Gemlik Haber

Gençlerden Örnek Davranış

Gençlerden Örnek Davranış

Haftasonu kısıtlamasında Gemlik, Kumla, Karacaali ve Cihatlı’da ki sokak hayvanlarını beslediler.

Dışarısı bize yasak onlara değil,Biz evdeyken onlar aç kalmasın  çağrısıyla Gemlik Gençlik Merkezi, Dayanışma Hayvan Hakları Federasyonu Gemlik Temsilciliği ve Anadolu Fed Gemlik Temsilciliği sokak hayvanlarının aç kalmamaları için  düzenlenen mama  bağışı kampanyasında toplanan ilk 100 kilo mama ile hafta sonu besleme yapıldı.

28 Aralık tarihine kadar sürecek mama bağışı kampanyasının  ilk mama desteği Gemlik Gençlik Merkezi  genç gönüllü hayvanseverleri Belinay Yurtlu, Petek Kyazimova ,Merve Çelik,Kaan Alsancak,Aycan Bilgi, ve Talha Şahinoğlu tarafından dağıtıldı. Programa Gemlik Gençlik Merkezi Müdürü Şuayb Serdaroğlu,Gençlik lideri Mihriban Çetin  gönüllü öğretmenler Şule Aydın, Ayşenur Usta  ve dernek temsilcilerinden Mustafa Katırcı ve Yeliz Altay’da eşlik etti.

Mama desteği  osmaniye mahallesi,sahil,kayıkhane,saklıbahçe cıvarı, manastır,kumla,karacaali ve cihatli bölgelerinden yapıldı.

Dayanışma Hayvan Hakları Federasyonu Gemlik Temsilcisi Umran Akyavaş  sokaklarındanki canlar için bir çok bölgeden  mama desteği isteğinde bulunan mesajlar aldıklarını ifade ederek ‘Dün bunlardan bir kısmına cevap  verebildik. Mama bağışları devam ettikçe gençlerimizde  beslemeye devam edecekler. Kampanyamıza katkı sunan Gemlik Belediyesi Sağlık işleri Müdürü sayın Hakan Uğur’a da teşekkürlerimizi sunuyor  ve bu desteğin devam etmesini diliyoruz. Vatandaşlarımızdan da mama bağışı kampanyamıza katkı sunmalarını desteklerini bekliyoruz’şeklinde konuştu.

İntermittent Fasting (IF) Aralıklı Oruç Diyeti Nedir?

İntermittent Fasting (IF) Aralıklı Oruç Diyeti Nedir?

Aralıklı oruç diyetinin çeşitleriyle başlayacak olursak;

  1. 16/8 Beslenme : 8 saat boyunca besin tüketilip kalan 16 saat boyunca aç kalarak sıvı beslenildiği yöntemdir. Örneğin 12:00 – 20:00 arası yemek yenilebilir. Kalan 16 saatte ise soda, kahve, yeşil çay gibi kalorisiz sıvılar tüketilebilmektedir.
  2. Eat Stop Eat : Haftada birkaç kez, örneğin bir gün akşam yemeği yedikten sonra ertesi gün akşam yemeğine kadar besin tüketmeyerek 24 saat boyunca aç kalınır. Açlık süresi uzun olduğu için kişiden kişiye değişmekle birlikte fazla tercih edilmemektedir.
  3. 5/2 Beslenme : Haftanın herhangi 5 günü normal beslenme rutinine devam edilir, kalan 2 gün çok düşük kalorili; kadınlarda yaklaşık 500 kalori, erkeklerde ise 600 kalori altında beslenilir.

Aralıklı oruç yöntemi sağlıklı mıdır? Gün içerisinde saat farketmeksizin durmadan yemek yiyen ve fazla kalorili yiyecekler tüketen kişiler için 16/8 sistemi önerilmektedir. 16 saat aç kalarak gün içinde alınan kalori ve yenilen besinlerin miktarı azaltılacaktır.

2018 yılında fareler üzerinde yapılmış bir çalışmada aralıklı orucun yüksek tansiyonu azalttığı görülmüştür, başka bir çalışmada ise 5/2 sisteminin meme kanseri olan kişilere insülinle alakalı olumlu gelişmeler gösterdiği görülmüştür.

Kısıtlı yemek yeme vakitlerinde her türlü besinin rahatça yenebileceğinin düşünülmesi kilo vermenin önüne geçecektir, sağlıklı öğünlerle aralıklı oruç yöntemi desteklenmelidir.

Kimler yapmamalıdır? Aralıklı oruç uzun süreli açlık gerektirdiği için kan şekeriyle ilgili problemi olanlar; diyabet gibi, herhangi bir ilaç kullananlar, çok zayıflar veya geçmişte yeme bozukluğu öyküsü olanlar, böbrek hastaları, gebeler veya emzirenler bu yöntemleri doktoruna danışmadan uygulamamalıdır.

Aralıklı oruç sistemi sürdürülebilir midir?

Bu diyet sisteminin sürdürülebilir olduğu düşünülmemektedir lakin yemek yeme fırsatı olmayan, çok öğün atlayan, normalde de az ve öz yiyen kişiler için sürdürülebilir olabilmektedir.

Tek doğru bir diyet yoktur, kişiye özel doğru diyet vardır, kişi hangi beslenme düzeniyle kendini daha mutlu hissediyorsa, hangisini hayatına uyarlayabiliyorsa o şekilde beslenmelidir.

BOMBOŞ…

BOMBOŞ…

 

Mecbur kalmadıkça dışarıya çıkmıyorum. Ve aslında zorunluluk gerektiren bir durum olmadıkça konutlarımızdan dışarı çıkılmaması gerektiğine inanıyorum.

 

Zira artık pandeminin hepimizi, her an esir alabileceği günlerden geçiyoruz. Ne kadar çok dikkat ettiğimizi düşünürsek düşünelim, dışarıya her adım atışımızda ya dalgınlık sonucu ya da gereklilik sonucu bir şekilde mesafeden veya hijyenden fire verebileceğimiz düşüncesindeyim. Özellikle uzun saatli kalışlarımızda.

 

Resmi olarak verilen yasakların dışında kendi irade ve isteğimizle de “toplumsal izolasyonu” yaratmak zorundayız. Yani, “yasak” denen saatler dahilinde “tehlike var”, bunun dışında kalan saat ve günlerde “tehlike yok” olarak algılamamalıyız konulan yasakları.

 

Toplum bilinciyle hareket etmek zorunda olduğumuz bir zaman aralığındayız.

Bu günler, ciddiye alınması gereken önemli günler.

 

Dediğim gibi, bir mecburiyet olmadıkça dışarı çıkmamalı, böylelikle hem kendimize hem toplumdaki diğer bireylere ve dahası sağlık çalışanlarına da fayda sağlamalıyız.

 

Bilinçlenme demişken; mühim bir gerekçeyle dışarıya adım attım bugün. Ve gördüğüm tablodan dolayı mutlu olduğumu söylemeliyim.

 

Koskoca İstanbul…Kaç milyonluk şehir… “Türkiye’ nin kalbi” dediğimiz devasa kent…Bugün gördüğüm manzaraya göre caddeleri ve sokakları bomboş şehir haline gelmiş bir metropol.

 

Gittiğim bölge Anadolu yakasının en işlek caddelerinden biri olmasına rağmen kuş uçmuyordu sanki, hem de günün en aktif saatleri dediğimiz saatlerinde.

 

Açıkçası bu sessizlik karşısında hem çok sevindim hem de çok şaşırdım. Sevindim; çünkü insanların pandemiyi ciddiye aldığını görmenin güzel olduğunu düşündüm. Şaşırdım; çünkü bunun olabileceğini, yani aktif iş gününde ve günün en işlek saatlerinde “kuş uçmaz, kervan geçmez” modda bir İstanbul göreceğime hiç ihtimal vermiyordum.

 

Yoğunluktaki farklılıklar ilçeye ve konuma göre değişkenlik gösterse de genel olarak, İstanbul’ da insanların bu denli pandeminin ciddiyetini kavramış olmasından dolayı mutluyum.

 

Diğer illerimizde durum tam olarak nedir, bilmemekle birlikte, umarım oralarda da vatandaşlar aynı hassasiyet içindedirler.

 

Canınızın, sağlığınızın ve yaşadığınız hayatın kıymetini bilerek, tedbirleri uygulamaya devam etmeniz dileğimle…

 

Esen kalın.

Korona mağduru esnafa büyük destek

Korona mağduru esnafa büyük destek

  Türkiye’de ilk korona virüs vakasının görülmesiyle birlikte Mart – Haziran arasında örnek bir sosyal destek paketini devreye alan Bursa Büyükşehir Belediyesi, vaka sayılarındaki artışla birlikte özellikle esnafı yakından ilgilendiren kapsamlı bir destek paketini daha uygulamaya aldı. İş yeri kapanan esnafa su indiriminden, belediye alacaklarının ötelenmesine kadar bir dizi uygulama ile Bursalı esnafın bu süreci en az hasarla atlatması amaçlanıyor.

Dünyayı etkisi altına alan ‘Covid 19’ salgınıyla mücadele kapsamında Türkiye’de ilk vakanın görüldüğü 11 Mart’tan itibaren adeta alarm durumuna geçen, Alo 153, Beyaz Masa ve Büyükşehir Santralini vatandaşların çağrılarına açıp, evden çıkma kısıtlaması bulunan vatandaşların market alışverişlerinden, sıcak yemek dağıtımlarına, gıda ve hijyen kolilerinden Pazar filelerine kadar her alanda destek olan Bursa Büyükşehir Belediyesi, pandeminin pik yaptığı bu günlerde yeni bir sosyal destek paketini devreye aldı. Gerek toplu taşıma araçları gerekse de hastaneler ve halkın yoğun olduğu bölgelerde dezenfekte çalışmalarına ağırlık veren Büyükşehir Belediyesi, karantinadaki vatandaşlar ve sağlık çalışanlarına C vitamini destek paketlerinin ardından şimdi de özellikle genelge kapsamında işyerleri kapanan esnafa nefes olacak yeni uygulamaları devreye aldı. Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, Bursa Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği Başkanı Arif Tak, Bursa Kent Konseyi Başkanı Şevket Orhan, Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Ahmet Aka, BUSKİ Genel Müdürü Güngör Gülenç ve Sosyal Hizmetler Dairesi Başkanı Yunus Kaldırım ile birlikte yeni destek paketini kamuoyuna duyurdu.

Herkes etkilendi

Geçtiğimiz yılın Aralık ayında dünya geneline yayılmaya başlayan Covid-19 ile Mart ayından bu yana Türkiye’nin mücadele ettiğini söyleyen Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, Covıd-19 pandemisinin herkesi etkilediğini, günlük hayatın ve iş yaşamının büyük bir değişime uğradığını belirtti. Dünya geneline 64 milyon 500 bini aşan vakanın 1,5 milyona yakınının ölümle sonuçlandığını hatırlatan Başkan Aktaş, Türkiye’de ise 19 milyonu aşan test sonucuyla yaklaşık 520 bin civarında hasta belirlendiğini, 418 bin 331 vatandaşın ise hastalığı atlatarak sağlığına kavuştuğunu dile getirdi. Bu süreçte 14 bin 316 vatandaşın da korona virüs sebebiyle hayatını kaybettiğini ifade eden Başkan Aktaş, hayatını kaybeden vatandaşlara Allah’tan rahmet, yakınlarına baş sağlığı diledi. Sağlık Bakanlığı’nın her gün açıkladığı veriler doğrultusunda tedbirlerin daha da güçlendirilmesi gerektiğinin altını çizen Başkan Aktaş, vatandaşların maske, mesafe ve temizlik kuralına uymaya devam etmesini istedi.

Mücadelenin her aşamasında varız

Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin süreçte Cumhurbaşkanlığı ve Sağlık Bakanlığı öncülüğünde, Valilik ve Kaymakamlıklarla koordineli bir şekilde Covıd-19 salgınıyla mücadele çalışmalarını yürütmeye devam ettiğini dile getiren Başkan Aktaş, bu süreçte ilçe ve Büyükşehir Belediyeleri üzerindeki sorumluluk ve yükün çok arttığına dikkat çekti. Başkan Aktaş, “Sokak dezenfeksiyonundan, sosyal mesafenin sağlanmasına, dezavantajlı grupların desteklenmesinden sokakta sahipsiz yaşayan hayvanlara kadar mücadelenin her aşamasında önemli roller üstlendik. Ülkemizde salgının başladığı Mart ayından Haziran ayına kadarki süreçte Büyükşehir Belediyesi olarak yaptığımız çalışmaları sık sık vatandaşlarımıza duyuruyoruz. Haziran ayından itibaren kontrollü normalleşme sürecine girmiştik. Ancak bütün dünyada olduğu gibi virüs yayılımında 2. dalga yaşanıyor. Büyükşehir belediyesi olarak bizler, bu zorlu süreçte desteğimizle elimizden geldiğince vatandaşlarımızın yanında olmaya çalışıyoruz. Gerek toplu taşıma araçları gerekse de hastaneler ve halkın yoğun olduğu bölgelerde dezenfekte çalışmalarına ağırlık veriyoruz. Bunun yanında sosyal hizmet anlamında desteklerimizi aralıksız sürdürüyoruz” dedi.

Esnafa büyük destek

Büyükşehir Belediyesi’nin binlerce vatandaşa dokunan önemli bir projeyi daha hayata geçirdiğini hatırlatan Başkan Aktaş, evlerinde karantinada bulunan vatandaşların bağışıklık sistemlerini güçlendirmeye yardımcı olmak amacıyla C vitamini destek paketleri hazırlayarak Bursalılara ulaştırdıklarını belirtti. Bu süreçten en fazla etkilenenler arasında ekonominin bel kemiği olan esnafın geldiğini dile getiren Başkan Aktaş, “Esnafımızın pandemi sürecinden en az etkilenerek çıkması için elimizden gelen tüm gayreti gösteriyoruz. Bu doğrultuda bazı çalışmalar yaptık. BESOB, Bursa Kent Konseyi ve ekip arkadaşlarımızla süreci değerlendirdik. İçişleri Bakanlığı genelgesi kapsamında Belediye Meclisi’mizde bir karar alacağız. Bu doğrultuda, işyerleri kapanan işletme sahiplerinin mesken su faturalarına 1 Aralık’tan itibaren, süreç bir ay sonra normalleşse bile en az 3 ay boyunca yüzde 50 indirim uygulayacağız. Süreç uzarsa bizler de süreyi uzatacağız. Yine genelge kapsamında işyerlerini kapatmak durumunda kalan işyeri sahipleri ve bu işyerlerinde çalışan vatandaşlarımız için 70 bin adet gıda destek paketi hazırlıyoruz. Paketlerimiz kaliteli ve bir aileye yetecek şekilde olacak. Aynı kapsamda işyerlerini kapatmak durumunda kalan belediye kiracılarımızdan kısıtlılık süresi bitene kadar kira ve işgaliye ücretlerini almayacağız. Bu süreçte işyerlerindeki faaliyetlerini durdurmak durumunda kalan esnafımıza, önceki dönemdeki belediye alacaklarından dolayı herhangi bir yasal takip yapılmayacak” diye konuştu.

Başvurular yapılabilir

17 ilçenin tamamında pazarcılık faaliyeti yapan tüm pazarcı esnafına maske ve siperlik dağıtımı yapacaklarını da duyuran Başkan Aktaş, C vitamini destek paketi dağıtımını da sürdüreceklerini anlattı. Dezenfeksiyon çalışmalarını aksatmadan aynı hassasiyetle sürdüreceklerinin altını çizen Başkan Aktaş, “Bütün dileğimiz, ülkemizin bu süreci kısa zamanda bertaraf etmesidir. Bunun için devletimizin tüm organları azami gayretle çalışmalarını sürdürüyor. Malum aşı planı açıklandı. Sağlık çalışanlarımızdan başlamak üzere aşı olması gereken öncelikli gruplar belirlendi. Bu süreçte hepimize önemli sorumluluklar düşüyor. Lütfen açıklanan tedbir kararlarına uyalım. Biz de elimizden gelen tüm gayreti göstereceğiz. Her güçlüğü birlikte yenen bir millet olarak bu zor günleri de birlikte geride bırakacağız. Bugün itibariyle başlattığımız esnaf destek paketimizin hayırlara vesile olmasını diliyorum. Arzu eden herkes şartları uyuyorsa müracaatta bulunabilir. Gerekli çalışmalar da bizim tarafımızdan yerine getirilip gerekli kolaylıklar sağlanacaktır. Sunduğumuz paketin belediyemize maliyeti yaklaşık 26 milyon TL’dir. Allah’tan duamız, bu sıkıntının en kısa zamanda aşılmasıdır” dedi.

YÜKSEK VERGİ, FAİZ, SATILAN TOPRAKLAR VE ŞİİR’İM

YÜKSEK VERGİ, FAİZ, SATILAN TOPRAKLAR VE ŞİİR’İM

Yüksek vergi altında ezilen ülkenin % 70 vatandaşı sefayı süren %20 zengini ve yabancılara satılan topraklar. Türkiye’nin son 10 ayda dışarıya ödediği faiz 178 milyar dolarmış. Nereden bakarsanız bakın, memleketin ekonomik olarak sebebi tek kanıtı bile olabilir. Peki; Türkiye dışarıya neden bu kadar bağımlı, neden bu kadar faiz veriyor ve en önemlisi de bu kadar para kimden çıkıyor? AKP’nin iktidara gelmesiyle birlikte neredeyse her yıl birçok yeni “vergi” ilave ediliyor. Her yeni vergiden, aynı sorular yanıt arıyor; Acaba yeryüzünde verginin vergisi alınan kaç ülke vardır? Halkı bu kadar vergi zulmü altında ezilen kaç memleket vardır?  Müteahhitlerin milyarlarca liralık vergi borcunun silinmesini de kimse unutmuyor. Sabır tavsiye edilerek yeni zamlar geliyor. Bu ülkede konunun araştırmacıları diyor ki!  414 çeşit vergi var diyorlar. Türkiye de, millete kaşıkla verdiğini kepçeyle geri almak konusunda birinciliği kimseye kaptırmıyorlar ve yılbaşından itibaren tüm vergilere kesin zam gelecektir.

Son beş yılda 18 milyon 464 bin 149 metrekare toprak satılmış. 2020’nin ilk 6 ayında ise 3 milyon 141 bin 911 metrekare toprak yabancılara satılmış. ABD vatandaşına son beş buçuk yılda 355 bin 995 metrekare toprak satılmış. Çin vatandaşına 254 bin 927 metrekare toprak satılmış. Rusya Federasyonu vatandaşına 225 bin 890 metrekare toprak satılmış. Yunanistan vatandaşlarına 100 bin 919 metrekare toprak satılmış. İsraillilere 220 bin 922, Ürdünlülere 1 milyon 177 bin 780 metrekare toprak satılmış. Bu durum vahim değil-midir?

 

Bu günlerde katar çok konuşulmasıyla, Katarın yüz ölçümü, 11.571 km², 2 milyon 900 bin kişilik nüfusa sahip olan Katarlıların görünmez  ticari beyini, İngilizler. Bu Katarlılar ülkemizden 1 milyon 177 bin 780 metrekare toprak satın almış. Araştırılan raporlar devamında detayların başta, Ali Haydar Hakverdi’nin sitesinden görebilirsiniz. Son üç, dört yıla kadar zenginlerin sefa sürdüğü, israf pik yaptığı, ülkesinde örtünenler, Avrupa’da yayılan prenseslerin, çapkın veliahtların ülkesi olarak bilirdik Katar’ı. İşte o Katar son üç, dört yıldır 20 milyar dolardan fazla parayı ülkemize göndermiş. Yat, kat, arazi, toprak, yalı, saray, kanal, şirket, holding, tank-palet vs. karşılığında almış, ticaret yapar doğru; fakat kamuya ait aldığı önemli yerlerin satış bedelleri belirsiz kamuoyunun şüpheleri, ilgili siyasetin öfkeleri-de bundandır. “her halde”!

 

Bazı yetkililer çok söyler. “Filistin toprakları satılık değildir” diyenlere sormazlar mı? Türk’ün toprağı satılık mıdır? Ve yine demezler mi! Bu ağır vergilerle nereye gidiliyor. Halkın % 45 çok zorda, %25 darda %10 fena değil, %20 bana dokunmayın keyfim yerinde, ülkeyi yönetenler farklı algılar, farklı sözlerde, düzen bu faizi, vergiyi, anlayın böyle, bu halk çok darda…

ÇEVİRDİ BENİ:

Şu kahpe dünyanın bakın haline

Dost iken düşmana çevirdi beni.

Köküme gaz döken kara cahiller

Yelkensiz kaptana çevirdi beni.

*

Gönül dertli bakışlar başka

Konuşma sus derler anla

İki çehre hepsi başka

Doğru olmayana çevirdi beni.

*

Dost yüzümü doğru değil dediler

Sahte yüzler doğru hale döndüler

Temiz yürekler hep aldandılar

Dilsiz bir ağıza çevirdi beni.

Y.T::29.07.2009.

 İznik gölü 100 metre çekildi

 İznik gölü 100 metre çekildi

Türkiye’nin beşinci büyük gölü olarak bilinen İznik gölünde endişelendiren kuraklık ortaya çıktı. Gölün yaklaşık 100 metre çekilmesine uzun süredir bölgede yağış görülmemesi ve Gemlik’teki Gübre Fabrikası’nın gölden yüklü miktarda su çekmesi gösterildi. Göldeki çekilme drone ile de havadan görüntülendi.
İznik gölünün Orhangazi sahilinde gölün 100 metre çekildiği görüldü. Marmara bölgesinin en önemli tatlı su kaynaklarından biri olan gölde gözüken bu denli kuraklık görenleri tedirgin ediyor. Bölgedeki bir çok aile gölde balıkçılık yaparak geçimini sağlıyor. Ayrıca gölden sebze ve meyvelerini sulayan çiftçilerde dünyanın en kaliteli ürünlerini elde ediyor. Göldeki kuraklığın en büyük sebebi yağışların az olması ve Gemlik gübre fabrikasının gölden aşırı su çekmesi olarak görülüyor. İznik gölündeki 100 metre çekilme havadan drone ile görüntülendi.
Doğayı ve Çevreyi Koruma Derneği (DOĞADER) Kurucu Başkanı ve Yönetim Kurulu Üyesi Murat Demir, “Son 2 yıldır İznik gölünde çok ciddi şekilde kuraklık ve su çekilmesi görülmekte. En önemli etki küresel ısınma ve iklim değişikliği birde insanların etkisiyle olan faktörler var İznik gölünün etrafındaki fabrikaların kapasitesinin çok üstünde su çekmesinden dolayı da göldeki suda azalma söz konusu, İznik gölü çevresindeki fabrikalarla hem kirletilmektedir. Hem de çevredeki fabrikalar gölden su çektiği için İznik gölü ciddi şekilde zarar görmektedir. Gemlik körfezinde kurulu olan Gemlik Gübre Fabrikasının DSİ ile yapmış olduğu su sözleşmesiyle çok ciddi miktarda İznik gölünden su çekmektedir. Önceliğimiz oradaki fabrikaları değil gölü korumak olmalıdır. Gerekirse bu fabrikalarla yapılan su sözleşmeleri iptal edilmelidir. Gölü koruyacak, gelecek nesillere devamını sağlayacak yeni acil eylem planları devreye sokulmalıdır” dedi.

Mavi kapaklar umut olmaya devam ediyor

Mavi kapaklar umut olmaya devam ediyor

Gemlik Belediyesi Sağlık İşleri Müdürlüğü ekipleri, Gemlik Yardım Gönüllüleri’nin topladığı on binlerce mavi kapağı geri dönüşüme kazandırmak üzere teslim aldı.

Gemlik Belediyesi, cadde ve sokaklarda düzenli temizliğin yanı sıra geri dönüşüm faaliyetlerini de sürdürüyor. Daha önce gerek Gemlik’te gerekse Bursa genelinde örnek çalışmalar gerçekleştiren ekipler, binlerce mavi kapağı geri dönüşüme kazandırmak üzere gönüllülerden teslim aldı.

Gemlik’te sosyal yardım faaliyetleri ile adından söz ettiren Gemlik Yardım Gönüllüleri, bir süredir topladıkları yaklaşık 50 bin adet mavi kapağı paketleyerek Gemlik Belediyesi’ne teslim etti. Gemlik Belediyesi Temizlik İşleri Müdürü Ahmet Dedetürk, Yardım Gönüllüleri Platformu Başkanı Arzu Çam’ı ziyaret ederek çalışma hakkında bilgi aldı. Dikkatle paketlenen kilolarca mavi kapak, değerlendirilmek üzere ekipler tarafından geri dönüşüme götürüldü.

Hem çevre temizliğine katkı hem de engellilere destek olacak bu önemli çalışma için teşekkür eden Gemlik Belediye Başkanı Mehmet Uğur Sertaslan, mavi kapakların engelli bireylere umut olduğunu söyledi. Kapak deyip geçmemek gerektiğini belirten Başkan Sertaslan “Gemlik Belediyesi olarak engelli hemşerilerimize hayatını kolaylaştıracak çalışmalarımız devam ediyor. Sokak ve kaldırımlarımızı engelli dostu hale getirmeye devam ediyoruz. Engelsiz Taksimiz ise hemşerilerimizi istedikleri yere ücretsiz olarak götürüyor. Geçtiğimiz 3 Aralık Dünya Engelliler Günü kapsamında da mavi kapakları geri dönüşüme kazandırdık. Engelli hemşerilerimiz için hayatı kolaylaştıracak çalışmalarımız devam edecek” şeklinde konuştu.

Marmarabirlik’ten üreticiye ödeme

Marmarabirlik’ten üreticiye ödeme

Marmarabirlik’te 2020/2021 ürün alım kampanyası devam ediyor. Ürün bedellerinin 3.taksitlerinin %50’sinin karşılığı olarak 4 Aralık Cuma günü yapılacak ödeme ile birlikte ortaklara 111,3 milyon TL ödeme yapılmış olacak.

Ürün alımlarına 14 Ekim tarihinde başlayan Marmarabirlik’te ürün bedellerinin ödenmesine devam ediliyor. 4 Aralık 2020 Cuma günü ortaklara, 15-28 Kasım  tarihleri arasında teslim ettiği ürün bedellerinin % 50’sinin karşılığı olan 57 milyon TL ödeme yapılacak. Bu ödeme ile birlikte ortaklarımıza toplam 111,3 milyon TL ödeme gerçekleştirilmiş olacaktır.

Ürün alımlarının başladığı günden, 3 Aralık 2020 tarihine kadar toplam 30 bin  ton ve 270 milyon TL tutarından ürün alımı yaptıklarını belirten Marmarabirlik Yönetim Kurulu Başkanı Hidamet Asa, “2020/2021  Ürün alım kampanyasında 53,500 ton ürün alım planı ve 430 milyon TL alım bütçesi yapılmıştı. Planladığımız şekilde ürün alım ve ödemelerine devam ediyoruz. Ortaklarımız 4 Aralık 2020 Cuma günü saat 18.00’dan itibaren 3.dilim ödemelerini Ziraat Bankası ATM’lerinden alabileceklerdir” dedi.

Ürün alımlarının başladığı günden bugüne 18-20 dane olarak toplam 6 bin ton seviyelerinde alımın gerçekleştiğini ifade eden Asa, “iri dane ürün beklentimizin üzerinde bir miktarda geldi.  Bu da önümüzdeki dönem Marmarabirlik’in elini güçlendirecek ve satışların artmasına büyük katkı sağlayacaktır” şeklinde konuştu.

 

Parlamenter Sisteme Geçmek Kolay mıdır?

Parlamenter Sisteme Geçmek Kolay mıdır?

Pek çok konuda başarılı işler yaptık.

Ama sistem konusunda bir orta yol bulamadık.

Aslında Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin çok kritik konularda hızlı ve riskli kararlar aldığını görüyoruz.

Ayrıca; güçlendirilmiş parlamenter sistem isteyenlerin ise hala bu tarifin içini dolduramadığını izliyoruz.

Uygulanan yeni sistemde tatmin edecek bir denetim mekanizmasını olmadığını biliyoruz.

Meclisteki gensoru hakkının muhalefetin elinden alınmasını da doğru bulmuyoruz.

Peki, önümüzdeki seçim sonucuyla parlamenter sisteme dönmek mümkün mü?

Muhalefet tarafı önümüzdeki seçimleri kazansa bile sistemi değiştirmekte zorlanacaktır.

Çünkü Anayasayı değiştirecek ( 100 vekil) milletvekili sayısına sahip olmak zorundadır.

Çoğunluğa sahip olmak ta yetmeyecek ve bazı referandumları da kazanmak zorunda kalacaktır.

Belki de Cumhurbaşkanı seçiminin eskiden olduğu gibi meclisin içinden yapılmasını isteyeceklerdir. İşte bu huşu ve yeni sisteme monte edilen bazı yetkiler yeni bir referandum konusu olabilecektir.

Muhalefet çok büyük bir çoğunluk sağaltsa bu zorlukları aşabilir.

Ama sadece 50+1 çoğunluk yetmez. 400 ün üzerinde milletvekiline sahip olmak gerekir.

Aksi takdirde ülkemizde siyasi ve toplumsal kargaşa yaşanır.

Peki, bu işin doğrusu Nadi dersiniz. Başkanlık sistemidir.

Beş tepeye bağlı gibi değil meclise bağlı bir hükümet gereklidir.

Seçmen milletvekili ve bakan iletişimini harekete geçirebilen bir sistem şarttır.

Mümkünse bakanlar kurulunun tamamı meclisten seçilmelidir.

Bu dönemde ülkemize doğru ve hızlı kararlar alabilecek denetime açık bir başkanlık sistemi gereklidir. Güçlendirilmiş parlamenter sistem içi boş kalmış bir tariften ibarettir.

Günün Sözü

Hayatın güzel olması için

Eksiksiz olması şart değildir

Funicella

 

Korona savaşçıları Gemlik sokaklarında

Korona savaşçıları Gemlik sokaklarında

Gemlik Belediyesi ekipleri, koronavirüsle mücadele için hazırladıkları özel araç ile hem halkı bilinçlendiriyor hem de dezenfeksiyon çalışmalarına aralıksız devam ediyor.

Son dönemde büyük bir artış gösteren koronavirüs vakalarına karşı mücadelesini aralıksız sürdüren Gemlik Belediyesi, çalışmalarına bir yenisini ekledi. Belediye envanterinde bulunan bir araç Sağlık İşleri Müdürlüğü ekipleri tarafından özel olarak hazırlanarak “koronavirüsle mücadele aracı” haline getirildi. Deposunda dezenkte işlemi için gereken araç gereçler ile sağlığa zararlı olmayan kimyasal maddeleri barındıran araca bir de anons sistemi takıldı. Araç semt pazarlarının kurulduğu günler başta olmak üzere insan yoğunluğunun arttığı noktalarda turluyor. Ayrıca özel kıyafetler giymiş görevliler Gemliklileri koronavirüse karşı uyarırken korunma yöntemleri hakkında bilgilendirici anonslar yapıyorlar. Ayrıca ekipler, dezenfekte yapılacak apartman ve işletmeler gibi ortak kullanım alanlarına da aynı araçla hızla müdahalede bulunuyor.

Çalışmalara katılan Gemlik Belediyesi Sağlık işleri Müdürü Veteriner Hekim Dr. Hakan Uğur, koronavirüse karşı önemli bir farkındalık oluşturduklarını belirterek “içinde bulunduğumuz pandemi döneminde bireysel olarak hepimize önemli sorumluluklar düşüyor. Tedbirli olmaya devam edeceğiz. Virüsü kimin taşıdığını bilemeyiz ancak önlemlere uyduğumuz sürece hem kendimizi hem de sevdiklerimizi koruyabiliriz” dedi.

Gemlik Belediyesi’nin bir yıllık süreçte önemli çalışmalara imza attığını hatırlatan Belediye Başkanı Mehmet Uğur Sertaslan ise, “pandemiden ekonomik olarak etkilenen hemşerilerimize desteklerimiz ile başlayan çalışmalarımız ücretsiz maske dağıtımı, dezenfeksiyon çalışmaları, evden çıkması kısıtlanan hemşerilerimize sosyal destek gibi çeşitli alanlarda devam ediyor. İlk günden bu yana Gemlik Belediyesi olarak aralıksız çalışmaya devam ederken arkadaşlarımız da hemşerilerimizi de tedbirli ve dikkatli olmaya çağırıyor. Dünyadaki gelişmelerle de bu salgından önümüzdeki yıl kurtulacağımızı düşünüyoruz. Koronavirüs derdi tamamen ortadan kalkmadan tedbirlere uymaya ve bu hastalıkla mücadeleye devam edeceğiz” şeklinde konuştu.