Korona günlerinde HAYATA TUTUNUYORUM!
HAYATA DAİR  

Halk pazarı, hâl pazarı !

Halk pazarı, hâl pazarı !

 

Perşembe gecesinden beri sanki gök kubbe üzerimize olanca kederini yağdırmış gibiyiz hepimiz! Haklı olarak.

 

Hepimiz derken tabii ki insan olan, başkalarının acılarını paylaşabilen insanlardan bahsediyorum. Her ne olursa olsun istifini bozmayanlardan değil!

 

Bu hafta şehitlerimizin kaybıyla gümbürdedi yine hayatlarımız. Yıldırım çarpmışa döndük. Keder, acı ve hüzün bırakmıyor bir türlü yakamızı. Belli ki ülkenin kaderinin fena yazıldığı bir dönemden geçiyoruz ulus olarak.

 

Yazı başlığıma gelince;

Bizim burada her cumartesi halk pazarı kurulur. Bölgenin en büyük pazarı. Tabir yerindeyse, her cumartesi yıkılır buraları!. Sadece yakın mahalle insanları değil, diğer komşu semtlerden de bir sürü ziyaretçisi olur cumartesi pazarının.

 

Bu kalabalığın olduğu yerde gürültüyü,  pazar coşkusunu ve insan koşturmacalarını tahmin edersiniz. Cümbür cemaat toplaşır pazar yerinde millet.

 

Gel gelelim bu hafta cumartesi pazarı farklıydı! Sıradışı bir sessizlik…Ne ürününü satmak için avaz avaz bağıran satıcılar ( ki hepsini de seviyor ve sayıyorum bu çok emek gerektiren mesleği yaptıkları için) ne de pazarın içinde dolaşan halktan çıt çıkmıyordu. Müthiş bir sessizlik hakimdi caddeleri kaplayan pazar yerinde.

Hatta sabah uyandığımda sessizlikten dolayı pazarın bile kurulmadığını düşündüm bir an.

 

Gerçek olan şuydu; pazar kurulmuştu kurulmasına ama kimsenin ağzını bıçak açmıyordu.  Herkes sanki hep bir ağızdan sözleşmiş gibiydi ‘ sessizliğe dair ‘…

 

Pazar yerine gelen vatandaş usulca alışverişini yapıp sıyrılıp gidiyordu. Pazarın emektarları ise ” ekmek parası derdine buradayız yoksa tezgah açacak ne gücümüz ne de gönlümüz var” der gibiydi. Belli ki şehitlerimiz kolumuzu kanadımızı kırmış, belimizi büküvermişti.

 

Halk pazarı halk pazarı olmaktan çıkmış,  hâl pazarına” dönmüştü bu cumartesi! Evet, yine iğne atsan yere düşmez ve yine birbirine çarpmadan yürünmezdi pazar yeri sokaklarında. Pazarcılar ise boşalan kasalarının yerine yenilerini tezgah üstüne koyma telâşındaydı yine.

…ama bu kez derin bir sessizlikle, büyük bir saygıyla!

 

Sanki herkes bir bütün olup sözleşmiş, anlaşmış, ağız birliği etmişcesine…

 

Yitirdiğimiz canların etkisi kimsede derman bırakmamıştı belli ki. Nasıl bıraksın ki? Acının biri de bini de bir ! Kanayan yara aynı yara.

 

Şehitlerimize Allah’tan rahmet, yakınlarına sabır, ulusumuza baş sağlığı diliyorum.

 

(Son Güncelleme: 1 Mart 2020)

Hakkında Gündem Haber Ajansı

Ayrıca Kontrol Edin

Özel Leyla Işık Anaokulu öğrencileri Kurşunlu'daki yaşlı konuk evine ziyarette bulundular.

Özel Leyla Işık Anaokulu öğrencileri Kurşunlu’daki yaşlı konuk evine ziyarette bulundular.

Özel Leyla Işık Anaokulu öğrencileri Kurşunlu’daki yaşlı konuk evine ziyarette bulundular. Okul yöneticileri, “öğrencilerle birlikte …

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir