Korona günlerinde HAYATA TUTUNUYORUM!
HAYATA DAİR  

Korona’nın ailelere ettikleri!

Korona’nın ailelere ettikleri!

Yazı başlığıma bakarak vahim durumlardan bahsedeceğimi zannetmeyin!.

Zaten pek de iç açıcı olmayan gündemi hüzünlü şeyler yazarak daha da kasvetli bir hale getirmeye hiç niyetim yok.

Şu günlerde hepimizin bir parçacık da olsa tebessüme ihtiyacı var.

Şu son bir kaç gündür sosyal arenada, bu süreçte bir arada yaşamak zorunda olan aile üyelerinin üzerine yazılmış komik paylaşım ve hicivlere bakarak gülümsüyorum. Böyle zamanlarda Türk insanının kendini espriye ve zeka ürünü komediye vurma hallerine bayılıyorum.

Çünkü bu durum aslında ” her şeyin farkındayım ama şu dönemi gülerek geçirmeyi tercih ediyorum” tutumundan başka bir şey değildir. Ve bu yaklaşım şeklini sonuna kadar destekliyorum.

Keza 83 milyon insan birleşerek, her Allah’ın günü oturup ağlasak da bu günlerin gelişimini değişteremeyeceğiz. Şu günlerdeki ülke ve dünya gerçeğimiz bu!. Dolayısıyla bu şartlarda yapılacak en pozitif davranış, abartıya kaçmadan ruh hallerimizi bu şekilde korumak olacaktır.

Tam da hayatlarımızın şu dönemecinde aile düzenine işin bir de reel boyutundan bakacak olursak; fazla hazır neşir olmaktan kaynaklı aile kavgalarının daha çok arttığı haberlerine sıklıkla denk gelmeye başladık. Maalesef içinde olduğumuz sürecin üzücü ve gerçek olan yanı da bu.

Biraz olumlu ve iyimser düşünmeye ne dersiniz!

Hadi gelin bu süreci aile içi kavgaya dönüştürmektense aile bireylerini daha iyi tanıma sürecine dönüştürelim!

Kimi zaman sessizliğimize bürünüp kendimizi dinleme sürecine,

Tıkıldığımız metrekarelerde hayatın buhranlı taraflarını görmektense, kendimize zaman ayırma sürecine,

Ve belki de bu uğurda yepyeni uğraşlar kazanma, kendimizi farklı konularda test etme sürecine çevirelim.

Daha bitmedi!

“Ben seni hiç tanımamışım” diyen kalp kırıcı çiftler olmak yerine, ” bu yönünü ilk defa keşfediyorum ” diyen çiftlere dönüşelim!

İş ve günlük hayatlarımızın yoğunluğundan dolayı genelde dinliyormuş gibi yaptığımız ama ruhen dinlemediğimiz çocuklarımızın yaşlarına inerek onları anlama sürecine çevirelim.

Yeterince ilgilenemediğimiz ve hatta belki de sevgimizi derin bir şekilde gösteremediğimiz çocuklarımıza bağırıp, kızmak ve susturmaya çalışmak yerine iki kulağımız, beynimiz ve yüreğimizle kendimizi onlara adamak sürecine girelim; gerçekten duymak, hissetmek ve onları anlamak için!

Devrin insanları olarak unuttuğumuz aile bağlarımızı, aile içi saygıyı ve sevgiyi yeniden inşa edelim!

“Aile muhabbeti ve aile sıcaklığı” dediğimiz unsurları hatırlayarak kapalı kapılar ardında kalan hayatlarımıza can verelim!

Bir aile olabilmenin ne büyük değer olduğunu aile içi muhabbet ortamları kurarak, kim bilir belki de ailece oynanan oyunlara sarılarak birbirimize hatırlatalım.

Ne dersiniz, sizce bunları yapmayı özlemedik mi?

Eğer bunları yapabileceğinize inanıyor ve bu yazdıklarımı özlem duyarak, dudağınızda buruk bir tebessümle okuyorsanız bu yazının sonuna gelir gelmez kolları sıvayın derim!

Çünkü hayat çok kısa… Hayatın içindeki muhtemel yaşanacak olan tek bir dakikayı bile ıskalama lüksümüz yok!

Artık yok!.

Silkelenin güzel insanlar!.

Silkelenin ve yaşamlarınızda sizin dışınızda size en yakın olan ailenize sevginizi ve hoşgörünüzü gösterin.

Sağlık ve muhabbet içinde kalın.

 

(Son Güncelleme: )

Hakkında Gündem Haber Ajansı

Ayrıca Kontrol Edin

Gemlik'te istinat duvarı apartmanın üzerine çöktü, 2 kişi yaralandı

Gemlik’te istinat duvarı apartmanın üzerine çöktü, 2 kişi yaralandı

Gemlik’te istinat duvarı apartmanın üzerine çöktü, 2 kişi yaralandı 2 otomobil de istinat duvarı altında …

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir