Mevlanada “Nefret ve İtibarsızlaştırma”Yoktur

Her yıl aralık ayının ikinci haftasında Mevlanayı anıyoruz.

Hele toplumda nefretin hakaretin ve itibarsızlaştırma nın tavan yaptığı bir dönemde Mevlananın felsefesine ne kadar ihtiyacımız olduğunu daha iyi anlıyoruz.

Çünkü Mevlana felsefesinde sevgi ve hoşgörü vardır.

Dışlamak ve ötekileştirmek yoktur şefkatlık vardır kendi kendimizle yüzleşmek vardır.

”Ey yiğit yazgıya bulma bahana kendindendir gölgenden değil çektikler”in sözü ile hepimizi kendimizle yüzleştirmeye çağırmıştır.

”Ne olursan ol gel Tövbeni bozduysan bile gel”sözü ile ötekileştirmeye ve dışlamaya karşı olduğunu vurgulamıştır İslam dinin ibadetten başka değerlerlede donatıldığını hatırlatmaya çalişmıştır.

Biz hala irtica korkusu ile batı hayranlığı arasında sıkışıp kaldığımız için Mevlana felsefesini tam olarak anlamiş değiliz.

Batı toplumu ise mevlanayı bizden önce fark etmiş ve ona uluslar arası bir değer biçmiştir.

Bizdede aralık ayının ortasında yaptığımız etkinliklerle Mevlanayı anıyoruz.

Ama hala onun verdiği dini ve toplumsal mesajları hayatımıza geçirmiş değiliz nefret hakaret ve irtibarsızlaştırma huyumuzdan hala vazgeçemedik hala en küçük bir konuda bile kamplaşma yaratmak alışkanlığımızı bırakamadık.

Toplumsal birlik ve beraberlik çizgisine ulaşamadık Mevlana felsefesi vicdan ve kalp temizliğinin ön planda olduğunun görürüz “Gönlünü yıkayıp arıtmamışsan habire abdest alıp namaz kılmaktan fayda bekleme” diyen Mevlana ibadetten daha değerli şeyler olduğunu anlamak istemiştir.

Mevlana İslam dininin yardımcı kitabı gibidir sözlerini anlamakta zorlanmayız.

Bu gün yaşadığımız toplumsal itiş kakişlar için Mevlana felsefesi bir ilaç gibidir.

Mevlana felsefesi olduğu yerlerde uydurma dinler ve ılımlı  İslam modelleri barınamaz.

 

Günün Sözü:

Ayna bir şeye tamah etseydi bizim gibi münafık olur.Her şeyi olduğu gibi göstermezdi”Mevlana”