TÜRKLERDE YILBAŞI TARİH İÇİNDE KÜLTÜREL GELENEĞİ ve ŞİİRİM
TÜRKLERDE YILBAŞI TARİH İÇİNDE KÜLTÜREL GELENEĞİ ve ŞİİRİM

“YOKSULLUK, İŞSİZLİK, ÇARESİZLİK VE ŞİİR’İM”

“YOKSULLUK, İŞSİZLİK, ÇARESİZLİK VE ŞİİR’İM”

Ülkemizi yöneten siyasi iktidar, halkın yaşadığı ekonomi ve benzeri sıkıntıları görmüyorlar, göstermiyorlar, algı söylemlerle üzerini kapatıyorlar. İnsanlar her konuda muhtaç duruma sokularak tek yönlü siyaset varlığına sistemli yön verilmeye çalışılıyorlar.

Bu halk yardım kolisi değil iş istiyor işiyle aşını kazanmak istiyor. Türkiye’de kronik bir sorun hâline gelen işsizlik, vatandaşları çaresiz bırakıyor. İnsanlar korona virüs haricinde birçok hastalıklara yakalanarak mücadele ederek şifa bula biliyorlar fakat işsizlik belasına çare bulamıyor.

Günlerce ve aylarca kar, yağmur soğuk demeden, “İŞKUR” önlerinde iş yerleri önlerinde yığınla insan iş için umutla bekler dururlar ve akşama eve dönüşleri düşünceli, sıkıntılı bir şekilde çaresizlik içinde eve döner aylarca gider gelirler ve halleri bir döndü içinde bir iş umudu beklerler.

Birileri veya siyasilerden oy rantı için erzak kolisi göndererek şirin görünmek isterler. Birkaç yıldan beri süre gelen olumsuz ekonomik şartlar, hem alım gücünü düşürüyor hem de geçinmeyi daha da zor hale getiriyor.

Bu durum, hiçbir geliri olmayan ve geleceğini kuramayan milyonlarca işsiz için çok daha yaşamını zorlayıcı oluyorken; geçindirmekle sorunlu olan işsizlerin çocukları aileleri geleceğe insanca yaşamak için güvendiği devletinden, önce iş, aş ve güzel bir hayat inşa edilmesini bekliyor.

Devlet ilgili kurumları tarafından düşük seviyelerde açıklandığı işsizliği gerçeklerin üzerini örtmeye çalışan ülkeyi yöneten siyasi iktidar. Türkiye’nin dört bir yanından işsizlik ve yoksulluk ve öyle abartacak durumlar yok diyerek kendinden başka her kesimi suçlayarak ağza alınmayacak benzetmeler yapılıyor.

Çare var! Devletin kaynaklarını doğru yönetimi israflardan kaçı-mı, yolsuzluk ve benzeri konuları yok etmeli, halkına güven vermeyi, doğruları anlatmalı, ayrıştırmadan sosyal devlet olmayı, içte birliğini, dışa güçlülüğünü pekiştirerek öz kaynaklarıyla üretim ekonomisini oluşturmalıdır.

Bu küresel acımasız dünyaya geleceğini yem yapmamak için devletin geleceğini gençliğini tehlikelere düşmemesi adına mili şuur bilinciyle milli ekonomisini geliştirerek bireylerinin alnı acık, başı dik, karnı tok, aşsız, işsiz olmayan millet haline mecburen getirilmelidir. Yoksa sofralarda parçalanmış yem yaparlar. İş, işten geçer ah vahlar fayda etmez, çaresiz, umutsuz, aç ve açıkta kalarak köle olan! Yine çoğunluk dar gelirli kesim olur.

Mustafa Kemal Atatürk’ün önemli sözü: “Biz cahil dediğimiz zaman, mektepte okumamış olanları kastetmiyoruz. Kastettiğimiz ilim, hakikati bilmektir. Yoksa okumuş olanlardan en büyük cahiller çıktığı gibi, hiç okumak bilmeyenlerden de hakikati gören gerçek âlimler çıkabilir.” Tüm takipçilerime sağlıklı yaşam dilerim.

BİR LOKMA EKMEK İÇİNDİR

Bir yanda çileli yaşam

Bir lokma ekmek içindir.

Yüz, göze değişik baksam

Bir lokma ekmek içindir.

*

Beden yorgun sırtında yük

İş derdinde yorgun ayak

Aklın durgun sırtı acık

Bir tabakta aş içindir.

*

Koştur koştur nereye kadar

Kimse anlamıyor değişen nedir

Yoksul garibana böylemi kader

Bir lokma ekmek içindir.

Y.T::02/03/2019

(Son Güncelleme: )

Hakkında Hurşit TOPAL

Ayrıca Kontrol Edin

OMURGA FITIKLARINA DİKKAT

OMURGA FITIKLARINA DİKKAT

OMURGA FITIKLARINA DİKKAT Merhaba sevgili okurlar, bu yazıda pek çok kişinin şikayeti olan boyutuna göre …

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir