani, bir otomobil kullanabilmek için vakt-i zamanında uzmanlar tarafından yapılmış olan bedensel, zihinsel ve toplumsal yeterlilik yaşı 18 olarak belirlenmiş. Böylece uzmanların verileri ışığında ehliyet sahibi olmak için gerekli yaşın 18 olduğuna kanaat getirilerek yasalaştırılmış.

Hal böyleyken, 14-15 yaşlarındaki kız çocuklarının ırzına geçip, bir şikayet hasıl olup iş adliye koridorlarına kadar gittiğinde “Rızan var mıydı kızım?” diye sorarak, karşılığında aldığınız “Evet” cevabı ile bir hayatı söndürmüş oluyorsunuz. Çünkü  ne o küçücük bedenler yaptığı işin farkında ne de kendisine ne yapıldığının farkında!

“Evet, rızam vardı” demesi ise tamamen ya aile bireylerinin zorbalığından ya da ırzına geçen kişinin tehditinden kaynaklıdır.

Zira 14-15 yaşında bir çocuğun ne akli melekeleri böyle önemli bir kararı verecek kadar gelişmiştir ne de beden yapısı bunu kaldıracak kadar güçlenmiştir. O, anatomik olarak da hukuken de hâlâ bir çocuktur.

Onun gelecekteki hayatını etkileyecek olan ve sözüm ona! kendi şuuru ve iradesiyle verdiği kararların bile geçerli sayılmaması ve dikkate alınmaması gerekmekteyken, sorulan bir soru ve karşılığında alınan “Evet” cevabıyla hayatının kararması karar vericilerin aldığı en büyük veballerden biridir!

Nitekim küçük kız çocuklarına baskı ile yaptırılan evliliklerin sonuçlarını bugün televizyon ekranlarındaki realite şovlarda, her birinin yaşı henüz 20′ lerine yeni değmiş, 2-3 çocuk sahibi olmuş, yediği dayaktan, gördüğü eziyetten ve yaşadığı sıkıntılı hayattan dolayı 40′ lı yaşlarını andıran fizikleriyle çare arar halde izlemek veya gazetelerden haberlerini okumak kaçınılmaz hale geldi.

Bu şekilde dosya kapatarak bir çocuğun hayatını karartabiliyorsunuz da bir otomobilin direksiyonunu 18 yaşından önceki bireylere güvenle teslim etmeyi uygun görmüyorsunuz!

Hasılı; çelişkiler ülkesindeki gelişmelere sessiz kalan halkımıza da diyecek söz bulamıyorum!

13-14-15 yaşındaki kız evlatlarımızın henüz çocuk olduklarını idrak edebileceğimiz yetişkinler ülkesinin hayalini kurarak, herkesi kendi vicdanıyla baş başa bırakıyorum.

Esen kalın.

(Son Güncelleme: )

Hakkında Hurşit TOPAL

Ayrıca Kontrol Edin

Seçmen İki Tarafa da Sorumluluk Yükledi

Seçmen İki Tarafa da Sorumluluk Yükledi

Seçmen İki Tarafa da Sorumluluk Yükledi Bana göre, 31 mart seçimlerinin çok kısa analizi şöyledir. …

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir