HUZUR SAATİM...
HUZUR SAATİM...

İKİ SENE DAHA MI?

İKİ SENE DAHA MI?

Mart ayından beri bir ülkeden diğerine gitmeyi bırakın, bir şehirden başka bir şehire gitmişliğim yok.

Hatta yazıya başlarken çıtayı yüksek tuttuğumu fark ederek söylemimi değiştiriyorum; ne ülkesi ne başka bir şehri!

Bir AVM’ ne gitmişliğim bile yok. Şöyle doyasıya ellerime, avuçlarımın arasına alarak, dokunarak ve ürünü hissederek satın alma duygumu bile kaybetmiş olabilirim geçen aylar boyunca.

Oysa özellikle biz kadınlar için ne büyük bir zevktir o! Bir tekstil ürününü elinle avkalayarak satın almak!

Durup düşününce, sekiz ay boyunca açık havada olmak kaydıyla ( bahçeli, teraslı veya sahil kenarlı), hijyeninden emin olduğum ve kişi sayısındaki teması göz önünde bulundurarak servis sunan üç restoranın dışında bir yerde yemişliğim içmişliğim yok.

Eş dostla toplanarak, buluşup da hayattan keyifli bir gün çalmışlığım yok. Bahçeli olan yazlığımda uzak ara oturup konuştuğumuz dostlar hariç. Hatta yazlığın nimeti bol atmosferinden dolayı ” ziyarete gelmek istiyoruz” diyen eşin dostun pek çoğuna “kabul edemem sizi” diye rest çekmişliğim çok! Sırf, kendilerinin hijyen kurallarına uygun olarak yaşamadıkları düşüncesine kapıldığım için.

Açıkçası, yaşadığımız şu dönemin lüzumsuz darılma ve kırılmacalara pay bırakmaması gerektiği düşüncesi ile oldu bu red edişlerim. Ne de olsa beni tanıyan eş dost şimdiye kadar tanımış bilmiştir diye düşünüyorum. Bu zamana kadar tanımamışlarsa da şimdiden sonra tanımak için zaten uğraşmasınlar! “Ve retlerimin altında başkaca neden aramasınlar”.

Bunların dışında, etkinlik,imza günleri, okur buluşmaları, söyleşiler, konferanslar vs hepsi hak getire zaten!

Diyeceğim o ki;

Nüfusun pek nadir kısmı benim gibi özenli davranarak pandemi sürecini atlatmaya çalışsa da son yapılan “pandemili hayatın normale dönmesinin artı iki seneyi bulacağı ve bu bitse bile başka bir virüsün baş gösterebileceği” söylemleri epey canımı sıktı son günlerde.

Bu zaman dilimi nasıl, ne şekilde geçer bilemiyorum ama zaman zaman sabırsızlanmıyor ve eski rutin yaşamlarımıza her geçen gün daha çok özlem duymuyor değiliz.

Yakın gelecekte pandeminin “p’sini” bile duymayacağımız aydınlık günler yaşanması dileğimle,

Esen kalın.

 

(Son Güncelleme: )

Hakkında Gündem Haber Ajansı

Ayrıca Kontrol Edin

Ata Mahallesinde ev yangını

Ata Mahallesinde ev yangını

Ata Mahallesinde ev yangını Gemlik Ata mahallesinde meydana gelen ev yangınında bir binanın çatısı alevlere …

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir