3 MAYIS 1944 TÜRK'E VE TÜRKLÜĞE KARŞI TAARRUZA DİMDİK DURULAN GÜNDÜR
3 MAYIS 1944 TÜRK'E VE TÜRKLÜĞE KARŞI TAARRUZA DİMDİK DURULAN GÜNDÜR

3 MAYIS 1944 TÜRK’E VE TÜRKLÜĞE KARŞI TAARRUZA DİMDİK DURULAN GÜNDÜR

3 MAYIS 1944 TÜRK’E VE TÜRKLÜĞE KARŞI TAARRUZA DİMDİK DURULAN GÜNDÜR

Gemlik Ülkü ocakları Başkanı İsmail Baydar 3 Mayıs Milliyetciler Günü Dolayısıyla yazılı bir açıklama Yaptı.
Baydar Açıklamasında; Herşeyden Önce Kovit-19 Hastalığı Nedeni İle Vefat eden Hastalarımıza Allahtan Rahmet Tedavi Görenlere İse Acil Şifalar Diliyorum Ayrıca,Gecesini Gündüzüne Katarak Çalışıp Mücadele Eden Sağlık Çalışanlarımıza , Bu kutsal Görevlerinde Muhaffakiyetler diliyor yanlarında olduğumuzu bilmelerini İstiyoruz’

“Türk milliyetçiliğinin Yesefe dayanan okun gerildiği yer olan ve hareket noktası ,olmaya muktedir bir gün olan 3 Mayıs Milliyetçiler Günü’nü büyük bir kıvanç ve iftiharla anıyor ,kutluyoruz.
Türk’ün varlığının günümüze kadar ulaşması ve Türklüğün ebed müddet var olması için elzem olan milliyetçiliğin bu muhtevası ve mahiyeti 3 Mayıs 1944’te görmezden gelinmiştir. Cumhuriyetimizin felsefi ve milletimizin zihin dünyasının temelini oluşturan Türk milliyetçiliği bu günde yok sayılmak ve mahkum edilmek istenmiştir.
Türk milliyetçiliğinin bu gür sadası karşısında adeta titreyen Türk ve Türklük düşmanları; Başbuğ Alparslan Türkeş ve Nihal Atsız Bey başta olmak üzere birçok çelik iradeli, inanmış dava adamı Türk milliyetçisini yarım metrekarelik tabutluklara hapsettirmiş, vatanperverleri işkencelerden geçirtmiştir.
Oysaki, mahkum edilen sadece bedenler olmuş, işkenceler Türk milliyetçiliğinin bayraklaşmasına engel olamamış, Türk milliyetçiliği fikri önü alınamaz bir şekilde Türk milletinin bedeninden ve ruhundan ayrılmaz bir parça haline dönüşmüştür.
Tam 77 yıl önce tüm zorluklara karşı adanmışlığın, inanmışlığın ve kararlılığın sembolü haline gelen dava adamları 3 Mayıs’ın anlam ve önemini zihinlere kazınamaz bir şekilde yerleştirmiştir.
Türk milliyetcileri olarak bizim Hedefimiz ise,Türk medeniyetini tekrar dirilterek dünyaya adalet ve nizam getirmektir. Bunu yapacak inanca ve güce sahibiz. Tarih sahnesinde görüldüğü çağlardan beri Türk; cihangir, yüksek karakter sahibi ve teşkilatçı bir millet olarak tanınmıştır. Ancak milletimizin ilim ve sanat yönünün de son derece kuvvetli olduğu asla akıllardan çıkarılmamalıdır. Unutulmamalıdır ki Türk; Mete, Alparslan, Fatih ve Mustafa Kemal olduğu kadar Uluğ Bey’dir, Ali Kuşçu’dur, Harezmi’dir, Aziz Sancar’dır. Türk, dört yüz çadır ile mücadeleye başlayıp asırlarca dünyaya ışık olmuş bir medeniyetin sahibidir. Dünyamız bugün dijitalleşme alanında büyük adımlar atmaktadır. Dünya tarihi bir milletler mücadelesidir ancak bu mücadele bugün sadece sıcak savaş alanlarında sürmemektedir. Milletlerarası mücadele iktisadi ve teknolojik rekabet olarak devam etmektedir. Varlığımızı ve bağımsızlığımızı korumanın en önemli şartlarından bir tanesi, kendi teknolojimizi oluşturmak ve kullanmaktır. Milli kültürümüze ve milli tarihimize bağlı kalarak köklü hamleler ve büyük sıçramalar yapabilmemizi sağlayacak yegane topluluk Türk milliyetçileridir. Milli şuur ve ülküler etrafında birleşmiş olan gençlerimizi fen ve teknolojiye yönlendirecek, dünyanın en ileri memleketlerinden birisi olmak yolunda büyük adımlar atmalıyız. Türk dehasını yeniden gün yüzüne çıkarmalıyız Yüklenmeye talip olduğumuz bu görevin ağırlığının ülkü ocakları olarak farkındayız. Buradaki en büyük güven kaynağımız tükenmez enerjileri, sonsuz cesaretleri, engin ferasetleriyle ile Geleceğimizin Teminatı Gençlerimizdir.
Ülkü ocakları olarak ,Onların bize emanet bıraktığı 3 Mayıs ruhunu ebediyete kadar yaşatacağımıza söz veriyor, Türk milliyetçilerinin 3 Mayıs Milliyetçiler gününü Ve Ramazanı şerifini kadir gecemizi tekrardan kutluyoruz.
Ahirete İntikal etmiş Dava adamlarımızı Rahmet ve dua ile anıyoruz.
Sözlerimi bitirirken, şunları belirtmek istiyorum, üstün bir adanmışlıkla görev yapan doktorlarımıza, hemşirelerimize ve bütün sağlık personelimize güvenimiz ve desteğimiz tamdır.
Allah bizleri her türlü hastalıktan, beladan, kazadan ve dermansız dertten korusun diyorum.

Unutmayalım ki, henüz kesin tedavisi bulunmayan KOVİD-19 hastalığından korunmanın en gerçekçi yolu bulaşmasına mani olmaktır.

İnsan ve toplum sağlığı için yapılacak fedakârlıklar geleceğimizi de kesinlikle güvenceye alacaktır”dedi.

(Son Güncelleme: )

Hakkında Hurşit TOPAL

Ayrıca Kontrol Edin

Belediye Memur Başkan Yardımcısı Belli Oldu

Belediye Memur Başkan Yardımcısı Belli Oldu

Belediye Memur Başkan Yardımcısı Belli Oldu Gemlik Belediyesi memur başkan yardımcısı Birol Kartı oldu. Gemlik …

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir