1 Mayıs ve Bir Anı
Geniş ailemiz içinde bir de sendika
Başkanımız vardı.
Dayım Recep Tecik 1959-1960 yılları
Arasında Bursa’da Teksif şube başkanlığı yaptı.
Bir önceki başkan Recep Kırım dı.
Daha sonra Demokrat Partiden Bursa
Milletvekili seçilmişti. İyi bir hatip olan
Merhum dayımın da milletvekili olmasını bekliyorduk.
Ama 27 Mayıs darbesi olunca tüm kurumlar darmadağın oldu.
Sendikalar askıya alınmış ve dayım da
Merinos fabrikasındaki işine geri dönmüştü.
O zamanki sendikacılık rahmetli Ecevit’in çabaları ile
Yeni yeni ortaya çıkan işçi haklarının peşindeydi.
Ayrıca sendikalar hükümet ve devletle içi içeydi.
1966 yılında Kütahya Azot fabrikasında çalışırken
Petrol İş sendikası ile birlikteydik.
1960- 1970 li yılarda Petrol İş sendikası her kesimden
Oluşan üyelerini tatmin eden bir yapıdaydı.
İdeolojik tutku yerine emekçi için mücadeleyi
Hedef seçmişti.
Hükümetlerle aynı fotoğrafta görünmese de
Her zaman devletin yanında yer alıyordu.
Yani bu günün sendika anlayışından farklı
Bir yol haritası vardı. Her konuda hükümetin
Yanında yer alan Hak İş gibi değildi.
Ayrıca her konuda hükümet karşıtı olan
DİSK sendikası gibi de değildi.
Toplum sağlığının ekonomik dengelerin
Ve siyasi hedeflerin çok kırılgan olduğu dönemlerde
Tüm sendikaların birinci hedefi sadece
Emekçi hakları olmalıdır. Sendika yönetimleri
Siyasetin ve iş dünyasının kumpaslarından ve
Telkinlerinden uzak durmayı başarmalıdırlar.
Hükümet karşıtlığı ile devlet karşıtlığı
Arasındaki ince çizgiyi fark etmelidirler.
Aslında emek içi çalışmak hem dinen
Hem de ilmen en kutsal görevdir.
Ama ideolojik sloganlarla ve ideolojik
Saplantılarla hiç bir hedefe varılamaz.
Emekçinin hakalrına zarar verecek her
Türlü eylem ve söylemden uzak durmalıyız.
Birinci önceliğimiz ücret yerine iş güvenliği olmalıdır.
Günün Sözü
Yapacağım deme
Yaptım de.
Plautus