ANADOLU BEŞİK GİBİ SALLANIYOR
6 Şubattaki Kahramanmaraş depreminden iki hafta sonra, Hatay merkezli iki deprem daha yaşadık. Bu son iki deprem, yıkılmakta direnen yapıları da yerle bir etti.
Ve Hatay; yıkımlardan en fazla zarar gören il haline döndürdü.
Bu arada deprem fırtınası da hız kesmedi, 6 Şubattan bu yana yaklaşık, 10 bin civarında artçı sarsıntı yaşadık.
Deprem fırtınası altındaki yaşam, bölge halkını canından bezdirdi.
Kış şartları da devreye girince, deprem bölgesindeki vatandaşlarımızın, yaşam tarzları bozuldu. Psikolojileri, alt üst oldu.
Deprem fırtınası hızını kesecek diye beklerken, tam tersi oldu.
Yakın illere de sıçradığını gördük.
Sivas’ta 4,7 şiddetinde, Niğde de 5,4 şiddetinde, Konya’da 4,3 şiddetinde, Malatya’da 4,1şiddetinde ve Bingöl’de 4,4 şiddetinde yeni depremler meydana geldi.
Deprem fırtınası, kuzey ve İç Anadolu’ya doğru harekete geçmiş gibiydi.
Bir tarafta, yaygınlaşan deprem fırtınası, diğer tarafta derin çukurlu, geniş çaplı obruklar, hepimizi endişelendirmeye başladı.
Anadolu zemininde ortaya çıkan bu hareketlenmenin, farklı bölgelerde yaygınlaşmasından korkuyoruz.
Uzun süreden beri, İstanbul ve çevresini, Bursa ve çevresini, Tekirdağ ve çevresini, deprem potansiyeli yüksek bölgeler olarak anıyoruz.
Depremleri ortadan kaldıramayız ama binalarımızı güçlendirebiliriz ve kentsel dönüşüm çalışmalarına hız verebiliriz.
GÜNÜN SÖZÜ:
Ruhunu kaybeden, Dünyayı kazansa ne çıkar. “Victor Hugo”