SEÇİM Mİ VAR!
SEÇİM Mİ VAR!

DOĞMAMIŞ KIZIMA…

DOĞMAMIŞ KIZIMA…

Bu haftaki yazımda bir annenin kızına yazdığı mektuba yer vermek istedim.Eminim bu mektubu okuyunca siz de benim kadar beğeneceksiniz.

“Doğmamış Kızıma…

Aralık ayının göbeğindeyiz kızım.
Hayır, henüz kar yok yerlerde.Hatta sanki kışa inat edercesine ılık bir hava hakim ortalıkta.Nicedir böyle tatlı esmemişti rüzgar, katran karası olması gereken zamanda.

Senin geleceğin ev siyah ve beyazın netliğinde bir ev. Tıpkı annen gibi, yani ben gibi.Bunun ne demek olduğunu nasılsa sonraları anlarsın. Annenin netlikleri seven, ortası olmayan güçlü bir kadın olduğunu da bunu anlayacağın eş zamanlara denk getirirsin diye düşünüyorum.

Her neyse…

Burada vakit epeyce geç oldu kızım. Ben diyeyim gecenin onbiri sen de onbiri geçe vakitleri…
Bu civarlarda seyrediyorum alemi! Alem dediysem, pencerenin önüne mıhlanmış, koltukta tüner gibi bağdaş kurmuş halde gecenin parıldayan ışıklarında, havuzun mavi zeminine çakılmış gözlerimle, karşı binanın evlerinden adeta ışıl ışıl fırlayan Noel ağaçlarının gözümü alan pırıltılarını seyrediyorum. Bu pırıltılar umut veriyor olsa da bana, yine de yalnızlığımı iliklerime kadar hissediyorum gecenin bu kör vaktinde.

Bu güzelliğin içinde sen olsaydın eminim en çok karşıdaki evlerden süzülen koskocaman Noel ağaçlarına takılırdın!
En azından ben öyle düşünüyorum.Çünkü herbir ağacın dallarından süzülen envai çeşit renk cümbüşü neredeyse bizim evin salonunu bile süslüyor. Düşün ki öylesine muhteşem bir görüntü…Renklerin raksetmesi gibi!

Arada yavaş yavaş da olsa soda mı yudumluyorum kızım. Aslında bu manzara bir kadeh kırmızı şarabı hak etse de seni düşündüğüm için içmiyorum onu.Sodayla yetiniyorum. Sen iyi ol diye ben benden bir kez daha vazgeçiyorum kızım.

Nerdeyse unutuyordum sana söylemeyi; bir yandan da fondan gelen Sezen’ i dinliyorum. “Seyirlik değil ömürlük olsun” diyor Sezen. O kadar tatlı bir tınısı var ki şarkının. Herbir harfini sana atfediyorum kızım. Güzel kızım…Ömürlük ol istiyorum.

Umarım Tanrı’ dan seni isterken haddimi aşmıyorumdur! Bilirsin, O’ nun işine müdahale edilmez.O bilir neyi nasıl yapacağını, ne zaman kimi kime vereceğini.

İliklerime kadar yalnız hissediyorum kendimi kızım! Son aylarda maruz bırakıldığım yalnızlığım… Aslında buna alıştığımı düşünmüştüm. Ama…Ne bileyim işte! Senin güzel hatırına belki bir parça hoş sohbetler doğar ve ölüm sessizliği bozulur diye düşündüm. Üstelik senin gelişinin eli kulağındayken, geleceğinin heyecanı belki evde sevinçli seslere, sebepsiz kahkahalara sebep olur diye düşündüm. Daha doğrusu böyle olmasını umdum.

Gel gör ki hayat bizim istediğimiz gibi akmıyor kızım! Bunu birgün sen de öğreneceksin.

Yok, merak etme; baban hayatta ve hayır ayrı gayrı falan da değiliz! O sadece benim seni beklediğim heyecanla beklemiyor. Veya ne bileyim belki de hep söylediği gibi “içinde yaşıyor herşeyi”, kendi kendine, sessiz…Hatta kimin zaman matem havasını andıran hallerde! Varlığı ile yokluğu birdir onun…Ama merak etme ben seni bu sessizliğe teslim etmeyeceğim kızım. Tam aksine cıvıl cıvıl olacağız seninle, hayat dolu…Ve evet herşeyi paylaşacağız seninle. Seni, senin yalnızlığına mahkum edip sonra da bunun adına “mutluluk” demeyeceğim! İstediğin gibi; özgürce, istediğin kelimelerle konuşabileceksin benimle, sözcükleri seçmene gerek kalmayacak benimle konuşurken…

Hatta bazen sebepsiz güleceğiz birlikte, olur olmaz şeylere…Hayır güzel kızım, senden her zaman ciddi olmanı ve aklı başında sözler sarfetmediğin zamanlarda da susmanı falan istemeyeceğim!

Benimle olduğun hayat içinde kendini ne yapayalnız hissedeceksin ne sessizliğine gömülmek zorunda kalacaksın ne de gülüşlerine gem vurman gerekecek!

Bu hayata mutlu olmak için geldin kızım…Mutlu ol.

Sen sen ol asla kalabalıkların içinde yalnız olacağın insanları seçme.

Hayat kısa kızım. Çokça gül, her fırsatta gül…Hatta bunu hayat felsefen edin.

Sana söyleyecek daha pek çok sözüm ve yaşam tecrübem var ancak şimdiden seni bunlarla sıkmak istemediğim ve senin de benimle aynı tatlı coşkuyu yaşamanı istediğim için bir kez daha gözlerimi karşı binanın penceresine uzun uzun dikerek, ışıl ışıl yanıp sönen Noel ağacının süslerinden sana ve bana doğru süzülen mutluluk renklerini seyre dalıyorum.

Fondaki Sezen teyzen de hislerime tercüman olmak istercesine diyor ki;
“Gel koynuma,
Gel boynuma,
Gellll…..”

Şimdilik söyleceklerim bu kadar yüreğimin izi…

Huzurla gel,
Huzurunla gel,
Huzura gel…”

Esen kalın.

(Son Güncelleme: )

Hakkında Hurşit TOPAL

Ayrıca Kontrol Edin

Ata Mahallesinde ev yangını

Ata Mahallesinde ev yangını

Ata Mahallesinde ev yangını Gemlik Ata mahallesinde meydana gelen ev yangınında bir binanın çatısı alevlere …

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir