Amerika, bir taraftan Kuzey Suriye’de ki YPG’ye silah ve mühimmat yağdırırken, diğer taraftan da, PKK üzerinden mağduriyet tezgahını devreye soktu. FETÖ terör örgütü konusunda, mağduriyet tezgahının öncülüğünü yapan CHP, PKK konusunda da sessiz kalmadı. Silahlı insan araçları tarafından, etkisiz hale getirilen bir kısım örgüt üyeleri için “Silahsız siviller öldürülüyor” diyerek, kendi ülkesini, dünya kamuoyuna jurnallandı.
Aslında, ülkeyi ve ülke yöneticilerini, kendi muhalefet partisinin bu biçimde suçlaması, uluslararası kuruluşlara ve mahkemelere bir çağrı niteliğindedir. Ardından, İsrail Genel Kurmay Başkanı, “PKK”yı terör örgütü olarak kabul etmiyorum, deyince yeni bir tezgahın ilk işaretlerini, almış olduk.
Bu yeni tezgahın hedefinde, “kürtlerin mağduriyetinin” vitrine konulması, vardır. Nitekim, Aysel Tuğluk’un annesinin cenazesinde yaşanan provakasyon, gizli servislerin devrede olduğunu, gösteriyor. Irak tarafı, referanduma karşı iken Barzani’nin Kuzey Irak referandumda ısrar etmesi, Amerikan pasaportu içindir.
Amerika’nın bir eyaleti olmak içindir. Halbuki, pek çok ülkede ikinci sınıf bir hayat süren Kürtlerin, en iyi adapte olduğu ülke Türkiye’dir Barzani’ninde, Kuzey Suriye’de ki Kürtlerinde, Amerikan pasaportlarına kanıp, kendi geleceklerini de, bölge geleceğini de, riske atmaktan vazgeçmelerini dileriz.
İşin başında, düşünmek için harcanan
zaman gecikme sayılmaz.
“Eyesias”