Ersan Şen; “Türkiye’de hukukun en büyük sorunu öngörülebilir olmaması”

Gemlik Uludağ Üniversitesi Hukuk Topluluğu; Uludağ Hukuk, seminerlerine Prof. Dr. Ersan Şen ile başladı.

Hukuki anlamda öne çıkan pek çok kitabı olan, akademik kariyerinde kendini ispatlamış, aynı zamanda medyatik bir isim olan Ersan Şen semineri, Uludağ Üniversitesi Gemlik Yerleşkesi Asım Kocabıyık Kültür Merkezinde gerçekleştirildi.

Salonun tamamen dolduğu seminerde ilk sözü uludağ Hukuk Topluluğu Başkanı Günalp Özkan, istatistiklerle Türkiye’deki hukukun durumunu anlattı. ”Hepimiz açısından aşikâr olsa da mevcut durumun vahametini özetleyebilecek yorum içermeyen birkaç veriden söz etmek istiyorum;

Türkiye birçok objektif kriter gözetilerek yapılan evrensel ölçekli World Justice Project araştırmasına göre hukukun üstünlüğü endeksli sıralamada 113 ülke arasında 101. sırada yer almışsa bir sorun var demektir.

Dünya bankasının yaptığı dünya yönetişim göstergeleri araştırmasına göre Türkiye, “ifade özgürlüğü ve hesap verebilirlik” alanında 2002’den 2005’e kadar ilerleme kaydederken 2015 yılındaki performansı 2002 yılının da gerisine düştüyse bir sorun var demektir.

Yargıya olan toplumsal güvensizlik %86’lara ulaştıysa bir sorun var demektir.

Hakim-Savcı sayısındaki artışa rağmen karara bağlanan dosya sayısı her yıl düşüş yaşayarak 2016 yılı itibarı ile %56.4’e gerilemişse bir sorun var demektir” diyen Özkan, Hukuk Fakültesinin sorunlarına da değindi.

ŞEN; HÂKİM VE SAVCILARIN YER VE YETKİ GÜVENCELERİ YOK

Prof. Dr. Ersan Şen ise, örnekler vererek yaptığı konuşmasında şunlara değindi; ”Dünyada, hukukun 27 evrensel ilkesi vardır. Diğer maddeleri de bu 27 esasa göre belirlersiniz. Türkiye Cumhuriyetinin hukuk sistemindeki en önemli sorun ise öngörülebilirlik. Hukuku tatbik edenlerin, yargıyı en çok zedelediği konu da budur. Sonrasını ve yaptığın fiilin karşılığını bilmezsen, güvensiz yaşarsın.

Hâkim ve Savcılar ile alakalı en büyük sorun ise hâkim ve savcıların, yer ve yetki güvenceleri yok. Her zaman merak etmişimdir. Açıklayabilen varsa, buyursun açıklasın. Hakim ve savcıların yer değişiklikleri ile alakalı kriter nedir?

Türkiye Cumhuriyetinde asıl sorun kanunu yazmak değil, uygulamak. Yazılı olarak pek çok şey net olsa da, uygulama alanında, tam anlamıyla tezat bir görüntü çiziyor. Bir yandan ölüm cezasını tartışırken, bir yandan Af tartışılıyor. Çok iyi hukuk sistemin varsa, idam cezası getirilmeli. Cinayet benzeri konularda olabilir. Vatana ihanet konusu ise değişken kavramdır. 4 yıl önceki vatana ihanet edenler, bugün kahraman olabiliyor. Türkiye Cumhuriyetinde en çok ihlal edilen masumiyet karidesidir. Anayasamızın 10’ncu maddesi herkes eşittir dese de, uygulamada bunu göremiyoruz.

Yetki karmaşası her zaman devam ediyor. Örneğin Türkiye Büyük Millet Meclisinin, yeni sistemle yetkileri kısıtlandı. Yetkileri kısıtlanmasına rağmen, vekil sayısı arttı. Mevcut yetkileri düşündüğümüzde, 300 vekil yeterli. Hukuk bu kadar önemli bir konu olmasına rağmen, hiç bir siyasi partinin parti programında yer almaz” dedi.

FETÖ ÖRGÜTÜYLE MÜCADELEYE MEVCUT KANUNLAR YETMEZ

FETÖ / PDY Terör Örgütü ile alakalı da konuya dikkat çeken Prof. Dr. Ersan Şen; ”FETÖ Terör Örgütü ile mevcut yasalar ile mücadele zor olur. Genelde terör örgütleri devleti tanımazlar, farklı cephede yer alırlar. Bundaki durum, terör örgütü devletin içine girmiş. Mevcut terörle mücadele yasasının yanında, farklı bir çalışma da yapılmalı. Gerekirse yasa değiştirilmeli” dedi.