Tahıl Koridoru ve Bir Anı
1984 yılı Ağustos ayında , sanayi görevlisi olarak Sovyetler Birliği’ne gitmiştik.
O yıllarda Ukrayna Devleti yoktu. Ukrayna Sovyetler Birliği içindeydi.
Azot Sanayi Gemlik Fabrikası için Odessa ve özellikle Yuzni Limanları çok önemliydi.
Uluslararası ihale yöntemi ile Sovyetler Birliği’nden ithal ettiğimiz amonyak ham maddesi fiyat olarak da stok maliyeti olarak da çok avantajlıydı.
Her ay, Yuzni Limanı’ndan iki veya üç parti sekiz bin tonluk amonyak ithal ediyorduk.
Sekiz bin tonluk amonyak yüklü tankerler, 24 saatte Gemlik Rıhtımı’na ulaşıyordu.
Bu ulaşım avantajı nedeniyle Gemlik Gübre Fabrikamızdaki üretim düzeyi çok seviyeye ulaşıyordu . Aradan yaklaşık 40 yıl geçti.
Odessa, Yuzni ve Maripul Limanları’nın buğday, gübre ve yağ sevkiyatları içinde çok önemli olduklarını anladık.
Hele Ukrayna’nın bir tahılın deposu olduğunu öğrenmiş olduk.
Pakistan, Lübnan, Tunus ve Katar’ın buğday konusunda Ukrayna’ya bağımlı olduğunu okuduk.
Savaş nedeniyle Ukranya’da bulunan 20 ile 25 milyon ton buğday stoklarda kalmıştı.
80 adet gemi Ukranya Limanları’nda mahsur kalmış yükleme yapılmasını bekliyordu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ısrarla tahıl koridoru açılmasını gündeme getiriyordu.
Sonuçta, Birleşmiş Milletler genel sekreterinin katılımıyla bu koridorun açılmasına karar verildi. Ukranya, Rusya ve Türkiye diğer katılımcı ülkeler oldu.
Türkiye stratejik bir konumda olduğunu, tahıl koridoru anlaşması ile de ispatlamış oldu.
Bu anlaşmanın kazasız ve belasız uygulanmasını diliyoruz.
Günün Sözü
“Doğru bir adam, Tanrı’nın en soylu eseridir.”
A.Pope