Bölge Üniversitesine Güçlü Destek
Gemlik, Orhangazi ve İznik Bölgesinde kurulması planlanan ve bu konuda 3 ilçenin yöneticilerinin yürüttüğü yeni bağımsız bir üniversite ile ilgili olarak Eğitim Bir-sen Bursa Üniversiteler Başkanı İlyas Kaya’dan destek geldi. İlyas Kaya, Bursa’nın en az 3 üniversiteye daha ihtiyaç duyduğunu bunlardan birinin Gemlik, Orhangazi ve İznik bölgesine inşa edilmesi gerektiğini belirtti.
Eğitim Bir Sen Bursa 2 nolu Şubesi Ocak ayı il divan toplantısını geniş bir katılımla Havva Aslanoba otelcilik okulunda gerçekleştirdi. Akademisyenler ve eğitim çalışanları ile birlikte hazırlanan çalışma kapsamında sistemle ilgili pek çok konunun masaya yatırıldığını ifade eden Eğitim Bir-Sen Bursa 2 Nolu Şube Başkanı Öğr. Grv. İlyas Kaya, “Bursa yüksek öğretim raporunu “ çalıştay da sunarak ‘Geçici çözümler yerine şehrimizin şartlarına uygun bir üniversite planlaması şarttır dedi.
ARZ TALEBİ KARŞILAMAKTAN HÂLÂ UZAKTIR
Eğitim Bir Sen Bursa Üniversiteler Başkanı İlyas Kaya, Yükseköğretim sorunu yıllardır ülkemizde çok boyutlu olarak yoğun bir şekilde tartışılmakta ve talepleri karşılayabilmek için reform ihtiyacı toplumun hemen her kesimi tarafından sıklıkla dile getirilmektedir dedi.
Üniversitelerimiz, Türkiye’nin değişim ve dönüşümüne paralel olarak çok daha ulaşılabilir ve erişilebilir hale gelmiş, yükseköğrenime geçişte öğrencilere daha fazla alternatifler sunulabilmiştir. Diğer taraftan her geçen gün sayıları artan üniversiteler, kuruldukları illerin sosyo-ekonomik gelişimine önemli katkılar da sağlamaktadır. Türkiye’de yükseköğretim sistemi, geldiği nokta itibarıyla, artık sadece üniversite çağı nüfusunun üçte birinden az bir kısmına hizmet sağlayan elit bir yapıdan uzaklaşmış ve çağ nüfusunun neredeyse yarısına hizmet sağlayabilen evrensel yükseköğretim yapısına kavuşmuştur. On yıllık bir zaman zarfına sıkıştırılmış niceliksel gelişmeler, eşine az rastlanır gelişme süreci teşkil etse de Türkiye’nin demografik dinamikleri dikkate alındığında yine de ihtiyaca tam olarak cevap verememektedir.
Eğitim Bir Sen olarak gündeme ilişkin tespit ettiğimiz sorunları ve çözüm önerilerimizi ilgililerin dikkatlerine sunuyoruz.
ORHANGAZİ BÖLGESİNE BİR ÜNİVERSİTE ŞARTTIR
İlyas Kaya, Bursa’mızın demografik yapısı da göz önüne alınarak Orhangazi ilçemizde 1 yeni üniversite acilen gereklidir diye sürdürdüğü açıklamasında, Orhangazi Bursa-İstanbul arasında çok stratejik bir konuma sahiptir. İstanbul’da yaşayıp başka şehirlere öğrenim için gelecek olan öğrenciler özellikle Orhangazi’yi talep edecektir dedi. Divan kurulunda açıklamalarda bulunan Eğitim Bir Sen Üniversiteler Başkanı İlyas Kaya şunları söyledi; 70 dönüm alan üzerine konumlandırılmış olan Orhangazi Asil Çelik yerleşkemiz çok modern bir yapıya sahiptir. Bulunduğu konum itibarı ile etrafı çok kolay istimlak edilip üniversite alanına dönüştürülebilir durumdadır. Orhangazi merkez olmak üzere Gemlik ve İznik ilçelerimizle birlikte yeni Bir Üniversite ihtiyacı karşılamak üzere çok iyi olacaktır. Orhangazi’ye yeni bir üniversite kurulması şehrin sosyo kültürel olarak gelişminede olumlu katkılar sağlayacaktır. İnegöl ilçemizde 1 yeni üniversite ve Bursa merkezde Ovaakça bölgesinde 1 yeni Devlet üniversitesi olmak üzere en az 3 devlet üniversitesine acil ihtiyaç vardır.
Uludağ üniversitesinde 75 bin lisans öğrencisi 10 bin yüksek lisans öğrencisi bulunmaktadır. 10 bin çalışanı ile devasa hantal bir yapı meydana gelmiştir. Bu devasa sayı Görükle yerleşkesine hapsolmuştur. Her gün on binlerce insan şehrin her tarafından Görükleye taşınmaktadır. Bu da trafiği felç etmektedir. Uludağ üniversitesindeki fakülte ve bölümlerin diğer üniversitelere kaydırılması gereklidir. Bursa Teknik Üniversitesinin şartlarının acilen daha iyi hale getirilmesi ve de öğrenci sayısının artırılması gerekmektedir. ‘Bursa ile ilgili yüksek öğretim planlaması şehrin dinamikleri ile geniş bir çerçeveden sürdürülecek istişareler neticesinde yapılmalıdır. Yükseköğretimde yaşanan sorunlara çok yönlü bakmakta fayda vardır. Bu bağlamda Akademik kariyer sistemindeki çarpıklık ve objektiflikten uzaklık, zincirleme sorunlara sebep olmaktadır. Üniversite yapılanmasında 2547 sayılı Kanun’un dayandığı zihniyetten kaynaklanan sorunlar, olumsuz sonuçlarını en çok akademisyenlik mesleğinde ve akademik kariyer sisteminde göstermiştir. Akademik unvanların belirlenmesi, kadroların dağıtılması ve özellikle de akademik yükselme sürecinde yaşanan kayırmacılık, adam tutma, herhangi bir gruba mensubiyet ve bağlılıklar, “kamu yararından” ziyade özel çıkarların egemen olduğu, karşılıklı çıkar ve bağımlılığa dayanan ve özel menfaat birlikteliğini esas alan bir fiili durumun doğmasını beraberinde getirmiştir. Bu çarpık akademik alım ve kariyer düzeni, sisteme yeni yerleşmek isteyenlerinde benzer avantajlara sahip olması gerekliliği algısı oluşturmaktadır. Keyfiliği, sübjektifliği önleyecek, objektif ve denetlenebilir bir sistem kurgulanması gerekliliği kaçınılmaz bir zorunluluktur.
Üniversitelerde ortaya konulan toplumsal hizmetin üretimine akademik personel kadar katkıda bulunan ve akademik çevre kavramının ayrılmaz bir parçası olan idari personele de, akademik personele tanınan geliştirme ödeneği, yükseköğretim tazminatı, döner sermaye ödemesi gibi temel mali ve sosyal haklar verilmelidir.