....Allah'a Şirk Koşmak...
....Allah'a Şirk Koşmak...

***Bir Hadis***

***Bir Hadis***

Peygamberimiz Sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyuruyor;

“Mümin için üç tane kale vardır”

Kale kendisine sığınılan, kendisinde saklanılan, düşmanın ulaşmasını engelleyen şeylerdir. İnsanoğlu her tehlike ve düşman istilası sırasında kalelere sığınır. Peygamberimiz sallalahu aleyhi ve sellem de ; “Mümin için üç tane kale vardır” buyurarak , müminin tehlike anında bu kalelere sığınmasıyla muhafaza olur, zararı daha az olur demek istemiştir. Mümin için manevi düşman olan nefis ve şeytandan korunmak için de bu kalelere sığınmak lazım. Çünkü Müslüman için çok değerli olan iman cevheri var. Nefis ve şeytan düşmanının çalmak, söndürmak istedikleri bu iman nurudur. Bu iman nurunun sönmemesi için bu kalelere bu zamanda eskiden olduğundan daha çok ihtiyacımız var.

Eskiden köylerde gaz lambaları vardı. Bu lambaların ateşinin sönmemesi için fitilin etrafına cam muhafaza takılır, cam koruyucu kırılmasın diye de camın kenarlarında camdan korkuluk olurdu. Bir lambanın yanmasını sağlamak için kaç tane koruyucu lazım. Ya iman meşalesinin yanabilmesi için bu koruyuculara ihtiyaç yok mudur? Tabiki  vardır.

Birinci Kale ; Zikrullah,

Allah’ı zikretmek, hatırlamak, dilden ve gönülden yad etmek. Allah’ı zikir etmek büyük iştir. Her ilmin kapısıdır desek yeri vardır. Hadis-i Şerif’de ;

“Eğer Sultan, Allah’ı zikretmekde kendisi için ne büyük dereceler olduğunu bilseydi elbette sultanlığı bırakırdı ve zikir ile meşgul olurdu. Eğer ticaretle uğraşan kişi Allah’ı zikir etmekte kendisi için ne fazilet olduğunu bilseydi elbette ticareti bırakırdı. Eğer bir kere ‘Subhanallah’ demenin kazandırdığı sevab yeryüzündeki insanlara taksim edilseydi elbette onlardan her birine dünyanın on misli büyüklükde mükefat isabet ederdi.”

     Ayet-i Kerime’de ;

“Elbette Allah’ın zikri çok büyüktür” Ankebut – 45

 Siz beni zikredin ben de sizi zikredeyim” Bakara – 152

Bizim aciz zikrimizle Mevlanın (c.c.) büyük zikrini kazanmış oluyoruz. Kulun Allah’ı (c.c.) zikretmesi nimet, Allah’ın (c.c.) kulu zikretmesi daha büyük nimet, bu iki nimetin kaybolmaması için şükür lazım. Topraktan yaratılan insan ile Rabbimiz (c.c.) arasında alaka zikir ile kuruluyor. Kul Rabbini zikrede zikrede alaka kuruluyor ve bu alaka büyüyor.

Hadis-i Şerif’de ;

“Rabbisini zikredenler ile  zikretmeyenlerin misali, ölü ile dirinin misali gibidir”

Rabbisini zikir eden diri, zikir etmeyen ölü gibidir.

İkinci Kale ; Kur’an-ı Kerim okumak,

Kim Rabbiyle konuşmak istiyorsa Kur’an-ı Kerim okusun, Muhakkak demirin paslndığı gibi şu kalpler de paslanır. Kalbin pasının cilası Kur’an-ı Kerim okumak ve ölümü düşünmektir.

Üçüncü Kale; Allah’ın Mescidleri,

Peygamber Efendimiz (s.a.v.) ;

“Mümin mescidde balığın suda rahat olduğu gibi rahat, münafık mescidde kafesteki kuş gibidir.”

Balık için su neyse mescid ve camii mümin için o makamdadır. Balık susuz kalınca ne olur ise, mümin de mescid ve camisiz kalınca o halde olur. Yeyüzünde Allah-u Te’ala’nın (c.c.) camiler, mescidler ve ilim yuvalarıdır. Camiye gelen kimseler Allah’ın (c.c.) misafirleridir.

 

Selam ve dua ile…

 

Fi emanillah (Allah’a emanet)…



(Son Güncelleme: )

Hakkında Gündem Haber Ajansı

Ayrıca Kontrol Edin

23 Nisan Etkinliklerine Coşkulu Başlangıç

23 Nisan Etkinliklerine Coşkulu Başlangıç

23 Nisan Etkinliklerine Coşkulu Başlangıç 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı etkinlikleri kapsamında Gemlik …

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir