....Allah'a Şirk Koşmak...
....Allah'a Şirk Koşmak...

…ORUÇ…

…ORUÇ…

İslamın 5 temel şartlarından birisi de senede bir ay Ramazan orucunu tutmaktır.
Cenab-ı Hak (c.c.)
“ Ey iman edenler; oruç sizden öncekilere farz kılındığı gibi size de farz kılındı” buyurmaktadır.
Ayet-i kerimede anlaşıldığı üzere oruç bizden öncekilere de farz kılınmıştır. Ayetin devamında;
“umulur ki siz oruç sayesinde takvayı (Allah korkusunu) elde edersiniz” Çünkü oruç nefis kırıcıların başıdır.
Bundan dolayı Peygamber Efendimiz (s.a.v.)
“Ey gençler topluluğu; sizden güç yetiren evlensin, çünkü evlilik gözü koruyucu, namusu da kale içine alıcıdır. Evlenmeye güç yetiremeyenlere ise oruç vardır. Çünkü oruç nefsi kırıcıdır.” buyurmuştur.
Cenab-ı Hak (c.c.) “aklı” yarattı ve ona sordu. “sen kimsin? ben kimim?” Akıl “Sen Rabbimsin ben ise Senin zayıf bir yaratığınım” dedi. Rabbimiz “yarattığım nimetlerin içinde en büyüklerinden birisi de sen-sin” buyurdu. Aklın olmasa bütün dünya seni idare edemez, aklın olsa sen idare edecek durumda olursun. Akıl yaratıldığında Rabbisini tanıdı ve büyük nimetlerin içine girdi.
Sonra Allah-u Te’ala (c.c.) “nefsi” yarattı. Nefse sordu “ sen kimsin? ben kimim?” nefis “ sen sensin, ben be-nim” dedi yani Rabbisini tanımadı. Allah(c.c.) ona çeşitli azablar azab etti yine de Rabbisini tanımadı. Ne zaman ki açlık ile azab olunca “sen Rabbimsin, ben ise acizim” dedi. Oruç nefsi kırıcıdır.
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) Mirac gecesinde üzerleri kilitli bazı sandıklar gördü. Cebrail’e (a.s.) sordu
“ ya Cebrail bu sandıklarda ne var” Cebrail (a.s) “ya Rasulallah bunlarda oruç tutanların sevabı var, Mevla kendi şanına yakışır şekilde mükafatlandıracak”
Ademoğlunun yaptığı her amele, bire ondan bire yedi yüz misline kadar karşılık verilir. “Oruç müstesna, oruç benim içindir. Onun da mükafatını ben şanıma yakışır şekilde vereceğim.”
Oruç öyle bir ibadettir ki dışarıdan bakanlar oruç tutan ile tutmayanı anlayamazlar. Ama Mevla (c.c.) biliyor. Diğer ibadetler böyle değil. Namazda nice hareketler var, zekatta başkasıyla tealluk var, hac da pilavlar, dualar, tebrikler, hediyeler nice işler var, bundan dolayı oruç da riya daha azdır.
Adama hacı desinler diye hacca gider. Müşteri kazanmak oy almak için namaz kılar ama oruç böyle değil. Bundan dolayı oruçlunun sevabı Mevlaya(c.c.) ait. Bununla beraber oruçluların arasında derece farkı elbette var.
1- Cahiller orucu;
Yemezler, içmezler, cinsi münasebette bulunmazlar yani orucun farzlarını yerine getirirler. Ama yalan konuşurlar, gıybet ederler, söz taşırlar, yalan yere yemin ederler , harama bakarlar, haram dinlerler, haram tutarlar, harama yürürler. Yani sadece midelerine oruç tuttururlar. Geri kalan azalarını (ellerini, gözlerini, ayaklarınıi kulaklarını) haramdan korumazlar. Bu kısım avam orucudur.
2- Alimler orucu;
Bunlar orucun farzlarını yerine getirdikten sonra 5 hususa daha dikkat ederler.
1. Gözünü harama bakmaktan korur (eyvah sınıfta kaldık) Birisi diyor ki; Erkekler cennete girecek ama kadınlar sokmuyor.
2. Dedikodu, söz taşıyıcılık, yalan, yalan yere yemin, gıybet gibi kötülüklerden dilini korur. Bunlar haram olan şeylerdir ve dilin afetlerindendir. Dil kendisi küçük ama marifetleri büyüktür. Kılıç yarası geçer ama dil yarası geçmez demişlerdir.
3. Kötü ve çirkin sözlere kulak vermek; yani kulağını da yerli yerinde kullanır.
4. Bütün azalarını kötülüklerden uzak tutar. Haram ve şüpheli yiyecek ve içecekler ile iftar ve sahur yapmaz.
5. İftar sofrasında oruç açarken midesini tıka basa doyurmaz. Bütün hastalıkların başı çok yemektir. Merkep
dokuz türlü yüzme bilirmiş, suya girince hepsini unuturmuş. Çok yemenin zararlı olduğunu hemen hemen
hepimiz bilmekteyiz ama sofraya oturunca yemeğin lezzeti unutturuyor.
Bu kısım has kulların orucudur.

3- Enbiya ve evliya orucu;
Bunlar orucun farzlarını yerine getirirler. Gözlerini, ellerini, dillerini, kulaklarını, ayaklarını yerli yerinde kullandıktan sonra Mevla’nın ( c.c.) kendilerini gördüğünü hiç unutmazlar, kalplerinde devamlı Allah’ın nuru vardır.
Bizler böyle oruç tutamayız ama Mevla(c.c.) tuttuğumuz oruçları böyle oruçlara ilhak ederse Mevlaya (c.c.) kimse hesap soramaz. Allah nasip etsin.(amin)
Oruç tutmayanlar;
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) buyuruyor ki;
“ Bir kimse hiçbir mazareti olmadan ( hasta değil, seferi değil) oruç tutmazsa ömrünün sonuna kadar nafile oruç tutsa bir günkü orucun yerini ödemiş olmaz”
Ya birisi hiç tutmazsa durumu ne olur!
Oruç ve Kur-an’ı Kerim kıyamette şefaat edecekler (yardımcı olacaklar, aracılık yapacaklar). Tutmayandan şikayetçi olacak ki , oruç kimden şikayetçi olursa Peygamber Efendimiz “ben ona yardımcı olmam” buyuruyor.
Oruç tutan ile tutmayan arasında akşam ezanı ile beraber zahiren (görünüşte) bir fark kalmıyor. Ramazan bayramıyla beraber de tutanlar ölmüyor, tutmayanların da ömürlerine ömür katılmıyor bu dünyada. Ama ahirette elbette durum çok farklı.
Fi emanillah (Allah’a emanet)…



(Son Güncelleme: )

Hakkında Gündem Haber Ajansı

Ayrıca Kontrol Edin

Ata Mahallesinde ev yangını

Ata Mahallesinde ev yangını

Ata Mahallesinde ev yangını Gemlik Ata mahallesinde meydana gelen ev yangınında bir binanın çatısı alevlere …

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir