TÜRKLERDE YILBAŞI TARİH İÇİNDE KÜLTÜREL GELENEĞİ ve ŞİİRİM
TÜRKLERDE YILBAŞI TARİH İÇİNDE KÜLTÜREL GELENEĞİ ve ŞİİRİM

“ÜLKEYİ YÖNETEN SİYASİLERİN KEM SÖZLERİ GÜNDEM ALGISI ANA MUHALEFETTE TEZGAHA SU TAŞIMSI VE ŞİİR’İM”

“ÜLKEYİ YÖNETEN SİYASİLERİN KEM SÖZLERİ GÜNDEM ALGISI ANA MUHALEFETTE TEZGAHA SU TAŞIMSI VE ŞİİR’İM”

Bu ülke gidişatında, beklentide, Kural da, kaide de, sonuç da hiç ama hiç değişmiyor. Huzursuzluk, öfke, kaos, bazen kan gözyaşı, yalan, hukuksuzluk, adaletsizlik olması hepsine “kader” denilen bir manzaraya nereden bakarsanız bakın, aynı ürkütücü, düşündürücü gidişat zihinlere paslı mıh gibi çakılmaları devam ediyor.

 

Yıllarca pervasızca bir öfke var! Bu ülkede bir yanda, her şeyden haber-sizlerin sosyal medyada, televizyon kanallarında geyik muhabbetleri, diğer taraftan azınlık kitlelerin mutluluğu milyonları boğuyor, insanı yaşamdan soğutuyor ve çaresizleri dipsiz kuyuya sürüklüyor.

 

Ülkenin bir tarafında duyarsızlık devam ederken, diğer yanında ise (Şehit düşen askerimiz ve gözyaşları olduğu) haklı terörle mücadelede, vatan uğruna ocaklara ateş düşerken, ülke gündemi kısada olsa duygusallığa bürünse de; siyasette kem sözler yine devam ediyor. Böylesi bir ortamda bile, bu ülkede en değersiz bir şey, çok kısa sürede gündem olmasında değerini koruyor.

 

Suni ve oyalayıcı bir gündem belirleme konusunda mevcut siyasi iktidarın üstüne yok! Fakat ana muhalefet partisi siyasette çaresiz, tezgaha gelmesi çok! Türkiye sosyal, siyasal, korona ve ekonomik açıdan bunalımın içinde boğulurcasına, birde Boğaziçi Üniversitesi üzerinden yapılan tartışmalı atama oluşumu ve olaylar-açıklamalar haftalardır; Türkiye’nin en yaşamsal gündemlerini- sıkıntılarını bir tarafa iterek, gündemin başköşesine oturması ve mevcut siyasi iktidara zaman kazandırarak bir adım öteye gide-memesidir.

 

Milletin önemli sorunlarını ötelemek için gündemler yaratma konusunda, kamu bürokrasi de siyaset içinde taraflı konusunda geri durmuyor. Liyakat, hak, hukuk, adalet kriterlerinin bürokrasiye sirayet ettiği bir süreçte, konu cumhuriyet, laiklik ya da Atatürk olsa bile; Tüm kamu kurumlarında bürokratlar, her konuda siyasetin etkisiyle, her konuda ahkam kesiyor ve ne yazık ki devletin hukuk ve   adalet dağıtan görevlilerde yetkilileri onları seyretmekle yetiniyor.

 

Bu şöhret üçgeninde siyasetin nasıl kin ve nefret söylem gündeminin nasıl sırtından vurduğunu göstermesi yetiyor. Ülkemin bir şehrinde iktidar vekilleri, üst düzey bürokratlar. Atatürk hakkında ölüm fetvası veren Cumhuriyet düşmanı ve emperyalizmin ajanı olarak tarihe geçen, laiklik karşıtı İskilipli Atıf’ı mezarı başında anabiliyor, benzer birçok konuda, Cumhuriyet savcısı da çıkıp, bu ne saygısızlık deyip soruşturma açamıyor. Böyle bir ortamda yeni anayasa değişikliği denilerek yapılmak isteniyor ve anayasanın ilk dört maddesi kesin değişmez ve laiklik açıklaması yapılmıyor.

 

Gerçek zihinsel arka planlarını belli etmeden millilik üzerinden projeler adı altında, siyasetin ahkam kesen kem sözler söyleniyor. Yıllarca hiç değişmeyen, her alanda “kader” denilen gidişatın suni gündemlerle toplumun zihnine yerleşen, bir ortamda gündeme gelerek siyasette şöhret olmanın en ucuz hale gelebiliyor.

 

Bu ülkede son 19 yıldır mevcut siyasetin iktidarda olması önemle başta sosyal ve ekonomi sorunlarıyla %70 halk çoğunluğun ezilmesinde, seçenek olamayan muhalefet partilerinin beceriksizliği, halkın duyarsızlığı ve yoksullaştır- köleleştir, siyasete oy mahkûmiyeti et projesinin etkisi nedeniyle derin çıkmazlarda boğulmaya devam ediliyor.

 

Milyonlarca insan her alanda yaya bırakılmışken, iktidarın algı siyaseti ve muhalefetin beceriksizliğiyle su taşıması, halkın gaflet uykusundaki tutarsızlığı ve milyonların uyanması için, onlara gerçeği en iyi biçimde anlatacak bir muhalefetin, önemli projelerle gündemi belirleyen, halkın içinde olan, güven alan, doğruları açıklayan, bir muhalefet olursa başarılı olur ve  başka bir yol yoktur!. Bir ayağı batak olan, diğeri ayağı havada manzaradan baktırılırken,  siyasilerin kem sözlerinin gündem, tuzağından, çıkması beyhude bir çırpınış olur.

ZEVKLE KUYULARINI KAZMIŞLAR

Helal haram demeden

Zevkle kapıp yemişler.

Bilerek hepsi birden

Zevkle yemiş örtmüşler.

*

Haramı yiyen küffardır

Helal lokma nurdandır

Bedende acılan çukur

Zevkle utanmadan yemişler.

*

Namazı kalkıp kılarlar

Secdede akılca yanlışlar

İşleri güçleri haramdır

Zevkle yiyip durmuşlar.

*

Çok lafları vardır

Sanki haller temizdir

Yalandan yemin ederler

Zevkle söyler durmuşlar.

*

Günah nedir unutmuşlar

Kendileri meslek edinmişler

Haramla yatıp kalkmışlar

Zevkle rahatça yemişler.

*

İşledikleri her günahlar

Zerre tövbe etmemişler

Azrail’e dur demişler

Zevkle kuyularını kazmışlar.

Y.T:20.11.2019

(Son Güncelleme: )

Hakkında Hurşit TOPAL

Ayrıca Kontrol Edin

Seçmen İki Tarafa da Sorumluluk Yükledi

Seçmen İki Tarafa da Sorumluluk Yükledi

Seçmen İki Tarafa da Sorumluluk Yükledi Bana göre, 31 mart seçimlerinin çok kısa analizi şöyledir. …

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir