Vaziyet alın! Ortalık fena karışacak…
Gemlik Ticaret ve Sanayi Odası’nda 16 ay önce gerçekleştirilen seçimlerde bayrağı devralan yeni oda yönetimi, ilçe basın kuruluşu temsilcileri ile bir araya geldi. Başkan Hasan Hamaloğlu, Meclis Başkanı Mehmet Anar, Yönetim kurulu başkanvekili Fatih Ayvaz ve Genel Sekreter Emre Gemicioğlu’nun da hazır bulunduğu toplantıda gazetecilere, gerçekleştirilen çalışmalar hakkında bilgiler verildi.
Oldukça titiz hazırlanmış sunumda; GTSO’nun yeni yönetiminin kısa sürede imza attığı çok sayıda başarılı çalışmanın detayları sunuldu. Elbette burada bu çalışmaların hepsine yer vermek imkansız. Keşke verebilsek. Bu yazıda sizlere ancak edindiğim önemli bazı bilgiler ile kanaatlerimi aktaracağım.
Yıllarca oda çalışmalarını takip etmiş bir gazeteci olarak şunu söylemek yerinde olur düşüncesindeyim. Yeni oda yönetimi, önceki hizmet ve emeklerin hakkını teslim ederek ama ortaya yeni bir vizyon koyarak işe koyulmuş.
Üye ziyaretlerine büyük önem atfedilmiş. Çok sayıda sektörel fuara, ilçemizden işin duayenleri ile birlikte katılım sağlanmış. Üniversiteler ziyaret edilmiş. Oda, borsa ve serbest bölge ziyaretleri yapılmış. Oda üyelerine yönelik son derece önemli, çok sayıda eğitim programı düzenlenmiş. Gençlere ve eğitime büyük emek harcanmış. Gençler için girişimcilik alanında önlerini açma yönünde destek vererek, proje yürütmelerine imkan sağlanmış. İlçemizdeki okulların tamamındaki öğrencilerden, içlerinde Tekno-Fest’in de yer aldığı bilimsel proje yarışmalarına katılanlara maddi destek verilmek suretiyle arka çıkılmış. Uluslararası yarışmalarda dereceye giren projelere sponsor olunmuş. Başarılı çok sayıda projenin hayata geçmesine vesile olunmuş. TÜBİTAK ile ortak çalışma gerçekleştirilmiş. Bir proje anaokulu çalışması yapılmış. Pozitif ayrımcılık yaparak çoğunluğu kız öğrencilerden oluşan yaklaşık 300 üniversite öğrencisi gence, ayda bin lira gibi bir eğitim bursu desteğinde bulunulmuş. İlçemizde fen lisesinin açılması için lobi faaliyetinde bulunulmuş. Liste uzayıp gidiyor.
Burada sayamadığım daha birçok başarılı çalışma sayesinde; çok kısa süredir görevde olunmasına karşın, TOBB yönetimi ile de çok sıcak, samimi ve sıkı ilişkiler kurulmuş. Bunda TOGG fabrikasının ilçemizde kurulu bulunmasının da etkisi büyük elbette.
Başkan Hasan Hamaloğlu toplantıda; Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nde, Gemlik olarak vizyon ve projeksiyonları sayesinde söz sahibi olduklarını söylerken “Ülkemizde 365 adet oda ve borsa var. Biz bir ilçe odası olarak segment atlayarak, artık il odaları ile boy ölçüşür hale geliyoruz” ifadelerini kullandı.
Başkan Hamaloğlu’nu dinlerken; “Peki ama bu çok hamasi ve ütopik bir söylem değil mi acaba?” diye kendime sormadım da değil aslında.
Ancak GTSO olarak start verdikleri Yeşil Gıda Organize Sanayi Bölgesi çalışmasının detaylarını dinledikçe, “Dur bakalım, galiba haklılık payları var!” demekten de kendimi alamadım.
Yeni dünya düzeninde, uluslararası ticarette oyunun kuralı malum artık değişiyor. Yeşil Mutabakat ve Karbon Ayak İzi gibi terimleri artık daha sık duyacağımız bir döneme girdik. Çevreci ve sürdürülebilir projelerle üretim yapan firmaların, global piyasada tutunabileceği yeni bir çağı yaşıyoruz. Üstelik büyük pazarlara sahip gelişmiş ülkeler, bu kıstaslara uymayan firmalara, uluslararası ticarette artık yaptırım uygulayıp, ekstra vergi yükü gibi zorunluluklara tabi tutmak suretiyle, oyun dışı bırakmaya hazırlanıyor.
İşte tam da burada Gemlik Ticaret ve Sanayi Odası’nın yeni yönetimi, ortama Yeşil Gıda Organize Sanayi Bölgesi projesi ile iddialı bir giriş yapmaya hazırlanıyor.
Şimdi hayal edin… Bir gıda sanayi bölgesi. Tabelasında Gemlik yazıyor. Binlerce dönüm arazi üzerinde kurulu. 200’den fazla gıda işletmesini içinde barındırıyor. İşletmelerde çoğu kadın 8 bin çalışana istihdam sağlanıyor. Üstelik yeşil bir sanayi bölgesi. Gıda zaten temiz bir sanayi sektörü. Ancak buna karşın bu sanayi bölgesi, enerjisinin bir kısmını işletmelerin çatılarındaki güneş panellerinden karşılarken, bir kısmını da rüzgar enerjisi santrallerinden temin ediyor. Üstelik ihtiyaç fazlasını da satarak gelir elde ediyor. Yağmur sularını bile kullanıma kazandıran sitemlere sahip. Geri dönüşüm ve sürdürülebilirlik projelerinin etkin kullanıldığı modern bir tesis. Uluslararası ticarette, içinde yer aldığı firmalara avantaj sağlayacak, yeni pazarlar elde etmesine imkan sağlayacak çevreci bir proje. Üstelik sadece bir sanayi bölgesi de değil. Kadın çalışanların çocukları için ihtiyaç duyulacak kreşler, sağlık kuruluşları, yeme içme mekanlarının yer aldığı doğa ile iç içe ormanlık alanda yeşile komşu sosyal donatı alanları… Bir yaşam alanı aynı zamanda. İlaveten burada çalışan iş gücü için gerekli servis, yeme-içme gereksinimleri için ihtiyaç duyulacak personel ve diğer yardımcı iş kolları da hesaba katıldığında 10 bin kişinin ekmek kapısı olacak bir yerden bahsediyoruz.
Tam da bu noktada GTSO Meclis Başkanı Mehmet Anar söze giriyor. Daha önce adı bile Gemlik konulamayan serbest bölge projesinde, GTSO’nun hiçbir maddi kazancının olmadığına işaret ediyor. Yeşil Gıda Organize Sanayi Bölgesi’nde ise bunun yaşanmasına müsaade etmeyeceklerini ifade ederek; “Buradaki tüm yapım işlerinde GTSO’nun önderliğinde projeler yürütülecek. Her bir harcamada %1 oranında GTSO’ya kaynak aktarılacak. Bu sayede odamız, 500 milyon lira civarında bir kaynağa sahip olmuş olacak.” şeklinde bilgi veriyor.
Mevcut mali tabloyla yeni GTSO yönetiminin yaptıklarını göz önüne aldığınızda, bu büyüklükteki bir bütçeye sahip olunduğunda neler yapılabileceğini siz düşünün artık.
Proje çok iyi de peki buna müşteri var mı? Hamaloğlu, firmaların sırada olduğunu söylüyor ve ekliyor; “O kadar çok talep var ki şu an istesek bu bölgeyi doldurabiliriz. Ama biz önceliği Gemlik’e, Orhangazi’ye, İznik’e ve Yenişehir’e vermek, böylelikle pozitif ayrımcılık yapmak istiyoruz.”
Peki bu vizyon proje kamu tarafından rağbet görmüş mü? Hamaloğlu buna da çok net ifadelerle cevap veriyor. “Öncelikle Gemlik Kaymakamımız Hasan Göç bizim için büyük bir şans. Çünkü kendisi daha önce görev yaptığı iki yerde bu tip çalışmalar yürütmüş. Konuya çok hakim ve projenin önünü açıyor. Proje vitrine çıktığı günden bu yana öncelikle Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi bürokratları başta olmak üzere, ilgili tüm bakanlıklar nezdinde de büyük ilgi ile karşılandı. Çünkü bu proje alanında ülkemizde bir ilk. Heyetler halinde defalarca görüşmeler gerçekleştirildi. Bize siz yürüyün, biz arkanızdayız mesajı verildi. Hatta enerji ile ilgili yatırımlar için Türkiye’nin önde gelen şirketleri bile bizimle irtibata geçti”
Tabi gazetecinin işi sorulmayanı sormak. Başkana soruyorum; “TOGG fabrikasında tam kapasiteye geçildiğinde 5 bin kişi. SİRO batarya fabrikası devreye girdiğinde bir 5 bin kişi daha. Yeşil Gıda Organize Sanayi Bölgesi hayata geçtiğinde ise bir 10 bin kişi daha. Gemlik buna hazır mı? Bu nüfusu barındırabilir mi? Konutu ile sosyal hayatı ile okulu ve hastanesi ile bu kalabalığı göğüsleyebilir mi?
“O bizim sorunumuz değil, yerel yönetimin sorunu” diye cevaplıyor Hamaloğlu bu soruyu.
Hoppala…
Hatta serbest bölgedeki firmalarında dahil olduğu bölge sanayi kuruluşlarında, şu an 20 bin olarak açıkladığı toplam çalışan sayısı içerisinde, Gemlik ikametli çalışan sayısının 3’te bir oranında olduğunu, kendilerinin bunun Gemlik lehine artırılması için lobi faaliyetinde bulunduklarını söyleyerek bir kez daha şaşırtıyor bizleri.
Evet. Başta bana da çok egoist bir yaklaşım gibi geldi.
Ama galiba toplantının anlaşılması gereken ana fikri bu cevap ile ortaya çıkmıştı.
Verilmek istenen mesajı anlamak için iş insanı gibi düşünmek gerekiyor sanırım.
İş dünyasının siyaset peşinden koştuğu dönemin kapandığına işaret ediyor bu ifade aslında.
Hamaloğlu toplantının sonuna doğru şu mesajları veriyordu; “127 yıllık tarihimizle övünen bir odayız. Türkiye’nin ilk 500 sanayi kuruluşunda 7 üyemiz yer alıyor. Ama burnumuzun dibindeki İstanbul Sanayi Odası’nı 127 yıl sonra ilk defa bizim yönetimimiz giderek ziyaret etti. Bizim yönetim anlayışımız çok farklı. Biz patronlar kulübünden ziyade memleket sevdalısı bir ekip olarak görüyoruz kendimizi. Projemiz çok. İnancımız ve kararlılığımız da. Önümüzdeki süreçte hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Macun tüpten çıktı artık. Bu ideallerin geri dönüşü yok. Bu ilçede artık birilerinin bir şey yapması lazım.”
Bu kararlılığa Gemlik Kamuoyu, Maraş merkezli deprem sürecinde şahit olmuştu. GTSO önderliğinde Gemlik, bölgede bugün bile hala alkışlanan en etkin yardım çalışmasını yürüten şehirlerin başında gelmişti. Bölgede 100’den fazla konteyner ile bir Gemlik Konteyner Kenti üstelik ilk olma vasfıyla kurulmuştu. Tabi iş insanı bakış açısı ile. Altyapısı ve sosyal alanları ile. Aşevi ile birlikte. Konteynerlerin içinde mutfağı, banyosu ve tuvaleti olacak şekilde ve eşyalı vaziyette. Üstelik ihtiyaç bittiğinde geri alınacak şekilde AFAD ile sözleşme yaprak teslim edilmişlerdi. Peki, bu konteynerler şimdi nerede biliyor musunuz? İçinde oturan depremzedeler evlerine kavuşunca, İskenderun’da askeri birlik içinde GTSO’ya tahsis edilen bir alanda bekliyorlar. Peki ne için? Halkımızın Askeri Hara olarak bildiği, Gemlik Askeri Veteriner Okulu ve Eğitim Merkezi Komutanlığı’nda yine GTSO’ya tahsis edilen alana nakil için bekliyorlar. Burada da yine İskenderun’da olduğu gibi profesyonel bir biçimde yapılacak olan tüm alt yapı çalışmaları bittiğinde, konteynerler buraya nakledilecek. Allah göstermesin, bir afet durumunda Gemlik’e gelen arama kurtarma ve yardım ekipleri burada konuşlanacaklar. Burası ihtiyaç duyulan kriz merkezi görevini üstlenecek. 10 milyon liradan fazla bir yatırım, Gemlik adına İskenderun’da görevini ifa ettikten sonra şimdi Gemlik’in hizmetine sunuluyor. Hem de başta GTSO başkan vekili Fatih Ayvaz ve Gemlikli nakliye firmalarının sunduğu bila ücret taşıma hizmeti ile ilçemize getirilerek.
Bu çalışma bugün yerel seçimlerde aday olan bazı siyasi parti başkan adaylarının seçim vaatleri arasındaydı. GTSO burada da bir vizyon ortaya koyarak adeta ders verir nitelikte bir öngörüyü sergiliyor. Resmen icat çıkarıyor. Eski köye yeni adet getiriyor.
GTSO’nun yeni yönetimi, oyunun kurallarını değiştiriyor. Genç ve adeta dünya karması gibi bir kadro, kartları yeniden dağıtıyor.
Vaziyet alın. Ortalık fena karışacak.