Gemlik Haber

30 Ağustos Zafer Bayramı Resmi Programı Atatürk Anıtı önünde gerçekleşti

30 Ağustos Zafer Bayramı Resmi Programı Atatürk Anıtı önünde gerçekleşti

Koronavirüs salgını nedeniyle resmi programların iptal edildiği 30 Ağustos Zafer Bayramı’nda, Çelenk Sunma Töreni de kısıtlı katılım ile yapıldı.




Törene Gemlik Kaymakamı Hasan Göç, Askeri Veteriner Okulu Komutanı Veteriner Albay Gürsoy Durmaz, Gemlik Belediye Başkanı Mehmet Uğur Sertaslan, Cumhuriyet Başsavcısı Hilal Bozdağ, Ak Parti ilçe başkanı Şamil Yiğit, CHP ilçe başkanı Cemil Acar, MHP ilçe başkanı Mehmet Emin Özcanbaz,Ticaret ve Sanayi Odası başkanı Paşa Ağdemir, siyasi parti ve sivil toplum kuruluşu ilçe başkanları, Jandarma Komutanı Bnb. Barış Bozkurt, İlçe Emniyet Müdürü Abdülkadir Yüce ve kurum müdürleri katıldı.

Gemlik Kaymakamı Göç’ten GTSO Ziyareti

Gemlik Kaymakamı Göç’ten GTSO Ziyareti

Gemlik Kaymakamı Hasan Göç, Gemlik Ticaret ve Sanayi odasını ziyaret etti. Kaymakam Göç’ü ziyareti sırasında Yönetim kurulu başkanı Paşa Ağdemir, GTSO Meclis başkanı Hasan Yıldırım ve Yönetim kurulu üyesi Alaattin Akcan ile Genel Sekreter Emre Gemicioğlu karşıladı.

Ziyarette GTSO Yönetim kurulu başkanı Paşa Ağdemir oda hakkın kısa bir bilgilendirme yaptı. Ağdemir “GTSO’nun 1897 yılında kurulduğunu, ancak Gemlik’te 12.yüzyıldan beri var olduğunu söyledi. Ağdemir, Gemlik Ticaret ve Sanayi odasının ülkemizde bulunan 365 oda arasında ilk 65’te yer aldığını, bunun aynı sıra bilgi işlem ve benzeri teknolojik yenilikler açısından da ilk 5’te yer aldığını” söyledi. Bölgede hali hazırda limanların %40-45 kapasite ile çalışıyor olmasına rağmen 23 milyar dolarlık bir işlem hacminin var olduğuna işaret ederek, Gemlik’te kurulu bulunan Serbest bölgeninde ülke sıralamasında her yıl değişken olarak 2-3.sıralarda yer alıyor” dedi.

Gemlik Kaymakamı Hasan Göç’te Gemlik’in hizmet potansiyelinin çok büyük olduğunu, sahil şeridinin daha kullanışlı hale getirilmesi ile birlikte iç turizminde desteği ile daha da populeritesinin artacağına dikkati çekti.

Zafer Haftası ve Mavi Vatan

Zafer Haftası ve Mavi Vatan

Bu yıl yaşamakta olduğumuz Zafer Haftası bizi yaklaşık 100 yıl ötesine götürdü.

1922 yılının 26 Ağustos’unda başlayan ve 30 Ağustos’ta sonuçlanan zaferden sonra Yunan askerini geldikleri yere göndermiştik.

Maraş’ı, Antep’i işgale kalkışan Fransızları ise daha erken evlerine postalamıştık.

100 yıl sonra ise bu işgalci ili ülkeyi yine karşımızda görüyoruz.

Doğu Akdeniz’deki enerji kaynakları geçmişteki işgalci ve sömürgeci zihniyeti, yine ortaya çıkardı.

Doğalgaz arama çalışmaları Akdeniz ve Ege denizimizin yeniden paylaşılmasını göndeme getirdi.

Yüzyıl önce kazandığımız zaferden sonra Mavi Vatan’da da yeni bir zafer kazanmak zorunda olduğumuz anladık.

Kısacası hem Kıbrıs’ın, hem de Kıbrıs’ta ki bizim haklarımızı korumak zorundayız.

Ayrıca Ege denizinde adeta bize bitişik durumda olan adaların konumlarını deniz hukuku açısından yeniden tanzim etmeliyiz.

Yunanistan’ın Mısır’da yaptığı anlaşma ve Fransa ile sürdürdüğü dayanışma ile bizi Akdeni’deki enerji paylaşımından uzak tutmayı amaçladığını anlıyoruz.

Ama biz doğu Akdeniz’in göbeğindeki Kıbrıs’ımızla Akdeniz ve Egedeki kıyılarımızla bu denizdeki enerji kaynaklarının en büyük mirasçılarından biriyiz.

İşte bu sebeple hem araştırma gemilerimizle, hem de destek veren deniz kuvvetlerimizle bu bölgedeki çalışmalarımızı sürdürüyoruz.

Yetkililerimizinde söylediği gibi kimsenin hakkını istemiyoruz.

Ama hiç kimsenin de bizim hakkımızı yemesine izin vermeyiz.

Aslında doğu Akdenizde yaşadığımız kriz bizi 40 yıldan beri kapıda beklerken, Avrupa birliğinin gerçek yüzünü de ortaya dökmüştür.

Bu krizde bize düşmanca davranan Mısır, Birleşik Arap Emirlikleri ve hatta Suudileri de iyice analiz etmeliyiz.

Bu yıl 30 Ağustos zaferimizi, mavi vatan mücadelesi ile kutluyoruz.

 

Günün Sözü

Çok şanslı olmamı,

Çok çalışmama bağlıyorum.

“jefferson”

O DÖNEMLER GEÇTİ!

O DÖNEMLER GEÇTİ!

 

İnsanın insana maya olduğu dönemler, tarihin toz yutmuş sayfalarına karıştı.

 

Maalesef artık insanın insana yoldaş olmasını, maya olmasını bırakın bir tarafa, daha çok köstek olduğu dönemlerdeyiz. Kim dost kim düşman belli değil!. Bugün selam verdiğin, yarın öbür gün ya menfaatle yaklaşıyor ya da bir anda kabuk değiştirerek sizin kuyunuzu kazmaya çalışıyor ardınızdan.

 

Üstelik bu davranışa maruz kalmak için ona karşı iyilik yapmak ve el uzatmaktan başka hiç bir suçunuz olmadan!

 

“İnsanoğlu çiğ süt emmiştir” diye boşuna dememiş eskiler. Eskiler demişken, o eskiler  bir de şimdiki insan hallerini görseler ne derler, ne düşünürlerdi acaba?

 

Kaldı ki bu söz söylendiğinde insanların biribirine karşı hâlâ saygısının olduğu, hürmetin kol gezdiği, vefanın hakim olduğu dobra zamanlarmış.

 

Eskiler bu günleri görüp yaşasaydı şayet, eminim ki bu ve bunun gibi veciz sözleri çok daha fazla söylerlerdi.

 

Tam bu satırları yazarken, yani insanların düşen insanlık kalitelerinden dem vururken bir kahve molası vererek, etrafta olan bitene bakındım. Etraf derken, kim ne paylaşmış ne yazmış ne etmiş diyerek gözüm takılıverdi işte sosyal ağlara.

 

Bir, iki, üç…derken tam da yazdığım konu üzerine paylaşımlar yaptığını gördüm insanların. Hafiften gülümsedim hatta kendimce; demek ki pek çok insan muzdaripti bu durumdan!

 

Onlar da benim gibi; insanın ve insanlık kalitesinin düştüğüne dair veciz sözler, alıntılar paylaşmışlar.

 

Gözüme çarpan paylaşımların hepsini beğenmesine beğendim de nedense ikisi pek yakıştı hislerime. Sizlere de burada aktarmak “boynuma borçtur” deyip Neşet Ertaş’ a öncelik vermek istedim. Şöyle demiş usta;

“Şahsınıza karşı haddi aşan, hududu geçen, küstahlaşanları, altın olsa kesenizde, bal olsa kasenizde tutmayın”.

 

Bir diğer alıntı da şöyleydi; ” Derdin varsa git denize anlat! Kedilere, bulutlara anlat…Pencerede duran çiçeklere anlat. İnsana dert anlatılır mı?”

 

Elbet anlatılmaz, hele şimdilerde hiç anlatılmaz.

Her ne kadar biz bize lazımsak da altın bile değerini bilen ellerde ve yüreklerde kıymetlenir.

 

 

Yazımın 30 AĞUSTOS Zafer Bayramı gibi CUMHURİYET tarihimizin mihenk taşı olan gününe denk gelmesinden dolayı farklı bir gurur içinde olduğum duygulardayım bugün.

 

Hangi Cumhuriyet evladı taşımaz ki bu gururu? Hangi vatandaşımız başta ulu önderimiz MUSTAFA KEMAL ATATÜRK’ ü ve kanlarını dökerek bugünkü özgür yaşamlarımıza kavuşmanıza vesile olmuş şehitlerimizi yad etmeden geçebilir?

 

Gururla her daim taşıdığım bayrağım ve Türkiye Cumhuriyeti kimliğimle, büsbütün bir Cumhuriyet kadını edasıyla; başta ATATÜRK’ümüz olmak üzere, tüm şehitlerimize Allah rahmet diliyor, onları saygı ve minnetle anıyorum.

 

30 AĞUSTOS Zafer Bayramımız kutlu olsun.

 

Esen kalın.

 

   MHP Gemlik’te EMİN ellerde

   MHP Gemlik’te EMİN ellerde

Milliyetçi Hareket Partisi Gemlik İlçe Teşkilatı, olağan kongresini Koronavirüsz Kovid 19 önlemleri ile gerçekleştirdi.

Kongre, delege ile sınırlı tutulurken, MHP Gemlik İlçe Kongresinin divan başkanlığını ise Milliyetçi Hareket Partisi Genel Sekreteri İsmet Büyükataman yaptı. Büyükataman konuşmasında, 30 Ağustos’ta uygulanacak Kovid 19 önlemleri ve genel konulara da değindi.

KERBELA ŞEHİTLERİNİ ANARAK BAŞLADI

Kongrede ilk olarak MHP Genel Başkanı Dr. Devlet Bahçeli’nin mesajı okundu. Faaliyet raporunun okunması sonrasında ise İlçe Başkanı Mehmet Emin Özcanbaz, konuşmasını gerçekleştirdi. Muharrem Ay’ı ve Hz. Hüseyin ile yanındakilerin şehit olduğunu gün olduğunu hatırlatan ilçe başkanı; ” Muharrem ayının 10.gününü idrak etmekteyiz.  Diğer bir deyişle,  Kerbela’da, zalimlere karşı direnen Hz. Hüseyin ve ehli beytten 72 kişisinin şahadete yürüdüğü gündür bugün. Bu vesileyle başta Hz. Hüseyin Efendimiz olmak üzere tüm kerbela şehitlerimizi rahmetle anıyorum.

ÖZCANBAZ; EMANETİNİZİ LİYAKATLİ ELLERE TESLİM ETTİK

Diğer yandan, İlçe kongremizi Zaferlerle dolu bir ayda yapmak nasip oldu.

Bu ayda; Büyük Komutan Alparslan’ın Malazgirtte Diyojen ve ordularını korkudan tirtir titrettiği, Başkomutan Mustafa Kemal Atatürk’ün Ağustos sıcağında işgal ordularına Ege’nin serin sularına doğru istikamet verdiğini unutmamak gerekir. Bu iki hadisenin ortak noktası da; aynı mukaddes inanç ve ruh cephesi, fikir dünyasının eserleri olmalarıdır.

Bu hususta Atsız bey der ki; “30 Ağustos’u anarken, bir inanç gücünün kazandırdığı zaferi düşünüyor ve ona başlangıç olan 26 Ağustosu da hatırlıyoruz. 30 Ağustos, 40.000 kişinin, 100.000’i darmadağın ettiği başka bir inanç savaşının Malazgirt’in de yıl dönümüdür. “

Fetihlerde ve Kurtuluş Savaşımızda canlarını milletimiz için feda eden yiğit askerlerimizi, gazilerimizi ve ordularımızı yöneten, başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere kahraman kumandanlarımızı rahmetle ve minnetle yâd ediyorum.

26 Mart 2017 günü, Cenabı hakkın lutfu ve delegelerimizin takdiri ile göreve geldik.

Delegelerimiz tarafından şahsım ve kurullardaki arkadaşlarıma emanet edilen teşkilatımıza, bir sarrafın kıymetli bir madene yaklaştığı hassasiyet ve titizlikle eldeki imkânlar ölçüsünde teşkilatımıza sahip çıkarak yol yürümeye başladık. O kadar ki, 3 adaylı bir kongre sonrasında teşkilatımızda kırılmaların aksine birliktelikler ile  güçlenerek çıktık. İhtiraslara izin vermedik.

Şunu iyi biliyorduk; emrolunduğu gibi dosdoğru olunmadan bu kutlu yol yürünemeyecek ve birbirimizi yeterince sevmeden iman etmiş olamayacaktık.

Bu cihetle, organizasyonumuzu yaparken her zaman adaletle davrandık, emanetlerinizi  liyakatli ellere teslim etmeye gayret gösterdik. Kıyıda köşede kaldığını düşünen bir vesileyle kalbi kırılmış gönüldaşlarımızın kapılarını çaldık, teşkilatlarımızın kapılarını da ardında kadar açtık

Derdimiz; gönüller kurmaktı, gönüllere sevgi tohumu ekmek ve yeşertmekti. Demiştim ya, sevgi bizim için iman mevzusuydu.

Birlikteliğimiz için manevi köprüler inşa ederek, kalplerimize sevgi, yüreklerimize sıcaklık ve bakışlarımıza umudu hakim kılmak için gerekli özveriyi göstermeye çalıştık.

Rabbime hamdolsun emeklerimizin karşılığını fazlasıyla verdi. Dünden bugüne, bugünden yarına azalan ve azaltan değil çoğalan ve çoğaltan olarak devam ediyoruz.

Şunu biliyoruz ki; Allahın kullarına Allahın rızası için hizmet etmek gerek.

Başbuğumuzun işaret ettiği gibi; davamızın başarısı için muntazam bir planlama yapmak ve son nefesimize kadar çalışmamız şarttır.

Liderimiz Sayın Dr. Devlet Bahçeli’nin tasavvuru olan Cumhur İttifakı, Yarınki Türkiye’nin teminatıdır. Genel Başkanımızın da ifade ettiği “Cumhur İttifakı, milletimizin ruh kökünden doğmuş, kutlu iradesiyle doğrulmuş, istikbal ve istiklal hedefleriyle devleşmiş Türkiye’nin güvencesi, milli bekamızın yılmaz bekçisi olmuştur.”

Bu bir milli davadır.  Ve davanın bayraktarları Türk Milliyetçileridir. Bu bayrak yere düşmeyecek, kirletilmeyecektir.

TEŞKİLATIMIZ EMİN ELLERDE

Türk milliyetçileri olarak bayrağımızı, göklerde tertemiz ve başımız dik bir şekilde, şerefle dalgalandırmaya devam edeceğiz. Milli davamızın takipçisi ve savunucusu olacağız.

Milliyetçi-Ülkücü Hareket var oldukça ve bir oldukça, Türk Devleti ve Milleti hep güçlü olacak, sıkıntıya düşse bile üzüntüye ve kedere kapılmasına gerek kalmayacaktır.

Geçtimiz dönem yol arkadaşlığı yaptığımız ülküdaşlarımıza hizmetleri için şahsım ve teşkilatım adına teşekkür ediyor, şükranlarımı sunuyorum.

Yine geçtiğimiz dönem bizlerle birlikte olan fakat şu anda aramızdan ayrılan hareketimizin  çeşitli kademelerinde özveriyle, fedakarca görev yapmış ve yaşamını yitiren Halil Durmuş kardeşimize, Ali Akyol Amcamıza ve Bursa Teşkilatlarında daima tebessümü ile hatırlanacak Nail Şahar abimize Allahtan rahmet diliyorum. Mekanları Cennet olsun.

Ülkü Ocaklarımızda yetişmiş, sosyal ve kültürel gelişimlerini siyasi hayata taşıyan genç, dinamik ve tecrübeli abilerimizin desteklediği bir ekiple yeni dönem çalışmalarımızı daha azimli bir şekilde gerçekleştireceğimiz kanaatindeyiz.

Daha anlaşılır bir ifadeyle teşkilatımızın geleceği EMİN ellerde.

BÜYÜKATAMAN; İSTİKLAL İÇİN BİRLİK, İSTİKBAL İÇİN DİRLİK

Son olarak söz alan MHP Genel Sekreteri İsmet Büyükataman ise, 30 Ağustos’ta alınan Kovid önlemlerine karşı yapılan eleştirilere cevap vererek, milli değerler üzerinden fırsatçılık yapılmasına izin vermeyeceklerini belirtti.

Büyükataman sözlerine şu şekilde devam etti; Partimizin “13. Olağan Büyük Kurultay” süreci “İstiklal için birlik, istikbal için dirlik… Kazanan Türkiye olacak.” şiarıyla, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün kurtuluşa giden yolda attığı “ilk adım”a mülhem 9 Ağustos günü Samsun’un “İlkadım” ilçesinden başlamıştır.

Türkiye Cumhuriyeti’nin yüzüncü yılına giden bu son dönemeçte Türk milletinin güçlü bir Milliyetçi Hareket Partisine ihtiyaç duyduğu bir gerçektir. Hareketimiz güçlüyse Türkiye güçlüdür, Hareketimiz güçlüyse Türk milleti güvendedir.

Cumhur İttifakı 15 Temmuz 2016 gecesi aziz Türk milletinin vicdanında doğdu, fiilen kuruldu.7 Ağustos 2016’da yapılan “Demokrasi ve Şehitler Mitingi”yle imrenilecek ruhunu kazandı. Bu ruh sayesinde; Türkiye’nin önü açıldı, belirsizliklerin koyu sisi dağıtıldı.

Bu ruh sayesinde, Türkiye düşmanlarına karşı müstesna bir iradeyle çok sağlam ve aşılmaz bir cephe kuruldu.

Terör örgütlerine, emperyalist odaklara, döviz çetelerine, sermaye şebekelerine, muhasım çevrelere karşı el ele verdik, güç birliği ve gaye birliği yaptık. Ayrı düşemezdik, hesabi davranamazdık, Türkiye’yi heba edemezdik.

Yanı başımızda sözde terör devleti hayali kuranlar, ilk büyük adımı sözde kantonların birleştirilmesi ile atarken Cumhur İttifakı olarak bunların hayallerini “Fırat Kalkanı”, “Zeytin Dalı” ve “Barış Pınarı Harekâtları”yla kâbusa çevirdik.

Büyük Türk milleti,Türkiye’nin teröre karşı haklı, hukuki ve meşru harekâtına tam bir birlik içerisinde destek verirken Suriye’deki Türk varlığını sorgulayanlar, herkesten önce içimizdeki malum zihniyet olmuştur.

Türkiye’nin başarı ile gerçekleştirdiği sınır ötesi operasyonlar sonucunda terörizme bel bağlayanlar, terör örgütleriyle ihanet mesaisine girenler deşifre olmuşlar, yakayı ele vermişlerdir.

ANKET ÇALIŞMALARI İLE MANİPÜLASYON YAPIYORLAR

Yasal altyapısı bulunmayan anket şirketleri her gün bir başka sözde anket çalışmasıyla manipülasyonların merkezi durumuna gelmiştir. Hepsinden üzücüsü de bu maksatlı yazıların ve anketlerin bir dış kaynak tarafından teşvik ediliyor ve yönlendiriliyor olmasıdır.

Bu hain projenin sahibinin ve içimizdeki piyonlarının kimler olduğu ise muhataplarının açıklamalarında gizlidir.

Joe Biden’ın itiraf niteliğindeki “Ben, Tayyip Erdoğan’ı darbe ile değil, muhalif liderlere destek vererek seçimle değiştireceğim.” sözleri, ABD’nin 15 Temmuz hain darbe girişimi ve postmodern denilenler de dahil olmak üzere darbelerdeki rolünü göstermektedir.

Biden’ın, aynı açıklamasında Kürt vatandaşlarımızla ilgili sarf ettiği sözlerin de tarafımızdan not edildiğini belirtmek istiyorum.

EKONOMİYİ İMF’YE TESLİM ETMEK İSTİYORLAR

Siyasetteki malum uzantılarından yeterince verim alamayan karanlık odakların taşeronu FETÖ, isimleri dahi okyanus ötesince belirlenen eski piyonları; süsleyip püsleyerek, allayıp pullayarak sahaya sürmüştür.

Kayyımları kaldıracağını, Kürtlere anadilde eğitim hakkı tanıyacağını söyleyen stratejik yalnızlığın mimarı Ahmet Davutoğlu’nun bu plandaki görevi nedir?

Türk ekonomisini IMF’ye teslim etmeyi bir kurtuluş reçetesi olarak sunan Ali Babacan, anadilde eğitimi serbest bırakacağını söylerken bu aklı nereden almaktadır?

Yeni kurulan partiler arasında mekik dokutulan Akşener, Davutoğlu’nu ziyaretinde birçok konuda benzer kanaatlere sahip olduklarını ifade ederken görüşmeleri kimlerin adına yaptığını neden açıklamamaktadır?

“Millet İttifakı’nın sürdürdüğü ortak noktalarda Davutoğlu ve Babacan ile benzerliklerimiz %99 oranında.” diyen Kılıçdaroğlu, her meselede madde madde bildiri yayınladığı hâlde bu benzerlikleri neden gizlemektedir?

Tüm bu açıklamaların terörist Demirtaş’ın sözde “demokrasi güçlerini birleşmeye çağıran” söylemleri ile HDP Eşbaşkanı Sancar’ın “Bütün demokrasi güçlerinin ve muhalefetin, iktidarı seçimde değiştirmek isteyen tüm güçlerin bu iktidardan, başta Kürt sorunu konusunda olmak üzere nasıl farklılaştıklarını ortaya koymaları gerekiyor.” açıklamasını tüm bu konuşmalardan sonra nereye koymak gerekmektedir?

“İstiklal için birlik, istikbal için dirlik… Kazanan Türkiye olacak.” şiarıyla 2023’e giden yolda Milliyetçi Hareket’in yönetim kadrolarının belirlendiği kongrelerimizin Türk milletine, Türk milletinin dirilişini bekleyen, dualarından Türk milletini eksik etmeyen gönül coğrafyalarımıza hayırlar getirmesini yüce Mevla’dan niyaz ediyorum.” dedi.

MHP YÖNETİMİ ŞU İSİMLERDEN OLUŞTU;

ADİL TEPE

AHMET BİLGİN

ALİ YILMAZ

BARIŞ MEDET SÖNMEZ

CANER FİDANCI

ERDAL AKTÜRK

EYÜP AKSAKAL

GÖKHAN KÜÇÜK

M.TAHA KANMAZ

MEHMET BOZKURT

MEHMET DEMİR

MURAT DÜLGER

MUSA TUNA

MUSTAFA TURAN

SUAT KÖKER

TURAN ÇINAR

TURAN ÖZBAĞ

ULAŞ YORULMAZ

ADEM ARSLAN
ADNAN SÜREN
ÇETİN ÇETİNAVCI
ENGİN DEREN
ERSİN ÖZEN
FATİH BEKAR
H.HİLAL BALGIÇ
HİLMİ USLU
KUBİLAY AK
LÜTFÜ UÇTU
NAİL DİNÇER
ÖZKAN YİĞİT
SADETTİN YILSELİ
SALİH SARI
SEZAİR ARSLAN
SEZER SEVİNÇ
VİLDAN BİLİCİ
YUSUF ÇANKAL

 

CHP’li ACAR’den 30 Ağustos Zafer Bayramı Kutlaması

CHP’li ACAR’den 30 Ağustos Zafer Bayramı Kutlaması

Mustafa Kemal ve beraberindekileri İstanbul’dan Samsun’a, oradan Anadolu’ya götüren süreçte milletimiz yoksul, ayağında çarığı, sırtında hırkası, ağzında lokması olmayan, yıllarca süren savaşlardan yorulmuş ve emperyalistlerin yağmalamak için ellerini ovuşturduğu bir milletti. Talihsizlikler silsilesi ile Doğu Avrupa’dan İç Anadolu’ya kadar vuruşa vuruşa çekilen ve mermisi kalmadığında süngüsü ile kendini savunmaktan imtina etmeyen Türk Milleti, takvimler 1920’li yıllarının başındayken artık soluklanmak istiyordu.

Anadolu’nun üzerinde düşman planörleri gezip, itilaf devletlerinin çizmeleri topraklarımızı hayasızca çiğnerken,

“Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini,

Yok, mudur kurtaracak bahtı kara maderini”

diye soran şaire cevap, yine bu yüce milletin zengin kültürü ve yüksek bağımsızlık duygusu ile yetişen Kuvvai Milliyeciler cevap vermiştir.

Cumhuriyet’in önsözü Çanakkale’de daha sonra Amasya, Erzurum ve Sivas’ta yeniden ayağa kalkan milletimiz, Antep’te, Maraş’ta, Sakarya’da, Dumlupınar’da ve Kocatepe’de kahramanlık üzerine kahramanlık, zafer üzerine zafer işleyerek düşman çizmelerinin geldikleri gibi gitmelerini sağlamıştır.

Bu önemli zaferin mimari, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk, “”Milletin istiklalini, yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır” demiş ve hiçbir zaman Anadolu’yu kaderine terk etmeyi düşünmeden, dünyada eşi benzeri olmayan bir başarıyı tarihin altın sayfalarına yazmıştır. Mustafa Kemal Atatürk, silah arkadaşları ve aziz şehitlerimiz, gazilerimiz, cumhuriyetimizi kanla, irfanla kurmuşlardır!

ACAR : Yasakların Sebebi İnandırıcı Değil !

Son yıllarda milli bayramlarımıza getirilen yasaklar hepinizin malumu. Ne 23 Nisanımızı, ne 19 Mayısımızı ne de 29 Ekimimizi eskisi gibi coşkuyla kutlayamıyorduk. Tuhaf kurallar ile katılımları kısıtlanan törenler, sınırlı kişilerle gerçekleştiriliyor ve bayram kutlamaları özünden koparılıyordu. Bizlerin yetkisindeki Gemlik Belediyesi, geçtiğimiz yıl milli bayramların istenirse nasıl birlik, beraberlik ve coşkuyla kutlanabileceğini göstermişti. Fakat Mart ayından bu yana, restoranlar açıkken, salonlar açıkken, sahiller açıkken, başka birçok kutlamaya izin verilirken 30 Ağustos Zafer Bayramımız korona bahanesine takıldı. Açılışlarda, siyasi propagandalarda bulaşmayan koronavirüs, iktidar sahiplerinin söylemine göre 30 Ağustos’da tehlike arz edecekti. Kulağa hiç de inandırıcı gelmeyen bu bahanenin sebebini fark etmek için artık çok fazla zihin yormaya gerek yok. Fakat bu gün bir kez daha gururla söylüyorum ki, cumhuriyetimiz, milli değerlerimiz bize emanet! Bizler, türlü bahanelere, maksatlı yasaklara karşı Cumhuriyet’i ve cumhuriyet değerlerini savunmaya devam ediyoruz!

Tüm baskı ve kısıtlamalara karşı bizimle birlikte bayram coşkumuza ortak  olan siz değerli dostlarımıza teşekkür ederim. 30 Ağustos Zafer Bayramımız kutlu olsun!

 

Körfezin kalbi Büyükşehir ile güzelleşiyor

Körfezin kalbi Büyükşehir ile güzelleşiyor

Bursa Büyükşehir Belediyesi, sahillerin daha konforlu ve rahat kullanımı amacıyla çalışmalarını aralıksız sürdürürken, Gemlik Küçükkumla’daki sahil yolu da modern ve nezih hale getirildi.

Büyükşehir Belediyesi, Bursa’nın ‘sahil kenti’ kimliğini öne çıkarmak ve yaz turizminden hak ettiği payı alabilmesi amacıyla çalışmalarını sürdürüyor. Gemlik Küçükkumla’daki sahil yolu çalışmalarını tamamlayan Büyükşehir Belediyesi, bölge halkına ve dışarıdan gelen tatilcilere daha güzel vakit geçirebilecekleri alanlar sundu. Ulaşım Daire Başkanlığı ekipleri tarafından yapılan çalışmada Kumla Mahallesi Abdullah Aslan Caddesi’ndeki 950 metrelik taşıt trafiğine kapalı sahil yolu, yayaların rahat yürüyebilmesi amacıyla 15 bin metrekare mikronlu parke ve 1600 metre bordürle kaplandı. Yine çalışma kapsamında 11 ton çelik hasır, 800 metre oluk, 700 metreküp beton, 1800 metreküp kazı ve söküm işlemi ile 2000 metreküp dolgu imalatı gerçekleştirildi. Yaklaşık 1.5 milyon TL’ye mal olan çalışma ile nüfusu özellikle yaz aylarında tatilcilerle birlikte katlanarak artan Küçükkumla sahil yolu bölgeye değer katan bir görünüm kazandı.

“Sahillerde yetki ilçe belediyelerinde”
Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, Bursa Milletvekili Zafer Işık, AK Parti Gemlik İlçe Başkanı Mehmet Şamil Yiğit ve meclis üyeleriyle birlikte Gemlik merkez ve Küçükkumla’deki esnafı ziyaret etti.
Küçükkumla ve Büyükkumla bölgelerinin Bursa ve Gemlik için önemli değer olduğunu belirten Başkan Alinur Aktaş, hızlı büyüme ve gelişmeye paralel bazı yenilenmelere de ihtiyaç duyulduğunu ifade etti. Vatandaşın istek ve sorunlarını birinci ağızdan dinlediklerini dile getiren Başkan Aktaş, “Abdullah Aslan Caddesi’ndeki 950 metrelik taşıt trafiğine kapalı sahil yolu, yayaların rahat yürüyebilmesi amacıyla 15 bin metrekare mikronlu parke ve 1600 metre bordürle kaplandı. 11 ton çelik hasır, 800 metre oluk, 700 metreküp beton, 1800 metreküp kazı ve söküm işlemi ile 2000 metreküp dolgu imalatı yapıldı. Çalışmalar yaklaşık 1.5 milyon TL’ye mal oldu. Yaklaşık 1 kilometrelik hattın gayet temiz olduğunu gördük. Öte yandan Cankurtaran Caddesi, Abdullah Aslan Caddesi ve Çamlık Cami’yi içerisine alan bölgede çalışmalar yürütüyoruz. Özellikle Gemlik-Kumla arasındaki ulaşım ve sahille alakalı bazı eksikler ifade edildi. Onları not aldık.  Ama özellikle şunun bilinmesi gerekiyor. Mart 2020 meclisinde, bazı ilçe belediyelerimiz sahillerle alakalı uygulamaları kendilerinin yapmak istediğini, bu konuda kendilerine yetki verilmesini istedi. Gemlik, Mudanya ve Güzelyalı’da şehir merkezleri hariç sahiller Mart 2022 tarihine kadar ilçe belediyesinin uhdesine verildi. Bu süreç içerisindeki uygulamalar neticesinde Mart 2022’de karar verilecek. İşgal, şezlong atılması, kiraya verilmesi ve farklı uygulamaları Büyükşehir Belediyesi sorumluluğunda değildir. Konuların takipçisi olacağız ve bize gelen şikayetleri ilçe belediyelerine ileteceğiz. Gemlik’le ilgili aldığımız notların takipçisi olacağız. Ulaşımdan altyapıya, kültür hizmetlerinden imar uygulamalarına varana kadar sorunsuz ve yaşanabilir bir Bursa için çalışıyoruz” dedi.

Bursa Milletvekili Zafer Işık ise, Kumla’ya yapılan hizmetlerden ötürü Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş’a ve ekibine teşekkür etti. Kumla’nın girişindeki caminin çevre düzenlemesi, sahillerin, yolların ve donatı alanlarının tekrardan düzenlenmesinin bölgeye değer kattığını söyleyen Işık, Büyükşehir Belediyesi’nin finansmanını yaptığı kamulaştırmalarla ciddi bir alanın park haline getirilerek yeni çehreye kavuşturulduğunu dile getirdi.

 Yiğit’ten 30 Ağustos Mesajı

 Yiğit’ten 30 Ağustos Mesajı

Ak Parti Gemlik ilçe başkanı Şamil Yiğit 30 Ağustos Zafer Bayramı için bir mesaj yayınladı. Yiğit, “30 Ağustos, Tuna Nehrin’in serin kıyılarında aldığı abdestin namazını, Afrika’nın kızgın çöllerinde eda eden bir milletin çocuklarının zaferidir. Bu zafer, Ağustos ayındaki zaferler zincirinin son halkasını, Türk Milleti’nin istiklalini ve istikbalini koruma konusundaki kararlığının sembollerinden biri olarak şanlı tarihimizde yerini almıştır.

1071 Malazgirt’ten bu yana Anadolu’yu vatan toprağı kılan, Çanakkale’de yedi düvele meydan okuyan bu aziz milletin evlatları 30 Ağustos 1922’de Dumlupınar’da aldığı büyük zaferle bir kere daha Anadolu’nun kimselere yar olmayacağını bütün herkese göstermiştir.

30 Ağustos bizlere şartlar ne olursa olsun başarıya ulaşma konusunda önümüzde daima açık bir yol bulunduğuna işaret etmektedir. Süngülerle, silahlarla ve kanla kazandığımız askeri zaferlerden sonra, kültür, bilim, fen ve ekonomi alanlarında da zaferler kazanmaya devam edeceğiz şiarıyla 2023, 2053 ve 2071 hedefleri doğrultusunda, ekonomik, askeri, siyasi alanlarda başarılar göstererek vatanımızın refah ve huzurunu sağlamak için bütün yatırım ve projeleri gerçekleştirdik ve gerçekleştirmeye devam edeceğiz. Bunun en büyük örneklerinden biri yakın zamanda Karadeniz’de Tuna-1 bataryasında 320 milyar metreküp rezerv ile bulduğumuz doğalgazdır. Karadeniz’de gerçekleştirdiğimiz bu keşif gibi Akdeniz’de de yapılan sabotajlara ve kışkırtmalara rağmen mavi vatanda gereken bütün çalışmalar bütün tedbirler alınarak devam edecektir.

Türk tarihi zaferlerle doludur. Ama 30 Ağustos 1922’de zaferle sonuçlanan Dumlupınar Savaşı, Türk ulusunun yeniden dirilişidir. Bizlere bu zaferi armağan eden başta Kurtuluş Savaşımızın Başkomutanı Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere bütün silah arkadaşlarını, isimleri unutulmuş kahramanları, şehit ve gazilerimizi rahmetle, tazimle, şükranla yad ediyorum”Dedi.

Marmarabirlik Genel Kurulu yapıldı

Marmarabirlik Genel Kurulu yapıldı

Marmarabirlik’in 2018/2019 İş Yılı Olağan Genel Kurulu yapıldı. Göreve geldikleri günden bugüne kadar 160 milyon TL yatırım yaptıklarını vurgulayan Yönetim Kurulu Başkanı Hidamet Asa, “Bugünü değil yarınları düşünüyoruz. Hedefimiz Marmarabirlik’i bir gıda devi yapmaktır” dedi.

66 Yıllık geçmişi 30 bin aktif ortağı ile sektöründe başarı hikayesi yazmaya devam eden Marmarabirlik’in Nisan ayında yapılması planlanan fakat korona virüs salgını nedeniyle  ertelenen  2018/2019 İş Yılı Olağan Genel Kurul toplantısı Bursa Başköy tesislerinde 29 Ağustos’ta (bugün) gerçekleştirildi

Maske ve sosyal mesafe kurallarına titizlikle uyulduğu Genel Kurula; Bakanlık Temsilcileri, Birlik Yönetim Kurulu Üyeleri, Marmarabirlik’e bağlı 8 Kooperatif Başkan ve Yöneticileri ile 251 Birlik Temsilcisi katıldı. Marmarabirlik Yönetim Kurulu Başkanı Hidamet Asa genel kurulda yaptığı konuşmada geçtiğimiz iş yılı hakkında bilgi vererek, genel bir değerlendirmede bulundu.

Asa, “Geçtiğimiz yıl  ortaklarımızın gerçekten uzak rekolte beyanı vermesinden kaynaklı  sıkıntı yaşandı. Kampanya sonunda ürün alımlarımıza baktığımızda aslında kota ile ilgili sıkıntının olmadığını rakamlar bize gösteriyor.2019/2020 Ürün alım kampanyasında;

Rekolte beyan veren ortak sayısı 23. 643, hiç ürün teslim etmeyen ortak sayısı: 1.704.

%50’sini teslim etmeyen ortak sayısı; 3.390.

kotasını tamamlamayan ortak sayısı: 13.378. Toplam 19 bin ortak taahhüdünü yerine getirmemiş. Bu rakamlara bakarsak kota nerede” dedi.

Ürün alım fiyat politikaları ile ilgili de bilgi veren Asa şu bilgileri verdi;“Tarım İlçe Müdürlükleri ve Ziraat Odaları tarafından 1 kg zeytin üretim maliyeti 4,35 TL olarak açıklanmıştı. Marmarabirlik Taban fiyatı 5.45 TL, Tavan fiyat ise 13.10 TL olmak üzere ortalama alım 8,5 TL olarak gerçekleşmiştir. Piyasa koşullarının 2 TL üzerinde fiyatla ürün alımı yapılmış ve ortaklarımıza destek verilmiştir. Öte yandan gübre ve zirai ilaç dağıtımında kullanmak ve hasat döneminde teslim edecekleri ürün bedellerinden kesilmek üzere ortaklarımıza 62 Milyon TL kredi limiti tahsis edilmiştir. Ayrıca ortaklarımıza ürün vadeli olarak toplam 8,5 milyon TL’lik sigorta poliçesi düzenlenmiş ve vade farkı uygulanmamıştır” dedi.

“Hedefimiz Marmarabirlik’i bir gıda devi yapmaktır” diyen Hidamet Asa, “Çok satmanın yolu çok ürün almaktan, çok ürün almanın yolu da planlı bir alımdan geçmektedir. Peşin ve kısa vadeli ürün az ürün almak yerine, imkanlar dahilinde düzenli bir ödeme ile daha çok ürün almayı tercih etmeliyiz. Bu nedenle ortaklarımız kısa vade kazançlar yerine uzun vadeli düşünmeli. Marmarabirlik büyüdükçe ortaklarımızın kazancı ve refah seviyesi de artacaktır.” İfadelerini kullandı.

Geçtiğimiz yıl gerçekleşen satış rakamları ve kurumun hedefleri ilgili de önemli mesajlar veren Başkan Asa, “2019 Yılında 7 bin 200 tonu ihracat olmak üzere toplam 39 bin 500 ton ürün satışı gerçekleştirilmiştir. 2020 Yılında toplamda 45 bin ton ürün satmayı ve 730 milyon TL   ciroya ulaşmayı planlıyoruz. 2023 Vizyonumuz olan 50 bin ürün satışı ve 1 Milyar TL ciro hedefine emin adımlarla ilerliyoruz” ifadelerini kullandı.

Göreve geldikleri 2010 yılından bugüne 160 milyon TL yatırım yaptıklarını vurgulayan Hidamet Asa şunları söyledi; “Kooperatiflerimize yaptığımız yatırımlara birkaç örnek verecek olursak; Mudanya Kooperatifine 40 yıl sonra 7 bin 500 tonluk, Gemlik Kooperatifine 50 yıl sonra 4 bin 500 tonluk ve Edincik Kooperatifine 4 bin 650 tonluk modern depolama tesisleri ve çeşitli yatırımlar yapılmıştır.”

Yaklaşan 2020/2021 ürün alım kampanyası hakkında  değerlendirmede bulunan Başkan Asa,   “Her ne kadar lokal kayıplar olsa da ‘VAR’ yılı olacağını öngörüyoruz. Ürün alımlarına başlamadan önce arz-talep dengesi, salamura fiyatları, taze ürün alım fiyatları değerlendirilerek fiyatlar belirlenecektir. Bugüne kadar olduğu gibi bu kampanya döneminde de ortaklarımız mağdur edilmeyecektir” dedi.

Sofralık zeytine  Devletimiz tarafından ilk defa prim desteği verildiğini belirten Asa, zeytin üretiminde sürekliliğin olması için 0,15 krş desteğin artırılması gerektiğini, ayrıca üreticinin kullandığı zirai ilaçta KDV oranının düşürülmesi gerektiğini belirtti.

Sürdürülebilir üretimin ortaklar ve Marmarabirlik için önemine değinen Hidamet Asa, “Üretim maliyetlerinin düşürülmesi ve sürdürülebilir bir üretimin yapılabilmesi ancak teknolojik yöntemlerin kullanılmasıyla mümkündür. Sürdürülebilir tarım ile küçük alanlardan maksimum verim alınması sağlanabilir. Bu anlamda zeytin üreticilerimizin birim alan ve ağaç başına verimliliği artırması gerekir. Marmarabirlik olarak  eko sisteme de katkı sağlayacak olan sürdürebilir tarıma her türlü desteğe hazır olduğumuzu belirtmek isterim” dedi.

Üretici ortakların çocuklarına burs müjdesi veren Asa sözlerini şöyle tamamladı:“Ortaklarımızdan gelen talepler doğrultusunda önümüzdeki iş yılından itibaren  üretici çocuklarına, Birliğin faaliyet konusunda uygun olmak şartıyla lisans ve lisansüstü eğitim bursu vermeyi planlıyoruz. Bu kapsamda, Kooperatiflerimizin ortak sayısı/ürün teslimat gibi kriterler göz önünde bulundurulacak, kooperatif faaliyet bölgeleri bazında bütçe ayrılarak, burs verilecek öğrenci sayısı belirlenecektir. Böylece eğitimi yatırım yaparak, Birliğimizin geleceğine de yatırım yapmış oluyoruz”

Marmarabirlik Genel Kurulunda gündem maddeleri oy birliği ile kabul edildi.

 

 

Ülkü Ocakların’dan 30 Ağustos Açıklaması

Ülkü Ocakların’dan 30 Ağustos Açıklaması

Gemlik Ülkü Ocakları Başkanı İsmail Baydar 30 Ağustos Zafer Bayramı ile alakalı yazılı bir açıklama yaptı. Baydar Açıklamasında, “Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının öncülüğünde başlatılan kurtuluş mücadelesi “Büyük Taarruz” ve Başkomutanlık Meydan Muharebesi” ile zirveye ulaşmıştır. Türk Milleti öz vatanlarında esaret altında yaşamayı reddederek, verdikleri muazzam mücadele neticesinde 30 Ağustos’ta destansı bir zafere daha imza atmıştır.

Türk Milleti içinde bulunduğu çok zorlu bir süreçten, sabırla, azimle, her türlü imkansızlığa rağmen inançla ve imanla Milli Mücadele’ye girmiştir. Bütün cephelerden zaferlerle çıkmış ve en son olarak Atatürk’ün önderliğinde büyük zafere ulaşmıştır. Kazanılan büyük zafer, milletimiz için tarihi boyunca kazanılan pek çok zaferden farklı bir kazanımı ifade etmektedir. Çünkü, “Artık bitti, bir imparatorluk ve millet tarihe gömülüyor” denildiği anda, Türk’ün kudreti, varoluşundan bugüne kadar taşıdığı kendi bayrağı altında ve toprağında bağımsız yaşama ülküsü küllenen ocaklardan yeniden alevlenmiştir. Bu milli refleksin neticesinde şanlı Türk tarihine yeni bir destan daha eklenmiştir.

30 Ağustos’ta kazanılan zafer Türk’ün içinde bulunduğu şartlar ne olursa olsun asla pes etmeyeceğinin, başka ülkelerin müstemlekesi altında yaşamayı daima reddedeceğinin, kanıyla suladığı toprakları canı pahasına koruyacağının göstergesidir.

30 Ağustos’ta bütün dünya Anadolu’nun her karış toprağı için bir büyük kahramanlığa ve Türk’ün kutlu bir zaferine daha şahitlik etmiştir. Bu nedenledir ki Türk yurdu olan Anadolu Coğrafyası artık “öz vatanımız” olmuştur.

30 Ağustos geçmişte veya gelecekte esaret altında yaşayan, maddi ve askeri imkansızlıkları bahane ederek kimliğinden ve vatanından yani namusundan taviz veren milletlere karşı örnek teşkil edecek niteliktedir. Demir ve çeliğin, iman ve inanç karşısındaki çaresizliği Türk milletinin esarete karşı verdiği savaşla daha iyi anlaşılmıştır. Çünkü Türk ordusunun, imanın kalesine karşı küffarın asla muzaffer olamayacağına dair inancı tamdır. Nitekim kazanılan bu kutlu zafere bakıldığı zaman cephede tek bir asker dahi kalsa asla teslim olmayarak sonuna kadar Türk Sancağı dalgalandırılmıştır. Zira şehit kanlarıyla sulanmış ve yurt yapılmış olan kutsal vatan topraklarının savunulması ve muhafazası için başka türlüsünü düşünmek de mümkün değildir.

Bölünecek vatanımız, verilecek bir karış toprağımız, ötekileştirilecek-ayrıştırılacak insanımız, parçalanacak devletimiz asla yoktur ve olmayacaktır.Türk milleti bir daha kuşatma altına alınamayacak ve işgal altında kalmayacaktır.Türk’ten rahatsız olan, tarihten eski bu milleti yok etme yolunda başarılı olabileceğini sanan tüm güçler Türk adının tarih sahnesine çıktığı ilk günden bugüne yaşanan gelişmeleri iyi okumalı, gittikleri yolun büyük bir hezimete çıkacağını bilincinde olmalıdır.

Geçmişinde sayısız zafer yaşamış, en zor dönemlerde bile esaret altında yaşamaktansa ölümü seçen necip milletimiz, bugün içinde bulunduğu ağır şartlardan mutlaka kurtulacaktır.

Birliğimizi bozmaya çalışanlara, vatanımıza kastedenlere göz açtırmamalıyız.

30 Ağustos Zafer Bayramı’nın 98. Yılını kutluyor; Türk Milleti’ne bu haklı gururu ve mutluluğu yaşatan başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını tüm şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyor, aziz hatıralarını şerefle yad ediyoruz.

Ruhları Şad Olsun!

Emanet ettikleri bu mübarek vatanı canımız pahasına son Ocak sönene kadar savunacağımıza ve Türk’ün sancağını yere düşürmeyeceğimize SÖZ VERİYORUZ” dedi.