Korona günlerinde HAYATA TUTUNUYORUM!
HAYATA DAİR  

DÜNYADAN SOYUTLANMAK 

DÜNYADAN SOYUTLANMAK

 

Cuma gecesi “yasak” kapsamında yaşanan dehşet verici görüntüler karşısında nutkum tutuldu bir an.

 

Aklımdan binbir tane soru ve düşünce geçti. Burada hepsini bir bir döküp sinirlerimi yeniden zıplatmaya hiç gerek olmadığını düşünürek, koronalı yaşamın bana verdiği yetkiye dayanarak kendimi bu dünyadan soyutlamaya karar verdim!

 

Gerçekliklerden arındırmaya!

 

Ne de olsa ” sokağa çıkma yasağı ” ile birlikte olan biteni sizler de en az benim kadar biliyorsunuz.

 

Onun için suya sabuna dokunmadan kendimi tüm bu hezeyanlardan bir an önce kurtarma telaşına düştüm. En azından iki güncük!

 

Kolları sıvayıp kendimi, kendime ait hayal havuzuma bırakıverdim. Beni en rahatlatan düşüncenin kollarına!

 

Onlarca kez gittiğim Yunanistan’ ın turkuaz rengi deniz kıyılarına gönderdim ruhumu. Gün batımlarına teslim ettim düşüncelerimi. Ve bakışlarımı sapladım gölge yapan palmiye ağaçlarının yeşiline.

 

Huzur buldum düş dünyamda; koronanın sahiciliğine inat!

 

Hemen 3 adım ötemde bulunan garsona da “bir fincan orta şekerli Grek kahvesi” deyiverdi sözcüklerim.

 

Nasıl da severim kahveyi, hele elin memleketinde! Yurdumun kokusunu hatırlatır bana…Bir dünya iki ülke!

 

Bu arada Grek kahve aynı bizim Türk kahvesi gibidir!…Yapan da güzel yaptı mıydı bir deee, işte o zaman değme keyfime!

 

Yunan’ ın altın kumsalında oturmuş, gölge veren palmiyelerden sızan akşam güneşinin izleri vurmuşken yeşille mavinin karışımı sulara, kahvemi yudumlamak …

 

Bir ben ve bir de ben varız orada.

 

Ne korona, ne milletin isyanı, ne bir türlü içinden çıkamadığınız hesaplaşmalar, ne kavga, ne dövüş ne de gürültü.

Hatta inanmazsınız ölüm bile yok oradaki düşlerimde!

 

Kötümserlik yok,

Çirkinlik yok,

Haddini bilmemek yok…

Yalan dolan yok,

Esaret yok,

Çileden çıkmak yok…

 

Sadece uzadıkça uzayan hayaller var; ruhu demlendiren sessizlik, gözlere bayram ettiren doğanın şovu, kulaklara ninni gibi gelen ağaçların hışırtısı ve bir de denizin usulca sahile vuran dalgaları.

 

Sonsuzluk gibi…

…..

 

“Her güzel şey çabuk biter” derler ya hani; bu huzurdan beni ayıran ise gerçek dünyamda çalan telefonumun sesi oldu!

Yoksa bana kalsa sessizliğin sesini destan gibi yazardım da sizlere; gerçek hayatın yakama yapışan işleri bırakmıyor beni bu huzur koyunda uzun süre!

 

Bakarsınız başka bir köşe yazımda bu huzur atmosferini misliyle yazar kalemim, hayal dünyamda yok olmak istercesine!

 

Umutlarınıza ve hayallerinize sımsıkı sarılmanız dileğimle.

 

(Son Güncelleme: )

Hakkında Gündem Haber Ajansı

Ayrıca Kontrol Edin

Ata Mahallesinde ev yangını

Ata Mahallesinde ev yangını

Ata Mahallesinde ev yangını Gemlik Ata mahallesinde meydana gelen ev yangınında bir binanın çatısı alevlere …

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir