SEÇİM Mİ VAR!
SEÇİM Mİ VAR!

ÇOĞUNLUK

ÇOĞUNLUK

Çoğunluk mutsuz.
Çoğunluk kaygılı.
Çoğunluk yaşadığı hayattan hoşnutsuz.
Çoğunluk endişeli.
Çoğunluk yaşama karşı isteksiz.
Çoğunluk şikayetçi.


“Çoğunluk” kelimesini “herkes” olarak yazmak gerektiğine inansam da yine de küçük bir açık kapı bırakmak adına bu şekilde yazmayı uygun gördüm.

Son dönemde konuştuğum, görüştüğüm herkes aynı duygular içinde. Mutsuzlar, hoşnutsuzlar ve psikolojik olarak da pek çok insan dengeden çıkmış durumda.

Bu insanların pek çoğunun sahip olduklarına şükretmek ve ellerindekinin değerini bilmek yerine daha fazlasını istedikleri için mutsuz, endişeli ve hatta depresif ya da elemli olduklarını düşünmek için sebeplerim gün geçtikçe çoğalıyor. Zira depresyon illetinin içinde boğulan bu kesimin öne sürdükleri sebep ya da sebepler ekonomik veya elle tutulur sebepler olmaktan çok öte.

Kaldı ki mutsuz olduklarını söyleyen bu insanların ne maddi olarak gün veya gelecek kaygıları var ne de istedikleri birşeye ulaşamama halleri var.

Üstelik bir insanı mutsuz etmeye yetecek olan şiddet, ölüm, hastalık gibi çok haklı sebepler de yok hayatlarında.
Buna rağmen yüzleri gülmeyen insan ordusuna dönüşünce durum, bu kez yüzümü genç ve yeni nesile çevirerek onların ruh hallerini araştırmaya koyuldum.

Öyle ya, yaşamdaki tek gaileleri okumak ve eğitim süreçlerini tamamlamak olan ergenlerin hayata dair ne zahmetleri ne sıkıntıları olabilir ki düşüncesiyle varlığından haberdar olduğum gençlere de bir umutla baktım.

Bakmaz olaydım!

Onların halleri yetişkinlerden de beter!

Hayat sorumluluğunu yüklenmiş olan yetişkin bireylerin zordan ve nadiren de olsa dillerinden dökülen “Eh buna da şükür” söylemleri gençlerin bırakın dillerini, zihinlerinden bile geçmez olmuş!

Bir dokun bin ah işit!
Bir söyle on dinle!

Sanırsınız ki dünyanın bütün yükü omuzlarına yüklenmiş ve onlar da bu yükün altında kalmışlar gibi.

Hayatlarının en güzel mevsimlerinde yol alıyorken, sanki bunun tam tersiymiş gibi davranmaları kendi gençliğimdeki azmi,kararlılığı,duyarlılığı, sebat etmeyi ve azla yetinmeyi hatırlattı bana.

Şimdiki bahsini geçirdiğim insanların herşeyin fazlasına sahipken daha az mutlu olmalarını günümüz koşullarındaki yaşam tarzı seçeneklerimizin çokluğuna ve çeşitliliğine bağlıyorum.

Önceki zamanlarda insanlar yetiniyordu çünkü yetinmelerini gerektiren koşullarda yaşıyorlardı.Şimdi ise herşeyin daha fazlası istenir oldu.

Herkes dikensiz gül bahçesinde gezinmenin telaşında! O bahçenin içinde olduklarını fark edemedikleri için de sürekli mutsuz, endişeli ve hatta pek çoğu isyankar ve depresif.

Bu anlamda olan olmayan herşeyi hayata ya da kadere bağlamak da bana pek mantıklı gelmiyor.

İnsanlarımızın psikolojisine günün günden iyi gelmediği kesin.

Yine de insanın en büyük motivasyon kaynağı kendisidir diyerek her duruma karşı pozitif olmak gerektiğini düşünüyorum.

Esen kalın.

(Son Güncelleme: 9 Ekim 2022)

Hakkında Hurşit TOPAL

Ayrıca Kontrol Edin

Özel Leyla Işık Anaokulu öğrencileri Kurşunlu'daki yaşlı konuk evine ziyarette bulundular.

Özel Leyla Işık Anaokulu öğrencileri Kurşunlu’daki yaşlı konuk evine ziyarette bulundular.

Özel Leyla Işık Anaokulu öğrencileri Kurşunlu’daki yaşlı konuk evine ziyarette bulundular. Okul yöneticileri, “öğrencilerle birlikte …

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir