HUZUR SAATİM...
HUZUR SAATİM...

O DÖNEMLER GEÇTİ!

O DÖNEMLER GEÇTİ!

 

İnsanın insana maya olduğu dönemler, tarihin toz yutmuş sayfalarına karıştı.

 

Maalesef artık insanın insana yoldaş olmasını, maya olmasını bırakın bir tarafa, daha çok köstek olduğu dönemlerdeyiz. Kim dost kim düşman belli değil!. Bugün selam verdiğin, yarın öbür gün ya menfaatle yaklaşıyor ya da bir anda kabuk değiştirerek sizin kuyunuzu kazmaya çalışıyor ardınızdan.

 

Üstelik bu davranışa maruz kalmak için ona karşı iyilik yapmak ve el uzatmaktan başka hiç bir suçunuz olmadan!

 

“İnsanoğlu çiğ süt emmiştir” diye boşuna dememiş eskiler. Eskiler demişken, o eskiler  bir de şimdiki insan hallerini görseler ne derler, ne düşünürlerdi acaba?

 

Kaldı ki bu söz söylendiğinde insanların biribirine karşı hâlâ saygısının olduğu, hürmetin kol gezdiği, vefanın hakim olduğu dobra zamanlarmış.

 

Eskiler bu günleri görüp yaşasaydı şayet, eminim ki bu ve bunun gibi veciz sözleri çok daha fazla söylerlerdi.

 

Tam bu satırları yazarken, yani insanların düşen insanlık kalitelerinden dem vururken bir kahve molası vererek, etrafta olan bitene bakındım. Etraf derken, kim ne paylaşmış ne yazmış ne etmiş diyerek gözüm takılıverdi işte sosyal ağlara.

 

Bir, iki, üç…derken tam da yazdığım konu üzerine paylaşımlar yaptığını gördüm insanların. Hafiften gülümsedim hatta kendimce; demek ki pek çok insan muzdaripti bu durumdan!

 

Onlar da benim gibi; insanın ve insanlık kalitesinin düştüğüne dair veciz sözler, alıntılar paylaşmışlar.

 

Gözüme çarpan paylaşımların hepsini beğenmesine beğendim de nedense ikisi pek yakıştı hislerime. Sizlere de burada aktarmak “boynuma borçtur” deyip Neşet Ertaş’ a öncelik vermek istedim. Şöyle demiş usta;

“Şahsınıza karşı haddi aşan, hududu geçen, küstahlaşanları, altın olsa kesenizde, bal olsa kasenizde tutmayın”.

 

Bir diğer alıntı da şöyleydi; ” Derdin varsa git denize anlat! Kedilere, bulutlara anlat…Pencerede duran çiçeklere anlat. İnsana dert anlatılır mı?”

 

Elbet anlatılmaz, hele şimdilerde hiç anlatılmaz.

Her ne kadar biz bize lazımsak da altın bile değerini bilen ellerde ve yüreklerde kıymetlenir.

 

 

Yazımın 30 AĞUSTOS Zafer Bayramı gibi CUMHURİYET tarihimizin mihenk taşı olan gününe denk gelmesinden dolayı farklı bir gurur içinde olduğum duygulardayım bugün.

 

Hangi Cumhuriyet evladı taşımaz ki bu gururu? Hangi vatandaşımız başta ulu önderimiz MUSTAFA KEMAL ATATÜRK’ ü ve kanlarını dökerek bugünkü özgür yaşamlarımıza kavuşmanıza vesile olmuş şehitlerimizi yad etmeden geçebilir?

 

Gururla her daim taşıdığım bayrağım ve Türkiye Cumhuriyeti kimliğimle, büsbütün bir Cumhuriyet kadını edasıyla; başta ATATÜRK’ümüz olmak üzere, tüm şehitlerimize Allah rahmet diliyor, onları saygı ve minnetle anıyorum.

 

30 AĞUSTOS Zafer Bayramımız kutlu olsun.

 

Esen kalın.

 

(Son Güncelleme: )

Hakkında Gündem Haber Ajansı

Ayrıca Kontrol Edin

OMURGA FITIKLARINA DİKKAT

OMURGA FITIKLARINA DİKKAT

OMURGA FITIKLARINA DİKKAT Merhaba sevgili okurlar, bu yazıda pek çok kişinin şikayeti olan boyutuna göre …

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir